• 105
    iki takım arasında istanbul'da oynanan 44 maçta sadece 2 galibiyet alabilen ankaragücü'nün, 3.galibiyetini aldığı maçtır.

    devrimi iliklerimize kadar hissediyoruz.

    tarihinde galatasaray galibiyeti göremeyen envayi çeşit anadolu takımının hasret dindirdikleri bu devrim sürecini; mimarlarına ve beyinsiz şakşakçılarına hediye ediyorum.

    not: bu zamana kadar rijkaard'ı eleştirenlere ağza gelen her hakaret yazıldı. herhangi bir yaptırım uygulanmadı. hala da devam ediyor. artık ben de niyetimi bozuyorum. hodri meydan...
    hakaretlerinizle, küfürlerinizle, yapabildiğiniz herşeyle gelin.
  • 106
    maç kadrosu telefonumuza geldiğinde, noterlerimize tasdik ettirdik görüşümüzü. galip gelirsek eşşoleşşek olmaya razıydık yani. ve bu rahatlıkla televizyon başına geçtim. bu sefer elime kağıt kalem aldım. hayatımda hiç etmediğim kadar küfür ettiğim futbolcunun istatistiklerini tuttum.

    3. dakika dolmadan ilk topla buluştu. faul olan pozisyonda, takımın yarısından çoğu gol atmak için ilerdeyken itekledi topu. sonrasında bakmadı ne olacak diye, o top gitti gol oldu. 8. dakikada taç atışı oldu serkan tam kendisine atacakken sırtını döndü. 29. dakikada kendisinden beklemediğim olumlu bir hareketi oldu, araya girip topu kaptı ve olumlu kullandı. 33. dakikada bala şansa gol atacaktı nerdeyse. omurilik soğanıyla vurdu topa. misimoviç ilk asistini yapmış olacaktı az kalsın. kazasız belasız gololmadı. kader bu maçta reykart için örüyordu ağlarını. 38. dakikada servet kendisine pas verdi, oysa o anda götünü dönmüş, alıp başını gidiyordu. bağırdılar son anda topa dokunabildi. 56. dakikada taç atışından kaçışı bize gol olarak yazdı. serkan taçı ona atacaktı, götünü dönüp uzadı yine. bu hareketi ondan daha iyi yapabilen futbolcu görülmedi henüz. topla bir şeklide buluşan baroş teslim olmayalım arkadaşlar mesajı veriyordu. yediğimiz 3. golde topa eskortluk yaptı. koştu, yatarak dalsaydı golü önleyecekti. maç boyu 28 defa yana veya geriye isabetli pas attı. 20 metre mesafeye dikine tek pas attı sadece. isabetsiz elbette. top kapma mücadelesini 5 defa kazandı. 10 defa topu kaptırdı. 9 pozisyonda araziye uydu. topa bulaşmamayı tercih etti. ve maçı nitelikli tek olumlu pasla tamamladı. bu istatistik bilgilerinin %90 ını şlk yarıda yaptı. ikinci yarı artı eksi 10 defa topa değmedi. kimse oynadığının farkına bile varamadı.

    reykart için de artık pek görüş bildirmeye gerek yok. sezon başı yazımızda yazmıştık hatırlatalım. seyrantepe'yi göremez demiştik. göstermezler. kötü hoca olduğu için değil, iyi hoca olduğu için göstermezler. kendinden daha kötü bir takıma yenilmek de bir marifettir aslında. ben bu maçı nasıl kaybederim diye kafa ancak böyle yorulur ve sonu. alınır. iki can düşmanını en kritik bölgede aynı anda oynatacaksın. ulan reykart, sen servet olsan, sen balta olsan oynarmısın. dua et penaltı falan yapmadılar. zaten adamlar kabiliyet düşmanı, evliyalardan birinin götlerini yalamasıyla kendilerini galatasaray'da bulmuşlar, bunlar ancak hayalarının en büyük topunu oynadıkları bir maçta iyi oynamış olurlar ki senede 2 maç olmaz. bu 2 maçı sana mı denk getirecekler? seni bu futbolcular yakmadı mı daha önce. kadro dışı bırakmadın mı bu ayı servet'i. 2. ligte oynayamayacak olanları oynat daha sen. eğer kalırsan aynı takımla çık fener maçına. 6-0 ı çok ararsın o zaman.

    hep aynı şeyleri yazmaktan bıktım. arda turan bu ülkedeki, bu takımdaki futbolcu olan tek türk. baros'da tek yabancı. onun sakat olduğunu da yazmıştım. zaten hep iddia ederim. eğer bu ülkeye sıra dışı bir futbolcu gelmişse mutlaka sakattır. bakın beşiktaş'ın guti ve karizma'sına. sakat olmasalar ne işleri var burada. hocalar da aynı, bazen dinlenmek ihtiyacı olur büyüklerin. gelirler yatarlar işte böyle.

    takımın kalecilerine bakalım. ufuk hadi tipi bakımından biraz kaleciye benziyor gibiydi. 40 sene oynasa bi bok olmayacağını ispatladı. diğeri için kaleci kelimesi çok fazla. haftaya hakan arıkan olur.

    ve bendeniz, fatih terim'in can düşmanı; imparator sen boştayken galatasaray'ın iyi olması imkansızdır. 30 futbolcuyu birden değiştiremeyeceğimize göre geç takımın başına. bu kazmalarla bu baltalarla bu kansız şerefsizlerle ancak sen uğraşabilirsin. biz tribünlerde ediyoruz da etkili olamıyoruz, sen bunlara küfür edeceksin, icabında dayak atacaksın, bunlar ancak sana oynarlar.

    tarifi imkansız bir huzur var içimde. hatta daha beter olsunlar diye beklentim var. fener maçının da hezimetle geçilmesini istiyorum. hayatımda kıskançlık nedir bilmem. ama seyrantepe stadına aykut'un, mustafa sarp'ın, servet'in, balta'nın çıkacak olması beni kudurtuyor. bu adamları çok kıskanıyorum, benim de param vardır mutlaka onlara geçmiş olan. bütün kalbimle haram olsun diyorum. ulan ne berbat ve aşağılık futbolcularsınız. hep baros'mu, kewell'mi sakatlanacak, ceza alacak. hiç mi sakatlanmazsınız, atılmazsınız. bir maçta da sizi oynatamasın lan şu mendebur hoca.

    benjamin toşak bizle taşak geçmişti bir zamanlar. otlayan 4 ineği göstermiş, işte benim geri dörtlü demişti. surinamlı taşağın dik alasını geçiyor bizle. götüyle gülecek uçak atatürk hava limanından kalktıktan sonra. total futbol oynatacakmış. kime, servet'e, servet kim diye bir zahmet kartal'a gelse de bizim balıkçı coşkun'a sorsa, florya'ya sokarmıy dı acaba. burnuna maske takmış, fedakar servet. oynamasa yandık, bizi sırat köprüsünden geçirecek sanki.

    ben biliyorsunuz artık maçlara giymiyorum. bu sene maça gidenlere de kırgınım. her ne sonuç olursa olsun galatasaray'ı desteklemeyi taraftarlık sanıyorlar. ulan ayıp be, içinizde her 100 kişiden biri bunlar kadar oynarken, bu yaratıklara sadece sarı kırmızı forma giyiyorlar diye tezahürat yapıyorsunuz. ah be mehmet abi, peygamber hüseyin, sizin zamanınızda sarp gibi bir çakal banko oynayacaktı da siz seyirci kalacaktınız bu hokkabazlığa.

    baros sakatlandı, sağlık ekibine önemli bir müşteri daha geldi, gökhan zan gibi müşteri ilgi çekmiyor, kimse merak etmiyor. arda yok zaten. ben 3-0 a el sıkışırım sizi bilmem. golü, gol pozisyonunu saymıyorum, aykut'un iğrenç degajlarını saymazsak, santrayı geçelim anırmaya devam edeceğim. takımın seven maça gitmesin, televizyondan bile seyretmesin.

    unuttum sanma seni adnan paşa. sen de bu takımın başkanı olarak seyrantepe'ye gelirsen ben yine bir köşede anıracağım. anamız babamız bizi eşşek olarak dünyaya getirmediyse eğer, arda turan hariç hiç birinize o stadı göstermeyeceğim. sizi gidi şebeke liderleri sizi, hırsızlar, kansızlar. ne mutlusunuz değil mi, sıçtığınız boku çapulcuya temizletiyorsunuz. verdiniz taktiği, servet'e, sabri'ye, ayhan'a , ufuk'a. bir güzel domaldılar, reykart'ın sehpasını tekmelediler. götünüze kına yakın.

    bekleyin, ben de nişadırları hazırlıyorum, kınalarınız solmadan yakaladığımı nişadırlayacağım. o zaman ananızın örekesine kadar bağıra bağıra koşarsınız.maçta koşacağınız yok nasıl olsa.
  • 109
    galatasaray – ankaragücü : 2-4

    yine bir yenilgi bizim için. bu kaçıncı, sekiz maçta dördüncü galiba. fikstüre bakacak ne keyfim var ne halim, ama sanırım doğru.

    geçen hafta berbat bir zeminde karabük yendi bizi, zemine yükledik suçu. bizzat bende. ondan önce bursa, sivas da yenmişti. dedik ki takım hazır değil, yeni transferler falan filan. ne oldu bu arada, avrupa ligi’ne kalamadı takım, ligde çok gerilere de düştü. hep bahanemiz vardı, yanlış anlaşılmasın benim bahanelerim değil bunlar. ille de rijkaard kalsın diyen yeni nesil ajanların düşünceleri. ben yaşlı ve dinazorum anlamam bu sabır işlerinden. hep isterim ki her şey aynen devam etsin, statüko bozulmasın. zaten “you’re in the army now”.
    çok şükür tanıyanlar biliyor da, yukarıdaki yazdıklarımın ne demek olduğunu. yoksa işimiz zor.

    maça dönelim, dönelim çünkü aslında aşağıda yazdıklarımı daha önce yazdım. maç başladı ankaragücü 1-0 öne geçti. yan hakem bayrak kaldırdı, orta devam ettirdi gördüm işareti yaptı, golü yedik. biz tribünden ofsayt diye bayrak kalktı sandık ama meğer top durmamış aslında. eğer öyleyse yan hoca pozisyona uzaktı, yanlış karar da verse sorumluluk orta hakemdeydi.

    ankaragücü zaten kapanıp kontra denemek için geldiği ali sami yen’de bir de ektra gol bulunca ileri çıkartmak mümkün olmadı. kapalı savunmayı zorlayacak oyuncumuz da yok ne yazık ki. arda olmayınca bu işler zor. gerçi arda da rakibe götünü dayamaktan başka bir şey yapmıyor, hayatında 11’erlik sahaya çıkmamışlar açısından. neyse, kapalı savunmayı açmak için birkaç alternatifiniz var. ya meşhur barcelona gibi bol pas yapacaksınız, ya uzaktan etkili ve gol olan şutlar atacaksınız ya da göbekten deleceksiniz, en kolayı çizgiye ineceksiniz.
    barcelona gibi yapmak mümkün değil, zaten dünyada sadece onlar yapabiliyor, messi oynamadığı zaman onlar da beceremiyor. uzaktan şut atmaya cesareti var mı takımın? yok. göbekten nasıl deleceksin, ikiye birlerle. baros’la ikiye bire girmek için orta sahanda top taşıyacak adama ihtiyacın var. bizde var mı? yok. çizgiye inebiliyor muyuz? elbette hayır. pino sol açık, sabri sağ açık. laf aramızda sabri’ye üzülüyorum. almanya maçında sol bek, ilk oynadığı maçta sağ açık. nasıl ya?

    0-2 oldu, peki. ikinci devre başladı 2-0. ya abicim hiç mi soyunma odasında konuşmuyorsunuz, hepiniz limon mu yiyorsunuz. bugüne kadar ankaragücünü hiç izlemediniz mi? tamam biz galatasarayız, oyunumuzu oynarız da gerideyiz be abicim. bunun bir önlemi yok mu? 1-2 oluyor, bir dakika sonra 1-3. şaka mı lan bu !
    2-3 yapıyoruz, kısa süre sonra göstere göstere 2-4 yapıyor adamlar.

    evet. galatasaray’ın kadrosu kalitesiz. yes. ankaragücü epl takımı ya. vay arkadaş ya. kimsenin ne hakkı var ya, beni, fatih’i, yusuf’u, demir’i, sinan’ı, berat, hasan’ı, ismail’i, izmir’den kalkıp maça gelmiş kemal’i, asosyal gökhan’ı, 67 yaşında turuncu formasını giyip maça gelmiş babamı ve şimdi ismini yazmadığım binlerce galatasaraylıyı üzmeye. galatasaray kalitesiz. bizi yenenlere bakıyorum, sivas, karabük, bursa, ankaragücü. bence şampiyonlar ligini bunlardan biri alır, bursa’yı tek geçerim. bu ne lan !

    gelelim maç sebebiyle yapacağım saydırmalara:
    son zamanlarda meşhur ve prim yapan, ilgi toplayan bazı söylemler var. bildiğin kahve muhabbeti ama okumuş yazmış tayfa yaptığı için aşağılanmıyor, büyük beğeni topluyor. ille de bir isim takmam gerekirse “üniversite kantini ağzı” bu. üniversitede okuduğu için kendini 1, diğer herkesi 0 gören grubun işleri. aslında cem karaca’nın meşhur şarkısı “yarım porsiyon aydınlık” ın muhatapları.
    söz konusu söylemler şunlar: sarp, ayhan, barış ile orta saha mı olur? captano’nun cevabı: doğru olmaz, olmamalı. ama beni mi oynatıyorum onları. kenarda cana, musa çağiran, emre çolak varken. nerede messi’yi, gio’yu dünya futboluna kazandıran rijkaard? ben burada messi’yi, gio’yu barcelona’da oynatmak iş değil derken neredeydin. bu dünyada bir tek tane hoca yoktur ki messi ile gio’yu oynatmasin. onların önüne geçemezsin hocam, şaka mısınız? cruyff’u ilk 11 oynatan mübarek insan diye birini duydunuz mu, veya platani, beckenbauer, pele, müller. hadi bildiğinizi birinden bahsedeyim hagi. kim durdurabilir bu futbolcuların yükselmesini?
    bu sebeple bana messi örneğiyle gelmeyin, kalbinizi kırarım.

    ikinci bir söylem, servet takımı sattı : bunu söyleyen arkadaşların çoğu servet’in kötü futbolcu olduğunu iddia ediyor. nasıl yani? abicim karar verin, kötü adam takımı satamaz ki. yeteneği o kadar, allah belanı versin dersin devam edersin. ama hem yeteneksiz hem de sattı diyorsan kusura bakma kim olursa ol saçmalıyorsun demektir. bu şuna benzer, zamanında maçlardan sonra derlerdi ki fener süper oynadı, takımın en iyisi rüştü’ydü. nasıl lan?
    servet konusu açılmışken ille de değinmem gerek. bazı arkadaşlar servet’in rijkaard’a salladığını, avrupaya gitmek istediğini sıklıkla dile getirdiğini kulübün servet’i göndermediğini söylüyor. canım kardeşim, o zaman rijkaard ilk 11 oynatmasın. saçmalamayın artık yeter.

    arda turan. heveslenmeyin, ona sonra geleceğim.

    kadroda neill ve kewell yoktu. sakatlar diye duydum. acaba neden? yoksa bunlar şovenist milliyetçi olmasınlar lan. milli takıma gidip sakat dönüyorlar. oynama sakatsın diyen milli takım doktorlarına ingilizce olarak bacağım kopsa oynayacağım demiş olmasınlar tumturaklı bir fuck off ile beraber. yoksa niye sakat olsunlar canım. eğer öyle olsa cana da oynardı değil mi ama, o da milli maçta sakatlanmıştı. zaten iyi olsa rijkaard’ın değişmez adamı cana yerine sarp’ı oynatacak değil ya !

    misimoviç. oyunun son 3 dakikasında, o da uzatmalardaki son 3 dakikada yerini aydın yılmaz’a bıraktı. ne? çok mu içmişim? ulan son 3 dakika olmasa misi’yi çıkarmazdı herhalde hikmetinden sual olunmaz rijkaard. kornerleri, frikikleri sabri kullanamayacağına göre. harbi mi? çok içmişim demek ki. o kadar da diyorum, beni tutun çok içmeyeyim diye.

    elano’nun sağdan bindirmeleri olmasa izlenecek maç değildi. di mi? elano da yoktu. ki bu sefer sebep kesin benim. maçtan önce aradım, “olum akıllı ol haftaya cuma vezirde maç var” dedim de oynamadı. yoksa koskoca rijkaard takımdan kesecek değil ya.

    bunları böyle yazıp duruyorum. çoğu rijkaard’ı hedef alıyor. bilerek ve isteyerek yapıyorum. daha önce yine rijkaard’ı hedef alan şeyler yazdım. ne yazık ki tatmin edici cevaplar alamadım. cevaplar şü minvalde : dünyanın tanıdığı hoca, barcelona, sabır, devrim. bunlardan milim göstermiş değil. ne rijkaard’ın oyun anlayışı, ne bize uyumu. hiçbir tatmin edici cevap yok. ben bunların hepsine çok net itirazlarımı yazdım.

    arda turan. çok beklersiniz. yorum yok. adi yeter !

    burada değindiğim, değinmediğim bir çok konuyla ilgili soru da gelecek, yorum da. kimi usturuplu olacak, kimi saçma sapan. hepsine cevaplarımız var bu blogda ve galatasaray sözlükte. yeni bir şey söylemedik. ama önce sorularıma cevap alayım.
    ha, unutmadan belirtmekte fayda var. bir kez olsun "rijkaard gitsin" demedim, demem de !
  • 110
    özet geçmek gerekirse ;

    * servet berbat oynadı
    * hakan balta cinnet geçirtti
    * sabri mükemmel mücadele etti
    * ayhan topu bırakıp sapara'yı kovaladı *
    * ufuk topu dışarda elle kesti , kırmızı kart gördü
    * ankaragücü maç boyunca 4 ya da 5 orta yaptı ve 4 gol attı
    * ankaragücü 3 golü kontra ataktan buldu
    * baros "canım senin olsun" derecesinde mücadele etti , 2 gol attı
    * ümit özat 3. gol sonrası sevinirken düştü
    * aydın yılmaz kurtarıcı olarak oyuna girdi

    gerisini siz düşünün.
  • 112
    macin sonlarinda tek istegim sarp ve ayhan'in kirmizi kart görmeleriydi. simdi herkes mustafa sarp'i bildigine göre ayhan'dan bahsediyim. ayhan abi yillardir bu forma altinda oynuyorsun. oynuyorsunki basarilisin. saha icinde mücadeleci tavirlarinla örnek teskil ettin yillarca, arasira kendine hakim olamadin, kimi zaman da haksizliklara karsi gelmeyip oyununla cevap verdin. buraya kadar hersey tamam, sonucta sende insansin bizde. ama sen galatasaray gibi bir takimda kaptanlik yapmissin, bu takimin en degerli adamlarindan biri olarak bu macta ki amatörce hareketleri nasil yapabiliyorsun? haftaya oynanacak olan derbiyi düsünmüyormusun? rakibin seni yeniyorken pislik yapmaya utanmiyormusun? sen genc, cahil bir adam degilsin. akli basinda, soguk kanli ve takima gerektiginde sahip cikip yön veren birisi olmak zorundayken neden bu hirs? tamam yenilin ulan! fark yiyin! ama galatasaray adini böyle kirletmeye hakkiniz yok. rakibin kazanirken ona tekme atarsan, küfür edersen, terbiyesizlik edersen yarin kapinin önüne kondugunda da " benim cok emeklerim gecti bir jübile bile yapmadilar " diye aglama.

    mustafa sarp hakkinda yazmiyorum dedigim gibi görünen köy misali durum.

    goller siralandikca bütün kahvehane ayaklandi. fenerbahce taraftarlari cosmus dalga gecme sinirlarini asmislardi. kameralar 105 yasindaki nine yi cekince "haha yeni transferiniz mi?", "arda'nin yedegi mi" diyen fenerbahcelileri gördüm. siz ise onlari konusturuyorsunuz hala. terbiyesizlik ahlaksizlik diz boyu. siz ise hala faul bile yapmaktan acizsiniz. siz kim feneri yenmek kim? simdi dicem o nine icin kazanin diye ama bunu okurken bile bir elinizde icki kadehi yaninizda manitalar " siktir lan " diceksiniz bana ya da pardon öyle degil. sizin zaten umrunuzda degilki galatasaray. bu sözlükte isiniz ne? haftaya pazar günü görüsücez macta. karar sizin. isterseniz 9 tane gol yiyin. ben evde sizin rezilliginizi izler gülerim. isterseniz bir serefinizin oldugunu hatirlayin ve mücadele edin.

    tabi bu yazi tüm futbolcular icin gecerli degil. ayrimi siz yapabilirsniz.
    bir tarafta yenilgiyi kabullenmeyip kicini yirtan golleri siralayan baros. diger yanda yenilgiyi kabullenmeyip formasini yirtan rakibe tekme atan adamlar.
  • 115
    galatasaray tarihine kara bir leke olarak geçen maçtır. rakiplerine göz markajı yapan servet çetin, alan boşaltma uzmanı hakan balta, fenerbahçe maçı öncesi adam kovalayan ayhan akman.

    o gün sadece bir isim vardı milan baros. sahada bulunan herkesten fazla galatasaraylı olan adam. en sonunda dayanamadı ve adelesi iflas etti. ekran başında ağladım baros'un durumuna ve galatasaray'ın düştüğü hale.

    unutulmasın, unutturulmasın.

    http://trpress.com/...in-ozeti-video-izle/
  • 123
    ordaydım. yani ali samiyende. ankaragücü gibi bir takım bizi yenmişti ali samiyende. zor dönemler geçiriyorduk takım olarak ve taraftar olarak. soğuk günlerdi bir yerlerimiz donarken herkes sevgilisi ile izlerken maçı kafede biz maça gittik. ailemiz şu maça da gitme oğlum takım sana ne kazandırıyor ki okuluna bak sen derken biz gittik. sonuc mu ? 4 gol yemiştik hem de samiyende ,hem de ankaragücü'nden .hiçbirşey koymamıstı da maçı satan adamın hala galatasarayda oynaması cok üzmüstü beni maçtan sonra. maçta teknik direktör gitsin diye maçı satan adam maçtan sonra amacına ulaşmıştı. gözümün önünde topu bırakan adam kazanmıstı. adını biliyorsunuz servet çetin. allahıma şükürler olsun artık klübümüzde olmayacaktır. umarım bir daha onun karakterinde birisi gelmez takıma.ayrıca bu macın bana verdiği acı hiç bitmez herzaman kalır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın