• 159
    yazilacak cok sey var ama yazamiyorum cunku silivri soguktur. ele baslari da koltuklarinda oturmaya devam etmektedir. sorumlulari hic bir sekilde ceza almamis, olen masum siviller oldukleriyle kalmistir. bazilari cezalarini cekmemeleri icin vatandasliktan cikartilarak suclu iade kapsamindan dusurulmus bu sekilde amerikadan iadesi istenememektedir. bazilari ise kandirilmistir. ama kesinlikle suclu 5 gunluk askerler, bank asyada hesap actiran memurlardir. ne istedilerse verenler asla suclu olamaz. hele hele don artik ulkene bitsin bu hasret diyenler asla suclu degildir. mesela darbe gecesinden baslayarak ilan edilen olaganustu hal ile khk cikartma hakkina kavusup padisahtan daha yetkili hale gelenlerin asla bu iste parmagi yoktur.
  • 152
    destan bayram deniyor da ben pek sıcak bakmıyorum. yanlış anlaşılmaısn darbeci ya da herhangi bir şeyin duşmanı değilim. bu iktidarın yıllarca aynı kaba sıctıgı bizim zamanında şerefsiz dedigimiz atatürk düşmanı hoca efendileri ile para ve makam yüzünden ters düşmeleri sonucu ne yaptıgından haberi olmayan genç askerler ile ülkesini milletini korumaya çalışan vatandaşlarımızın birbirini ezdiği öldürdüğü bir gün olmuştur. destan bayram bir yana kara bir lekedir. bayram dediğin 29 ekim, 23 nisan, 19 mayıs gibi olur. gunahsız ne olduğundan habersiz askerlerin(tabii ki hepsi değil), ulkesini kendince savunmak için tankların ucakların altında ezilerek vurularak ölen vatandaşlarımızın öldüğü gün bayram ya da destan olmaz. he tabi ekmeğini yemek güzel, oyunu almak iktidar olmak ve demagoji yapmak güzel.

    ölen genç ''ne oldugunu gercekten bilmeyen'' askerlere de, kendince ülkesini milletini savunmaya cıkıp canını verenlere de allah rahmet eylesin.

    dediğim gibi destan falan değildir. gunahsız insanların öldüğü iktidarın ekmeğini yediği kara bir gündür türkiye cumhuriyeti için.
  • 185
    ülkede her gün televizyona bir şekilde çıkan bir insanın son 20 yılda 6 gün üst üste yayına çıkmadığı tarihler araştırıldığında kimin uyguladığı bir darbe girişimi olduğu anlaşılacak bir darbe girişimidir. ölenlere rahmet dilerim.

    edit: yanlış anlaşılabileceğinden eklemek isterim, darbe girişiminin hepimizin bildiği terör örgütü eliyle yapıldığı açık. fakat kapalı olan ve araştırılmasını da itinayla garip bir şekilde reddettiğimiz tarafa dikkat çekmek isterim.
  • 136
    iddia edilen ama hala tam olarak araştırılıp, tüm sorumluluları bulunamayan olay.
    olay hakkında yazılan bir yazı, hafiften özetlemiş durumu ki yazıyı yazan arkadaş pek tabi ki gözaltına alınmış.

    yerim destanınızı!

    1.dünya savaşı
    4 yıl sürdü
    tekrar ediyorum 4 yıl
    yani 16 mevsim,
    208 hafta,
    bin 460 gün…
    kafkas, kanal, filistin-suriye, çanakkale, hicaz-yemen,
    makedonya, galiçya, romanya cepheleri açıldı.
    itilaf devletlerinin 42 milyon askerine karşı 2 milyon 850 bin kadardık.

    kafkas cephesi’nde sarıkamış’ı rus ordusundan almak için savaştık.
    90 bin asker donarak öldü.
    dok-san-bin asker…
    lojistik destek gelememişti çünkü.
    zaten açlardı, üşüyerek, uykuya dalarak öldüler.
    kimi anasını, kimi sevdiğini hayal ederek uykuya daldı.
    bir daha uyanmadılar…

    çanakkale cephesi…
    zafer kazanıldı ama bedeli 500 bin insanın ölümü oldu.
    253 bini asker, gerisi sivildi.
    tarihçiler, hastalıktan ölenlerin bu sayının iki katı olduğunu söyler.
    bir de o dönem üç lisenin mezun veremediğini.
    galatasaray, konya ve izmir liseleri…
    çünkü elleri silah tutuyordu, çocuklardı, dönmeyi düşünmemişlerdi…
    dönemediler, tarihe “meçhul çocuk asker” olarak geçtiler.
    çoğunun ismi de mezarı da yok, çanakkale’de yatıyorlar!

    kurtuluş savaşı..
    doğu cephesi’nde ermenilerle
    güney cephesi’nde fransızlarla savaştık.
    doğu anadolu tamamen kurtarıldı, tbmm resmen tanındı.
    maraş, urfa, adana ve sakarya’da zafer kazandık.
    fransızları yurttan temizledik.
    şehirlerimize; gazi, kahraman, şanlı isimleri verdik.

    batı cephesi daha kanlıydı.
    1. ve 2. inönü, kütahya-eskişehir, sakarya savaşı yaşandı.
    sakarya savaşı, tarihe en çok subayın şehit olduğu savaş olarak girdi.
    italyanlar muğla ve antalya’dan çekildi.
    mustafa kemal atatürk, büyük taarruzu başlatti!.
    dumlupınar meydan muharebesi’nden sonra
    “ilk hedefiniz akdeniz ileri” dedi.

    yunan ordusu izmir’e kadar kovalandı, izmir düşman işgalinden kurtarildi!
    batı anadolu düşmandan tamamen temizlendi.
    konferanslar, kongreler, ateşkesler, anlaşmalar…
    kurtuluş savaşı da 4 yıl sürdü.
    16 mevsim,
    208 hafta,
    bin 460 gün…
    binlerce şehit verdik.
    o binlercenin yine iki katından fazlası bulaşıcı hastalıktan öldü.

    yillardir pkk’ya verilen şehitleri saymiyorum bile…

    ve 15 temmuz…
    1 gün bile sürmedi.
    tekrar ediyorum 24 saat bile değildi; 15 saat sürdü!
    limana yanaşan düşman gemilerinden değil,
    sağ olsun erdoğan’ın ‘eniştesi’nden öğrendik.
    ama hazırlıksız değildik.
    lojistik destek tamdı mesela.
    nedense 4 farklı noktada bekletilen uçaklar-helikopterler,
    3g bağlantıları, televizyonlar, radyolar…

    düşman bu kez ne ingiliz, ne fransız, ne de almandı…
    bir zamanlar yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen,
    istedikleri her şey verilen “muhterem hoca efendileri”ydi.
    amaç devleti ele geçirmekti ama nedense birkaç tankla darbe yapmaya çıkmışlardı.
    her şeyden habersiz masum erlerle polisi ve vatandaşı karşı karşıya getirdiler.
    kardeşi kardeşe kırdırdılar!
    kurtuluş yine bizimkilerden; fetö’nun kumpas kurduğu kemalist askerlerden geldi.
    ve milletin direnişiyle birlikte darbe püskürtüldü.
    sonuç 248 şehit, yüzlerce yaralı…

    ***

    kısaca…
    evladını beşikte bırakan nene hatunlar
    kocasını toprağa verip cepheye koşan kara fatmalar…
    çocuk, yaşlı, kadın demeden..
    atamızın önderliğinde bizlere
    19 mayıs’ı,
    23 nisan’ı,
    30 ağustos’u,
    29 ekim’i bıraktılar!

    amma…geriye sarıkamış’ta ölenler için ‘halay’ çektiğimiz anmalar…
    “yağmur yağıyor çocuklar üşümesin” diye yasaklanan 23 nisan’lar…
    her sene hastalık bahanesiyle iptal edilen 19 mayıs’lar
    ve güvenlik gerekçesiyle yasaklanan 30 ağustos’lar kaldı!

    ***
    velhasıl
    “elin tokadını yemeyen kendi tokadını yumruk sanırmış!”

    tarihe altın harflerle yazılan onca zafer,
    binlerce şehit ve ders alınacak yüzlerce hikaye kalmışken…;

    darbenin araştırılmasını istemediğiniz meclis önergeleri,
    muhterem hoca efendinizi değil de masum askeri karşınıza alarak bastırdığınız afişler,
    bir türlü temizleyemediğiniz,
    kovalayamadiğiniz ve
    düşmandan kurtaramadiğiniz vatan varken
    size de hiçbir güvenlik gerekçesi göstermeden 1 hafta bayram yapmak komik gelmiyor mu?
    gelmiyorsa yukarıdaki satırları tekrar okuyun beyler, bayanlar…
    destan 3g ile yazılmaz.

    ~ yeliz koray
    kocaeli koz gazetesi
  • 186
    girişim başarılı olsaydı eğer;

    ekonomimiz çok kötü bir hale gelecekti
    özgürlüklerimiz kısıtlanacaktı
    kendi ülkemizde 3. sınıf vatandaş muamelesi görecektik
    adalet, hak, hukuk mumla aranacaktı
    eğitim, sağlık, güvenlik gibi temel ihtiyaçlar ele ayağa düşecekti

    iyi ki darbe başarılı olmadı. yoksa cidden geleceğe umutsuz bakan bir toplum olma yolunda hızla ilerleyecektik.

    sebep olan ve sebep olduran kim varsa ölümlerin en beterini yaşasın. mümkünse yargılandıktan sonra.
  • 146
    2 yıl önce bugün akşam saatlerinde, ne istedilerse verenlerin yarattıkları canavarın, milletin tepesine bindiği ve 250 vatandaşımız ile onlarca asker ve polisimizi şehit ettiği felaket. daha üzücüsü ise darbeye kalkışan fetö ile yapılan mücadelenin sulandırılması ve siyasi ayağına neredeyse hiç dokunulmamasıdır. bu orospu çocuklarını devletin ve ordunun en mühim kademelerine yerleştirenler, bitsin bu hasret diyenler falan hep dışarda.

    şehitlerimize allah'tan rahmet diliyorum. umarım atatürk'ün "türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olamaz" sözünü anlamışlardır ama yapılan icraatlere bakılırsa pek de anladıklarını sanmıyorum.
  • 181
    2745 - ikibin yediyüz kırkbeş

    nedir bu rakam? 15 temmuz kalkışmasının üzerinden 24 saat bile geçmeden ihraç edilen hakim ve savcı sayısı. 2745!

    yani hükümet eliyle koymuş gibi kalkışmanın üstünden 24 saat bile geçmeden bu kadar hakim ve savcının fetöcü olduğunu saptamış ve ihraç etmiş.

    eliyle koymuş gibi!
    eliyle koymuş gibi!

    aynı gün 13 hsyk üyesinin 5 tanesi de yine fetöcülük suçlaması ile ihraç edildi.

    yine elleriyle koymuş gibi.

    anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az.

    demokrasi bayramınız!! kutlu olsun.

    not: hainlerin günahsız askerlerimizin kanına girdiği girişim.
  • 74
    askerliğini yapmış bir birey olarak soruyorum; koca tsk'nın sadece üç beş uçağı, üç beş tankı mı var? geriye kalanlar neden bu sözde darbe girişimine katılmadı? diyelim ki darbecileri desteklemediler, o zaman neden ülkenin polisiyle birlikte darbecilere karşı durmadılar? kuvvet komutanları neden açıklama yapmıyor? şamil tayyar, hulusi akar paşa'yı neden hain ilan ediyor, o hain ilan edilen paşa nasıl başbakanla birlikte canlı yayına çıkıyor?

    madem bu darbecilerin derdi baştakilerle, meclisi bombalayan helikopter ve uçaklar neden saraya tek bir mermi sıkmıyor? madem darbe yapıyorlar ne diye bir tane bile hükümet yetkilisini göz altına almıyorlar? iki metropolün üstünde savaş uçakları cirit atarken, daha olayın gidişatı belli değilken sayın cumhurbaşkanı nasıl gülümseyerek, hiç bir şey olmamış gibi röportaj yapıyor? elinde f16 olan ve meclisi bombalayacak kadar gözünü kan bürümüş caniler nasıl ata uçağına eskortluk edip istedikleri yere indirmek yerine, burunlarının dibinde yere inmesine izin veriyorlar? yemeyin abi bizi, salak değiliz biz. sözde darbe diye milleti birbirine kırdırdınız, zihin fakiri üç beş asker bozuntusuna başkentimizi bombalattınız, şimdi de daha yanan ateş küllenmeden başkanlıktan söz ediyorsunuz televizyonlarda.

    bir histeriğin başkanlık diye sayıklamaları yüzünden ülke yangın yerine döndü, minarelerden sela verdirip f16'ların, tankların, askerin karşısına halkı çıkardınız, kendi koltuğunuzu kurtarmak için milleti askere, askeri de millete kırdırdınız. şimdi muhtemelen sizin güdümünüzdeki ya da sınırlarını sizin önceden bildiğiniz bu olayı yapan namussuzlar yüzünden bu ülke askerine bir daha asla güvenmeyecek. o da sizin işinize gelir tabii.

    asker polis öldürüyor, polis asker öldürüyor, insanlıktan nasibini almamış bir grup akp yalakası ne oldugunu bilmeyen 20 yaşında çocukların kafasını kesiyor. sonra sizin bu işte bir kabahatiniz yok değil mi?

    o dünyadan bihaber, 20 yaşında çocuklar emir kulu anlıyor musunuz? kemerle dövdüğünüz, üst üste yığdığınız çocukların dünyadan haberi yok! o linç ettiğiniz çocukların yüzlercesi son bir yılda şehit oldu, o zaman hiç sokaklara dökülmüyordunuz? hiç sela okunmuyordu minarelerden...? çok değil, 6 ay önce halen asker olan bir birey olarak, emir kulu olmanın ne demek olduğunu iyi bilirim ben, komutan git der, gidersin, gel der gelirsin, soru sorma ya da sorgulama hakkın yoktur. şimdi siz o dünyadan habersiz, bir grup şerefsizin zoruyla sokağa çıkmak zorunda kalmış çocukların kafalarını kesince demokrasiyi mi getirmiş oldunuz ülkeye?

    14 yılda herkesle, her oluşumla, her devlet kurumuyla bir düşman bir dost olan, ama hep mağdur olan akp sayesinde dün gece yüzlerce insan öldü... ülkenin mal varlığının yarısını size verelim de canımızı rahat bırakın bari...

    kime üzüleceğimizi şaşırdık sizin yüzünüzden, polisimize mi yanalım, askeri aracın altında kalan ya da asker tarafından vurulan vatandaşımıza mı yanalım, emir kulu olan, sorgulama hakkı bulunmayan yirmi yaşındaki çocukların kafasının kesilmesine mi yanalım?...

    allah buna sebep olan, bunu kışkırtan, bundan nemalanan kim varsa belasını versin... bok ettiniz güzelim ülkeyi...
  • 94
    akın öztürk gibi bir adamın tiyatro, erdoğan isteğiyle falan bu girişimi yaptığına inanıyorsanız, kusura bakmayın arkadaşlar ya çok iyi ya da çok art niyetlisiniz. her ne kadar başarılı olamasa da böyle büyük bir girişim akp'nin planlayabileceği bir girişimden daha fazlası olduğu açıktır. şimdi iyi dinleyin biraz kafanızı karıştırmam lazım ama bu söylediklerimi yobazlar ( solculuktan gözü dönmüş veya erdoğana tapan kesim veya taşın üstüne çıkıp uluyanlar) anlayamazsa normal karşılarım.
    öncelikle akın öztürk gibi balyoz soruşturmasıyla yükselen birisinin hizmetle bağlantısının çok yüksek olduğunun farkındasındır. emekli olmasına bir yıl kala yaş üyesi oldu. yalnız tam 1 yıl önce yine paralel operasyonlarının arttığı temmuz aylarında genel kurmaya akın öztürk hakkında brifing verildi ve fetullah gülen bağı ve darbeye kalkışma ihtimalinin yüksek olduğu bildirildi. o dönemde emekliliğine bir yıl kalan bir generalin ihraç edilmesi devam eden pkk-ışid operasyonlarına darbe vuracağı nedeniyle ihraç etmeyip, deyim yerindeyse uykusunda bile takip edilecekti. bu teknik takipler hem genel kurmayda hem yargıda aynı hızda devam ediyordu ve polis şubeleri inanılmaz titizlikle takip işlerini hallediyordu. ta ki bu darbe girişiminin gerçekleşeceğini öğreninceye kadar. darbe aslında ağustos ayı içerisinde sabaha karşı yapılması planlanıyordu ve devlet bunu öğrendiğinde teknik takip işini bırakıp operasyonda düğmeye basılacaktı. çok değil erdoğan marmarise gitmeden bu durum haberdar edildi ve onayı alındı. daha sonra hulise akardan onay alındı, savcılar teknik takip dolayısıyla zaten hazırda bekliyorlar ve 16 temmuz günü sabah 4'te eş zamanlı hem genel kurmaya hem yargıya büyük bir temizlik başlayacaktı. ki işte tam o sırada bunun haberini alan akın öztürk ve devamındakiler sabah 4'te zaten göz altına alınacağız, o zaman darbeyi öne çekelim deyip, inanılmaz bir saatte büyük bir aptallık yaparak ve deyim yerindeyse ellerinde patlatarak bu girişim sonuçlandı. ama ne olursa olsun devlet sabah operasyon yapmayacak olsaydı ve darbenin asıl zamanı darbe yapılsaydı, şuanda sözlükte savaşmak yerine sokakta birbirimizi yiyor olacaktık bir ay sonra. allah bizi korudu ve inşallah da korumaya devam eder.
    neyse devam edelim. e peki darbe tiyatro değildi, erdoğan da yapmadı, peki kim yaptı?
    bak kardeşim darbe olduğu anda ilk yayın komşu ülkelerden değil, avrupadan değil amerikadan başladı. "türkiye'nin tek şansı darbenin olumlu sonuçlanması" dediler, diğer yandan başka düşünce kurulu yayınları "darbe islam şeriatına girmek istemeyen türkiye'nin tek çıkar yolu" gibilerinden haberler yapılıyordu. yalnız o sırada kremlin demokrasinin yanındayız diye hükümete destek verirken beyaz saraydan ses çıkmıyordu. ta ki erdoğan halkı sokağa çağırıp, bazı askerler ne zaman teslim olmaya başladı, ,işte o sırada beyaz saray demokrasinin yanızdayız dedi. tabi burada halk sokağa çıktığında yurtta sulh konseyinin gizli üyeleri olan komutanlar, deyim yerindeyse bu tutuklanan generalleri sattı ve geri durdu.
    peki bu kadar şeyden sonra hizmet grubunun yaptığı malumu. iyi de çıkarı de bu sürekli ağlayan ama bir kere namaz kıldığını görmediğimiz adamın?
    kremlin mesaj yayınlarken beyaz sarayın bir süre sessiz kalması, hizmetin başının amerikada olması, darbe liderinin ve devamındakilerin hizmet üyesi olduğunun açık olması, ilk lehimize yürüyüş yapan başka ülkeden halkın filistin'den çıkması... sizce de tek bir kapıya çıkmıyor mu? büyük orta doğu projesi.
    darbe girişimindeki olaylarla ilgili olarak düşünceme gelecek olursak. öncelikle haince şehit edilen vatandaşlarımızın, asker ve polisimizin başı sağ olsun, allah hepimizi sabırlıklar versin. 19-20 yaşındaki çocuklardan bir kısmı hiç ateş etmeyip, hiç bir şeyden haberimiz yok deyip teslim olması, ateş etmediği için komutanı tarafından şehit edilen askerler bir yanda; hem tatbikat olduğunu düşünüp hemde ateş emrine direkt uyan ve sonucunda bağırsakları dışarıda kafaları ezilmiş şehitler bırakan askerler diğer yanda; hiç ateş etmeden teslim olan askeri linç ederek şehit etmek bir başka yanda; darbe olmadı diye sevinmek bir yanda; 161 şehidin olduğu zaman bunu bayrama çevirmek diğer yanda. neresinden bakarsan bak inanılmaz üzücü olay. özellikle gölbaşı'ndaki üssü çok yakından gören birisi olarak, oranın o halde olması beni ayrıca üzdü, ki orada olan özel harekatçıların sırf maddi durumu iyi olmadığı için o mesleği seçmiş olduklarını bilmek işin ayrı üzüntü duyulan kısmı.
    o askerlere iyi oldu emre uymasaydı onlar da hak ettiler ölümü diyen kişiyle, halkın ölmesine de iyi oldu diktatörü dinlemeseydi diyen kişi de benim nazarımda haindir, merhametsizdir, insanlıktan nasibini almamıştır. allah ülkemize yardım etsin.
    not: vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim, hakkınızı helal edin.
  • 192
    tıpkı 60’ların darbecilerinin 27 mayıs’ı hürriyet bayramı yapmaları gibi siyasal islamı tekeline alarak devlete çöken grubun kendi iç savaşına da darbe dedik bayram yaptık. verilen mücadele demokrasi içindi ise bugün içinde yaşadığımız ülkeye bakınca o mücadele çoktan kaybedilmiş gibi görünüyor. sanki demokrasi bayramı değil de “işine gelince demokrasi” bayramı. bugün “hain fetö” olarak anılan o karanlık yapının en büyük destekçi ve savunucularının kimler olduğunu çok çabuk unuttuk.
  • 163
    darbe girişimi falan değildir. bu ülke sonuçlanmış bir çok darbe gördü. ama hiçbirinde ne sivil halk kurşunlandı ne polis özel harekat ne de meclis bombalandı.

    darbe rüyası gören fethullahçılar o gece koca bir tuzağın içine düştüler. askeriyedeki atatürkçü kanadının da kendilerine destek olacağını sandılar hatta belki bunun sözünü de aldılar. ergenekon süreciyle dümdüz ettikleri ekibin erdoğan düşmanlığıyla kendilerinin yanında olacağını zannettiler.

    içine düştükleri tuzağı farkettiklerinde ise gözleri kararmışçasına kendilerinden olmayan herkesi en adi şekilde öldürmeye çalıştılar.

    tabi bu benim görüşüm.

    15 temmuz gecesi yaşananlar, erdoğan havadayken dönen pazarlıklar, erdoğan - bahçeli - perinçek ittifakının tohumlarının belki de o pazarlıklar sonucu atılmış olması gibi gibi meselelerin esasını kaç sene sonra öğreniriz artık allah bilir.

    benim açımdan ortada olan tek gerçek yaşadığımız şeyin bir darbe girişimi falan olmadığı.
  • 155
    kahraman türk askeri yıllarca içine sızıp kadrolaşan, kendilerine kumpas kuran, çeşitli iftiralarla önlerini kesip içeri tıkayan bademlerle çarpıştığı gün 15 temmuz. biraz popülist bir söylem diye halkı öne atıp duruyorlar genelde. ancak bu esnada gerçek kahramanlar unutuluyor. tabi 1 tanesi hariç;

    https://i.hizliresim.com/va4z3A.jpg

    40 çeri ile çin sarayını basan kür şad gibiydi ölüme yürürken;
    öldü, ama yenilmedi.
  • 140
    bu darbe girşimi, kalkışması, terörist eylem her ne derseniz deyin bu süreçte hayatını kaybeden insanlara allah rahmet eylesin, allah taksiratlarını affetsin.
    diğer taraftan,
    bu şerefsizler başarılı olsaydı ne olacaktı diye düşünüyorum bazen ve muhtemelen şunlar olacaktı,

    - darbeciler kendilerinden olmayan tüm askerleri tasfiye edip içeri atacaktı ve yerlerine kendi adamlarını dolduracaktı
    - darbeciler kendilerinden olmayan tüm hakim, savcı, katip kim varsa tasfiye edip içeri atacak yerlerine kendi çomarlarını dolduracaktı
    - darbeciler kendilerinden olmayan tüm polis, öğretmen, memur kim varsa tasfiye edip içeri atacak yerlerine kendi çomar yamaklarını dolduracaktı
    - darbeciler kendilerine göre kanun yazıp istedikleri yasağı yasal ya da yasalı yasak yapacaktı
    - darbeciler kendilerinden olmayan, eleştiren, soru sora kim varsa hain ilan edecekti
    - darbeciler kendilerine yakın koltuk değneği siyasi partiyle bir olup ülkeyi tek adama teslim edeceklerdi
    - darbeciler kendilerine muhalif tüm medya kuruluşlarını kapatıp sadece kendi istedikleri haberleri yaptıracaktı,
    - darbeciler ülkeyi kanunsuz nizamsız muz cumhuriyeti haline çevirecekti
    - darbeciler bu süreci kullanıp sahte bir tarih yazıp geçmiş ile hesaplaşmaya dönüştürüp gerçek tarihimiz silmeye çalışacak olmayan şeyleri olmuş gibi gösterecekti.
    - darbeciler toplumu kamplara bölüp, psikolojisi bozuk bir ülke olmamıza neden olacaktı

    göreceğiniz üzere darbe çok kötü bir şey allah muhafaza neredeyse tüm bunları yaşayacaktık ! allah kalkışanın da yapanın da tez zamanda selalarını duymayı nasip etsin !
  • 187
    ülkecek bayram olarak kutlamak yerine bir terör örgütüne koskoca türkiye cumhuriyetine darbe yapma imkanı sağladığımız için milli yas günü ilan etmeli, şehitlerimize bayram adı altında değil yas adı altında dualar etmeli,şükranlar sunmalıyız. ömer halisdemir ve niceleri sizlerden allah razı olsun. birgün bu darbenin olup sizlerin aramızdan ayrılmasına vesile olan her bir kişinin cezasını bulması dileğiyle.
  • 130
    bir dinci orgutun iktidarda olan baska bir dinci orgute duzenlemeye calistigi iddia edilen darbenin tarihi. neresinden bakarsan cig, neresinden bakarsan tiyatro. yuzlerce insan can verdi, binlercesi yaralandi, onbinlercesi bir bankada hesabi var ya da bir sendikaya uye diye isinden oldu, yine onbinlercesi elle tutulur hicbir kanit olmadan aylardir cezaevlerinde yatiyor. neden? iki namussuz orgut iktidari paylasamadi diye. neden? bu ulkenin insanlarini yillarca iki orgut de kandirdi ve hala kandiriyor diye. destanmis! peh! gidin o destani omer halisdemir'in ailesine anlatin, hicbir kanit olmadigi halde fetocu diye tutuklanip haftalarca icerde kaldiktan sonra gorevine iade edilen, sonra helikopter kazasinda can veren tuggeneralin ailesine anlatin. 250 insanin ailesine anlatin. suc isnat edilmeden iceri atilan onbinlerin ailesine anlatin. issiz kalan, "agac kabugu kemirsinler" denilerek cocuklari hak ettikleri okullara bile alinmayan onbinlerin ailesine anlatin. muktedir ile feto ayni olusumun iki koludur. biri ne kadar namussuzsa digeri de o kadar namussuzdur. olan yine bu topraklarin gariban insanina olmustur. oleni, kalani, issiz kalani, icerde olani ile bu koca halk bu iki haysiyet yoksunu orgut tarafindan agir bir travmaya sokulmustur. muktedir de bundan faydalanip islak ruyalarini susleyen referandumu gerceklestirmistir. yarin bir gun de diger orgut magdur kozunu oynayip bu halki somurmeye devam edecektir.

    yazik. kimse bana bu tiyatronun, iktidar tarafindan bilindigi halde onlenmeyen, onca cana, onca ise, onca aciya neden olan bu girisimin destanligindan falan soz etmesin. kalbini kirarim.

    allah ikisinin de belasini verir de su ulkenin insanlari rahat bir nefes alir umarim.
  • 131
    600 bin muvazzaf mevcutlu orduda çoğunluğu düşük rütbeli subay, askeri öğrenci ve mecburi askerlik hizmetini yapmakta olan erlerden oluşan 6 bin kişilik güruhun yaptığı prime time kalkışma. bir zamanlar kader birliği yapan iki güç odağından gücü kaybedenin diğerine sıkmaya çalıştığı son kurşun.

    en temelinde filler tepişmiş, çimenler ezilmiştir.
    olaylar sırasında demokrasiyi koruduğunu zanneden 248 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 2 binden fazla vatandaşımız yaralanmıştır. aldığı emrin sonunda ölüm olduğunu bile bile kahramanca ölüme yürüyen ömer halisdemir gibi yiğit askerlerimizin şehit edildiği gecede, darbe olduğunu televizyondan öğrenen masum askerlerimiz de içindeki türk askeri nefretini fırsattan istifade ortaya çıkaran caniler tarafından linç edilerek şehit edilmiştir.

    sonucunda ohal ilan edilmiş, muhalif olan herkes fetöcü ilan edilerek bertaraf edilmiş, kalkışmanın siyasi ayağını soruşturmak için verilen önergeler de iktidar tarafından reddedilmiştir. ohal şartları içinde ülke bir de referanduma sürüklenmiş, ülkenin yönetim sistemi değiştirilmiştir. arkasında bir sürü soru işareti barındıran, siyasi ayaktan kimsenin suçlanmadığı, kimsenin aslında ne olduğunu tam olarak bilmediği bir garip gece yaşanmıştır.

    o gece perde arkasında neler yaşandığı elbette bir gün ortaya çıkacaktır zira gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu olduğu bilinmektedir.
  • 147
    yıllarca milletin hakkını yiyen or*spu çocuğu örgütün darbe girişimidir. cemaatçi değil diye milleti dışladılar, önünü kestiler. onlardan biride benim. sırf bir ibnenin eteğini öperek bir yerlere gelmektense hakkımla bir yerlere geldim. allah’a şükür sülalemde bu örgütle alakası olan tek bir allah’ın kulu yok. ilahi adalete inanıyorum. milletin hakkını yiyenlerin yatacak yeri yok.
  • 129
    kim yapmıştır ne amaçla yapmıştır bunları yazmayacağım burda onu zaten tartıştığımız tonla yer var. benim burda anlatacaklarım bu olay sonucunda oluşan bir takım haksızlıklar.

    benim değineceğim kısım bu olay soncunda 250 kişi hayatını kaybetti 2193 kişi ise yaralandı. ölen kişilere devlet şehit unvanı verdi ki buraya ayrı bir parantez açmak gerekiyor çünkü şehit kavramını son zamanlarda oldukça çok kullanıyoruz fazlaca anlam karmaşası oluyor. bizim kullandığımız anlam islamda cihat ederken hayatını kaybeden kişi anlamında değil sözlük anlamı olarak kutsal bir ülkü ve inanç, özellikle yurt için savaşırken ölen kimse anlamındadır yani cennete gittikleri hakkında kesin bir şey diyemeyiz takdir allah'ındır.

    yaralanan kişilere ise gazilik ünvanı verildi ve buda ana akım medyaya düşmese de oldukça tartışılan bir konu. çünkü bu gece tanktan düşüp kolunu kırarak gazi olan akrabasından dayak yiyip gazi olan tonla insan var.
    işin haksızlık kısmına gelirsek ücretleri tam bilmesem de devlet terör örgütlerinin şehit ettiği polis ve askerimizin ailesine x lira maaş ve tazminat verirken 15 temmuz gecesi şehit olanların ailelerine 3x lira maaş ve tazminat bağlamıştır ayrıca diğer şehit ailelerine verilmeyen veya kısıtlı verilen haklar 15 temmuz şehit ailelerine verildi ve buda ailelerin buluştuğu organizasyonlarda onlarca sıkıntı çıkardı.

    gazilik kısmında ise yukarıda dediğim gibi bir tarafı çizilen cumhurbaşkanının deyimiyle tırnağı kırılan bile gazi yapılmışken -eskiden gazilik için %40 işlev kaybı olması gerekiyordu vücütta ki polis askerler için hala öyle*- özellikle temmuz 2015'den beri çoğu hendek operasyonlarında olmak üzere kurşun yiyen şarapnel yiyen parmağını kaybeden polis ve askerlerimiz gazi yapılmamış üstüne 4-5 ay ailelerinden uzakta kalmış ve gülünç tazminatlar verilmiştir. üstüne hükümet yetkilileri tarafından sürekli sizi de gazi yapacağız denmesine rağmen hiçbir gelişme olmamıştır.*

    bunları nerden sallıyosun diyorsanız da babam da yaralanıp gazi sayılmayanlar arasındadır olaylara 1. elden tanıklık ediyorum.

    bilgi alabileceğiniz linkler: https://twitter.com/tmsygaziler
    http://www.tmsy.org/
    https://eksisozluk.com/...azisi-olmak--5205698

    uzun zamandır uzun yazı yazmamıştım kafam da çok dağınık zaten moderasyon konu dışı diye silecekse de silebilir içimi dökmek istemiştim.
  • 205
    bir din tüccarına inananların yaptığı haince girişimdir.

    bir öğüte uyulsa idi tüm bu yaşananlar olmazdı oysa:

    "efendiler ve ey millet! iyi biliniz ki türkiye cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. en doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyedir. medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir." mustafa kemal atatürk
App Store'dan indirin Google Play'den alın