• 254
    elenirsek başkan ve hoca gitmez. gerekirse başkanına da hocasına da bol sinkaflı küfür lazım stadyumda. yönetim istifa değil! sülalelerine kalaylamak gerekli. selçuk'un da yasin'in de, tolga'nın da' carole' de...
    biz burda belhanda da gomis de gelmesin dediğimizde laf yedik. banane ligde tırışkadan rize maçında iyi oynasa ne yazar oynamasa ne yazar? avrupa'da yoksan anlamı nedir? bazıları dandik takım diyordu östersund'a. tromsö'yü unutmuştunuz hatırlatır size tekrar bunu. galatasaray'dan dursun ve tudor denen zibidiler gitmedi mi kendine gelemez.
  • 256
    (bkz: #2200744)

    maçın başında yazdım. bunu öngörebilmek için müneccim yarağı yemiş olmaya ya da futbol dehası filan olmaya gerek yok. görünen köydü lan bu, kabak gibi görünen, güneş gibi parlayan bir şeydi. 2-0 bittiyse östersund fk gibi bir takımla oynamış olmaktandır. kalburüstü bir takım olsaydı çok farklı bir mağlubiyet olabilirdi.
  • 259
    maçın benim için özeti: (bkz: allah belanızı versin)

    kuralar çekildiği zaman kimse galatasaray'ın östersunds'u beşleyip göndereceğini düşünmüyordu elbette. hiç olmazsa iskandinav disiplinine sahip bu takımın bizim döküntüler sürüsünü zorlayacağını hepimiz biliyorduk. ama bu akşam sahada olan güruha takım demeye dilim varmıyor benim kimse kusura bakmasın. bu ne lan?

    carole saç baş yoldurdu hepimiz gördük. peki bu denli skandala rağmen tarık girseydi kim itiraz edebilirdi? donk için dünyanın lafı söyleniyor günlerdir, katılıyorum ama bu maçta selçuk veya tolga yerine oynasaydı çok mu fark ederdi? sinan ve yasin efendiler toplam kaç kere buluştu topla bu maçta? ne fayda verdiler takıma? şimdi o iki muhterem utanmadan bu performanslarının üzerine zam isteyecek değil mi? siktirin gidin lan. sezon sonlarında ortaya çıkıp üç gol atınca havalara giren sinan ve zeka fukarası yasin yatsın kalksın şu takımda oynayabildiği için şükürler etsin.

    sana gelince lan kaptan bozuntusu. sende hiç mi utanma yok lan? yüzlü yüzlü çıkıp röportaj veriyordun gazetelere 'kafam çok rahat, şöyle iyiyim böyle güzelim' diye. nerdesin lan sen? bu ne biçim futbol arkadaşım? sen o milyon euroları yan pas yapmak için mi alıyorsun? sen bu kadar adamdan küfür yemekten zevk mi alıyorsun?

    6 kişinin arasına giren rakip futbolcuyu önce düşüren sonra da sarı kart gören ciğersiz tolga ve garry efendiye de değinirdim ama asıl muhataplar aşağıda:

    eveeet tudor efendi, büyük kondisyoner, kırbaçlı adam. bu mu lan senin sistemin? lan kim kime pas atacağını bilmiyor, takımın geriye düşmüş ve sen ikinci forveti oyuna almaktan aciz bir adamsın. bu futbola mı uymuyor sneijder? sen böyle mi ayağa kaldıracaksın bu takımı? rezalete bak arkadaş yahu..

    veeeee son olarak yağlı surat: bak beyim, yol yakınken git otellerinin başına dön. galatasaray senin altından kalkabileceğin yapıda bir kulüp değil. madem sosyal medyayı takip ediyorsun bunu da bir zahmet oku. sen bu kulübe başkan olamazsın! iki-üç transfer yaptın diye geçmişteki rezaletleri unutturamazsın. geçen sezon takımda iş yapan bruma ve podolski'yi sattın, şimdi gözünü sneijder'e diktin ya hani hacım. bu portakalı sana yedirmezler haberin olsun. kasıla kasıla gezerken yine yerin dibine geçtiniz bugün. yazıklar olsun!

    umarım bir mucize olur ve bir şeyler toparlanır. yoksa hem ikinci trömsö faciası, hem de başlamadan bitecek bir sezon daha bizi bekliyor demektir.
  • 262
    forvete gomis'i almışsın, arkasında sinan gümüş, yasin öztekin, garry rodrigues, onların arkasında tolga ciğerci ile selçuk inan, bekinde hâlâ carole oynuyor ve sen geçen seneden farklı bir sonuç bekliyorsun. akıl karı mı?

    ulan, 80 dakika şu sinan gümüş'e nasıl dayandınız da, hücumda tek bir şeyler yapabilecek gibi duran adamı oyundan aldınız? hazır değilmiş-miş-miş.

    şu yasin öztekin denen adamın harcadığı pozisyonlar, olgunlaşmak üzere sivilce çıkaran ergenlerin hormon fazlası gibi. ümüğünü sıkıp cerahati akıtasım geliyor. bu adam bu bencillik ile bu kafasızlıkla nasıl oynuyor? allah aşkına, koy recep gül'ü oynasın yavrucak... hiç olmazsa kötü oynadığında kafası öne eğilir, bizden önce kendi kendine hesap sorar. nasıl yeni sözleşme yaparımın hesabını yapmaz!

    gelinlik yaşa gelmiş tripli kız ayağına yatıp afra tafra yapacağına, fantazi arayışına girip tatava yapmadan orta sahaya adam alacağına, sen git en ihtiyacımız olmayan yere transfer yap, sneijder ile uğraş, sözleşmeli en iyi oyuncunu listeye verme, sonra bir şeyler değişecek, dehşetengiz oynayacağız diye bekle. yok ya! bizim savunmamızın bir adamla düzeleceğine inanan var mıydı? yoktu. koskoca bir hiç olarak geçen 2016/17 sezonundan tek 4 farkı vardı bu takımın. gomis ile maicon geldi, sneijder ile bruma yok.

    biz hâlâ orta sahaya adam alınacak diye bekleyelim. ilk onu yapacaktın.

    aldığınız âh, günahsız çocuklarınızdan torunlarınızdan çıkacak, tek korkum o.
  • 264
    ne kadar büyük bir travma olduğunun farkında değiliz sanırım. östrojen bizi 2-0 yendi. hem de evire çevire. 2-0 bittiğine şükretsem mi bilemiyorum? zira bu turu geçemeyiz. onu bir kenara bırakalım. geçsek bile tudor'la rezil oluruz bu sezon. 4-0 filan olsaydı tudor'dan bu akşam kurturulduk muhtemelen. artı ya da eksi 1 hafta da bir şey fark etmez aslında. ama tudor'un hala daha "2-0 önemli değil, galatasaray bu turu geçer" demesini kaldıramadım.

    bir kere "biz" diyeceksin. delikanlı gibi sorumluluk alacaksın. "ben sıçtım" diyeceksin. artistlik yapmayacaksın. sırf bu yüzden 4-0 bitmesini bile isteyebilirdim. maçtan önce yazdım. skorun ve sahadaki oyunun bu olacağı çok belliydi. yani göstere göstere geldi bu sonuç. şaşıranlara ben şaşırıyorum.

    ama bu durum travmanın büyüklüğünü azaltmıyor. gerçekten çok kötü oldu daha sezonun başında bu rezillik. belki de iyi olmuştur. bilemiyorum. tudor yerine düzgün bir teknik direktör getirilecekse belki de ligi kurtarabiliriz.

    ekleme:

    kura, sezon başı, rakip hazır filan diyen var. yemin ederim maçın sonucundan daha büyük utanç kaynağı benim için bu durum.
  • 265
    son derece normal bir skorla bitmiş maç. selçuk inan denen kifayetsiz ilk kez 90 dakika oynuyor. diğerlerinin de 1 maç fazlası ya var ya yok. rakip geçen senenin isveç kupası şampiyonu ve sezonun tam ortasındalar. galatasaray çekebileceği en kötü kuralardan birini çekmiş. yedek oyuncularımızdan bazıları serdar aziz, ryan donk ve tarık çamdal'dı yahu. bir de geçen seneyi hollanda ikinci liginde geçirmiş emrah başsan'ı unutmamak lazım. ne bekliyordunuz allah aşkına? bu takıma 6-7 transfer yapılacak. ama en önemlisi eğer sneijder gidiyorsa belhanda'ya da bir yedek şart. rodriguez ya da yasin en fazla rotasyon oyuncuları olur. bugün köy takımı deyip sözlüğün aşağıladığı takımlar bile iyi kötü bir savunma anlayışına sahipler. zira ostersunds hiç öyle köy takımı falan değil. yeteneklerine göre son derece düzgün bir futbol oynamaya çalışıyorlar. bizimse gomis ve muslera'dan başka rakiple baş edebilecek bir yeteneğimiz yok malesef şu halimizle. ayrıca enseyi bu kadar karartmamak lazım. yeni bir takım kuruluyor ve bu süreç hiç kolay olmayacak.
  • 269
    çok utandım be sözlük. sahaya çıkıp oynamadım ama sahadakiler adına utandım. bizim bir futbolcumuzun maaşı kadar toplam değeri olan takıma yenildik. en kötüsü de ne biliyor musun? hiçbirinin umrunda olmayacak bu durum. hiçbiri durumdan hisse çıkartmayacak. hazret bir de şey diyor " hazırlık dönemi 6 haftadır yeterince zamanımız yoktu". lan o zaman 6 hafta önce başlasaydınız çalışmaya! galatasaray'ın bu tarihte maç yapacağı yeni mi belli oldu?
    profosyonellik falan eyvallah da bi adamın işini de sahipleniyor olması lazım. kulüp bu adamlara eşşek yüküyle para ödedi. ödemeye de devam edecek. kaçı bu parayı hakediyor desen 2 kişi ya sayarsın ya sayamazssın. bu mantıkla başarılı olmak çok zor.
  • 270
    anca kendime gelebildim. zaten söylenmesi gereken her şey söylenmiş, yazılması gereken her şey yazılmış. rezalet, kepazelik, utanç... bu saatten sonra diğer maçta turu geçsek de utanç.

    dediğim gibi ben de aynı şeyleri söylemeyeceğim. umarım bu maç galatasaray'ın kocaman bir sezonu kurtardığı maç olur. orta saha merkezindeki rezillik, beklerdeki rezillik ve sneijder. umarım her şey görülmüştür. gerçi görsek ne olur? gören 3 yıldır görüyor zaten de başımızdaki belli işte.
  • 272
    tudor'un neden olmayacagını gösterdi bile. oyuncu degisikligi bile yapamayan bir hoca, taktiksel olarak hicbir varlik gosteremeyen, isvec 6.sina yenilen bir takim.

    sonunda sözlesmeli oyuncusunun adini duyunca yayini terk eden bir korkagı gördügümüz maç.

    galatasaray tarihinin en rezil maçlarından biri olarak tarihteki yerini aldı.

    emeği gecenlerin ta ...!
  • 274
    aylardır futboldan o kadar uzağım ki bu maç açık kanalda olmasına rağmen hiç izleme çabam bile olmadı. maç sonucunu da saatler sonra öğrendim. aslında kötü bir skora hazırlıklıydım, yine de bir hayal kırıklığı oldu. perşembe'nin gelişi çarşamba'dan belli idi. orta saha transferi ihtiyacı bas bas bağırırken halen önceliği başka bölgelere vermek ve olan parayı gereksiz transferlere * yatırmak hem akıl alır gibi değil hem de bu yenilgiyi hazırlayan sebepti. öte yandan yeni transferler hakkında burada okuduğum olumsuz haberler de ayrıyeten içimi karartmış durumda. daha transfer sezonunun bitmesine çok var ama takım ne kadro ne teknik adam ne de idareciler açısından ümit veriyor. bu yıl da bizi hüsran bekliyor gibi. inşallah tersi olur da bana bu sözleri yedirirler.
  • 275
    yeni sezona da gergin başlamamıza sebep vermiş maç. malesef izleyemedim ama yazılanlara ve sonuca bakınca gerek de yokmuş izlemeye. enseyi çok karartmamak gerektiğini düşünmekle beraber, ciddi yaptırımlara acilen başlanmasını da savunuyorum. öyle veya böyle, bu resmi bir maçtı, ve kimsenin galatasaray'ın avrupa karnesini böyle kirletmeye hakkı yok, yapan da hakettiği dilden cezalandırılmalı, mesela maaş ile. anasını sattığımın yerinde şampiyonlar ligi katılımı için ek madde ve maaş artırımı falan koyduruyor topçular, uefa'da ilk turda elenince de maaşlar yarıya indirilse de görsek, inansak şu düzenin masumluğuna(!)

    bir diğer nokta, artık ne yeni transferlerimizden, ne yöneticilerimizden, ne basınımızdan, ''biz şöyle büyük camiayız, dünya deviyiz'' lafları duymak istemiyorum. istisna dediğin 2-3 kere olur, gerek kulüplerde gerek milli takımlarda çok arttı şöyle skorlar almamız, demek ki biz ne kaliteli ayaklar(!)dan oluşan bir takımız, ne de rakiplerimiz köy takımı. senin yukarıyla (ingiltere,ispanya,almanya,italya vb.) arandaki fark her geçen gün artarken, altınla (kazakistan,izlanda,isveç vb) her geçen gün kapanıyor işte. çünkü aptalca kafalara zihniyetlere bulaştın, dev aynasında görüyorsun kendini, ama ne hikmetse bu sadece sözleşme ve bonservis fiyatları zamanı geliyor aklımıza. sahaya çıkınca top oynamıyorsun, fark yaratamıyorsun, kalite koyamıyorsun?! saydığım kaliteli ülkelerden takımları zaten eleyemiyorsun, hatta ''zaten rakibimiz değillerdi'' diyorsun, bari alt tarafa takılma lan, bas geç, o da yok. neden maaş seviyeni yıldız oyuncu statüsüne çekiyorsun o zaman, neden sana o hak veriliyor? sonra da eleştiri yiyince, çık tv'ye ağla, ekmek paramıza laf ediliyor sürekli diye. sen selçuk efendi, al senede 600 bin civarı maaş, şu topuna kimse laf etmezdi. sen sabri efendi, oynasaydın 500 bine, kimse defedip yollamazdı altyapısından çıktığın takımdan. götünüz kalkıyor, kaldırılıyor, sneijderlerle, drogbalarla aynı maaşı hakettiğinizi düşünüyorsunuz, şeref yoksunları. şu çıkmazdan bir şekilde kurtulmamız gerekirken, sürekli daha dibe götürüyorlar kulübü, daha da yüksek maaşla oyuncu getiriyorlar, aklımızla alay ediyorlar. ama elbet buna tepki gelecek bizden, o gün de baya sert olacak her şey, göreceğiz.

    son lafım da tudor hocaya. ben kendisine güveniyorum, sneijder olayında katılmasam da. tudor'a olan bu nefreti de anlamıyorum, ama mazeret yok hoca. az hazırlanmakla, havayla suyla alakası yok, maç sonu açıklamaları da skor kadar sinir bozucu. çıkıp konuşmasa daha iyi olacakmış. temizletirsin inşallah bu boku rövanşta...
App Store'dan indirin Google Play'den alın