• 673
    bir daha benzerini yaşamak istemediğim maç.

    çoluğumuz,çocuğumuz var amk bir şey değil çocuk babasız büyüyecek. kim anlatacak ona efsane maçları, annesinin karnındayken yaptığım totemleri,hagi'yi, hakan'ı, cüneyt'i,prekazi'yi...

    insanın hem beden hem ruh sağlığını bozan maç.

    hayatımda daha stresli bir maç izlemedim, hagi'nin kırmızıyı gördüğü uefa finali dahil. henry'nin kafa vuruşunun mikro saniyelerinin geçmediği anlar var orada ama şu maç bana 4 saat gibi gelmiştir.
  • 976
    kadıköy'de ışıklar kapanmadan 2 saat önce:

    https://twitter.com/...116246042902528?s=20

    nasıl da hazırlanmışlar ama fenerbahçe'nin şampiyon olacağına, nasıl da kendilerinden eminler. o kadar eminler ki maçtan 2 saat önce 'galatasaray da bu sene şampiyon oldu, galatasaraylılar üzülmesin' demeye getiriyor lafı nihat özdemir; ama işte ilahi adalet böyle tecelli eder. sen son maç, 'fenerbahçe kesin yener' düşüncesi ile kupayı saraçoğlu'na getirirsen ve maçtan önce de fb'yi şampiyon ilan edip kibirli bir şekilde "bence 2 şampiyon var" dersen; galatasaray hem şampiyon olur hem de kupayı sahanın içinde alıp, karanlıklar içinde böyle kayar.

    https://gss.gs/Fzn.png

    ayrıca her izlediğimde tüyleri diken diken eden "o an" videosu: https://youtu.be/aQXQaNTrbYY
  • 996
    türk futbol tarihinin en önemli maçıdır. 3 temmuz 2011 fenerbahçe'nin şike yaptığının ortaya çıkmasından sonra gelişen süreçte yaşanan 2011-2012 sezonuna yakışacak bir final olmuştur.

    bir yanda tarihinin en kötü sezonundan çıkıp yönetimini, teknik heyetini ve kadrosunu baştan aşağı yenileyerek tarihinin en iyi sezonlarından birini yaşamaya başlayan ama önüne fenerbahçe'yi kurtarmak için getirildiği o günkü tff başkanı tarafından fenerbahçe başkan adayı olunca açıkça itiraf edilen galatasaray'ın play-off ile imtihanı. galatasaray bu sezon, "her ne çıkarsa yoluma selam verip yürümek istiyorum ben" diyerek başarıya odaklanmıştır. özellikle fenerbahçe galatasaray'ı ne yaparsa yapsın şike sürecinde taraf olmaya bir türlü çekemediği için buhran geçirmektedir. fatih terim 2000 ruhunu 12 yıl sonra diriltmiştir. ünal aysal kulübü adeta finlandiya, isveç ekolüyle yönetmektedir.

    bir yanda 3 temmuz 2011 günü 2010-2011 sezonunda şampiyon olmak için elini kirletmiş olabileceği ortaya çıkan ve tüm sezon boyunca puanlarını silmemek, suçunu örtpas etmek ve küme düşmemek için oraya buraya saldıran fenerbahçe vardır. play-off ile yarışta ite kaka tutulmaya çalışılan fenerbahçe aykut kocaman'ın o nasıl geldiği belli olmayan 18'de 17 serisinden çok uzakta aziz yıldırım'dan yoksun, vekil başkan nihat özdemir ve aykut kocaman ile sadece "3 temmuzdan beri gelişen süreç, biz sizi 6-0 yendik ve kadıköy'de 10 yıldır kaybetmiyoruz" olmak üzere üç şeyden bahsetmektedir.

    bir yanda 2010-2011 sezonunun travmasını yaşarken bir anda 3 temmuz 2011 ile travması daha da derinleşen ve istediği kupasını alamadıkça iyice sıyırmaya başlayan ama kendini bir anda şampiyonlar liginde bulan ve burada fena olmayan bir performans ortaya koyan ve fenerbahçe ile nefret yarışına girerek her geçen gün tükenmeye başlayan şenol güneş'li sadri şener'li son şampiyon olduğunu iddia eden trabzonspor.

    bir yanda da aslında kadrosunda epey yetenekli oyuncuları bulundursa da teknik direktörü tayfur havutçu hapse atılınca brezilya ve portekizli oyuncuları idare etsin diye getirilen ve sezon boyunca çok dağınık bir görüntü çizen carlos carvahol'llü beşiktaş. beşiktaş başkanı yıldırım demirören sezonun ikinci yarısında şikeyi aklaması için tff'nin başına geçirilmiştir.

    sezon ligin son günü, şampiyonluk ihtimali olan iki takımın galatasaray'ın ve fenerbahçe'nin karşılaşacağı bu maçla bitecektir. kazanan şampiyon olacaktır. beraberlik ise galatasaray'a yarayacaktır.

    şenol güneş açıkça galatasaray'a destek açıklar. aziz yıldırım maçı hapisten seyredecektir. fatih terim tribünde olacakken cezası ertelenir ve son anda kulübeye inebilir. yıldırım demirören de o gün beş karış suratla şeref tribünündedir.

    ünal aysal, ali dürüst, adnan öztürk, fatih terim, ümit davala, hasan şaş, taffarel, scott piri, muslera, eboue, semih kaya, ujfalusi, melo, selçuk inan, riera, hakan balta, engin baytar, emre çolak, baros, elmander... o sezonun bütün renkleri o gün şükrü saraçoğlu'ndadır.

    kaderin cilvesine bakın ki maç galatasaray için kadıköy laneti ile anılan fenerbahçe stadında oynanacaktır. seri aslında 2020'de değil o gün 0-0 biten bu karşılaşmayla birlikte gelen şampiyonlukla bitmiştir.

    ve yine tanrının işine bakın ki sezonun finali sezonun açık ara en iyi takımı galatasaray, şampiyonluk kupasını sezon boyunca başrakibi olan fenerbahçe'nin stadında ve sezonun büyük bölümünde beşiktaş başkanı olan tff başkanı yıldırım demirören'in elinde almıştır.

    sonucunda şampiyonluk galatasaray'a gelmiş, 2002-2011 arasındaki uyku dönemi bitmiş ve 2010'lara galatasaray'ın damgasını vuracağı zirve yıllarımız başlamıştır.
  • 1010
    100 yılda bir anca olabilecek bir şeyin kazananı olduğumuz maç.

    bütün seneyi komple üstün geçirip bir de üstüne uydurma 4 takımlı bir final grubunu da geçip, rakibin sahasının tam orta yerinde kupayı kaldırdık. bunu, bu ülkede yapabilecek tek spor takımı var: o da biziz. 1996 yılında dikilen bayraktan sonra kaldırılan kupa... müthiş bir şey.

    ancak tüm bu güzel duygulara rağmen bir yandan da o dönem yaşadığımız stres ve özellikle maçtan bir gün önce ve maç sırasında yaşanılan o durum nedeniyle hatırlamak istemiyorum. birileri şampiyon olabilsin diye, yayıncı kuruluş zarar etmesin diye allem ettiler kallem ettiler son maçı fener'in sahasına eşit şans şeklinde getirdiler. emindiler bir şekilde fenerbahçe'nin kazanacağından ama galatasaray adamın kafasına kafasına vurur işte böyle...

    bir önceki sezon yaşanılanlar ortadayken yetmezmiş gibi adamlara bir de kendi sahalarında galatasaray'dan kupa alma fırsatı verdiler; amma velakin ki o galatasaray adamın...
  • 948
    hayatımda içim en rahat izlediğim galatasaray maçıdır. fatih terim ve futbolcuların bir yazılım gibi kodlanarak sahaya çıktıkları ilk dakikadan hissedilmiş, en tehlikeli fenerbahçe ataklarında bile zerre kaygı oluşmamıştır. fenerbahçe gündüz kuşağı türk dizilerindeki figüranlar gibi kameranın önünden etkisizce gelip geçmiş, filmin son sahnesinde başrol devleşmiştir. galatasaray camiası 2005-06 sezonundan sonraki en derin katharsisini yaşarken, karşı taraf her bölümü hüsranla sonuçlanan, buna rağmen izlemek zorunda oldukları bir dizi bölümüyle gerilimine gerilim katmış, ortalığı yakıp yıkmıştır. söz konusu yapımın yönetmeninin bir imam olduğunu düşünerek kendilerini avutadursunlar, zira aynı anda fatih terim umuyorum ki oskar'a (şampiyonlar ligi) hazırlanıyor.
  • 1019
    tüm maçı secde pozisyonunda izlememe, maç bitimiyle duygu patlaması yaşamama, ağlayıp, sövüp, manasızca böğürerek insanlıktan mebzul miktarda çıkmama neden olan maçtır.

    heyecanı yüksek maçları kolay kaldıramamadan mütevellit evde yorgan altında 100 dk müslüm baba dinleyerek geçirmeyi tahayyül ediyordum. fakat hergün takıldığımız fenerbahçeli sevdiğim bir abimin çağrısına, "tehlikeye ne kadar yaklaşırsan o kadar uzak olursun" mottosunu düstur ederek intikal etmemle (lotr fotr forodo ve sam reyiz düsturu) bir evde 8-10 kişi beraber izlemiştik. ortamın en gencosu ve en fanatiği olmamın gazı, maçın stresi ve alkolün verdiği etkiye dayanarak bir dahasını yaşamaya yüreğimin elvermeyeceğini öngördüğüm tecrübe edinmiştim.

    ama her ne olursa olsun muh te şem bir geceydi.

    sağ ol var ol galatasaray'ım...
  • 775
    hayatımın en zor günlerinde biriydi. maçı izlemekle izlememek arasında kaldım. totem yapan galatasaraylılar'dan habersiz totem yapmayı düşündüm. gidip ücra bir köşeye bir paket sigarayla kafa dinleyeyim dedim. zaman, akşama kadar maçı mı izlesem dünyayla bağımı mı koparsam diye düşünmekle geçti. benim küçük biraderle izlerdik maçları kahvehanede. "bizi kimse götürmedi, ben kardeşimi götüreceğim" diyerek irili ufaklı tüm maçlara onu da götürürdüm.

    ama bu maç farklıydı. kendime bile mukayyet olamama durumum vardı. bir final maçıydı bu ve ortamda fenerliler'de olacaktı. neyse onu maça götüremeyeceğime "ben de gitmeyeceğim" diyerek ikna ettim. sözde maçı izlemeyecektim. annem ve kardeşime de bunu söyledim. giydim parçalıyı, maça 1 saat kala evden çıktım. ulan dolaşıyorum falan ama kalp atışlarım her geçen dakika hızlanıyor. "ne olursa olsun lan" dedim. "tek galatasaraylı ben değilim ya. benim gibi kaç milyon adam var. onlar nasıl dayanıyor. hem terim var başımızda o bırakır mı?" diye düşünerek kendimi maça gitmeye ikna ettim. yarım saatten az kala kararımı değiştirdim. herkesten habersiz vardım kahveye. yer bulmak zordu. yürüme alanlarına konan sandalyelerden birini kaptım. başladım beklemeye. dualar falan ediyorum. fenerliler'le karışık oturuyoruz. onlar tabi "çıkış yok" modundalar. maç başladı ve bitti. aradaki süreyi inanın hatırlamıyorum. sonra oturup izlediğimde gördüm pozisyonları. yani öyle bi transa girmişim.

    çalan o son düdükle beraber melo'nun ceylan gibi sekişini, terim'in sahaya girdiğinde sarılacak adam arayışını gördüm. orda koptum zaten. "ulan şampiyon biz olduk be, vermedik kupayı bu eziklere" diye diye sevinçten adeta höykürerek çıktım kahveden. koşuyorum, "şampiyonuz" diye bağırıyorum. ama nereye gidiyorum kime bağırıyorum belli değil. formayı çıkarıp, jardel'in real'e süper kupa finalinde attığı golden sonra formayı salladığı gibi sallaya sallaya mahalleye koşuyorum. neyse bir baktım karşıdan babam geçiyor. babamla da acaip mesafeliyiz. kendinden geçmiş halimden hazır ol vaziyetine geçtim. işten yeni çıkmış adamcağız. beni gördü, anladı tabi meseleyi. "ne oldu" dedi. baba şampiyonuz dedim. "iyi hadi bakalım, hayırlı olsun" dedi. "ver elini öpeyim baba" dedim. ulan ne alaka amk. sevinçten saçma sapan şeyler yapıyorum. o da şaşırdı. uzattı elini. öptüm.

    beraber eve vardık. kapıyı çaldık. anam açtı kapıyı. bahsetmiştim başka bir başlıkta; ailecek galatasaraylı'yız. anam, kız kardeşim, erkek kardeşim hepsinin gözlerinin içi gülüyor. sabahtan beri heyecanlı halim ortadaydı. onlarda bunu bildikleri için birazda benim sevinmeme seviniyorlardı. neyse açtık tv'yi kupa törenini bekliyoruz. derken erkek kardeşim o muhteşem soruyu sordu; "bir dakika ya. maça gidecektin madem beni niye götürmedin?"
  • 1028
    üzerinden 11 yıl geçen efsane maç.

    https://gss.gs/D1x.jpg

    6 mayıs 2012 trabzonspor fenerbahçe maçında trabzonspor'un alacağı bir puan ve bizim 6 mayıs 2012 galatasaray beşiktaş maçını kazanmamız halinde şampiyon olacağımız 1 hafta önceki senaryoda, ts'nin fener'e karşı koyamaması, bizimkilerin de trabzon'dan gelen skorla 2-0'dan maçı son dakikalarda 2-2'ye getirmesiyle inanılmaz bir negatif hava oluşmuştu, önce tribünde sonra da tüm ülkede.

    o dönemi sözlükte takip edenler hatırlar. zaten kadıköy'de 10 küsür yıldır kazanamayan bir galatasaray'ın kadıköy'den çıkamayacağına dair yorumlar sözlükte bile yapılıyordu.

    galatasaray sözlük sinerjisinin başladığı sezon ve zirvesi bu maçın olduğu haftadır.

    sonrasında 2014-2015 yine burada kazanıldı, 2017-2018'de çok yorulduk ve 2022-2023 ile 2012'nin ruhunu yakaladık. yani bu sezon maç maç o duygu oluşmadı ama tüm sezon o kadar çok emek verdik ki kendi adıma çok yoruldum.

    sezon bitsin, bir süre gs detoksu yapacağım :( *
  • 780
    mükemmel bir şekilde kutladığım şampiyonluktu! babamla maça 1 saat kala kahvede yerimizi aldık. ayaklar zıngır zıngır titriyor. pozisyonlarda sürekli ayağa kalkıp kendimi yiyip bitiriyorum. zaman geçmiyor ömürden ömür gidiyor. peder bey buz adam modunda. sanırsın bana vladimir micov... bir ara muslera çizgideki topa scarlett johansson'a sarılır gibi sarılınca biraz içlendi. ''ulan adama bak be helal olsun'' modunda takıldı. hafif gözleri doldu. kahve ortamı tabi fenerlileri de görüyoruz onlar da yerinde duramıyor. boru mu maçı kazansalar beleşten bir şampiyonukları olacak. ancak aslan galatasaray'ım buna müsade etmiyor ve sahada kupa kaldırdığım çocukları'nın hayallerini eline veriyoruz. tabi maç bitiyor falan kahveden hemen çıkıyoruz ben dönüp dönüp sürekli ekrana bakıyorum bizimkiler sahanın ortasında seviniyor. polisler falan var ''ulan linç etmesinler bizimkileri'' diye endişeleniyorum.

    kahveden çıkıyoruz peder bey bir sigara yakıyor. ben bayraklı çarşıda meşalelerle gezen renkdaşları izliyorum. babama ''hadi aralarına katılalım'' falan diyorum adamda tık yok. hemen kahvenin yanındaki kipa'ya girip salatalık almaya giriyor. * ulan içim içime sığmıyor bağırmak ''koyduk mu ulaannn'' diye bağırasım geliyor ancak peder beyde yine tık yok. ''sen de seçsene salata'' diyor. altımızda renault broadway 98 model araba var. baba diyorum ''gel cumhuriyet meydanı'na gidelim yakınız oraya bayraklı'dayız bizim taraftar oradadır biraz bakar geliriz falan'' yine tık yok. oradan da gürmar'a giriyoruz süt alıyoruz. şampiyonluk gecesi salatalık ve süt alarak eve giriş yapıyoruz. sevincimi artık evde içimde yaşıyorum. rıdvan'ı aç moduna girip televizyon izleyerek şampiyonluğu kutluyoruz.

    http://i.hizliresim.com/7gOMW5.jpg
  • 119
    tarihin, bir kez daha galatasaray'a hodri meydan dediği maçtır.

    takımımızın form grafiğinin düşüşte olması, takımda morallerin bozuk olması, rakibin rüzgarı arkasına almış olması gibi etkenler olabilir. olmasa garip olurdu zaten. zaten ancak bu şartlar altında bu bir "hodri meydan"dır.

    eeeeyyyy galatasaray futbol takımında yer alan herkes:

    falanca senedir orada kazanamıyor musun?
    adaletin bu ülkede çöpe atıldığını mı düşünüyorsun?
    son 5 kritik maçta istediğin gibi sonuçlar alamadığını mı düşünüyorsun?
    taraftarı üzdüğünü mü düşünüyorsun?
    avantajını kaybettiğini mi düşünüyorsun?

    tamam şimdi biraz daha düşün. ve şimdi bırak.

    yazılı tarih, sana sayısız defa hodri meydan çekti. kimselerin düşünde göremeyeceği meydanlara şimdiden çıkmışlığın; dimdik, çakı gibi, aslanlar gibi gelmişliğin var. bu sadece yeni bir oyun.
    tek oyun, tek maç, iki tane 45 dakika...

    bütün bir sezon orada seni bekliyor. tarih orada seni bekliyor. kupa orada seni bekliyor.
    o kupa senin helalin.

    al gel de buralar bayram olsun.
  • 121
    türk futbol ligi tarihinin en dozu yüksek, en heyecanlı maçı olacaktır. her şeyiyle de, öncesi, şike soruşturması, verilen cezası, verilmeyen cezası, kadıköydeki galibiyetsiz geçen yıllarımız, bu sezon oynadığımız iyi futbola rağmen kaybettiğimiz puanlar, arenadaki son maçta aldıkları şans ötesi 3 puan, playoff vs. milyon tane etmen sayabilirsiniz.. ama ben bu iki futbol takımını da maç öncesi alkışlarım. fenerbahçe futbol takımı, her ne kadar karaktersiz insanlar tarafından yönetilse ve oluşsa da, saha içindeki aldıkları skorla bence saygıyı haketti. oynadıkları oyun hiç bir zaman seyir zevki vermedi, ama onlar için de zor geçen senede, şansla şuyla buyla bir şekilde işi buraya getirdiler. açıkçası bizi de yenip playoffta 6 da 5 yaparlar ise söyleyecek sözüm olamaz kendi adıma..

    bizim cephemizdeyse 6 mayıs 2012 galatasaray beşiktaş maçı sonrası malesef bir panik oluştu. fenerbahçenin aldığı 3 puan sonrası galibiyet veya beraberlik bir şey ifade etmiyordu bizim için, o yüzden ne avantajımızı yitirdik ne de bir şey kaybettik. malesef bazılarımız bir korkuya düştüler şimdiden bu maç için, ama emin olun karşı cephe sizden daha tedirgin. son 5 yılda 2 defa son maçında şampiyonluk kaybetmiş bir takım var, tir tir titriyorlar o bakımdan şu anda. kendi sahalarında bu işi bırakmazlar diye bir şey yok, son maçta içerde trabzona karşı üstelik öne geçmişken verdiler şampiyonluğu. bizde ne kadar kadıköy stresi vs. varsa onlardaki bu stres daha fazla. atacakları gol geciktikçe de çirkefleşeceklerdir.

    ben genelin aksine futbolun adaleti olduğuna inanırım. tek maç üzerinden olmasa da uzun vadede o adalet yerini bulur. defalarca yaşadık, defalarca örnek veririm. açıkçası böyle bir sezondan sonra şampiyonluğu her bakımdan hakeden takımım, arena'da tek kale oynayıp, şansla bile açıklanmayacak bir maçtan sonra kaybedince, umudumu yitirmedim. zira futbolda her türlü köpeklik, gelir bir tarafına girer. o maç sonu fenerbahçeli futbolcuların yaptıklarını görünce bunu hissettim. sıra bizim orada yaptıklarını ödetmemizde..

    olumsuz düşünmek istemiyorum, o yüzden buraya da aklımıza o senaryoyu getirip bir şeyler yazmayacağım bunla ilgili, zamanı gelince yazarız gerekirse. ama kadıköyden kupayla ve galibiyetle geri geleceğimize gönülden inanıyorum. yine de maçı izlemeye sanırım yüreğim dayanmayacak, maç yaklaştıkça büyük ihtimal dayanamam ama şu an kafamdaki plan çok ıssız bir yere gidip maçtan falan haber almamak olacak. malesef son günlerde çok sıkça duyduğumuz, kalp krizi geçiren genç kardeşlerimizi gördükten sonra kendime güvenemiyorum sadece. yoksa takımıma çokça güveniyorum, zor günlerin, zor maçların takımıyız biz. fenerbahçe her ne kadar derbi takımı olsa da, biz de finallerin takımıyız, böyle maçların altından da biz kalkarız.
  • 1029
    4 yıllık şampiyonluk hasretimize son verdiğimiz yürek söken maç. 200-2009 arası 12 maçta 11 mağlubiyet sonrası kadıköy'den yenilmeden çıktığımız üst üste 3. maç. bir anneler gününe denk gelen ve ilk yarısını izlemeye yüreğim yetmediği için annemle bir kabristanlıkta mezar mezar gezip dua ettiğim, ikinci yarısında fenerbahçe 10 kişiyken aydın'ın kaçırdığı gol üstü gelen kırmızı kart sonrası stresten kendimi kaybettiğim, saha içinde ilk röportajı veren ulu johan'ın we fucking played great the whole season repliği sonrası ancak kendime gelip arabaya atlayıp şampiyonluk turuna katıldığım unutulmaz oğlu unutulmaz maç.

    aynı zamanda yıllar sonra terim belgeselinde hocanın tane tane anlattığı üzere bitiminden sonra 8 dakika içinde podyum kurulması ve ödül töreni yapılması federasyon-kulüpler-il güvenlik kurulu tarafından ortak kararla planlanmış olan maç. fetönün tasmalı köpeği olduğu mahkeme kararıyla tescillenen ve 161 yıl bilmemkaç ay hapis cezası almış olan lokman yanık'ın bu süre sınırlamasını bahane edip emrindeki polisleri orantısız bir güçle tribünlere giriştirmesi sonrası olayların çıktığı maç. netice itibarı ile fenerbahçe'nin hafta boyu inatla kavgasıı verdiği "kupa kadıköy'de kalksın" talebinin tersten e olsa gerçekleştiren ve kendisinden bağımsız gelişen olaylardan ötürü bundan vazgeçmeyen galatasaray'ın uzun bir süre aşağılık imalara maruz kaldığı maç.

    süper lig 2022-2023 sezonunda yapılan tüm şikelerin, hakem müdahalelerinin, cartların, curtların, organize ve profesyonel kötülüklerin ligi 4 haziran 2023 galatasaray fenerbahçe maçına kadar uzatmak için yırtınmalarının altındaki kuyruk acısının oluştuğu maç.
App Store'dan indirin Google Play'den alın