iyi sinyaller vermediğimiz maç.
birincisi; bu ne biçim orta alan? bir ara o kadar rahat geçildi ki bu bölge, 10 kişiyiz falan sandım. rakipte de aynı problem vardı ama bu beni ilgilendirmiyor. bizde olmamalıydı.
ikincisi; defansın uyumu. yenilen iki golde de adam paylaşımı çok çok kötü. misal ilk yarının sonlarında rakibi 4'e 3 yakaladığımız ve
patrick van aanholt'un saçma şutuyla heba olan atağımıza bakın. rakip o kadar iyi yerleşti ki zaten adamın pas opsiyonu kalmamıştı. en başta pas atıp kendi ileri koşsa belki daha iyi olabilirdi ama biraz bekleyince rakip çok iyi yerleşti. rakipteki defans oyuncularını bireysel olarak beğenmedim ama takım olarak daha iyiydiler. bir de bizdekileri bakın; yediğimiz iki gol de komedi. ilkinde
victor nelsson tek başına iki kişiyi de tutması gerekiyordu ki golü önleyebilsin. imkansızdı tabii. ikincisinde de yine 3 kişi, hatta çalımı yiyen
deandre yedlin'i de sayarsak 4, aynı adama bastı. o da pası çıkarınca ki içerideki eleman bomboştu, golü atan arkadaş çok kolay bir gol atmış oldu.
en azından yenilmedik ama ben skorda değilim, bu kadar kolay goller yenmez. orta alan bu kadar boş bırakılmaz. takım olarak uyum sağlamamız gerekiyor. kaç yıldır kadroyu sil baştan yapa yapa her sezon başı çile çekiyoruz. inşallah uyum sağlarız yoksa işimiz yaş.