• 651
    kötü oynadık, yanlış 11 ile oynadık. olmaması gereken maçta puanlar bıraktık, neyse.

    5 kişilik bok laciverti sözlükten buralara referans yapılmış. evinde, evimde ayrı ayrı 3’er tane salladığımın çocukları, 10 küsür senedir şl yüzü görmeyenlerin çocukları, fetö operasyonundan beri tek bir başarısı olmayanların çocukları, penaltı evlatları, uefa tesclli şike çocukları, gelin tabi. ama biz sizi göndermesini iyi biliriz şike evlatları. bekleyin, yine deli olacaksınız.
  • 652
    muslera sayesinde bir puan aldığımız maçtır.

    zaniolo oynasaydı kazanırdık. satacaksak satalım, satamıyorsak oynatalım. 30 milyon euro değerindeki oyuncumuzdan yararlanmamak saçmalık.

    son maçında kötü olmasına rağmen oyunun tıkandığı dakikalarda yunus akgün oyuna girmeliydi. çalımlarla ceza sahasına girip penaltı aldırabilirdi.

    zemin güzel olsaydı kötü futbola rağmen kazanırdık.

    yerliler kötüydü. böyle giderse maçın kahramanı muslera olmasına rağmen üç yerli adayım günay, abdülkerim ve kazımcan.

    transfer sezonu bitmeden bu maçı oynayıp defolarımızı görmemiz iyi oldu. orta sahaya mutlaka 2-3 oyuncu almalıyız. 8-10 numara ve torreira nın yedeği 6 numara

    rashica bir an önce alınmalı.
  • 653
    geçen sene de aynısını yaşadık, bu sene de aynısını yaşıyoruz. hocamızı severiz, sayarız, başarılıdır, her şeye tamam ama taktiksel bilgisinin zayıf olduğu bariz ortadadır. geçen sezon başı yazdığım entrylerin hepsinde bu takım ne oynuyor bilen anlatsın demişim, dün gece bana hissettirdiği yine birebir aynısı.

    geçişmiş, uçuşmuş, yatışmış geçelim bunları. 250 milyon avroluk takım için modern futbolun süslü kelimelerine ihtiyaç yok. gs’nin oynayacağı tek geçiş futbolu basıp geçme futboludur, bunu nasıl yaparsan yap. hala bana futbolcular yeni geldi filan diyor, karşındaki transfer yasaklı kayseri ve ilk resmi maçları, senin gibi 4.cü de değil.

    yakışmıyor mazeretler. en iyisi ilk transfer teknik ekibe bir taktisyen olsun yoksa her kapanan takıma karşı kanser olacağız. yani ligin yüzde 90’ı.
  • 654
    yeni sezonun ilk kazasının yaşandığı karşılaşma.

    ortada bir puan kaybı var. önemli mi pek değil çünkü telafi edilir. fakat bahanesi olmayan şey ise kötü oyun.

    takımın geçen seneden beri net eksiği olan gedsonvari orta saha eksiği tekrar önümüze geldi.

    bir parantez de okan hocama açmak istiyorum. dün barış alper'e babası o kadar katlanmazdı hocam.

    moral bozmaya gerek yok fakat geçen sezondan beri eksiği görülen orta saha transferi bir an önce halledilmeli.
  • 655
    “kayserispor’un transfer tahtası kapalı” söylemi üzerinden galatasaray eleştirmek ne kadar doğru bilemedim. sonuçta adamların kurulu bir takımı sistemi düzeni var, ayrıca geçen sene seni yenmiş bir takım.

    hazır değiliz, hem fiziksel değiliz hem taktiksel değiliz.
    kötü oynadık.

    geçen sene de ilk haftalar çok farklı değildi, kaza bela gol bulursak üzerine yatıyorduk, yoksa hep kısır maçlar vs.

    düzeleceğiz, yeter ki yanlışta ısrar etmeden, yeni adam oynatmak zorundayım diye hissetmeden, ufak ufak dokunuşlarla ilerleyelim.

    şampiyon takımız, şampiyon kadro hala elimizin altında.
  • 656
    maalesef korktuğum başımıza geldi ve tatsız başladık. “bir şekilde kazansak.” iyi olur demiştim. yapamadık. takım hem isteksiz hem hareketsiz hem de laubali bir görüntüdeydi.

    bana kalırsa gol için yüklenceğimiz dakikalarda zaha’yı sola, kerem’i 10’a atmak ve arkaya da takımla ilk kez oynayacak demirbay’ı atmak bizi daha da kötü etkiledi. iyice karıştı ortalık.

    sağlık olsun. haftaya trabzonspor’u yenersek “bu iki maçtan 4 puan fena değil.” deriz artık.
  • 657
    feci canım sıkıldı. bir tane topçusunu 30 kişilik kadroya yazmayacağımız takım bize kaleyi göstermedi. bütün hafta bok gibi geçecek. aylardır transferle kafayı bozduk topçular geldi ama oynayacak durumda değildi e eskiler de bu kadar formsuz nasıl olabilir? geçen sene de buna benzer bir oyun oynuyorduk ama bir şekilde kilidi açabilecek birkaç oyuncu performans veriyordu. dün kerem kötüydü, barış kötüydü, mertens kötüydü, bakambu hala uyum sağlayamadı, e icardi daha yeni geldi hazır değil. tamam da neden bütün bunlar? kayseri bu sene küme savaşı verecek, yazık değil mi giden 2 puana? kaybolan havaya? neden ciddiye alınmadı bu maç?
  • 658
    gecen sene maglup oldugumuz deplasmandan ligin ilk macinda hic hazir olmadan ve oldukca kotu bir oyunla maglup olmadan donmek cok kotu degil. kazanmayi hak ettik mi diye sorsak cogumuz hayir derdi. hatta kayserispor'a daha yakindi mac sanki. cok fazla karalar baglamaya gerek yok, takim hazir degil, o kadar statik duruyor ki oyuncular pozisyona girecek halleri yok gibi. ılk haftadan yangin yerine cevirmeyin, yine sampiyonuz.
  • 661
    rakip, sahaya iki tane çocukla çıktı biri 17, diğeri 19 yaşında. doğru düzgün süper lig tecrübeleri yok. forvetinde geçen yılın son dönemi sağ bek oynayan 2. lig seviyesindeki gökhan vardı. onun arkasında hayatımda gördüğüm en kazma topçulardan birisi olan iranlı vardı. yedekten girenler daha da kötüydü. elle tutulur tek oyuncularını (mensah) kaybetmişler zaten. transfer de yapamamışlar.

    şu takıma 2 puan vermek can sıkıcı gerçekten. puan kaybı yaşayacağız elbette ancak kadro olarak bu kadar fark attığımız takımlara puan kaybetmememiz gerekiyor.
  • 662
    bence çok da abartmaya gerek yok. bir takım puan kaybedebilir, kötü oynayabilir, motive olmayabilir hatta şampiyonluk da kaybedebilir. önemli olan istikrardır. son 10 yılda 5 şampiyonluk aldı galatasaray. bu gayet iyi, eğer bu başarının yanında avrupa'da da başarılı olunabilseydi ben tatmin olurdum. gelecek 10 yılda da en az beş şampiyonluk ve avrupa'da daha istikrarlı bir galatasaray ilk hedef olmalı. öyle 3 tane transfer yapıldı diye kupa kazanılacak olsa psg, manchester city toplardı avrupa kupalarını ama biri seneler osnra aldı, diğer zaten sanıyorum final göremedi daha şampiyonlar ligi'nde.

    ayaklarımızın yere basması konusunda da iyi bir maç oldu. bazı taraftarlar çok fazla transfer odaklı bence. o gelse şampiyonuz, bu gelse avrupa kupası alırız. bırakın futbolu, 5 kişilik basketbolda bile en iyi kadroyu kuran şampiyon olamıyor ki orada bir yıldızın oyuna etkisi futbola kıyas ile çok çok daha fazla. çünkü çok daha fazla kez topla oynuyor, çok daha belirleyici oluyor hücumun, oyunun akışında.

    biraz sakin kalıp oyuncuları linç etmeden, hocaya gereksiz sallamadan sakin sakin yorumlayalım, ne oluyor ne olmuyor diye. bence her şeyden önce, bu maçtan da önce yanlış bir planlama yapıldı. hala düzelme şansımız var ama zaman daralıyor.

    geçen sezon bu takım özellikle belirli bir periyotta gayet iyi futbol oynayarak şampiyon oldu. geçen sene takımda dubios'u sağ bek olarak düşündüğüm için tek bir sol bek vardı. oraya takviye yapıldı. yapılan takviye çok hücumcu bir takviye. okan hoca onay verdiyse oyun planı ona göredir bir şey diyemem ama ben olsam sağda boey gibi tempolu bir bek varken sola hücumu ikinci planda tutup savunması, tekniği ve oyun kurma becerisi yüksek birini alırdım. yine de hocanın tercihidir kaldı ki büyük takımların iki beki de hücum yapar zaten, okan hocam bunları düşünerek angelino'yu aldırmıştır bence ve savunma zaafiyetini de nasıl çözeceği ile ilgili illa ki fikirleri vardır.

    ikinci temel eksik orta sahaydı. sergio oliveira bazı maçlarda iyi de oynamış olsa galatasaray taraftarı o bölgede biraz daha ekmeğini taştan çıkaran bir oyuncu istiyordu. oliviera biraz daha hazırcı bir oyuncu. her şey hazır olacak, o topu rakip kaleye yüzü dönük alıp dağıtacak. yanında torreira varken tabii daha iyi oliveira da ancak o zaman torreira'nın yokluğu düşünülerek torreira benzer birini almalıydık illa oliveira ve benzeri profilde oyuncularla devam edeceksek. çünkü belli ki okan hoca bunu istiyor o bölgede. ancak torreira'yı değil oliveira'yı yedekledik. bence hata yaptık. dediğim gibi bence ya torreira 'yı yedeklemeli ya da oliveira profilinden daha farklı birini almalıydık.

    forvet konusunu çözdük. icardi, bakambu, halil türkiye için de avrupa iiçin de gayet yeterli forvetler. senin bütçen belli nihayetinde.

    kaleye iyi bir türk yedek lazımdı o da alındı. stoperlerin ben yeterli olduğunu düşünüyorum. hatalar yapacaklar ama böyle gelişecekler, nihayetinde bizim de rakibimiz bayern, m. city, real madrid değil. nelsson ya da abdülkkerim'i yedeğe atmaktansa onlarla oynamayı tercih ederim ben.

    kale tamam, stoperler tamam, forvet tamam ama orta saha bence net eksik. ayrıca geçen sezon takımın dengeli bir oyun oynamasında başrolde yer alan m. rashica mutlaka alınmalıydı. bu öyle boş bir rashica hayranlığı değil. istatistik oalrak adam zaewn geçen sezon takımın en üretken 3. hücum silahıydı icardi ve kerem'den sonra. gol ve asist syaısı toplamında mertens'in önündeydi rashica ama bunun ötesinde hatta savunma yardımının da ötesinde topa basıp set oyunu oynayabilen bir adam. ben asıl bu sebeple istiyordum onu çünkü bizde kerem, zaniolo, barış, yunus topu alıp gideyim diye düşünen oyuncular.

    zaniolo gereksiz bir transferdi. bakın çok iyi, çok yetenekli bir futbolcu olabilir. bir yatırım ise, kar getirecekse iyi de bir transferdir ama oyun profili bizim oynadığımız oyuna hiç uymuyor. oyun değişecekse belki de yıldızı olur takımın zaniolo onu bilemem ama bu oyunda oraya lazım olan rashica profilinde biridir. çünkü zaniola da alıp gideyim diyen ber adam.

    yaşlarının genç olduğunu düşündüğüm bazı arkadaşlar zaniolo konusunda çok heyecanlılar ama futbol isimlerle oynanmıyor işte bu yazının başında vurguladığım gibi. zaniolo'ya uygun bir oyun planı yapılabilir mi? yapılabilir kesinlikle. ancak ben geçen sene sonuç veren oyun ile devam edilmesini ve sadece kalitenin yukarı çekilmesini isterdim. zaniolo satılsın demiyorum, ana satılırsa çok etkilenmeyiz çünkü bu maçtaki kötü görüntünün sebebi zaniolo'nun olmaması değildi.

    dürüst olalım rahsica yoktu ondan kötüydük de diyemem. genel olarak kötüydük. bazen olur böyle. motive olamazsıın uyum sorunu olur, rakip çok konsantre olur vs. vs. ama gördük kü isimler değil takım kazanıyor şampiyonluğu. henüz iyi bir takım görüntüsünde değiliz. en büyük eleştirim de buna. şampiyon bir takım nasıl bu kadar yeniden yapılanmaya giden bir takım havası verir aklım almıyor, bence en büyük eleştiri bu noktada olmalı. şampiyon kadrodan bir tek rashica gitmiş, ona rağmen sanki yeni kurulan bir takım havasındayız.

    zaha'yı unuttum, çok yetenekli kerem'den daha yetenekli, kerem kesilsin diyecek halim yok, kerem'i beğeniyorum ama çok aynı bölgenin oyuncuları gibiler. teknik ekip aldırdıysa sanırım bir düşünceleri de vardır zaha kousunda.
  • 663
    hasta olduğum için ilk yarisinin zor zar izlediğim maçtır. izlediğim kısmı için gözüme en çok çarpan bol pas hatası yapmamız oldu. berkan iyi niyetli enerjik ama oyun kurulumu için pas kalitesi düşük. oliviera ise çok ağır kalıyordu. izlediğim kısmı için herkesin bildiği sorun ortada 6 ve 8 numaralarımız. orta saha kurgumuz geçen seneki gibi oturttuğumuzda başarılı sonuçları üst üste alacağımızı düşünüyorum.
  • 664
    yahu amma yaygara yaptınız. bir iki haftaya takım form tutunca burada öfkeden tükürük saçanlar tebrik kuyruğuna girecek. daha önce de yaşadık, gördük. az sakin olun. daha 37 hafta var. fener gibi başta uçup sonda s.çmaktansa ilk bir kaç haftadaki kayıpları yeğlerim.

    maça gelince oyun kötüydü, net. bireysel pas hataları çok fazlaydı. hele ikinci yarı 5 m öteye pas atamayanlar oldu. orta saha bir süre bomboştu. yalnız oyuncuların yüzünde inanılmaz bir yorgunluk ifadesi vardı her kamera zoom yaptığında. bunda sıcağın da şüphesiz etkisi vardır. benzer bir durum o.l. rövanş maçında da olabilir.

    bende o.l. maçı sonrası benzer bir oyunu hatta üstüne koyarak oynar ve rahat alırız diye düşünmüştüm ama olmadı. tahminimce okan hoca da aynısını düşündü ki kerimcan hariç kadroyu korudu. ama rakibin antifutboluna çözüm üretemedi. bu tek maçlık problem değil, ligin geri kalan önemli bir kısmında rakipler böyle oynayacak. bu noktada zaha'nın becerilerini göstermesi çok kritik. dün olmadı ama şüphesiz olacaktır.
  • 666
    oyunu begendim ben, ozellikle ilk yari ve zaha girdikten sonraki bolum takim cok iyi bi pas oyunu yapabildigini gosterdi, tek eksik skoru bulmakti. okan hocayi yemeye calisanlari felan gordukce sasiriyorum, lutfen rakip camialar gibi yanginci olmayalim.

    takima ve teknik ekibe guvenim tam iki-uc hafta sonra takim tam oturunca cok keyifli maclar izleyecegimizi dusunuyorum.
  • 668
    bir puanın kazanıldığı maç. bunu söylemek utanç verici ama öyle. son dakikalarda rakip düzgün bir vuruş yapsa sahadan puansız ayrılacaktık. bu kötü oyun ve rezalet orta saha yetersizliğinin sebebini ofsayttaki entrylerime bakarak öğrenebilirsiniz. mevcut galatasaray orta sahası hem fizik hem kalite olarak şampiyonluk yarışındaki rakiplerimizden çok çok geride. biz yerimizde saydık fakat rakipler güçlendi. hemen iki tane tabanca gibi orta saha almazsak bu sene işimiz çok zor.
  • 670
    iyi oynamadık ve 1 puan ile sahadan ayrıldık. birçok etken vardı bununla alakalı ancak bahane aramaya gerek yok kötüydük. sahadaki oyuncuların da kazanmaya pek hevesi yok gibiydi. ama dünyanın da sonu değil ligin ilk maçı ve zamanla çok daha iyi olacağız. okan hocaydı kerem'di sergio'ydu bırakıp önümüzdeki maçlara bakmamız lazım taraftar olarak. hiçbir zaman hiçbir takım her maçını kazanamaz beklentiniz buysa bence bunu unutun arkadaşlar. elbet kaybedeceğiz kötü oynayıp kaybedeceğiz iyi oynayıp kaybedeceğiz... kısa zamanda toparlanacağımıza şüphem yok. bu maç geçti gitti sağlık olsun.
  • 671
    şimdiye dek üç resmi maç oynamış olmamıza ve sahaya çıkan on birin bir oyuncu hariç tümü geçen yılla aynı olmasına rağmen oyunumuz iyi ve güçlü değildi. hoca yeni transferleri entegre ederken değişiklikler yapabilir, bunu zamanla göreceğiz.

    bu müsabakada ise ne barış ne kerem ne de mertens gününde değildi. haliyle hem güçsüz oyun planı hem de bireysel performansların alıştığımızın çok altında olması puan kaybını kaçınılmaz kıldı. en azından 3 değil 2 puan kaybettik şeklinde düşünüp torreira ve icardi'nin dönüşünü bekleyeceğiz.

    hocaya güvenim ve inancım yüksek, yine çok iyi bir oyun izleyeceğiz kısa süre sonra.
  • 672
    maçın yanlış okunduğunu düşünüyorum. hem sergio hem de berkan potansiyelleri ve oyun stilleri düşünüldüğünde kötü oynamadılar. bu maçın ilk yarısında yine gol bulup maçı 1-0 veya 2-0 kazananilirdik ve o zaman şu yorumu yapıcaktık “bu dönemi kötü oyun da olsa 3 puanla geçiyor olmak iyidir”. dünkü maçta pozisyona çok fazla giremedik çünkü kerem-barış çok top kaybetti, girdiklerimizi de atamadık. özellikle barış’a 81 dakika nasıl dayandı hoca anlayamadım. geldiğinden beri çok beğendiğim bir oyun tarzı yok ama bir miktar gelişim sağladığını da söylemem gerekir. ama asla bir kerem gibi gelişim göstermedi. o yüzden kerem’i eleştirirken biraz daha dilimi ısırarak konuşuyorum. barış’ın kesinlikle kanat oynamaması gerekiyor. olimpia maçında kerem’e yaptığı asist de aslında zamanında vermediği pas sonrası biraz da şansa geçti bence. bir forvet olarak yoluna devam etmeli diye düşünüyorum. puan kaybından dolayı üzgünüm ama karalar bağlamıyorum çünkü kerem hariç bu takımın ileri tarafı değişecek, lucas gelicek ve bir orta saha daha transfer edicez.
  • 673
    fizik ve istek olarak kötü bir maç çıkarmadık. hücumda kısır kalınca pozisyon olmadı. merkezden oyun kurmak yerine top şişirdik; barış ve bakambu'yu arkaya kaçırma derdine düştük. ikinci yarı zaten çorba oldu takım. basit pas hataları da yapınca beraberlik kaçınılmaz oldu.

    ritim bulana kadar bunlar normal. çok kayıp vermeden eylül ortasına geldiğimiz vakit vura vura geçeriz.
  • 674
    kötü bir futbol oynayarak ve düşmanlara güven vererek lige başladığımız maç.

    öncelikle şunu belirtmem lazım zemin rezalet ötesiydi. oyuncularımız resmen top süremedi. mesela dünün kötülerinden sergio oliveira keremin koşu yoluna bir pas atmak istedi ama resmen zeminden dolayı top gitmedi. birde bu ligin adı süper lig hesapta. 20 tane takım var yarısından fazlasının stadlarında sahalarda patates bile yetiştirilmez.
    takımımıza gelince. döndük dolaştık yine geçen sene başına geri döndük. degişen birşey yok. berkan, oliveira ile bu iş olmaz. barış alper de ancak hamle futbolcusudur. bu adamlarla da ancak bu kadar olurdu. icardi'nin de ölüsü bu takımda ilk 11 e yazılır. bakambu'nun çıkana kadar yapamadığı ne varsa hazir olmayan icardi 5 dakikanın içinde yaptı.
    geçen seneden tek fark son dakika golü atamadık o kadar.
  • 675
    yazmayacaktım da, hadi neyse yazalım bakalım maç yazısını da bu sezon için.

    bu maçı belli başlı bir kaç madde üzerinden inceleyeceğim:

    1 - zemin

    kayserispor belli ki yaşadığı ekonomik sıkıntıları patates ekimi yaparak aşabileceğini düşünmüş olacak ki kadir has stadının zemini patateslerin hasadı bitince yeni sezona hazırlanamadan maçlar başladı. attığınız hiç bir topun ne şekilde ve ne yöne hareketleneceğini bilemediğiniz bir zeminde futbol oynamak asfaltta plastik top ile oynamaktan bile zordur. pas şiddedinin ayarlanamaması, paslardan dolayı top kayıpları ve daha bir sürü şeyin temel sorunu budur. bu da aslında kayserispor'un da değil, federasyonun hatasıdır. bu işe bir standart getirmeden yapılan harici her düzenleme futbolun düzelmesi değil bozulması yönünde harekete teşvik etmektedir.

    milyonlarca euro verip getirdiğimiz oyuncular "aman sakatlanmasın da maç nasıl biterse bitsin" diye bakmak zorunda değiliz biz. çimin en zor yetişeceği yer olan ingiltere'de zeminler halı gibi, almanya öyle, yahu rusya'da ukrayna'da bile zeminler dün akşamki kayseri'deki zeminden daha düzgündü. bu 1. etmen ve 1. madde çünkü takımın yapmak istediklerini engelleyen bir zemin vardı.

    kaldı ki kayserispor'un da peşpeşe efora bağlı sakatlıklar vermesinin nedeni aynı şey. bu sert zeminde oyuncular kendilerini o kadar zorladılar ki onlarda bile sakatlıklar peşpeşe mısır patlağı gibi patlayarak çıktı ortaya.

    2 - çağdaş atan

    maç sonunda kendi ağzı ile yaptığı açıklamada "ilk defa 6-2-2 durduk sahada" dedi.

    "savunma yaparak oynamak da bir futbol biçimidir" diyen arkadaşları alalım buraya da bize 6-2-2 dizilimini bir açıklasınlar futbolun doğruları ile birlikte. 6-2-2 şeklinde sahada durmak demek "biz futbolu öldürmeye sahaya çıkıyoruz" demek ile eşdeğerdir. ki yaptıkları da buydu, 6 haricindeki geri kalan 4 oyuncu ile uzun top atıp "sekerse" üzerinden kontraatak oynamak üzerine bir oyun kurulumunun allah belasını versin zaten. bu şey futbol değil ki.

    e bir de bunun üzerine oyuncuların oynadığı ekstradan sert oyun tamamıyla bir futbol katilliği. seyir zevkinin içine büyük abdestini yapıp futbol topuna ateş ederek oyunu öldüren adamın futboldan men edilmesi gerekirken bizde teknik direktör olabiliyor işte.

    3 - sezon başı

    doğal olarak takım tutuk başladı yeni sezona da. geçen sezon da aynı şekildeydi, bu bir yükleme tercihi mutlak olarak. takımın performans vereceği zamanı devre arası öncesi ve oradan sezon sonuna göre planlıyoruz belli ki okan buruk yönetiminde ve bunun etkisi olarak her zaman olduğu gibi sezon başında daha tutuk bir takım görüntüsü veriyoruz.

    anlaşılabilir, önemli maçların olacağını düşündüğümüz periyodda takımın pik yapmasını istiyoruz ve bu yönde hazırlanıyoruz. ama ilk maçtan bu kadar tutuk oyun da doğal olarak bir ümitsizlik dalgası yayıyor taraftarda.

    4 - transferler

    her ne kadar gelen oyuncular transfer döneminin erken aşamalarında takıma katılmış olsalar da bir çoğunluğu hazır olmadan gelen oyuncular. bu da onların oynamasını engelliyor. kağıt üzerinde bilmem kaç yüz milyon euro'luk bir takım olsak bile dün akşamki oynayan takımda bu oyunculardan bir kaçı sahadaydı sadece ve esas değeri veren oyuncular kenardan gelmesine rağmen hazır değillerdi.

    bu oyun doğal olarak football manager ya da fifa falan olmadığı için aldığımız adamı hemen 11'e koyunca katkı alamıyoruz. bu oyuncunun hazır olması var, takımı ile uyumu var, bulunduğu lige adaptasyonu var, motivasyonu var. bunların hepsi bir araya geldiğinde ancak ve ancak takım olabiliyorsunuz. yani 8 numara gelse bile ondan da verim almamız bir kaç haftayı bulacak, başka bir pozisyon gelse de aynısı olacak. ki temelde plan zaten sezonun ilk döneminde (bence) lucas torreira ve kerem demirbay ile bu ilk dönemi atlatıp sonrasında transferler ile farklı bir yapı kazanacak.

    5 - taktik

    dünkü oynanan zeminden dolayı taktikten - istatistikten ya da başka bir futbol olgusundan bahsetmek mümkün olmasa da bazı yerlerde "4-3-3" tartışmaları görmeye başladım. ancak maalesef ki şu anda elde topladığımız oyuncu havuzu ile bu takımın 4-2-3-1 haricinde oynayabileceği bir taktik varyasyonu kalmamış durumdadır.

    elinizde kerem aktürkoğlu - dries mertens - wilfried zaha - tete - nicolo zaniolo (gitse de kalsa da şu anda kadroda) - yunus akgün ve barış alper yılmaz varken siz 4-3-3 oynayamazsınız.

    çünkü 4-3-3'e dönmeniz demek; bu yukardaki oyunculardan sadece ama sadece 2 tanesinin 11 oynayıp kalanlarının rekabet oluşturması demek. oysa 4-2-3-1'de bir fazla oyuncu bu bölgeye koyabiliyoruz, bu da avantajı. ha bir de bu 4-3-3 önerenler aynı zamanda halen milot rashica alınsın diyorlar, o da gelince ne oynayacağımızı da önerebilirlerse sevinirim.

    mevcut yapıda transfer edilen tüm oyuncular 4-2-3-1 düşünülerek transfer edilmiştir. şu anda forvet arkasındaki 3 oyuncu da (kerem - zaha - tete olarak düşünelim) ilk 11 oyuncusudur. kerem aktürkoğlu'dan vazgeçemezsiniz çünkü yabancı sınırlaması elinizi bağlıyor, zaha ya da tete'den vazgeçemezsiniz çünkü her ikisi de ilk 11 için transfer edilmiş oyuncular. e bir de mauro icardi ile bağlantı oyuncusu bulundurmak zorundayız, en son 4-3-3 oynadığımız dönemde en büyük sorunumuzun forveti topla buluşturmak olduğunu düşünürsek eğer yine ters ayaklı kanat oyuncuları ile orta sahaya bir bağlantı oyuncusu koymadan bu 4-3-3 işlemeyecektir. ha varsa kevin de bruyne ya da bernardo silva transferlerini yapabilecek babası yiğit getirsin bunlardan birisini o zaman 4-3-3 konuşalım ama haricinde 4-3-3 olmayacaktır. 10 numaralı bir sistem elzemdir ve 4-4-1-1'den 4-2-3-1 kanat verimi yükseldiği ve beklerin oyuna katılması düşünüldüğünde daha verimli bir sistemdir.

    isterdim ki istatistik - veri - ısı haritası bilmem ne paylaşarak da konuşalım bunları ama inanın gerek yok. o zeminde bunların hiç birisi konuşulamaz. taktik kısmını sadece uzun vadeyi düşünerek buranın içerisine ekledim farklı bir yazı olmaması için.

    bu takıma daha girecek bir çok oyuncu var, oyun çok farklı yönlerde gelişecek. patates tarlasında 6-2-2 oynayan kayseri'ye galip gelemedik diye enseyi karartıyorsanız dükkanı kapatıp gidelim bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın