• 178
    frank rijkaard'ın maçtan sonra yaptığı "taraftarın bu yaptığı protestolardan ders çıkarmalıyız" yorumuna bakılırsa yapılan * tribün protestolarını dahi kibar bir dille yanıtlayacak kadar beyfendi olduğunu onayladığım maçtır.

    ya ne diyecekti ki?

    "utanmaları arlanmaları yok, allah belalarını versin. hepçiğinin ciğerini toplasan sahada ıslıkladıkları arda turan etmez. sktrsinler gitsinler, bir daha onları sami yen'de görmek istemiyorum. tekme tokat dalarım"

    (bkz: onu diyen bunu demez)
  • 189
    bu maçtan önce diyarbakırspor taraftarı cevahir taraflarında bir yerde toplanmıştı. maça doğru, herhangi bir koruma veya güvenlik ekibine ihtiyaç duymadan, viyadük altından ali sami yen'e doğru tezahüratlar eşliğinde yürümeye başlamıştı. store çadırının önüne geldiğinde diyarbakırlı taraftarlar durmuş, bir süre galatasaray taraftarı ile birlikte tezahüratlar edip, şarkılar söylemişti.. daha sonra da alkışlarla eski açık tarafına doğru uğurlanmıştı.

    ali sami yen'de ağır bir protesto vardı o akşam. selçuk şahin'in golüyle 1-0 yenildiğimiz fenerbahçe maçı sonrası ilk iç saha maçı diyarbakırspor maçıydı. jo alves'in partileri, arda'nın göt göbek salması/ sinema kapatması felan derken taraftar balatayı sıyırma noktasına gelmişti bu maçtan önce. maç esnasında statta asılı duran pankartların hemen hemen hepsi ters asılmışken (protesto amaçlı), sadece diyarbakırspor için hazırlanan galatasaray pankartları düz olarak asılmıştı.

    maç başlamadan önce istiklal marşında hiçbir şekilde yuhlama olayı yaşanmamıştı. ayrıca diyarbakırlı futbolcular tribünlere çağrılıp alkışlanmıştı.

    maçın sonlarına doğru kapalı tribünün "diyarbakır sarı desene" tezahüratına diyarbakırlılar kayıtsız kalmamış, tüm stat "sarı kırmızı şampiyon cimbom" çekmişti.

    aradan geçen 4,5 yılda çok şeyin değiştiğini görüyoruz maalesef. keşke her galatasaray-diyarbakır(spor)/ bb maçı böyle bir atmosferde oynansa, oynanabilse.
  • 164
    şamar oğlanına çevirdiler bu sene diyarbakırspor'u. bir stada gidiyor taşla sopayla kovalıyorlar, bir başka yerde 4 bir taraftan tribüne çağırılıyorlar. yok mu kardeşim şunun ortası? normal muamele yapsanız ya.

    sahaya çıkan kadroyu gördüğümde fark olacağına kehanet ettim her galatasaraylı gibi. ben sezon başından beri söylüyorum, servet ile 16 numara bizim iyi futbol oynamamızı engelliyor diye. bir ara televizyon 4-0 iken yedek kulübesini gösterdiler, zaten spiker de söyledi, servet sanki diyarbakırspor'da oynuyor gibiydi. surat 5 karış, galatasaray'ın yendiğine sevinmişse eşşoleşşek olayım. aynı şekilde diğeri, umarım tamamen kurtulmuşuzdur.

    40 senedir içinde bulunduğum tribünlerden bu maç iğrendim. ağlama, meleme, galatasarayı akıllarınca çok sevme. tamam kardeşim, takımın son maçlarda oynadığı oyun için hepimiz aynı fikirdeyiz. son sivas maçından kaç kişi vardı sahada sanki? bir musibet, bin nasihatten daha önemliymiş, demek kazmalardan kurtulmamız için çok puan kaybetmemiz gerekiyırmuş. takımın hele gündüz oynanan maçtan sonra umudu sürerken, beşiktaşlı bile çıkmayan candan umut kesmemişken, her şeyin olabileceği bir ligte bu teslimiyet nedendir?

    arda turan tepkilerden en çok etkilenen oyuncu oldu. morali sıfırın altında bir maç çıkardı ki, taraftar arda konusunda yanlış düşünüyor. oynamadığı 5 maçın 4 ünü kazanamadık. ölüsü yeter bu takıma. onu da bitirip, sülükleri güldürmek neyin nesi? zayıf rakip karşısında da olsa görüldü ki milan baros'suz geçen haftalarda neler kaybetmişiz. gol vuruşlarını özlemişiz.

    bugün her iki bekimiz dışında takımda herkes iyi oynadı. caner ve sabri çok top kaybettiler, takıma katkıları hiç olmadı. hatta sabri anlaşılan kaybedilen maçlarda yapılan bireysel hatalardan hiç ders almamış. beyin özürlü olduğu için, her şey beklenir sabri'den. yaptığı yan pası bu kez aykut içeri almayarak sabri'yi kurtarmış oldu. işte takım olmak dediğimiz şey bu, biri bir aptallık yapsa dahi diğerleri onu kurtaracak.

    aykut beklentilerimi boş çıkarmadı. çerçeveyi bulan topun içeri gireceğinden emindim. sanırım aykut'un boş geçtiği maç yok. ancak ben peşin yargılı olmadığımdan, ne kadar yerdiysem o kadar da överim. bu maçta özellikle baktım tek bir top hariç hiç top şişirmedi. demek ki bu işe el atılmış. benim beklediğim kaleci işte böyle bir kaleci olmalı. istediği kadar yesin ama topu oyuna elle, bilinçli olarak soksun. bu maç itibariyle aykut için geri dönüş yapabilirim. kurtarma işine gelince, o topu sanki leo yemeyecekmiydi sanki?

    galatasaray öyle aman aman bir futbol oynayarak fark atmadı. ancak kolay değil, taraftar kösteğiyle o kadar kötü oyunlardan sonra, ne olacağı meçhul bir maça çıkmak. usta işi goller maçın rahat geçmesini sağladı. el çiko'nun da gol atmasını çok istedim ancak takımda kalması adına umutlandım. reykart'ın takımında olması gereken bir futbolcu. taraftar'dan surinamlı'ya verilen destek çok iyi oldu. bu arada numaralı taraftarı gerektiğinde devreye girmesini bildi. takıma tezahürat yaptılar. protestolar çok sıktı, çapulcu daha çok sıktı.

    reykart'ın jo'yu içeri alırken taraftarın ıslığı, onların bu maçta tek doğrusuydu. galatasaray'a yakışmayan futbolcunun derhal bileti kesilmeli. burası rusya'nın csk takımı değil kardeşim. belediyespor'da oynasan tamam, taraftarın yok, profesyonelsin ama burası galatasaray. hele fener maçından yenilgiyle çıktıktan sonra gülemezsin bile. aynı şeyi, sabri yapar mı?

    cuma'dan beridir maç yayınlıyor televizyon. 3 maç 0-0 bitti. baros'a özel ikramiye vermesi lazım yayıncı kuruluşun. malları bit pazarına düşmek üzereydi.

    noktayı lukas neil için koyuyorum. maçın adamıydı, savunmada teknik bir futbolcuyu ne kadar özlemişim. helal olsun diyorum kardeşim sana.

    ziya doğan'ın bok ettip kaçtığı takımın başına geldin güvenç kurtar. aldığın enkaz toparlanacak gibi değil. adın bahtiyar, suçun doğudan saz çalmak. dünya'yı dar ederler adama. memleketine bile sokmazlar adamı. geçmiş olsun.
  • 22
    ne istiyorum biliyor musun sözlük? bir duyum alsam. bu maçta ilk 5 ya da 10 dakika kapalıda kocaman bir pankart olsa. üzerinde yakışıyor mu size, yakışıyor mu bize yazsa. 10 dakika atkılarla dimdik ve sessiz dursak öylece. sonra bir anda o gün orada olan tüm gerçek galatasaray taraftarıyla birlikte başlasak 1,2,3 diye.
    aşkımızı bir kez daha döksek ortaya...
  • 32
    hani en kötü kavgalarda bile sevgilinin yanında olmak istersin ya, ne kadar kızsan da ona, yine yanıbaşında olsun istersin, işte bu duygularla gideceğim pazar günü ali sami yen'e.. tahminim biz bize olacağız o gün, belki şampiyonluğa giderkenki o büyük heyecan olmayacak içimizde ama en azından kendi kendimize olacağız, ne iyi gün dostları olacak ne de "fenerbahçe maçı seyircisi".. şahsen sadece frank rijkaard tezahüratına katılacağım maç öncesi, oyuncu ayırt etmeyi sevmem aslında ama belki bir de lucas neill.. kırgınlık var çünkü içimde, bu sene aldatılmış gibi hissediyorum kendimi, bu kadar kötü takımların olduğu bir ligde birazcık istesek neler yapabileceğimiz ortadayken, şu an içinde bulunduğumuz duruma üzülüyorum.. bu yüzden eğer birazcık hakkım varsa taraftar olarak futbolculara özel tezahüratlarda eşlik etmeyeceğim.. maç başlar 3'lümüzü çekeriz o ayrı.. ama asıl galatasaray için gideceğim o gün mecidiyeköy'e, futbolcular için sevmedik biz bu takımı çünkü, her sene şampiyon olalım diye de sevmedik, sevindiysek eğer zamanında hep baraber üzülmesini de biliriz, hayatımızın en güzel günlerini bu takım yaşattıysa bize, varsın şampiyon olamayalım ne yazar..

    tam da bu zamanlar için müthiş bir tezahürat vardır, aklıma her geldiğinde, her söylendiğinde biraz tebessüm biraz da hüzünle söylerim bunu, işte pazar günü tam da bunu söylemeye gideceğim ali sami yen'e..

    başın öne eğilmesin
    aldırma cimbom aldırma
    en büyük sen değil misin
    aldırma cimbom aldırma

    sendeki bu büyük taraftar
    bir gün ağlar bir gün coşar
    seni bu sesler oyalar
    aldırma cimbom aldırma..
  • 54
    şahsi düşüncem emre çolak' ın bu maçta forma giymesidir. çünkü:

    * bu sezon galatasaray' ımız için kötü geçmektedir ve taraftarın heycanı bitmek üzeredir,
    *emre çolak bu maçta göstereceği standartın üstü bir performansla taraftarın bitmek üzere olan heycanını arttırabilir,
    * diyarbakırspor her ne kadar ligde kalma savaşı versede galip gelirken fazla zorlancağımızı düşünmediğim takımlardandır.
  • 166
    lanet olsun ki, ultraslan denen pislikler topluluğu, asıl destek zamanında takımın gardını düşürmek için staddaydı. lan protesto edecekseniz siktirin gidin kulübelerinize, gelmeyerek kendinizce protesto edip takımımı rahat bırakın! iyi zamanda kapalı-eski açık bir türlü organize olamazsınız. ama iş protestoya, adiliğe gelince süper organize oluyorsunuz. aklınız bu kadar üç kağıtçılığa, bu kadar yavşaklığa çalışıyor işte. ben takımımı desteklerim, sizin gibi köpeklere ihtiyacı yok bu takımın.
  • 167
    bir sürü maç izledim ama, rakip takımın tribünlere çağırıldığı, bu kadar ateşli şekilde tezahürat yapıldığı başka bir maç görmedim. merak ediyorum, acaba rakip diyarbakırspor olmasaydı da bu kadar ateşli olabilecek miydi bu tribün? ben de alkışladım evet; ama bokunu çıkartmanın alemi nedir? ne diyarbakırmış arkadaş ya! onlar da bayağı bir tezahürat yaptılar bize. ben bir ara dedim heralde ''saldır galatasaray'' diye bağıracaklar yan taraftan. vay anasını sayın seyirciler...

    ama bence gecenin olayı, bütün maçlarda uyuyan, ayağa kalkmayan fenerli olsun denilmeden bağırmayan numaralının yapılan tezahürata tepki verip, re re re ra ra ra şeklinde bağırması oldu. tribünden kopup gelecekti bi abi oradan az daha. tribün kavgası çıkacaktı. gecenin olayı buydu. madem bağırabiliyorsunuz, bundan önceki maçlarda nerdeydiniz hacı?
  • 77
    takımımı sonuna kadar desteklediğim karşılaşma. biz iyi gün dostu bir taraftar değiliz. biz yenilsekte, yensekte, takımımızın yanındayız. galatasaray'ımız ciddi bir değişimden geçiyor, genç oyuncular alınıyor, yetiştiriliyor. zaman istiyor. biz bugün yenilsek bile sevdiğim takımıma hiç bir zaman ihanet etmiğcem. bu maçı aslanlar gibi çıkıp alacaklarına eminim.

    (bkz: 3:0)*
  • 169
    --- alıntı ---

    galatasaray taraftarını birbirine düşüren maç oldu, kişisel tarihime böyle geçecek. kimisi ultraslan’ın protestosunu haklı bulurken, kimisi numaralının re re re ra ra ra galatasaray galatasaray cimbombom diye bağırmasını büyük bir olay olarak gördü. bölündük gitti.

    sessizce başladı maç, 5 dakikalık protesto bittiğinde ilk gol pozisyonu oldu, onu da diyarbakır yakaladı atamadı. galatasaray paf takımından gelen erhan’la.

    diyarbakır, galatasaray için zayıf bir rakip. kalecileri ısınırken sakatlanmış, güvenç kurtar yanlış adam oynatmış sonrasında oyuncu değişikliklerini zorunluluktan yapmış. rahat rahat pas da yaptı, oyun içinde dönerek de oynadı galatasaray.

    geçen haftadaki gibi 4 ön liberoyla değil, sadece mehmet topal’ı kullandı orta sahada, gerçi elano’da çok yardımcı oldu mehmet’e. arda, keita, giovani ve baros’la öldürücü bir hücum hattı vardı. kısa zamanda baros’la golleri buldu. ikisinde de pasları keita verdi. ilk golde arda ikincisinde balta keita’ya güzel paslar attı.

    35. dakikaya kadar protesto vardı ali sami yen’de. jo oyuna girince yeniden protesto başladı. ultraslan, internet sitesinde de yayınladıkları besteyi söyleyip durdu ilk 35 dakika. en hafifinden ayıp ettiler arda’ya. jo için bir şey söylemem, alem yaptığı söylenen oyuncu, üst solunum enfeksiyonu sebebiyle idmana çıkmıyorsa, protestoyu hak etmiştir.

    numaralının ayaklanmasını büyük bir olay olarak görenlere bazı hatırlatmalar yapmak isterim. bu tribün ben kendimi bildim bileli oturarak, hiç tezahürat yapmadan maç izler. fenerli olmayan ayağa kalksın demeden ayağa kalkıp da bağırmaz. jo’yu ıslıklayan taraftara karşı rerererarara diye bağırdılar diye şimdi iyi mi oldular. hakikaten aslantepe’de tribünler böyle mi olsun istiyorsunuz, emin misiniz? hakikaten emin misiniz, jo gibi umursamaz bir oyuncu ıslıklanmasın mı istiyorsunuz? bu kadar rahat mıyız?

    bunlardan ultraslan doğrudur anlamı çıkmaz, ama numaralıyı da abartmamak lazım. ulan bir de bana “elit taraftar” derler.

    --- alıntı ---

    http://captano.blogspot.com/...y-diyarbakr-4-1.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın