2019-20 Hazırlık Maçı
22:00 Artemio Franchi
4 - 1
  • 126
    geçen sezon olduğu gibi rakip top yaparken elini kollunu sallayarak yapıyor. hiç kimse fiziksel olarak rahatsız etmiyor. top bizdeyken de herkes durduğu için çıkamıyoruz. muslera'nın da ayakları iyi olmayınca sürekli top rakibe geçiyor. orta alana acilen top kapan ve pas yapacak biri lazım. donk ile olmaz bu iş. bekler de hiç iyi görünmedi. moral bozan bir ilk yarı oldu.
  • 127
    (bkz: 11 ağustos 2019 fiorentina galatasaray maçı) ilk yarı itibariyle hücumda net bir planımız yok. organize olamıyoruz. topun yönünü değiştiren paslar olumlu diyebilirim. topu kazanma süremiz çok uzun. takım halinde savunmamız iyi değil. topa sahip olma felsefiyle seri dışındaki her oyuncu uzun süre topla oynadığından rakibi eksik yakalayamıyoruz. kesinlikle adam yiyen bir altı numaraya ihtiyacımız var. falcao ile beraber üst düzey bir altı numarayla şampiyonlar liginde iddialı hale geliriz diye düşünüyorum.
  • 128
    2. yarı için önerilerim;
    donk ve seri yer değiştirecek. donk 6, seri 8 numaraya geçecek.
    jimmy veya feghouli'den biri çıkacak ve atalay girecek. belhanda sol kenara çekilecek, orta sahada donk'un önünde atalay-seri ikilisi yer alacak.
    diagne çıkacak, babel girecek.
    nagatomo çıkacak mariano girecek.

    ---------------------muslera
    mariano luyindama marcao linnes
    ------------------------donk
    ---------------atalay------seri
    jimmy(feghouli)--------belhanda
    --------------------------babel

    düzeniyle oynamalıyız.
  • 130
    sorunları hala oyuncu eksikliğine bağlayan taraftarlarımız olduğunu gördüğüm maç. şu maçın ilk yarısını seyredip, defansif orta sahamız yok o yüzden bu haldeyiz diyen birinin futbolla ilgisini ciddi manada gözden geçirmesini öneririm. vasat üstü pres yapabilen ve saha parselasyonunu az buçuk becerebilen her takım bize problem çıkarabiliyor. bu yeni bir şey de değil ha, senelerdir varolan bir problem.

    türkiye liginin seviyesi bu civarlarda gezdiği sürece şampiyon olabilme şansımız hep olacak ama bu temel problemlere yoğunlaşmadığımız her an avrupa arenasından uzaklaşmaya mahkumuz.

    ayrıca kiralık transferlere olumlu yaklaşanların da kendilerini sorgulamarını sağlayacak bir maç oluyor bu maç. takımın kilit mevkilerindeki değişikliklerin 'takım' olgusuna olan etkileri fiorentina maçı üzerinden kolayca okunabilir. sahanın her bölgesinde çaresizce pas opisyonu arayan futbolcuları izledikçe benim içim daralıyor.

    fatih hoca her seferinde oyuncuların oyundan keyif almalarının birinci önceliği olduğunu söylüyor. ki böyle bir isteği olduğundan da eminim. fakat yukarıda bahsettiğim özelliklere sahip ortalama bir takım rakip geldiğinde, bizim takım çaresizlikten kırılıyor. bu duruma net ve sağlam olmasa bile geçici bir önlem kurgulanmalı.
  • 132
    skordan bağımsız olarak değerlendirdiğimizde ilk yarı itibariyle sahada iyi oynuyor diyebileceğim 1 tane futbolcumuz bile yok. bu maçı çerezine maç diye çok takmayan takım havalarında oynuyor futbolcularımız. çok ciddiyetsiz hareketler yüzünden ilk yarı futbol oynamaya çalışan takımın üstünlüğünde sona erdi. hazırlık maçı dahi olsa bu kadar rahat oynamaya kimsenin hakkı yok umarım toparlarlar 2.yarı, çok kötü bir ilk yarı izledik.
  • 133
    bekler konusunda çok sıkıntı çekiyoruz. özellikle nagatomo. muslera maalesef top ister elinde, ister ayağında olsun top kendindeyken gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalıyor. geri pas atılmışsa her vurduğu rakibe gidiyor, tuttuysa da bekliyorda bekliyor. bir ara nagatomo elini kaldıra kaldıra bir hal oldu bana at diye.
    şampiyon olurmuyuz oluruz ama avrupa arenasında işimiz zor. doğruya doğru çünkü geçen sene de gördük bunu ki şampiyonlar ligi seviyesinde lokum gibi gruba düşmüşken.
  • 135
    hazırlık maçı diyip önemsememezlik yapılamayacak bir maç. son hazırlık maçımız ve lige hazır halde olmalıyız ancak dökülüyoruz. koca 45 dakikada sadece martin'in çektiği şutta organize bir atağımız var hepsi o kadar. bir takımın deplasman oyunu nasıl hiç gelişmez, nasıl bir çözüm üretilmez akıl alır gibi değil maalesef.

    çok temposuz bir ilk yarı ile 2-0 geride kapadığımız maç.
  • 136
    oynadığımız oyunun iyi veya kötü anlamda henüz yapılmayan 9 numara veya 6 numara, ön libero, defansif orta sahadan kaynaklı olup olmadığı konusunda emin değilim.

    ona kalırsa, fiorentina'nın santrforunda orta sahadan devşirilme boateng oynuyor. önemli oyuncularından ikisi gio simeone ile chiesa oynamıyor. ama ortaya koyulan bir oyun var.

    ben, biraz sahadaki rollerini tam olarak anlayamamış oyunculara bağlıyorum. topu ileri taşıyamıyoruz. taşıyamamız normal. çünkü ileride adam olmuyor ki! mesela muslera, diagne'ye uzun oynuyor ama rakip yarı alanda ve diagne'ye yakın bir oyuncu var. topu defanstan çıkaracağız mesela, feghouli, belhanda, donk ve seri orta saha yuvarlağının çevresinde top bekliyor. e babacım, biriniz de ileri açılsanız da, ileride top atacağımız topçumuz olsa?

    başka açıdan bakalım. top bizdeyken rakip oyuncuların hareketlerine bakalım. çoğu zaman 5 kişiyle bir anda şok prese başlıyorlar. orta saha çizgisinde iki oyuncumuz birden demarke, bomboş kalıyor ama topu ayağına alan oyuncumuz o kadar oyalanıyor ki, orayı görene kadar presi yemiş oluyoruz. pas kanalları kapanmış oluyor.

    pozisyon almakta zorlanıyor, gecikiyor ve yanlış yapıyoruz açıkçası. zamanlamada gecikiyoruz. artık bir karar verilmeli. top illaki orta sahada bir futbolcuyla buluşacaksa, o futbolcu kim? ondan topu alacak futbolcular neden topun gerisinde?

    ve diagne ne iş yapar? tek bir olumlu hareketi yok. takıma yeni katıldı normaldir.

    bu arada, feghouli, belhanda gibi ilk on bir oyuncularımızın maçta olabildiğince çok oynaması önemli. maç ritmi kazanmaları, takıma alışmaları adına.
  • 137
    bu maçın ilk yarısında en son eleştirilecek isim diagne'dir. adama kaç tane pas geldi de eleştirmeye çalışıyor bazı kişiler?
    diagne'ye gelene kadar daha topu oyuna sokamayan muslera, oyun kurmayan bekler, top dağıtımında aksayan seri, oyunda varlıkları ile yoklukları belli olmayan feghouli ve donk başta herkes tas tarağını önüne alıp düşünmeli.
  • 139
    tek tek oyuncu eleştirisine girmeyeceğim, rezalet oynadığımız maç. fiorentinalı oyuncular biraz becerikli olsa 3-0, 4-0 biterdi ilk yarı. sezonun başlamasına 1 hafta kalmış ne oynadığımız belli değil. koskoca yaz ne çalıştı bu takım? çalışmasak bundan kötü olamazdık zaten. yok bilmem kim takıma yeni katılmış, yok bilmem kimin antrenman eksiği varmış. oynatma o zaman kardeşim hazır olmayan adamı. ligin ilk haftaları bizin için kabir azabı gibi geçecek anlaşılan.
  • 140
    oyuncuların formsuz olması konusunda aşırı bir problem yok, sezon başladıktan sonra formlarını bulurlar. zaten genelde zımba gibi girmeyiz lige. yalnız oyunculardan bağımsız olarak takımın bir kurgusu yok. yani hücumda bir setin, bir planın falan olur; ancak o maç özelinde sahada olan oyuncu yetersizdir ve aksiyon başarısız olur. bu da anlaşılabilir. ama bizde bir aksiyon hazırlığı bile yok.

    bir de allah belhanda'yı kazadan saklasın. adamın sahada olmadığı bir maçta bırakın kazanmayı, adam gibi pozisyona girme ihtimalimiz bile bayağı düşük. tamamen bireysel yeteneklere bağlı bir takımız, senelerdir olduğu gibi. bari bireysel yeteneklere zeval gelmesin.*
  • 147
    galatasaray'daki bek problemini bir kez daha gözler önüne seren maç. bek rotasyonu linnes-mariano-nagatomo olan bir takımı avrupa'da eleğe çevirirler maalesef.

    bence ilk 11'e doğrudan yazılacak tempolu ve teknik bir sol bek almalıyız. takımda sol ayaklı sol bek yok, babel de sağ ayaklı olduğu için çizgiden hücum etmek için sol ayaklı bir sol beke ihtiyacımız ortada.
  • 148
    bu maçın bizim için en yararlı hazırlık maçı olduğunu düşünüyorum. fiorentina'nın top bizdeyken yaptığı sıkı savunma, bu yıl şampiyonlar liginde de ligde de yiyeceğimiz baskıyı özetleyen türden. ha 5 gün kaldı lige ama hiç olmazsa bahanemiz yok bu sefer. bu kadar statik takım olmaz,hazırlık maçı da olsa olmaz. top bizdeyken herkes kendine 10 metrelik bir alan belirlemiş,oradan çıkmıyorlar. böylece rakibin aldığı savunma pozisyonu gram oynamıyor. boateng'in şu 45 dakika da oynadığı topun yarısını diagne oynasa,taraftar onu bağrına basar. maç kopmuşken bir de marcao yerine ozornwafor'u görmek isterim açıkçası.
  • 149
    bu tarz maçlar bizim gerçeklerle yüzleşmemiz açısından çok iyi oluyor. özellikle avrupa sahnesinde rakiplerin yerleşimi, ön alan baskısı ve fiziksel üstünlüğüyle ne tarz durumlara düşebileceğimizi görüyoruz.

    özellikle yerleşim olarak ciddi sorunlar yaşıyoruz. takımda hareketli ve fiziksel olarak çabuk bir 6 numaranın eksikliği çok net görülüyor. defansın önünde duvar örecek, rakiplerin elini kolunu sallayarak gelemeyeceği bir adam bulmamız gerekiyor. bu pozisyonda mecburiyetten oynattığımız seri ve donk saydığım özelliklerden çok uzak. ligde nispeten kolay maçlarda seri'nin 6 numarada oynadığını görebiliriz ancak dişli rakiplere karşı çok yumuşak kalacaktır. keza donk'u sadece stoper alternatifi olarak takımda düşünmeliyiz. allah vergisi bir fizik var ancak inanılmaz yavaş. rakipleri karşılamada çok ağır kalıyor. ilk yarıda merkezden delik deşik olmamızda donk'un ciddi payı var.

    baskı yediğimizde bizi ileri taşıyabilecek tek isim mariano olmayınca nagatomo ve linnes'le ne tarz durumlara düştüğümüzü ilk yarıda görmüş olduk. sol bekte riera minvalinde topla ileri çıkabilecek bir ismi takıma katmamız gerekiyor. bir diğer alternatifimiz babel'in sol önde oynadığı maçlarda onun hava hakimiyetinden faydalanarak 2.toplara basabiliriz.

    maç sonrası daha detaylı yazarız.
  • 150
    ilk yarıda takım savunması diye bir şey görmedim ben. topa ve rakibe eşlik ediyoruz yalnızca. hani frikik antremanlarında kartondan adamlar koyarlar ya bizimkiler o kartonların hareketlisi. top alamıyoruz. top da yapamıyoruz. işin diğer bir ilginç tarafı ise stoperlerimiz yerlerini çok kaybediyor. bi bakmışsın luyindama solda marcao sağda. bir bakmışsın luyindama orta sahada rakibe faul yapıyor bizim orta saha ise stoperlerimizin olması gerektiği yerde.

    umarım fatih hoca alternatif bir şeyler denediği için böyle oynuyoruzdur yoksa haftaya lig başlıyor ve durum ciddi derim.

    bir de maçın spikerinin dediği gibi hazırlık maçlarımızın hepsinde gol yeyince dağılıyoruz peşpeşe goller yemeye başlıyoruz. bu hiç hoş değil!

    not: jimmy bir pozisyonda diagne'ye pası veremedi mi yoksa vermedi mi bu düşünülmesi lazım bana göre.
App Store'dan indirin Google Play'den alın