• 1
    en komik savunma araçlarından biridir sözlüğümüzde.

    bazı ağabeylerimiz, eleştirildikleri vakit, '1984-85 sezonunda ben takım için ağlıyordum, sen nerdeydin ulan dürzü ?!' diye savunmaya geçiyorlar.

    şimdi, yaşınızın bizden büyük olması, sizin yaşınıza hörmet etmemizi gerektirir, evet bizim adetlerimiz, anenelerimiz bunu gerektirir; ancak,

    sırf benim annemle babam geç tanıştı,geç kaynaştı ve beni sizden daha sonra dünyaya getirdi diye sizin saçma sapan her yorumunuza kafa sallamamı bekleyemezsiniz. nasıl ki siz , savunduğunuz yorumunuzu burada söyleme hakkına sahipseniz, ben de saygı çerçevesi içinde o yorumu eleştirme hakkına sahibim. her eleştiri sonunda 'sen portakalda vitaminken, ben eski açıkta nöşetel maçı izliyordum' demenin alemi yok.

    ayrıca saygı bekleyenler, saygının kazanılan bir olgu olduğunu görmelerini tavsiye ederim. deliler gibi eleştirdiğim zizon'a bugün deli gibi saygım varsa, captano'nun her söylediğini ders niteliğinde dinlemeye çalışıyosam, bunun tek açıklaması benden yaşça büyük olmaları olamaz. saygı kazanılır, körü körüne elde edilemez.

    ters tarafından da bakarsak, her karşıt yorum sahibine liseli damgası vurmak da saçmalığın daniskasıdır. ben bundan 7 sene önce lise son sınıfta iken de çok benzer futbol görüşlerine inanmaktaydım. yani aslında liseli olmak o kadar da kötü bir durum değildir.

    yaş, bu sözlüğün anayasısında bile geçtiği kadarıyla, kimsenin sallamaması gereken bir durumdur. bu sebepten her entrynizde gündeme getirmeseniz, hayat bayram olur adeta.

    imza: 14.1.86 doğumlu, yaşı dolayısıyla ne bugün ne de önümüzdeki yıllarda saygı beklemeyen, kimsenin ona abi demesini istemeyen sözlük yazarı.

    özet: yaş büyüyünce galatasaraylılık da büyümüyor efendim, sadece yaşanmışlıklar büyüyor..
  • 3
    sırf kötü yazdı, yanlış yazdı diye "liseli" damgası yiyenlere, bu damgayı yerleştirenler çok zeki oldukları için liseyi okumadan mı geldiler o yaşlara çok merak ediyorum.

    akıl yaşta değil baştadır. madem o kadar büyüksün, çok eski galatasaraylısın, ne işin var gençlerin arasında? git torunlarına galatasaraylılığı öğret de adam yerine kon.

    saygı, insanlık namınadır. yaşla alakası yoktur, galatasaraylılık yılların geçmesiyle olmaz, dökülen terle, akan göz yaşlarıyla olur.

    o yaşlı, 50 yıllık galatasaraylı adam her maçta tribünde olsa ne yazar? kaybedilen maçtan çıkıp takımına küfür ettikten sonra.

    yaşın 60 olmuş, türkçe konuşamıyorsun burada o ne olacak? virgülden sonra boşluk bırakmıyorsun bunu ne yapacağız? galatasaray'lıyım yazıyorsun bu da yanlış. doğrusu galatasaraylı olacak. bunlar ne olacak?

    galatasaraylılık dökülen terdir, geçen ömür değil, galatasaray uğruna verilen ömürdür!
  • 4
    bence doğruluk payı olan, üzerine düşünülmesi gereken ilişkidir. eskiler, abilerimiz, babalarımız daha farklı seviyorlar bu klübü, daha bi bağlılar, başka görüyorlar renkleri...
    onlar gibi anlamamız, onlar gibi yaşamamız zor galatasaray'ı... gerçekten zor.

    yaşları küçüldükçe görünen o ki şımarıklaşıyor taraftarımız. maalesef özentileşiyor. başka şeyler istiyor, başka şeylerle tatmin oluyorlar. yıldızlar isteniyor, başarılar bi başına maçlara indirgeniyor bazen. modernize formalar, stadlar, binalar, tesisler, markalar isteniyor klübe. istenmesin mi? tabiki hayır lakin bunları özümüze uyarlamak, bağdaştırmak yerine kimliğimizi onlara uydurmaya çalışıyor yeni taraftarlarımız sanki...

    isimlere tav oluyoruz. endüstriyelleşen futbolda kendimizi kaybediyoruz.

    parçalımız artık son model kumaşlarla dikiliyor, ne güzel. yetmiyor fakat, çeşit çeşit formalar istiyoruz... armadan başka şeyler yazıyoruz formalara, şımarık taraftarı doyurcak kaynaklar yaratmak için. kurucumuzun ismini sponsorun arkasına yazıyoruz mabedin kapısında. sebebi basit aslında. kitlesinin isteklerini karşılayabilmek için geleneklerini 2. plana bırakıyor galatasaray.

    bana anlatılan galatasaray'da hiç hatırlamıyorum ben transferlerle övünüldüğünü, "bi abimiz vardı şöyle efendiydi, şöyle güzel vururdu topa", "bi kardeşimiz vardı öyle saygılıydı ama koşarken ezerdi abi dinlemez" derlerdi. evet hep önce iyi insan, bir abi, bir kardeş, sonra yetenekli futbolculardı bizimkiler... konu dağılıyor ama eskilerin galatasaray'ı başkaymış be abi, onu demeye çalışıyorum.
    ben istemiyorum arkadaş sohbetinde "ulen ne adam aldık, parasıyla değil mi amk" demek.

    ben abilerimizin, babalarımızın galatasaray'ını kaybetmelerini izlemeyi istemiyorum, hele de ben bulamadan... onlar kadar sevemeden daha...

    bence eskiler daha iyi bilir galatasaray sevgisini...

    edit: iş bu girdi, sadece başlığa istinaden, altında yazılan diğer girdilerden bağımsız olarak yazılmıştır. demem o ki kimse için doğacak bir cevap hakkı içermemektedir. öyle, kendi halinde bi girdi yani...
  • 5
    bence ters orantı vardır. şimdi düşününce ben 27 yaşındayım ve avrupada estiğimiz yılları çok iyi hatırlıyorum. evet o zamanlar çok büyük olduğum söylenmez ama yine de çok çok iyi hatırlıyorum. şimdi düşününce benim şu an isyan etmem çok normal. çünkü alışmışım başarıya, memlekette ulaşabilecek en üst noktada görmüşüm bu takımı o yüzden ayhan ağzıyla kuş tutsa beğenmem ben suat'ı izlemişim. o yüzden şu an kadroda bulunan türk oyuncuların %80ini beğenmem çünkü ben türkiye'yi dünya 3.'lüğüne götüren iskeleti parçalı formayla izlemişim.
    mesela yaşım daha ufak olsa çok şikayet etmem çünkü zaten tam anlamıyla lucescu döneminden sonra adam gibi başarı görmemiş olurdum. sadece şampiyonluğa deliler gibi sevinirdim. ama şu an yetmiyor hani diyorlar ya fenere koyacağız oahhh şöyle koyacağız böyle koyacağız. fenere koymak filan benim hiç umrumda değil çünkü ben milan'a koymak istiyorum. şampiyonlar ligi gruplarında bizim gruba düşen milan yöneticilerinin suratındaki o hassssktr ifadesini görmek istiyorum.
    ha şimdi konudan uzaklaşmayalım kardeşlerim, abilerim, canlarım, cananlarım eğer bahsettiğiniz şey galatasaray taraftarlığı ise bunun yaşla, başla alakası yok bir adam renklere gönül vermişse 7sinde de sever 77sinde de.
    eğer biri isyan edecekse yaşı 40-50-60 olanlar değil, 10-15-20 olanlar değil, 25-30-35 yaşlarında olanlar etmeli isyanı. çünkü onlar tarih yazılırken görmüşlerdi. ondan önceki kötü dönemi hatırlamazlar, ondan sonraki kötü dönemi galatasaraya konduramazlar
  • 7
    bence şu an 10-20 yaş arasında olan taraftar en iyi taraftardir.. bizler avrupa heyecanını başarıları doyasıya yaşadık ve belki de bunlar sayesinde takımımıza daha iyi bağlandık.. şimdiki jenerasyon gerçekten seviyor bu takımı, başarı görmeden, heyecanı tatmadan bağlı renklere.. teravih'e gelmiş çocukları kovan amcalar gibi milleti ürkütmeye lüzum yoktur..
  • 8
    akıl yaşta değil elbette baştadır, buna eyvallah ama koskocaman asırlık galatasaray çınarında bir yaprak dahi olamayacak futbolcuya, hem de fazlasıyla eğlence konusu olmuş, daha önceden milletin dalga geçerek posasını çıkardığı bir adama bugüne kadar iki eleştirel nitelikteki entryden başkaca yazısı olmayan bir yazara kişisel bir mesaj dahi göndermeksizin, bunu neden yazdın be aga demeksizin nick altını saran gençler tarafından olmadık eleştirilere maruz bırakılan yaşlı*adam ne yapsın? kimseye bugüne kadar liseli, ergen vs yakıştırmalar yapmamış, kimsenin nick altına girerek eleştiride bulunmamış olan bendenizin daha önceden yaşımı belirten kaç entryini okumuş insanlar, ben yok diye biliyorum. onun için benden tarafa hayat bayram zaten. ayrıca arif sadece kendini atmazdı ama attığı şutlarının dağları taşları dövdüğünü ve her duran topun başına geçtiği günleri çok iyi hatırlıyorum. zulüm gibi günlerdi, hagi hiç sakatlanmasın, hep topun başında olsun isterdik cümleten.

    edit: liseli olmayı da çok isterdim şimdi, çok nostaljik bir adamım ve içip içip geceleri gider mezun olduğum liseyi ziyaret ederim. favori parçalarımdan biri de eylülde gel'dir zaten.
  • 9
    en komik etiketi "yeni nesil galatasaraylı"dır ayrıca yaş ile galatasaraylılık ilişkisini savunanların. "sen şampiyon olmasan da, fenere koymasan da" diye bağıranlar kötü gün taraftardır, has taraftardır ancak "şurda yanlış yapılıyor, transfer gerek, böyle giderse bizden bi cacık olmaz" diyince ya transfer taraftarı oluyorsun ya da yeni nesil galatasaraylı.

    ben 4 sene üst üste şampiyon olduğumuz seneleri hatırlamıyorum, uefa kupasını şöyle böyle hatırlıyorum, süper kupayı da. ama ben bu takımın bi sezonu beşinci, bir sezonu altıncı, bir sezonu sekizinci bitirmiş, fenerbahçeden 6 yemiş takımı dün gibi hatırlıyorsam ve tekrardan bunları yaşamak istemiyorsam, önlemler alınsın istiyorsam iyi gün taraftarıyım.

    herkes gider biz kalırız tezahüratı yapıp "bu hıyardan cacık olur, sizden bi bok olmaz" pankartı açanlar kötü gün taraftarıysa ben yeni nesilim, iyi gün / transfer taraftarıyım. ok let's go.
  • 11
    yeni nesil genellikle galatasaray'ı değil, galatasaray'ın başarılarını severken eski galatasaraylılar galatasaray'ı sever. bu ikinciler olmasaydı şimdi biz de başka takım tutuyor olurduk. belki 14 yıl sonra o şampiyonluk gelmese bugün onlar hâlâ bekliyor olurlardı. bizse başka bir takımın destekçisi oluruk. ki bu korkunç bir şey bence.

    aralarında böyle bir ayrım vardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın