• 426
    pandemi döneminde boşuna yangın çıkartan taraftardır. hiç gerek yok. millet canıyla uğraşıyor, işiyşe uğraşıyor bunlar kendilerine ait olmayan paralarla transfer manyaklığı içerisine gömülüyorlar. iyi niyetlerinden kuşkum yok ama fener mesut'u almış x takım y'yi almış bizde para saçalım transfere demek galatasaray'ı batağa çekmektir. galatasaray'ın satacak arazisi yok, galatasaray'ın fenerbahçe gibi zenginleri de yok. bak falcao'yu hepimiz istedik, elimizde patladı. falcao'dan edilen zarar birkaç yılda çıkmayacak düzeyde. hala bu zararın üstüne transfer istemek kulüp batarsa batsın mantığıdır ki bu taraftarlıkta değildir. bu arada cl'ye hiçbir kulübümüz direk katılamayacak bu demektir ki hiçbir kulübümüz cl'ye katılamayacak mucize olmazsa. yani transfer yapalım cl'den parası çıkar mantığı da yok. yapılacak tek şey eldeki futbolcudan verim almaktır. yangıncı taraftarda bunu anlamalı.
  • 427
    kulübünü yönetimden daha fazla düşünen taraftardır. taraftarlığı çıkar ya da mevki için değil değil sevdiği için yapandır. zararları olsa da niyeti iyidir.

    #yafalcaoyaistifa olayı üzerinden vurulmaya çalışılandır. allah aşkına, bu söylem tabii ki zararlı fakat maaş hesabını yapan bu kitle değildir yönetimdir. bu söylem de ikinci başkanın sarmaş dolaş fotoğrafından sonra ortaya çıkmıştır. sakatlık durumunu bilmek, maliyet hesabını yapmak yönetimin görevidir. bu hashtag'i bahane gösterip falcao transferi buna bağlanacaksa başkan niye var? madem bu hashtag falcao transferini yaptırdı, alalım çok takipçili bir sosyal medya hesabı sahibini o yapsın başkanlığı.

    bir diğer husus da taraftarın bu hale gelmesindeki süreç. son düzgün santraforumuz bafetimbi gomis'ti. ondan sonra kaydadeğer performans sergileyen tek kişi adem büyük oldu. hocanın bonservissiz aldırdığı, yedek olarak düşünülen adem. yıllar geçti, orta saha her geçen sene ile birlikte bir kara deliğe döndü.

    nzonzi, lemina, seri deniyor. bu adamlar kiralık geldi. günü kurtarma planıydı. o sebeple bugüne sirayet etmedi, dünü de rezil rüsva etti çünkü lemina sakat olduğu için itelendi. nzonzi sorunlu bir kardeşimizdi o yüzden roma bize iteledi. seri son zamanlarında olumlu bir çizgi çiziyordu, o kadar. bu sene o da yok.

    bu taraftar yangın yaratmak zorunda hissediyor kendisini. organize olup taraftar sussa hoca falan dinlemez tek bir transfer yapmazlar. zaten son dönemi yönetimin. kim ne kasa kolaylığı şu bu uğraşacak?

    taraftar seviyesi de takdir edersiniz pek yüksek değil, memleketin yansıması. sen bu adamı o oyuncularla sınayıp üstüne sarmaş dolaş falcao ile fotoğraf sızdırırsan o adam da sana ya falcaoyu getir ya da istifa et der.
  • 429
    ne falcao' nun gelmesini istedim ne de rakip takım transferlerine bakıp hayaller kurdum, yönetime salladım. bu vakte kadar ismi cismi farketmeksizin geri dönüşü olabilecek, genç scout önerileri ile harmanlanmış tecrübeli ama ucuz maliyetli takım hayali kurdum. her daimde kulübümün kasasından çıkan parayı da önemsedim. para olmasa bu değirmen nasıl dönecek! başı kesin tavuk misali ortada kosturalim demiyorum. şuursuz biçimde önümüze gelene yürüyelim de demiyorum. hatta sırf bir gecelik eğlence için gazinoda dünya parayı ezelim, leyla olalım da demiyorum. sistemli, aklı başında, bilimsel, matematik ve ekonomiden haberdar şekilde ilerleyelim. esas problem gerçeklere gözünü kapatıp hayal aleminde yasayandir, kah her gördüğü oyuncuya gelsin diyen, kah takımın vasatligina alışıp elindekiyle yetinen.
  • 431
    kendi içinde haklı olan ama önerileri olmadan bir anlamı olmayan topluluktur. bunun yanında, bu ülkede eleştiri sadece negatif bir olgu olarak görülüyor ne yazık ki. eleştiri denilen şey hem negatif hem de pozitif unsurlar içerir aslında.

    bunu anlamadan herkesin kafasındaki çok değer verdiği unsurlara en ufak bir söz edildiğinde barbarlığa varan hareketler sergilenebiliyor. buna cidden çok kırılıp üzülüyorum. bu durum galatasaray camiası içine de sirayet etmiş durumda, ülkenin bir sivil toplum örgütü olduğu için de doğal sayılabilir.

    neyse, ne olursa olsun ümidi kaybetmemekte yarar var. güzel günler göreceğiz, güneşli günler. yıpratmayın bu kadar kendinizi hiçbir konu için. buna galatasaray dahil, sağlık hariç.
  • 432
    galibiyetle sonuçlanan maçın başlığına maksimum ikiyüzelli entry girilirken kaybedilen maç sonrasında maç başlığına altıyüz entry döşeyen taraftar kitlesidir aynı zamanda .durumun vehametinin, yönetimin transfer başarısızlığının herkes farkında . hepimiz bu transfer döneminin de heba edilmesinden korkuyoruz ama sükunete davet ediyorum kadrondaki oyuncuya bok atmakla olmuyor o işler her zaman aslolan galatasaray'dır
  • 433
    sözlükte ki karşılığı, gerçekleri söyleyen taraftardır. örenğin, karagümrük maçı 0-0 ken bu maç net puan kaybı diye yazdım. ardından bundan sonra ki 3-5 maçlık periyotta 5-7 puan kesin kaybımız var diye ekledim. mesaj kutum, yangıncı taraftarlığa lüzum yok diyen arkadaşlar tarafından dolduruldu. galatasaray gerçekten bir his takımıdır. taraftarının %80i takımın neler yapabileceğini önceden hisseder %20si polyannadır 15 dk pas yapıp iki gol atan takımı rakipsiz ilan eder. ben ve benim gibi düşünen milyonlarca taraftar var daha maç başlamadan veya maç oynanırken o maçın sonucunu hisseden ve dahi gelecek maçlar ne yapacağımız söyleyen. arkadaşlar biz yangıncı değiliz müneccim ile herhangi bir temasımız da yok. biz takımımızın be yapıp ne yapamayacağını biliyoruz hissediyoruz. aynısı arda turan için geçerli her ne olursa olsun gelmesi takıma fayda getirir dedik linç yedik. iki offside entryim var biri karagümrük maçı diğeri arda turan. olacakları tahmin etmek yangıncılık değil galatasaray’ı hissetmektir.
  • 434
    mustafa cengiz yönetiminin geçirdiği tüm transfer dönemlerinde isyan eden taraftarlara "yangıncı" dediler. "daha durun şu kadar gün var" dediler. "aldıkları belki iyi çıkacak, sabredin" dediler. "ya aldıkları kötü çıktıysa ne olmuş, devre arası hatalarını düzeltirler" dediler. "bu transfer sezonunda yaptıkları hatalardan ders çıkaracaklar merak etmeyin" dediler. dediler de dediler.

    ama zaman yangıncı taraftarı haklı çıkardı ve çıkarmaya da devam ediyor.
  • 437
    halil ibrahim dervişoğlu ile başlayan kıpırtımız* maliyetleri ve yaşları açısından oldukça güzel henry onyekuru ve mostafa mohamed ahmed transferleriyle heyecana dönüştü ama aman diyim sandıkları terketmeyelim renktaşlar.
    daha başında bekleyeceğimiz orta saha ve sağ bek transferleri duruyor.
    hadi tancredi palmeri kolpacı da tuttomercatoweb'den gianluigi longari de yazıyor gedson fernandes'i.
    https://twitter.com/...831182266068999?s=20
    gala sevgisinin dediği gibi irfan can kahveci transferinde manipülasyon olarak kullanılıyorsa o da müspet. belki de tam tersidir.
    şener'i saymak zaten mümkün değil de linnes ile sezon bitmez, deandre yedlin veya alternatifi için ıslak imzalı tutanakları mutlaka alalım.
    (bkz: yarın bizim yılmayasın yüreğinde güç olmalı)
  • 438
    sözlükte çok fazla konuyla ilgili entry okumadığım için daha çok twitterda gördüğüm eleştirilere ithafen yazmak istedim.

    1-belhanda sözleşmesini feshetmek şampiyonluğu satmakmış.
    -açıkçası bu sezon bugüne kadar belhanda'nın bizi şampiyon yapacağına dair bir tane bile yazı okumadım ve gözlerimle oyun olarak o ışığı alamadım ama ne hikmetse gönderilince şampiyonluk satıldı oldu. bu hafta zaten belhanda cezalıydı bakalım onsuz kazanınca şampiyonluğu satmış mı olduk ya da belhanda olmadan puan kaybedersek belhanda olmadığı için "kayseri" takımına mı yenilmiş olduk.
    kötü futbol oynadığımız için değil belhanda olmadığı içindir yani kesin. geri kalan 27 futbolcu zaten boşuna orda duruyor yani öyle mi?

    2-belhanda bizi mahkemeye verip büyük tazminat alacakmış.
    -neye göre mesela ne kadar büyük? sözleşme bitimine 3 ay kalan futbolcu kalan maaşı ve primleri haricinde ne tazminatı alır. zaten galatasaray yönetimi kalsaydı 3 aylık dönemini ve primleri ödeyecekti onun yerine tazminat olarak ödemeyi tercih etmiştir.

    3-fatih hoca çok kızgın istifa bile edebilir.
    -fatih hoca bu kulübün divan üyesi heralde bir futbolcunun galatasaray başkanı dünyanın en vasıfsız kişisi dahi olsa o şekilde sert vücut diliyle eleştiri yapmaması gerektiğini bilen en iyi isimlerden diye düşünüyorum. bugün senin futbolcun bile başkanı eleştirebiliyorsa ve suskun kalıyorsan yarın başka kulübün x yöneticisi demez mi sen önce git futbolcundan azar işitme. fatih hocada o açıklama sonrası zaten olacakları %90 biliyordur.
    fatih hocayı geçen yıl idman ortasında eleştiren futbolcunun gönderilmesine de yönetim karşı çıksaydı o zaman kovsaydı fatih hocayı hoş olur muydu?
    niye 16 aralık tarihinde galatasaray takımına orta saha ihtiyacı varken nzonzi kadro dışı bırakıldı?
    o zaman belhanda gitti şampiyonluk satıldı ifadesinden yola çıkarak, fatih hoca geçen yıl nzonziyi ilk kadro dışı bırakıp sonra gönderterek şampiyonluğu mu sattı yani?

    --- alıntı ---
    steven nzonzi'nin kadro dışı kalmasıyla ilgili bilgi vermesi istenen fatih terim "nzonzi'nin yaptığının karşılığı buydu, biz de uygulamaya koyduk. kimsenin böyle bir şey yapma hakkı yok. tavrı sadece bana değil, arkadaşlarına da saygısızlık, böyle bir karar aldık" demişti.
    --- alıntı ---
    yönetimde bunun gibi "belhanda'nın yaptığının karşılığı buydu bizde bunu uyguladık. tavrı bize saygısızlıktı böyle bir karar aldık" derse kim ne diye bilir. o zaman dün neden fatih hocamın bu kararı eleştirilmezken bugün belhanda kararı eleştiriliyor?

    4-belhanda yeri geldi kırık çeneyle oynadı.
    -çok teşekkürler sağolsun büyük fedakarlık yapmış helal olsun ama aynı belhanda 55 bin kişiye avrupa maçında küfür edip hem yerel hem global anlamda marka değerini düşerecek şekilde manşetlere düşürdü. pandemi sürecinde 1 lira indirim yapmadığı kulüp tarafından açıklandı isterse yapmayadabilir buna saygım var ama işte aradaki ince noktayı anlamışsınızdır diye düşünüyorum.

    bugün mustafa cengiz galatasaray kulübünün en kötü başkanlarından birisidir ama kulüpte olup orayı belhanda gibi sert eleştirebilecek iki kişi vardır. biri galatasaray divan kurulu üyesi ve teknik direktörü fatih terim zaten kavga ediyor çatır çatır doğal olarak kimsede haksızsın demiyor. ikincisi galatasaray kulübü efsanesi takım kaptanı fernando muslera. o bile bu toplara girmiyorken belhanda kim?

    toparlarsak maalesef popülizm ve rt fav sevdasıyla kol kırılır yen içinde kalır sözü bizin takımımız taraftarları için bitmiş gibi duruyor. herkes dün olanları unutup bugün olanlara kanalize olmuş. normalde kendi içimizde eleştiri yapardık artık eleştirilerimiz rakip takım sayfalarına kadar düşmüş durumda.
  • 439
    bu gece hepsi haklı olan taraftar grubudur.

    galatasaray taraftarının gs bonus kart ile store alışverişi yapan, elinde bira ve çerezle maç izleyen, maddi ya da manevi sorunlar yaşamayan insanlardan oluştuğunu düşünüyorsunuz sanırım.

    bu hayattan maddi, manevi tüm darbeleri yemiş, belki de acı dolu hayatını unutmak, kısa da olsa mutlu olmak için 90 dakikaya sığınan binlerce insana ne kadar da rahat ve gevşek bir darbe de siz vurabiliyorsunuz.

    futbol bilgisi kısıtlı olan herhangi bir taraftarı bu gece ilk onbirde sahaya çıkarsanız ciğerini sahada bırakır, maç sonu hüngür hüngür ağlardı.

    teknik ekip, futbolcular, yönetim kim üstüne alınıyorsa alınsın!

    (bkz: 19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı)
  • 441
    kendileri dünyanın en kusursuz insanlarıdır. asla hata yapmazlar. verdikleri bütün sözleri dakikası dakikasına tutarlar. tek düşünceleri galatasaraydır. yemezler, içmezler, hatta nefes bile almazlar galatasaray'ı düşünürler. o kadar mükemmel insanlardır ki onların düşündükleri şeyler dışında olaylar gerçekleşemez çünkü onlar en iyiyi zaten bilir. bazen fatih terim'in bazen galatasaray yönetiminin, bazen de taraftarın yerine geçip yapılması gerekenleri, yapılmaması gerekenleri tek tek sıralayıp sistemi kurarlar. bu muhteşem insanlar, hatasız, kusursuz insanlar galatasaray'ın sahibidirler. ya onların dediği olur, ya da tüm sosyal medyada ortalığı yangın yerine çevirirler, isimlerinin haklarını verirler. her kim ki onların çizdiği yolun dışına çıkarsa muhteşem kişilikleri onları harekete geçirir ve ortalık alev alır bir anda.
  • 442
    eleştiri yapan insanlara yangıncı demeyi doğru bulmuyorum.

    şahsi fikrim, yangıncı taraftar denecek grup, ileriye bakmayı, fikir üretmeyi seçmek yerine, eskileri sürekli gündeme getirip (eski başkanlar, eskiden söylenmiş bir söz), çözüm üretmeden sadece bağıran insanları içeren olabilir.

    öteki türlü yangıncı denen grup çoğunlukla ülkemizde eksik olan denetim mekanizmasının yerini az da olsa doldurmaktadır, çoğunlukla zararlı değil yararlıdır görüşündeyim.
  • 443
    eleştiri ve linç arasında ince bir çizgi var. çoğu zaman sosyal medyada ve sözlüğümüzde eleştirinin sınırlarının aşılıp linçe kayıldığını görüyorum.
    bana göre eleştiri yapan taraftar en demokratik hakkını kullanıyordur ancak linç edenler kesinlikle yangıncı taraftardır.
    bir de bir şey olsa da saldırsak modunda takılan art niyetli insanlar var tabii.
  • 444
    mevcut durumda yangıncı taraftar yoktur, sözünü tutması beklenen yönetim vardır. hayat, bazı zamanlarda kabullenmekte zorlansak da yetki ve sorumluluk dengesinde hareket eder. taraftar takımının başarılı olmasını ister ama yetkiye sahip değildir. mevcut yönetim ise sorumluluk sahibi galatasaraylılar olduklarını ifade ederek yetki istemiş ve seçilmiştir.

    bundan sonraki süreçte olması gereken sözlerini ivedilikle tutmalarıdır. bakın neler denmiş seçimden önce:

    https://www.google.com/...rak+elmas+haz%C4%B1r

    burak elmas: '100 milyon dolarlık sponsorluğumuz hazır
    galatasaray başkan adayı burak elmas: hazır bir ekibiz - trt
    bütün çalışmaları ve projeleriyle yetkinlik sahibi bir ekiple göreve hazır olduklarını vurgulayan burak elmas'ın kariyeri..

    bu böyle gider bir tık uzaklıkta.
  • 445
    100 milyon dolarlık sponsorluk hariç diğer konularda burak elmas yönetimini eleştirdiği konularda haklı olan taraftar. 100 milyon dolarlık sponsorluğun gerçekleşmesi için göğüs ve stadyum isim sponsorluklarının bitmesi ve ya iptal edilmesi lazım. iptal edersek parayı iade etmemiz gerekecek ki kasada para yok. diğer konular zaten transfer ve bu tarikat rezaleti. 15'i 16'ya bağlayan gece saat 1'e kadar sol bek ve bir önlibero gelmezse yangın lince dönüşecek. bu bir tehdit, gözlemdir. onun haricinde gedson'ı tapusuyla alırlarsa ben bu transfer dönemini iyi geçirdiklerini söylerim, psv maçına yetişmese bile.
  • 446
    maalesef galatasaray'a ciddi zarar vermektedirler.

    en çok yaptıkları yangın "transfer nerede karşiiimm"dir. en kötü özelikleri de hiçbir şeye tahammülleri olmamasıdır. transfer isterler, transfer gelir; iki maç kötü oynasa yerin dibine sokar, çöp ilan ederler. sonra yine başlarlar "transfer nerede karşiiimm!" demeye... yönetimleri bir şekilde sosyal medya üzerinden baskı altına almayı başarırlar. popülizmden beslendikleri için günlük düşünürler. o gün popüler olan neyse onu isterler. haliyle sürdürülebilir bir başarının zeminini oluşturacak fikri altyapıyı telkin etmezler.

    iyi ki 96-2000 döneminde yangıncı taraftar yoktu. bugün efsane olarak adlandırdığımız kim varsa muhtemelen onları
    kısa zamanda yiyip tüketirlerdi, bazılarını da çöp ilan ederlerdi.
  • 447
    en önünde yürüdüğüm grubun bireyleridir yanginci taraftar.

    ben oyle boyle degil, gemileri falan yaktim, kopruleri attim. icimde bir isteksizlik. hani birsey olduğundan olacagindan etkimin olacagindan degil de, cehalet mutluluktur demislerdi de inanmadim. hakikate cehalet mutluluk. boyle hicbir sey bilmeden etmeden, ne guzel zamanlardi. birileri gelirdi, fanatikten takip ederdim, pires falan gelirdi, rivaldo bile geldi lan. siz ne diyorsunuz.* sadece ucak inmedi pisti pas gecmis. oyle dedilerdi.

    neyse sonra büyüdük ettik, hayata atildik, cevre genisledi, siyasiler, isverenler, futbola yakin isimler, futbolcular, masörlük yapmış kisiler, scout ekibinden elemanlar, hatta bazi kulup baskanligi yapmis kisiler derken. olaylarin hic medyada yazdigi gibi olmadigini gordum. 10 haberin 9unun yalan 1inin de süpheli olduğunu ornekleriyle birlikte yasadim.

    medya alaninda ihtisas yapmis dostlarim oldu. yeri geldi spor kuluplerinden birinin is ortağının denetimine gittim. yeri geldi yerel medya patronlugu yapan kisinin isyerine damladim.

    muhabbetler oyle farkliydi ki, olaylar oyle carpitiliyordu ki, kisilerin kendi agzindan aciklama olmadan inanmamaya basladim. hatta hepi topu 50-60 kisiden olusan ve benim de iclerinde bulundugum bir grubun nasil is yaptığını anlatan medyanin olaylarin nasil bire bin katarak aktardigini gordum. o sebeple daha once de arkadaslar tarafindan yazilmis, duyumcular da dahil ozellikle gazeteler ve taraftar hesaplarinin yazdiklarina itimat etmemesi gereken sozlugumuzdeki kiymetli yazarlari soyle bir bilgilendirmek ve nacizane uyarmak istedim.
  • 448
    21 temmuzdaki psv ile oynanacak olan maçta yabancı transferi olmadan sahada olacağımız kesinleşti gibi.

    bir de o maçtan istenmeyen, altından kalkılamayacak bir sonuç alınırsa o zaman görün yangıncı taraftarı.

    yeni yönetim iletişimi ne yazık ki beceremedi. söz verdiler tutamadılar ve bunu düzgün bir şekilde taraftara anlatmadılar.

    umarım psv maçından iyi sonuç alırız da olumsuz durumları görmek zorunda kalmayız.
  • 450
    yönetim + fatih terim, emre akbaba gibi geçen sezon şampiyonluğu kaybetmemize neden olan isimlerden biriyle sözleşme uzatır. kazanacağı ücret de gizli tutulur. taraftar da basından öğrenir rakamları doğru veya yanlış. ve bu kadar kötü oynayan, faydasız bu futbolcuya bu paralar verildiği için eleştirir.
    çöp bir futbolcuyla sözleşme uzatan ve sözleşme şartlarını gizleyenler masum olur, eleştiren yangıncı,
    kulüp başkanı seçime aday olurken sponsorlar hazır, transferler 10 günde bitecek der, kasa kolaylığı der, şeffaflık der, hepsinin boş vaat olduğu ortaya çıkınca, ya da hadi dedikleri gibi olmayınca diyelim, o başkan masum olur eleştiren taraftar ise yangıncı...
App Store'dan indirin Google Play'den alın