türkiye'de sürekli yanlış değerlendirilmekte bence bu yabancı sınırlaması. yabancı sınırlaması konulunca anadolu ekiplerindeki oyunculara milyon dolarlar saçılmak zorunda kalınıyormuş gibi bir algı var herkeste. ama büsbütün yanlış ve sınırlamanın asıl gayesinden sapan bir düşünce bu. yabancı sınırlamasının asıl gayesi takımların altyapılarına önem vermesini sağlamak ve futbolcu yetiştirmede sürekliliği sağlamak. oysa türk klüpleri altyapıdan oyuncu yetiştirmek yerine sürekli bu sınırı aşmak için çaba gösteriyorlar. ya federasyona sınırın arttırılması için baskı yapıyorlar, ya yabancı oyuncuları yerli statüsüne geçiriyorlar (artık zorlaştırıldı bu yöntem) ya da gurbetçilere saldırıyorlar (en ucuz yöntem bu). ama kimse kendi oyuncumu kendim yetiştireyim demiyor. zaten mevcut altyapı sistemleri (özellikle anadolu'da,istanbul klüplerini bilmiyorum) a takımlara oyuncu sağlamaktan çok, torpilli oyuncuların takımlarda oynatıldığı, altyapı antrenörlerinin oyuncunun transferinden kazanacağı paraya baktığı bir sistemle yürütülüyor. böyle bir sistemle oyuncu yetişir mi? süper lig dediğimiz ligde oynayan kazma olarak nitelendirilecek futbolcuları toplasan iki kamyon dolusu adam eder. hepsini götürüp amele diye inşaata satsan para etmezler.
ayrıca futbola başlayan çocuklardan ya okulu ya futbolu seçmesi isteniyor. antremanlar hep ders saatleri ile çakışıyor. böyle olunca da sadece futbol oynayan ama kültürsüz,eğitimsiz adamlar ortaya çıkıyor. oysa basketbol klüpleri öncelikle oyuncularının eğitimine önem veriyor. okulu engelleyici uygulamaları yok. bu nedenledir ki basketbolda türkiye milli takımlar düzeyinde üst seviyede kalmayı başarıyor.
kısacası demek istediğim şu, türkiye'de altyapı uygulaması biliçsiz. futbol klübü yöneticileri de göreve geldikleri kısa dönemler içerisinde hemen başarıya ulaşmak istedikleri için futbolcu yetişsin diye bir kaygıları olmuyor. aynı şey a takım teknik direktörleri için de geçerli. seneye takımlarımızı yönetecek teknik direktörlerin kaçı 2 sene önce de aynı takımdaydı. bir tek
abdullah avcı var böyle.
öte yandan sınır kaldırılması ile şampiyonluklar geleceğine inananlara da değinmek gerekir. yani galatasaray'ımız uefa kupasını kaldırırken kadrosunda 10 tane değil sadece 5 tane yabancı vardı (ki bunlardan bir de çok az oynayan
marcio idi) . barcelona kaç yabancı ile oynuyor,saydınız mı hiç? bu sene şampiyonlar ligi finaline 7 tane ispanyol oyuncu ile çıktığını
*, bunların altı tanesinin kendi altyapısında çıkan oyuncular olduğunu biliyormusunuz? peki galatasaray'ın bu yıl ki başarısızlığının sorumlusu kadro kalitesimiydi? yabancı sayısının az olmasımıydı? kaçını doğru düzgün oynatabildik bu yabancıların? bütün takım yabancı oyunculardan kurulu olunca daha mı iyi olacak?
bir de yerli oyunculara çok para veriliyor meselesi var. sanki yabancı oyunculara az veriliyormuş gibi. tamam, bonservis bedelleri yerli oyuncular için çok yüksek,ki bu da arz talep meselesidir. arz yani üretim bu kadar az iken normaldir fiyatların yükselmesi. ama ülkemize gelen yabancı oyuncular verilen paralar artık saçma olmaya başladı. 33-34 yaşına gelmiş oyuncular yıllık 4-5 milyon euro para verilmesinden bahsediliyor. ligimiz bu paralarla beraber katar ligi muamelesi görmeye başladı, kimse farkında değil. emekliliği yaklaşan avrupalı futbolcu önce türkiye'ye geliyor, indiriyor cebine 4-5 milyon euro'yu. buradan da katar'a. ben hatırlamıyorum türkiye liginde keşfedilen yabancı bir futbolcu. hani şöyle 300-500 bine alınıp parlatılıp avrupa'da bir klübe en az 7-8 milyona satılan. en fazla büyük klüplere satılanlar bulunabilir. çoğu yabancı da gitmek için de para ister ve de alır.
zaten uefa'da (ya da fifa; emin değilim) yabancı sınırlanmsı konusunda çalışmalar yapıyor. halen uefa'nın düzenlediği kupalara katılan takımlar, verdikleri oyuncu listelerinde en az 8 yerli oyuncu bulundurmak zorundalar ve bunların en azından dört tanesi kendi altyapılarında yetişmiş oyuncular olmalı. bu düzenlemeler olmassa ortalık brezilyalı ve arjantinli futbolcudan geçilmeyecek yoksa. milli takımların yarısı brezilyalı futbolculardan oluşacak.