• 493
    galatasaray taraftarının çoktan kabullendiği ve bu saçmalığa uygun kadrolar yapmak için kafasını yorduğu kural..

    beyler teknik ekibin işini yapmayı bırakın da kendi işinizi yapmaya odaklanın: kamuoyu oluşturmak..

    adamlar bunu 3 temmuz sürecinde ahlaksızlık, kanunsuzluk için yaptılar.. siz de adalet, vizyon adına yapın..

    kısacası; bırakın kadroda nani'ye yer aramayı.. ona o yeri açmaya bakın..
  • 525
    vasıfsız kulüpler birliği tarafından serbest bırakılması talebi gelmemiş, menajerlerin ve mafyavari kulüp başkanlarının komisyon/rüşvet kaynağı olan saçma kural..

    buradan çağrı yapıyorum tüm sözlüğe;

    benim için suat kılıç'tan yarım saatlik bir randevu koparın, kendisini ikna etmezsem sözlüğü bırakırım.. evet, çok ciddiyim.. yoksa bu işin düzeleceği yok..

    (belki sağlam tanıdıkları olan birisi çıkar aramızdan)**
  • 527
    saçmalık..

    taksim'deki arkadaşlara sesleniyorum;

    en azından 20-30 kişi toplanın(bjk-fener taraftarı fark etmez), giderken birkaç basın mensubuna da durumu haber edin, sonra gidin federasyon binasının önüne tepkimizi dile getirin.. tam zamanıdır.. medyaya biraz yansısa yeterlidir.. son zamanlardaki olayların katkısıyla etkisi büyük olur.. istanbul'da olsaydım ben organize ederdim ama..
  • 534
    http://www.radyospor.com/...a-TFF-noktayi-koydu-

    sahtekar federasyonun kim bilir hangi hesaplarla değiştirmeye yanaşmadığı kural.. sorunca da saçma sapan sebepleri önümüze koyuyorlar.. sıradan bir taraftar olarak haftalar önce her soruna ayrı ayrı cevap yazmıştım, buraya tekrar kopyalıyorum. o 'görevli' belki görür de utanır biraz..

    bu konuda ortalığı ayağa kaldırması gerekirken verdiği 1-2 pasif röportaj dışında hiçbir girişimde bulunmayan galatasaray yönetimi de, kareografi dışında hiçbir halta yaramayan, daha bir kez federasyon binasının önüne gidip şu yabancı sınırı saçmalığına tepki göstermeyen menfaatperest ultraslan da baksın ve daha fazla utansın o 'görevli'den, o 'maşa'dan..

    (ve biri lütfen şu mesajın linkini -türkiye'deki futboldan haberi olmayan ya da yokmuş gibi davranan- spor bakanı suat kılıç'a tweet falan atsın, belki o da okur da insafa gelir biraz. inanın kendisiyle görüşme fırsatım olsaydı çoktan gidip derdimizi anlatmıştım)

    juppderwall tarzı yabancı oyuncu kuralı : (upgraded)

    her insan gibi her ülke de kendine özel. dolayısıyla farklı ülkelerdeki uygulamalar örnek alınsa da, aynen kopyalayıp uygulamak doğru değil.. nacizane süper ligimizin en üst düzeye çıkabilmesi adına önerilerim ve sorunlara dair çözümlerim:

    öncelikle var olan örnekleri incelemekle başlayalım:

    avrupa'nın en iyi 6 ligine sahip ülkeler:

    ingiltere, almanya, fransa, ispanya, italya ve portekiz..

    şüphesiz herkesin izlemekten en çok keyif aldığı, futbol dünyasının 'nba'i olarak tanımlayabileceğimiz lig; premier league.. dolayısıyla bu ligi kaliteli yapan vasıfları kendi ligimize aktarmaya çalışmamız lazım.. kurallara göz atarsak:

    - ab dışı transferlerde, oyuncu için son 2 yılda milli takımı ile maçların %75'ine çıkmış olma şartı.(work permit)
    - kadroda en az 8 tane 21 yaşından önce, 3 sene ingiltere'de geçirmiş oyuncu olacak.(ab oyuncularına karşı önlem)
    - en fazla 25 yabancı oyuncu
    - maç kadrosunda kısıtlama yok.

    şüphesiz en çok dikkat çeken kural milli olma şartı..

    http://img593.imageshack.us/...lioyuncuyzdeleri.jpg

    en yüksek milli oyuncu yüzdesine sahip lig: premier league. büyük çıkışta olan bundesliga'nın 2. sırada oluşuna dikkatinizi çekiyorum. istisnalar hariç genellikle liglerin kalitesi milli oyuncu yüzdeleriyle doğru orantılı.

    ligin kalitesini arttıran unsur, dünya'nın her köşesinden, daha önce profesyoneller tarafından maçları defalarca izlenip, değerlendirilip seçilmiş oyuncuların tekrar bir rekabete girip ilk 11'de düzenli şans bulabilenlerini, takımların transfer etmesi.. milli takımında düzenli oynayabilen oyuncunun fos çıkması çok düşük bir olasılık. dolayısıyla premier league'den örnek alınması gereken -olmazsa olmaz- kural:

    yabancı futbolcular için çalışma izni. milli olma şartı, yani sadece kalifiye futbolcuları lige kabul etmek. peki bunun ölçüsü ne olacak? premier league ve championship kulüplerinin maddi imkanlarının çok yüksek olduğunu ve liglerinin prestij açısından çok avantajlı olduğunu düşünürsek, kuralı aynen kopyalamak mantıklı olmayacaktır.

    -kural: oyuncunun son 2 yılda milli takımında maçların %x'ine çıkması şartı.

    (yüzdenin ingiltere'den düşük olması herkesçe mantıklı bulunsa da rakam konusunda kesin konuşmak için bir istatistik çalışmasının gerekli olduğunu düşündüğümden kesin bir rakam belirtmiyorum. daha önce %70 olmasını savunsam da bunun biraz ağır kaçacağını düşünmeye başladım. artık şahsi fikrim %50 olmasıdır. ligimizin futbol seviyesini düşünürsek milli takımların rotasyon oyuncularının da transferi lige kalite katacaktır)

    kulüplerimizin maddi şartlarını düşünürsek ciddi futbolcu ihracatı yapan brezilya, arjantin gibi ülkelerden oyuncu transferi çok zorlaşacaktır. dolayısıyla milli takımlar sıralamasını göze alarak üst sıralardaki ülkelerden transferlere bir serbestiyet tanımak uygun olacaktır. ayrıca milli takımı bırakmış ama yine de ülke futboluna ciddi katkıda bulunabilecek tecrübeli oyuncuların önünü açmak adına 40+ kez milli olmuş oyunculara izin vermek lige olumlu katkı yapacaktır. (bkz: theofanis gekas) dolayısıyla;

    kural: oyuncunun son 2 yılda milli takımında maçların %x'ine çıkması şartı + 40+ milli oyunculara çalışma izni + ülkeler sıralamasındaki ilk 8 ülke için kural istisnası. (brezilya'nın durumuna bakınca puan değil de toplam değer sıralamasını kaale almak daha mantıklı gibi.. bu konu hakkında değerli görüşlerinizi bekliyorum)

    güncel ülke sıralaması için:

    http://www.transfermarkt.com.tr/...nalmannschaften.html

    ülkeye kaliteli yabancı ithalatı adına önlemleri aldık.

    premier league'in zayıf özelliklerine bakarsak;

    -tam bir öğütme makinesi, dışarıya oyuncu satışı yok. ancak oyuncuların posalarını alabilirsiniz.
    -alt yapıdan çıkan oyuncuların da yurt dışına çıkışı alışageldik bir durum değil.
    -ayrıca dünyanın en kaliteli ligine sahip olmalarına rağmen milli takımlarının beklenen başarıları yakalayamaması da başka bir sorun.

    gelecek örneklerde çözüm bulmamız gereken konular bunlar.. devam edelim.

    almanya: yabancı sınırlaması yok.

    herkesçe son yıllarda büyük çıkışta olduğu kabul gören ve bu sene 2 takımı şampiyonlar ligi finalinde karşılaşacak bundesliga'nın bu gelişimindeki en önemli unsurlardan biri 2006'da yabancı sınırlamasının kaldırılmasıdır. zaten sağlam bir altyapıya sahip almanya futbolu, kural değişikliğiyle beraber zincirlerini kırmış ve daha da büyümüştür.

    ispanya:

    - max 3 tane avrupa birliği dışı oyuncu
    - max 3 kaleci
    - max 25 oyuncu
    - avrupa birliği dışı olmasına rağmen avrupa birliği kapsamında sayılan ülkeler: rusya, türkiye, cotonou
    - maç kadrosunda kısıtlama yok

    ispanya örneğinde ise ab dışı oyuncu sınırlaması var. altyapısı nispeten sağlam fakat lig, 2 kulübün tekelinde. 2 kulüp dünyanın en iyi kulüplerinden de olsa güçleri, ligi premier league seviyesine taşımaya yetmiyor. ligin örnek alınabilecek tek özelliği serbest dolaşım hakkıyla ab oyuncularının serbest olması ve ab dışı oyuncu sınırlaması. şu anda buna benzer bir sınırlamaya hepimiz razı olsak da daha iyisine çalışalım. devam..

    italya:

    italya'da ise her sezon en fazla 2 avrupa birliği dışından transfere izin var. italya futbolu düşüşte olsa da yine dünden razı olacağımız bir kurala sahip. ab dışı oyuncu kuralını da ispanya'nınkinden daha mantıklı bulduğumu söylemeliyim. fakat bunun dışında örnek alınacak bir özelliği yok.

    fransa:

    - max. 4 tane avrupa birliği dışından oyuncu
    - avrupa birliği kapsamında değerlendirilen ülkeler: ozbekistan, kırgızistan, mısır haricinde tüm afrika ülkeleri, yeni zelanda haricinde tüm okyanusya ülkeleri,
    bosna sırbıstan ve karadağ haricinde tüm avrupa ülkeleri, mısır haricinde cotonou ülkeleri*
    - maç kadrosunda sınırlama yok.

    gelelim fransa'ya. altyapı ve ihracat ülkesi. ama altyapıları fransızlardan ziyade uluslararası bir nitelik taşıyor. neredeyse afrika'nın tamamı ab üyesi sayılmış (şimdi yemeyin bizi). bildiğiniz sömürgecilik devam ediyor. eğer bizde de ab oyuncuları serbest olacaksa buna nispet edercesine türki cumhuriyetlerin tamamına, hatta orta doğu ülkelerine de kolaylık tanınabilir. takımları avrupa'da, belli yıllar hariç yarıştığı ülkelerin takımları kadar başarılı olamayan fransa'nın, ihracat ülkesi olmasına yol açan bu kolaylık dışında örnek alınacak bir özelliği yok. (son 20 yılda tek bir cl finalleri var, o da 1992/93 sezonu marseille'nın şikeyle -fener usülü- aldığı kupa)

    portekiz:

    - kadroda en az 8 tane 21 yaşından önce, 3 sene portekiz'de geçirmiş oyuncu olacak.
    - max. 50 oyuncu (alt yapı takımları dahil)
    - maç kadrosunda kısıtlama yok.

    portekiz ligi ulaşmak istediğimiz noktada olmasa da, arzuladığımız önemli bir özelliğe sahip; avrupa'nın ham madde tedarikçisi konumunda ve ham maddeleri işleyip büyük liglere servis ediyorlar. en azından anadolu kulüplerimizin sahip olmasını istediğimiz meleke bu..

    ingiltere'de de, almanya'da da, portekiz'de de yabancı kısıtlaması yok ancak kendi ülke vatandaşlarını veya alttan gelen oyuncuları koruyan tedbirleri var. futbolcuların 25 yaşına gelene kadar adam yerine konmadığı, gelişimlerini çok geç tamamladığı (bkz: burak yılmaz) ülkemizde kesinlikle örnek almamız gereken uygulamalar bunlar..

    18 kişilik kadrolara zorunlu kılınacak alt yapıdan yetişmiş, ya da genç yaşta transfer edilmiş oyuncular bu soruna çözüm olacaktır. peki rakam kaç olmalı? zamanında kadroda 2 alt yapıdan yetiştirilmiş oyuncu zorunluluğu bulunan ligimizde kuralın nasıl su-i istimal edildiğini hatırlıyoruz.. trabzonspor'un kuralın cezasını peşin ödeyip yine de yedekte bile oyunculara yer vermediğini hala hatırlarım.. mesela sayının 2 olması durumunda bunun fazlaca şans bulamayan yedek kaleci ve yedek stoper mevkilerinde kullanılarak su-i istimal edileceğini öngörebiliriz. 18/4 şeklinde uygulanırsa takımlar her bölge için oyuncu yetiştirmek zorunda kalacak ve sakatlıkları da hesap ederek en azından 7 kişilik bir genç gurubu hazır tutacaktır. bizim millet ancak böyle katı kurallardan anlar o yüzden çekinmeden kuralı dayatmak lazım. kural için bu ülkeler örnek alınarak (az sonra yazacağım 23 yaşaltı kuralıyla beraber düşünerek) '21 yaşından önce, 3 sene türkiye'de çalışmış oyuncu' şeklinde kriter belirlenebilir.

    -yine de kulüplere esneklik, genç oyunculara daha fazla şans tanınması adına, ve kulüplerin bu sürece uyumunu kolaylaştırmak açısından italya'yı örnek alı(maç kadroları 23 oldu) maç kadroları sayısı 20’ye, bulundurulması gereken altyapıdan yetişmiş oyuncu sayısı 5’e çıkarılabilir. yine aynı mantıkla en az 9 oyuncuyu hazır tutmayı gerektirir.-

    -kural: 18 kişilik maç kadrosunda en az 4 tane 21 yaşından önce, 3 sene türkiye'de çalışmış oyuncu bulundurmak.

    -uyulmaması halinde önce ağır para, sonra puan cezası verilmesi kuralın - özellikle bizim ülke için - olmazsa olmazı..

    böylece yabancı sınırlaması var diye, almanya’dan , hollanda’dan yapılan türk oyuncu ithalatının bir önemi kalmayacak ve bu oyuncular genç oyuncuların önünü kesemeyeceklerdir. zaten kendi kulüplerinde şans bulan oyuncular gerekirse o ülkelerden de milli takıma seçilebilirler..

    yine bu kural, ülkede fiyatları aşırı şişmiş türk oyuncuların piyasasını da normal seviyelere çekecek ve takımları daha çok oyuncu yetiştirmeye teşvik edecektir.

    http://img20.imageshack.us/...ndalkeleregretra.jpg

    klüp bazında ülkelere göre senelik yeni transferlere bakarsak, avrupa futbolunu domine eden hiçbir ülkenin üst sıralarda olmadığı dikkatimizi çekiyor. fransa sürekli yetiştirip ihraç etmesine rağmen bir istikrar yakalamış durumda.. keza ispanya'da öyle.. çöküşte olan italya futbolu ise 4.sırada.. sürekli ihraç eden istikrar abidesi portekiz ise atlanmamalı. transfer sirkülasyonundan olsa gerek portekiz de 6.sırada. yine de portekiz ulaşmak istediğimiz noktada değil, maddi olarak ligimizin gerisinde bu yüzden portekiz'i bu açıdan değerlendirmiyoruz.

    zaten yabancı oyuncuların transferine milli olma şartı koyarak bu sorunun önüne geçtik sayabiliriz. mesele nasıl fransa, portekiz gibi ihracat yapacağımız. milli olmuş oyuncuları transfer etmek kaliteyi arttırsa da, dışarıya oyuncu satışına büyük katkıda bulunmuyor ingiltere örneğinde olduğu gibi.. kulüplerimizin fransa ve portekiz örneklerinde olduğu gibi bir serbestiyete ihtiyaçları var ülkeye genç oyuncuları getirip, parlatıp, satabilmek için.. bu istidadı ortaya çıkarmanın yolu belli bir yaş altında yabancı transferini serbest bırakmak. bir iktisatçı olarak normalde katılmasam da bu sefer adam smith'in dediği gibi: laissez faire, laissez passer. (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler).

    kural: 23 yaş altı yabancı oyuncu transferinin kriter olmaksızın serbest bırakılması.

    büyük takımlar kadar kaliteli yabancı almakta zorlanacak anadolu kulüpleri için oyuncu yetiştirip ihraç etmeleri için bir fırsattır bu kural. 2. ligde benzer bir kural uygulanmış ve emenike gibi bir oyuncu bu sayede 2.lige gelmişti unutmamak lazım. demek ki isteyince oluyor. bırakalım yaşı müsait olduğu sürece istedikleri kadar adam alsınlar.. en fazla 22 yaşındaki oyuncu kariyer peşindedir, çalışır çabalar. yeteneği yetersiz bile olsa asla yatmaya gelmeyeceğinden zarar etmek zordur.. genç oyuncular düşük maaş aldıklarından kulüplerden çıkan para az, oyuncunun katkısı veya transferiyle gelecek para nispeten daha fazla olacaktır.

    >>türk kulüpleri, portekiz kulüplerinin brezilya’ya, fransız kulüplerinin afrika’ya açıldığı gibi, başta azerbeycan olmak üzere orta doğu ve orta asya ülkelerine açılarak genç oyuncu keşfinde bulunabilirler.

    senelik yayın gelirlerinden neredeyse super lig şampiyonu kadar ingiliz kulüpleriyle anadolu kulüplerini bir tutup, transfer için sadece milli olma şartı koymak asla yeterli olmaz.. genç yabancıların önünün açılması çok önemli..

    gerekli uygulamalar yapıldığı takdirde, uzun vadede ligimizin marka değerinin avrupa'da ilk 4'e girmesi mümkün.. futbol kalitesi olarak olmasa da, şu anda ligin maddi değeri avrupa'da 6. konumda.. (nüfusun da yardımıyla tabi)

    http://img405.imageshack.us/...lleaguesbrandval.jpg

    (neden hollanda'yı listeye almadın diye soranlara cevabım; hollanda'nın ihraç etmekten ve kaliteli oyuncuları ülkeye getirememekten dolayı avrupa'da istikrar sağlayamaması ve afonso alves gibi vasat topçuların çılgın atabildiği sıradan bir lige sahip olmaları.. portekizlilerle avrupa'da kıyas kabul etmiyor..)

    tüm bunlara ilaveten federasyonun kulüplerin alt yapıya yaptıkları yatırımları denetlemesi, belli düzenlemeler getirmesi, bunları aksatan kulüplerin yayın gelirlerine el koyması gerektiğini not düşelim.

    bu entry beğenildiği, desteklendiği sürece güncellenecek ve tekrar gündeme taşınacaktır. daha burada bitmedi.. *

    5 heceli 11 harfli hayat 'a tablolar için teşekkürler.

    kendisinin çok daha sağlam çalışması>> bakmadan geçmeyin: (bkz: yabancı oyuncu sayısı/#1166708)
  • 536
    sözlük hemen birleşip, oyuncularımızın 'ab vatandaşlarının nihat kahveci'nin kazandığı davayı emsal göstermesi için' en azından twitter'dan gerekli kampanyayı başlatmalıdır. ftw, haluk yürekli gibi bizim yanımızda olacak takipçi sayısı fazla isimlerle irtibata geçilmeli. ben twitter kullanmıyorum, rica ediyorum sözlük, birleşin ve başlatın şu olayı.. sosyal medyanın gücü yadsınamaz..
  • 539
    fenerbahçe ve beşiktaş'ın uefa'dan alacakları muhtemel 'avrupa kupalarından men' cezasından sonra maalesef azalması olası, mevcut haliyle kalması bile zor olan kural.

    bu da dolayısıyla bizim avrupa hedeflerimizi ve vizyonumuzu birkaç sene ertelememiz anlamına geliyor. bir ihtimal y.demirören denyosu görevi bıraktığında gelecek vizyoner bir t.f.f. başkanı gidişatı değiştirebilir.

    (bkz: fenerbahçe'nin uefa disiplin kuruluna sevk edilmesi)

    (bkz: beşiktaş'ın uefa disiplin kuruluna sevk edilmesi)
  • 541
    bu saçmalığı kaldırmak için avrupadaki türkleri toplayıp 30-40m euroluk bir külfetin altına girmeyi doğru bulmuyorum şahsen.. bizim isteğimiz hak.. ülkedeki futbolun selameti açısından mantık dahilinde bir kural.. o zaman bu düşünceler için gereğini yapmalı.. lobi mi olur, hukuksal girişimler mi olur orasını bilemem.. yönetimde olsaydım tüm mesaimi bu işe harcardım..
  • 607
    http://spor.haberturk.com/...88-tffden-flas-karar

    uefa'nın fenerbahçe ve beşiktaş'a verdiği men cezalarının yanı sıra türk futbolunun bir diğer sorunu da türkiye futbol federasyonu'nun almış olduğu 6+0+4 kararı... yani kulüplerin sözleşme yapabileceği 10 oyuncudan sadece 6’sının maç kadrosunda yer alması, 4’ünün tribüne çıkması. bilindiği gibi süper lig’de geçtiğimiz sezon 6’sı sahada, 2’si kulübede ve 2’si tribünde olmak üzere toplam 10 yabancıya izin veriliyordu.

    htspor.com'un edindiği bilgiye göre; federasyon, ab statüsündeki oyuncuların yerli kontenjanında oynamasına izin verecek. tff'nin bu kararı 10 gün içinde açıklayacağı iddia edildi. tff'nin böyle karar alması durumunda; avrupa birliği ülkelerinden pasaportu bulunan oyuncular, türkiye’de yerli statüsünde oynayabilecek. avrupa'da olduğu gibi türkiye’de de ab ülkesi futbolcuları için sınırlama kaldırılacak.

    '4 büyükler'de ab pasaportu olan bazi futbolcular:
    ujfalusi, riera, sneijder, elmander, kadlec, holmen, meireles, stoch, krasic, kuyt, sivok, almeida, escude, fernandes, cech, celusta, sapara, adrian, janko.

    ab vatandaşi futbolculara sinirlama yok
    ingiltere: premier lig’de herhangi bir kısıtlama söz konusu değil. isteyen takım 11 yabancı ile sahaya çıkabiliyor. kriter, transfer ve çalışma izni konusunda söz konusu. ab dışından yapılan transferlerde alınacak oyuncunun, ülkesinin son 2 yıldaki resmi a milli maçlarının %75 inde oynamış olması şart aranıyor.

    ispanya: la liga’da avrupa birliği vatandaşları için sınırlama yok. kulüpler ab dışından en fazla 3 oyuncuyla sözleşme imzalayabiliyor. ancak bu sınır, la liga’da 5 yıl forma giyen kıta dışı oyunculara vatandaşlık verilmesi yoluyla esnetiliyor.

    almanya: yabancı oyuncu konusunda sınırlama bulunmuyor. kulüpler istedikleri kadar yabancı
    oyuncuyla mücadele ediyor.

    fransa: avrupa birliği ülkelerinden gelen oyuncular için sınırlama yok. ab vatandaşları zaten yabancı olarak kabul edilmiyor. ancak kulüpler 11 kişilik kadrolarına ab dışı en fazla 3 oyuncuyla yer verebiliyor.

    italya: italya’da avrupa birliği ülkelerine bir kısıtlama yok. ancak kulüpler bir sezonda, ab dışından en fazla 2 oyuncuyu kadrolarına katabiliyor.
  • 621
    her gün ab oyuncularına serbestiyet sağlanacak şekilde değiştiği haberini beklediğim kural.. (bir taraftan da bu federasyon bu medya bizi mi yiyor diye düşünmeden de edemiyorum.)

    taraftar da farkında değil maalesef ama eğer olursa türk futbolunda bir çağ kapanır, yenisi başlar.. milat başlangıcı olur.. kimse de artık önümüzde duramaz..
  • 636
    70 model arabayla otobanda seyir yapmak

    hatırlayan bilir.

    70’li yıllarda futbolda art arda dünya, avrupa şampiyonu olurduk(!)
    takımlarımız avrupa’da kupa neyim bırakmaz, hatta toptan türkiye’ye getirirdi!
    bazen, karşısında bizim takımı gören ecnebilerin karşılaşmadan çekildiği bile olurdu..
    korkup kaçarlardı yani(!)
    “şerefli yenilgi” tümcesi asla bize ait değildi..
    yunanlılara aitti.. hatta almanlara..
    1-0 yahut 2-0 yenildiklerinde bile “şerefli yenildik” derlerdi bu “gavurlar”..
    hele hele, oynadığımız maç, mucize kabilinden berabere bittiğinde “çanakkale geçilmez” başlıklar asla ama asla türk basını’na ait değildi..!!
    faiz lobisi’ne aitti..(!)
    kısacası dünya, futbolda bizden fena korkar, çekinirdi..
    bunun nedeni 2 yabancı oyuncu oynatma hakkı olduğu içindi.
    kısıtlama 2 olduğu için türk kulüpleri mecburen iç kaynaklara yönelmişti!
    gelsin kupalar, gitsin kupalardı..
    ne yıllardı be…
    sonra, yabancı sayısını 3’e çıkardılar ya..
    o zaman başarısızlık geldi..
    bizimkiler tek kupa bile alamaz oldu mirim..!!
    yerseniz, ‘durum böyleydi’ ..

    doğru dürüst bir tane bile adam gibi başarımız yoktu..
    aşağılık kompleksiyle dolaşır, yabancıların karşısına çıktığımızda dizlerimiz titrerdi!
    gerçek gerçek, maalesef böyleydi..!
    şimdi yabancı sayısına kısıtlama getirdiler ya..
    bun da amaç türk milli takımı ve türk kulüpleri başarıdan başarıya koşturmak..!

    bu nasıl geri kalmış bir zihniyettir..
    dünya artık tek ev olduğundan bile habersizler..
    neymiş yerli futbolcu yetişmiyormuş..
    milli takım başarısızmış..
    sanki, 88 kez dünya kupası almışız da 89’uncusu alamıyoruz da telaş ondan!!
    peki, almanya’daki türk kökenli futbolcular nasıl yetişiyor..
    onların geni başka bir gen mi..!?
    alman takımlarında yabancı sınırlaması mı var..!?
    almanların iki takımı şampiyonlar liginde final oynamadı mı..?
    de ki yabancıları sayesinde yaptı.
    peki, alman milli takımı, son yılların en başarılı milli takımı değil mi?
    sayı saymasını biliyorsunuz değil mi? alman u20 takımında kaç türk var, saydınız mı..
    orada yetişiyor, anadolu’da yetişmiyor öyle mi..!?
    hadi oradan be..

    demek ki senin sisteminde bir sorun var.. sisteminde..

    ingiliz ya da ispanyol takımlarını da size anlatabilirim..
    misal, daha yakın yıllarda chelsea final maçına kaç yabancı ile çıktı..
    ben söyleyeyim; tamamı yabancı hatta yedekler de yabancıydı..

    bakın ben ilk arabamı 28 yaşında aldım.
    tek kapı kırmızı bir araba.. kan kırmızısı..
    ama bir kusuru vardı.. 1973 modeldi..
    gazetenin yazı işlerinde çalışan bir ağabeyimden almıştım..
    e, muhabir maaşı 20 gün yetiyor..
    ben arabamı çok sevmiştim ama her gün bir yeri bozuluyordu..
    aslında ben araba almamıştım.
    maaşıma ortak almıştım..
    çevre yoluna çıktığımda gıcır gıcır yeni arabalar beni sollardı..
    ben imrenirdim..
    o kadar bozulup yolda kaldım ki şimdi bile bir tamirci kadar bilgim vardır!
    sonra cipim oldu, ormancılardan çıkma..
    o kadar motor yaptırdım ki o paraları toplasam 0 araba alırdım.
    gözü kapalı motorunu söküp takarım onların biliyor musun!?
    çevre yolunda tek solladığım kamyon ve tir’lardı..
    cip, üstü açık ya.. püfür püfür eserdi..
    ben de şöyle hafif çapraz otururdum..
    ne fiyaka yapardım ama..(!)
    ancak, yanımdan “vınnnn” diye geçen arabalara da içim giderdi..
    ben yine yolda kalırdım..
    muhtemelen ön kaputtan beyaz duman (buhar) çıkardı..
    tamirciler bu duruma çok sevinirdi..!!

    anlamayanlara kissadan hisse yapayim..
    70 model arabayla çevre yolunda iddialı bir sürüş yapamazsın..
    70’li yılların düşüncesiyle de 2000’in ilk çeyreğinde dünya ile yarışamazsınız!
    “viiinnnnn” diye geçip giderler yanınızdan..
    siz de arkasından, o geçip gidenleri sadece seyredersiniz..
    eskiler buna “nal toplamak” da diyor..

    bak arkadaş, herkes kulağını ve beynini açsın, yabancı sayısının kısıtlanması ile dünya futbolu, hele hele avrupa futbolu ile “dövüşemezsiniz”..

    bakın, türk futbolunu küçük bir iyilik yapmak istiyorsanız, alt yapı işleyişini, özellikle menajerlik sistemini ve türk eğitim sistemini değiştireceksiniz ya da değiştirtirttireceksiniz..

    bu kararınızla elbette iç piyasayı hareketlendireceksiniz.
    yerli futbolcuların fiyatı artacaktır, bu doğru..
    ve elbette, yerli futbolcu pazarlayan menajerler avuçlarını ovuşturabilirler..
    ama asla mantar gibi iyi futbolcu yetişmeyecektir..
    ne de şelaleden dökülür gibi kaliteli yerli futbolcu yetişmeyecektir.
    çünkü sistem nakavt olmuştur..
    oysa, daha düne kadar bir futbolcunun 8 menajeri olduğunu ve kulüplerin içini boşaltıldığını bilmeniz gerekir..
    1 futbolcunun 8 menajeri olur mu..!?
    oluyordu işte türkiye’de..
    hatta, bir kulüp başkanının sekizer sekizer senet dağıtılan bu menajerlerin parasını ödemekten çaresiz hastalığına yakalanıp, göçüp gittiğini sahi, unuttunuz mu..?!

    beşiktaş’ın, o zamanlar küçük muhammed’i barselona’ya niye gidemedi?
    çünkü önüne gelen muhammed’in “menajeriyim” dedi..
    çocuğun kaderi ile oynanmadı mı…?
    şimdi a takıma bile giremiyor.. top oynamasını unuttu.
    oysa, berselona’nın alt yapısına gitseydi, dünya çapında biri olsaydı kötü mü olurdu!? kim, ne kazandı bu işten..

    bir daha söyleyeyim,
    1-türkiye’deki menajerlik kıskacı değiştirilmelidir!
    gelelim türk eğitim sistemine..
    hangi üniversite, iyi futbol oynuyor, iyi sporcu diye tam burs veriyor gençlere..
    nanay di’mi.!?
    bakın benim oğlum seneye üniversite sınavını girecek..
    dersaneye yazıldı haliyle.
    basket ve futbol oynuyordu..
    bıraktı takımını.
    neden?
    e, yarış atı gibi sınava hazırlanacak..
    söyleyin bana, böyle bir ülkede kaç sporcu yetişir..
    oysa yaptığı spor, çocuğun artisi olmali..!!
    aynen avrupa’da ve amerika’da olduğu gibi..

    neyse, daha çok anlatacak şey var da..
    yani kısıtlama yaparak iyi yerli futbolcu yetiştiremezsin..
    o dediğiniz kapak tarlasıdır..

    ahg, anam babam ahhg!
    çok dertliyim dertli..
    “gamlı baykuş” gibi dertli!

    en kalbi muhabbetlerimle..
    ben can; orhan can..

    kaynak: şeref yoksunu gazetelerden hürriyet.. link mink yok arkadaş..
  • 3106
    'rotasyon'dan haberi olmayan insanların kafayı taktığı kural. bu kural uğruna boey'i yollayıp m.müldür'ü sağ beke çekmeyi ve cl'de oynatmayı planlıyor paşam. mbappe'yi müldür ile savunacak!

    çözüm çok basit. 60 civarı maç oynayacağın sezonda rotasyon yapman şart. madem 3üncü yerli olacak kalitede adam yok piyasada, ilk 11 için 9 tane yabancı alırsın ve yedeği türk olanları rotasyona sokarsın lig maçlarında. yabancı sınırı olmasaydı da yapman gerekecek olan buydu. 60 maç oynatacak halin yok yabancıları.
  • 3185
    futboldan, futbolcu gelişiminden, futbol piyasasından anlama turnusolü, türk futbolunun belası kural.

    alt yapıyla değil, rekabetle değil, kaliteli futbol eğitimiyle değil, kısıtlamayla oyuncu gelişeceğini zanneden kim varsa kendisiyle değil futbol, golf, körling bile konuşmayın. zira bu insanlar 'spor' konusunda derin bir cehalet çukuruna düşmüşlerdir ve onları bu çukurdan çekip çıkarmanız mümkün değildir.

    (ilk 11'e karışmaksızın maç kadrosuna 3-4 tane ülkede yetişmiş oyuncu koyma zorunluluğu, kadroya alt yapıdan 1-2 tane oyuncu koyma zorunluluğu gibi kurallar kısıtlama değil teşvik edicidir, denge unsurudur. benim de keşke uygulansa dediğim ve desteklediğim makul ve mantıklı kurallardır, bahis haricidir.)
App Store'dan indirin Google Play'den alın