aylardır antrenmanlarda 16-17 yaşında
falcao'yu savunup, ikinci resmi maçında
demba ba ve
crivelli gibi futbolcularla boğuşan
emin bayram'ın avrupa defterini daha çocuk kendini kabul ettiremeden/net olarak gözü kapalı oynar diyeceğimiz şekle gelmeden kapatan karardır.
kötü bir kopyala-yapıştır ile bir nevi
pl sahte
homegrown kuralı uygulamaya konuldu.
pl'de hiç yoktan ilerleyen sezonlarda ilk 11 ve ingiliz olması zorunluluğu yok. 18-19 sezonuyla ilgili veri bulabildim, oyuncuların da %44'ü
homegrown statüsünde. bizde daha önce de kadro da oynama zorunluluğu ile getirilen bu kuralın faydasız ve kulübeyi daraltan karar olduğuna hem fikiriz çünkü daha önce denendi. çocuklar kulübede oturdu, çok küçük bir kesim oynadı ve şimdi alt liglerdeler.
21-22 sezonu 1, 22-23 sezonunda ise 2 genç oyuncunun ilk 11 zorunluluğu akıl ve mantık ile açıklaması olmayan bir karardır. genç oyuncuları kural dolayısıyla ilk 11 oynatmak ve gelişeceğine inanmak, pembe kar yağmasını dilemek gibi birşey. bu genç oyuncular 18-19 yaşına gelen kadar u10'dan başlayarak akademi ligleri ve özel turnuvalarda oynayarak u19 ve bu sezon kapatılan u21 liglerinde boy gösteriyorlardı. u21 ligini kapatmak güzel karardı çünkü oynayacak kalibrede olanlar
tff 1.lig,
tff 2.lig,
tff 3.lig hatta
bölgesel amatör lig gibi liglere gittiler. akılsız olduğunu düşündüklerim ise "ben x takım paf takımındayım abi" kafasında u19 liginin yaş kontejanından faydalanıp u19 takımında kaldılar. bu aşamalardan geçip, kar-kış kıyamet demeden turnuvalara/antrenmanlara çıkıp ışık gösterememiş oyuncular, kural dolayısıyla yok yere a takım ilk 11'lerinde yer işgal edecekler. bir nevi kontenjan sözleşmesine sahip olacaklar. türk kulüplerinin bonservislere verdiği para yetmediği gibi bir de kontenjan sözleşmesi yapacaklar. eğer kural uygulanacaksa ki kesinlikle uygulanmaması lazım, anadolu külüplerinin bu karara karşı çıkması gerek. akademi liglerini domine eden kaç anadolu kulübü var ki a takım seviyesinde genç oyuncu oynatsın. eski yıllara döneriz, bir güzel büyük takımlar gençleri satın alırlar sonra anadolu ekiplerinin 40 puanla küme düşme serüvenleri başlar. anadolu deplasmanı kabusu da büyükler için sona erer. daha alanya'dan yeni 4 yemiş bir takımın taraftarı olarak söylüyorum, zor deplasman falan hak getire, vura vura geçer büyük takımlar.
altyapı liglerini beraber inceleyelim. u19 ve diğer gelişim liglerine aşağıdaki linkten bakabilirsiniz. bölgesel gelişim liglerine incelediğim kadarıyla
tff 1.lig,
tff 2.lig,
tff 3.lig takımlarının alt takımları var.
https://www.tff.org/default.aspx?pageID=1246statüsü nedir ne değildir pek bilgim yok, sorup öğrenince editlerim buraları fakat dikkat çeken nokta statü ile alakalı değilse eğer yaş grubu düştükçe takım sayısı azalıyor. şimdi u16 olan çocuklar, 3 sene sonra u19 olacaklar fakat u16 liginde sadece 9 takım var. bu çocuklardan bazıları kural gereği a takım'a çıkacaklar. entrylere küfür eklememek adına burayı uzatmıyorum, takdir sizlerin.
ekleme1: gelişim ligleri deplasmanlı 27 haftada ve bölgesel olarak 6 grupta oynanıyormuş, tek grup 9 takım değilmiş.
"mesele yerli-yabancı değil! mesele yetiştirme!"
fatih terimülke olarak altyapı tesislerimizin yetersizliği ortada ve ilk 11 veya yedekten girecek türk oyuncu sayısı kısıtlı. çok kez tesis yetersiz yazdım, çok tesis gezdim mi? 3 taneyi geçmez, kesinlikle hayır, bilirkişi falan da değilim tabii ki. olay sadece tesis değil. antrenör ve altyapı yöneticisi faktörleri de var. fazla para vermemek için altyapılarında belgesiz antrenör çalıştıran bir çok kulüp var. maliyeti düşürmek adına stajyer olarak gösterip, beden eğitimi öğretmenlerini takımların başına koyup, kadro yaptırıp belgesi olan hocasına beden eğitimi öğretmeniyle maça çıkartan kulüpler var. amacım antrenör olmak isteyen beden öğretmenlerini yermek vs. değildir. okuldan x tl + kulüpten x tl alan ve parasına bakan adam, antrenörlük amacı gütmeyen birisi neden sadece tek maaşa bağlı kalayım kafasında hocalık yaparsa futbola nasıl bir katkısı olabilir? 3 kuruşa 5 köfte hesabı yapan akladır benim sitemim. belgesi o yaş grubunu çalıştırmaya yeterli olmayan ama belgesi olan başka bir hocayla eski futbolcusuna kadro kurduran kulüpler var. şimdi genç çocukların oynadığı takımlardan, bu mantalite ile kazayla
merih demiral,
çağlar söyüncü,
cengiz ünder olmasını mı bekleyeceğiz? hocalara ve genç oyunculara asgari ücret kontratlar yapan kulüpler varken gelişimden bahsediyoruz. oyuncu da ileride profesyonel futbolcu olamazsam, hoca da kiramı nasıl ödeyeceğim diye düşünmeyecek. gol kralı, asist kralı veya iyi performanslı 17 yaşındaki oyuncuna aylık 3000 liraya imza attırmaya çalışmak, seni profesyonel yapacağız demek çok ama çok ucuz hareketler. bu demek değil 200k 300k tl kontratları altyapı ve gençlerin önüne serelim. biraz hakkaniyetli kontratlar verilsin ki herkes yaşam mücadelesini düşünmeyi bırakıp, işine odaklansın. altyapı koordinatörleri tüm altyapı takımlarının antrenman programını kendi yapacağına, hocalarına program yaptırdığı bir ortamda oyuncu çıkacak öyle mi? ayağı iyi de 10 numara olacaksa hagi alex olması lazım, türkiye'de beklenti büyük biz bunu sol bek yapalım, sağ bek yapalım aklıyla mı oyuncu yetişecek?
hocamız fatih terim açıklamasını inceleyelim; da
8 temmuz 2020 alanyaspor galatasaray maçı basın toplatısını "şimdi herkes hazırlansın hükmen mağlubiyetlere! şimdi sayı oldu mu, olmadı mı diye çetele tutacağız!".
sabah
ali ece'yi dinlerken benim gibi cm/fm manyaklarından da bahsetti ve aklıma hocamın üstteki açıklaması geldi. şimdi emin sakatlandı ve çıktı, bartuğ elmaz'ı kontenjandan ötürü sahaya aldık(çocuğu yerme amaçlı değildir) ve başka bir stoper oyuna soktuk. kontenjandan dolayı 1 değişiklik yapacaksam benim 2 değişiklik hakkım bitti abi, böyle bir düşük zekalılık örneği kural olamaz. kontenjan var diye aynı mevkiden 2 genç mi tutacağız kadromuzda? böyle mi gençler ilk 11 de şans bulup, gelişecekler?
ekleme2: kuralda ilk 11'de başlaması yeterli. üstte belirttiğim değişiklik geçersiz fakat bunu yine türk usulü taktikle çözüyoruz. kontenjan oyuncularını oynatırsın, bir bakmışsın değişiklik hakkı riskine girip 1. dakika oyuncu değişikliği olur :) neticede kural da ilk 11 yazıyor, x dakika oynayacak yazmıyor.
2020 mayıs ayında da
arda turan ve
emre belözoğlu instagram yayını izlediyseniz en iyi 11 yaparken e.b: " 3 türk kullanacağız, 8 yabancı, en az 3 olması gerektiğini düşünüyorum, kendi fikrim" beyanları var.
https://www.youtube.com/watch?v=jjKUOZvkfHk yine imparator'un da
8 temmuz 2020 alanyaspor galatasaray maçı basın toplatısında dediği gibi "açıkçası çok kişi de biliyordu zaten. aylar öncesinden bunun algısını çok güzel yaptılar. " yine uzaktan uzaktan çakmıştı hocam.
daha önce adı bilinen garabet türk oyunculara değinmek istemiyorum. 14 yabancı 14 türk kuralından sonra, genç diyebileceğimiz 32-33 yaşlarında futbolu bırakan türk oyuncuların lisanslarını inceleseler, yabancı kısıtlamasından ötürü bu adamların nasıl 33 yaşına kadar, oynadıklarını
tff kendisi anlayacaktır. şimdi 37 yaşına kadar zaten düşük seviyeli olan ligde bu oyunculara mahkum kalacağız. rekabetçi ve yarışmacı olmayan oyuncuları, çok kullanmam, nefret eder ve hocalarına da kulüplerine de saygısızlık olan tabir ile
çöpleri izleyeceğiz.
olur da bu kuralda değişme olmazsa, hocamızın dediği gibi biz kurala uyacağız ama anadolu kulüplerinin akıllı oynaması lazım. hem tff galibiyet/beraberlik primlerinden olacaksınız hem de artık zor anadolu deplasmanı tabiri kaybolacak. bazı alt yapı takımlarınız bile yokken, bütçesel olarak 4 büyükler+başak(maluk sponsorluklar) takımlarına yetişemezsiniz, verimliliği tartışılır ama kaliteli yabancıların tercihleri bu takımlar olur. hem kaliteli yerli hem kaliteli yabancı transferi yapıp, bu kuralla lige tutunabilmeniz mümkün değil.
ellerini avuşturan menajer, şark kurnazı futbolcular ve atanmış/yiyici bazı kulüp başkanları da şu gerçeği unutmasınlar; para deposu olarak gördüğünüz dört büyük takım
ffp ve sürekli esnetilen
tff harcama limiti kıskacında. artık öyle 7-8 milyon euro'lara garabetleri satamayacaksınız.
edit: bilgi ekleme, imla