başlık aslında wesley sneijder'i 4-4-2'nin forvetlerinden biri olarak oynaması olacaktı ama karakter sınırına takıldım.
edit: ulan bir de "n" eklemeyi unutmuşum sonradan. wesley sneijder'in 4-4-2'nin forvetlerinden biri olması şeklinde düzeltelim.
takımımız için ligde
* özellikle kendi evimizdeki maçlarda bir çözüm olabileceğine inandığım, en azından denenmesini düşündüğüm şey. santrafor gibi oynaması anlamında değil serbest oyuncu olarak oynamasından bahsediyorum. özetle sneijder defansa yardıma falan gelmeyecek. sürekli hücumu düşünecek, hücum organizasyonlarını yönetecek. böylelikle sorumlu olduğu alan azalacak. böylelikle topu aldığında daha dinç olacak ve topla hep tehlikeli yerlerde buluşacak. rakip defans da çok daha fazla önlem almak zorunda kalacak. bu sayede asıl santraforumuz da daha rahat oynayacak.
çok farklı varyasyonlar denenebilir. bu şekilde 4-4-2, 4-5-1, 4-3-3'ün karışımı gibi bir durum olabilir. yani bazı mevkilerin mantalitesi 4-4-2 sistemindeki gibi bazılarının 4-5-1'deki gibi bazılarının da 4-3-3'ünkü gibi olabilir. asimetrik diziliş de olabilir. örneğin; bruma'nın solda sneijder'in de sola yakın şekilde oynamasıyla(bu sırada mesela sağda hamit veya iki yönlü oynayabilme şartıyla olcan olabilir. hem orta sahanın ortasına yardım eder 4-4-2'nin kanatları gibi) orada üçgenler oluşturarak şu anda en büyük sorunlarımızdan biri olan ilerde top tutma, saklama olayını yapabiliriz. ilerde yaptığımız çok fazlaca top kayıplarımız da azalır.
sneijder'in tehlikeli bölgede topla buluşması demek hem gol hem asist tehdidi demek hem top saklamak demek hem de hücumda sahaya daha iyi dağılım ve ağır bir takım olmamızın zaafı olan hücumda hızlı çoğalamayıp hızlı pozisyon alamama özelliğimizin zaafları azalır. çünkü sneijder topu tutup servis yapabilir. dikkatle izlediğimizde çok net bir şekilde görebiliriz ki sneijder'i defalarca kez tehlikeli bölgeden bizzat biz uzaklaştırdık. sürekli defansa gelmek zorunda kaldı. özellikle bu sene... hatta birçok maçta 60. dakikada oyundan alındı yorgunluk sebebiyle. enerjisini özellikte ligde savunmaya harcatmamalıyız. prandelli bir sürü orta sahayla oynamak istiyor. tamam oynayalım ama sneijder'e defansta yük bindirmeyelim artık. o kadar orta sahamız var.
bu şekilde oynamamızın yanında melo'yu da 2011-2012'de oynadığı mevkide oynatmalıyız. şu anda çok çok geriye sıkıştırmış durumdayız meloyu. ceyhun'un mevkisinde oynamamalı melo. melo'nun şimdiki yerine hamit veya selçuk oynatılıp melo en verimli mevkisine çekilebilir. bu şekilde ileriye dribblingle top taşıyamama sorununu çözmüş oluruz. aynı şekilde bruma'yı monte edip topu ileri aktarma ve adam eksiltme sorunumuzu çözebiliriz.
böylelikle sneijder'i daha çok stoperler savunmak zorunda kalacak. türk stoper mantalitelerini düşündüğümüzde açılan ortalarda sneijder'in fake atıp ceza sahasına çıkması durumunda da onu tutan adamın gözü topta kalacağı için sneijder'in boşta kalma ihtimali artacak. orta açmayıp yerden geriye sneijder'e çıkartılabilir top. bu şekilde hem sneijder uzaktan şut çekebilir veya defansın dengesini bozmuş olduğumuzdan vereceği pasla bizi pozisyona sokabilir. ve bu şekilde hücum oynamanın kilitlerinden olan dönen topları, boşa düşen topları toplama konusunda da daha etkin oluruz. bunun sayesinde de daha az kontra yer, topa daha hakim olur ve de ağır olma zaafımızı biraz daha kapatabiliriz.
şu anda sneijder'in oynadığı, topla buluştuğu, daha çok bulunduğu alanlar tam bir fiyasko. yani bir yabancıya göstersen adam sana sneijder'i kullanma şeklinizi si.... der. sürekli hem geriye hem ileriye yetişmeye çalışıyor. topla tehlike yaratamayacağı yerlerde buluşmak zorunda kalıyor. sürekli bir yerlere yetişme derdinde. topla buluştuğunda soluk soluğa kalıyor adam. hele avrupa maçlarında ne siz sorun ne ben söyleyeyim.