fenerbahçe'nin ciddi şekilde alacağı konuşulan arsenal 10 numarası özil ile, galatasaray tarihinin en özel 10 numaralarından birisi olan sneijder'in mukayesesi.
bu aralar sosyal medyada bu revaçta. neden eksik kalalım ki?
her iki oyuncu da dünya futbol tarihinin en yetenekli oyun kurucularından birisiydi. birinin real madrid'den gittiği dönemden bir sene sonra öteki real madrid'e transfer olmuştur. birisinin 2014'te dünya kupası şampiyonluğu mevcutken, ötekinin 2010'da şampiyonlar ligi şampiyonluğu.
her iki oyuncu da jose mourinho ile, hatta arka arkaya çalışmışlardır. bir röportajında
mesut özil'in beraber çalıştığı en iyi 10 numara olduğunu söylerken, hemen ardından
wesley sneijder'i de eklemesi bu kıyası körüklüyor.
ayrıca sneijder'in 2010'da ballon d'or ödüllerinde çok ciddi şekilde yılın oyuncusu ve orta sahası ödülüne aday olduğunu ancak biraz popülizm, biraz da hollanda'nın dünya kupası finalinde sneijder'in mevki olarak direkt rakibi iniesta'nın golüyle mağlup olmasından ötürü zirveye yerleşemediğini hatırlatmak isterim. bence de sneijder o sene özel bir performans gösterdi, ancak barcelona ve ispanya hegemonyasına kurban gitti. eğer robben 90 dakika içerisinde o golü atabilse çok yüksek ihtimalle sneijder yılın orta sahası ve dahi yılın oyuncusu seçilebilecekti.
istatistikleri aktardıktan sonra oyun tarzları hakkında konuşmak istiyorum. sneijder takım oyuncusudur, takımla beraber oynar. mesut daha başına buyruk ve ama arkasını toplamanın daha fazla zor olduğu bir oyuncudur. fakat şapkadan tavşan çıkarma kısmında sneijder'den bariz üstündür. yani mesut o takımın yıldızı olup, özel işleri yaparken; sneijder daha sistem adamıdır. bu daha iyi, daha kötü kısmından ziyade oyuncu tarzlarıyla alakalı bir şey.
her iki oyuncu da her ne kadar hollanda ve almanya gibi ülkelerde yetişmiş olsalar da, disiplin problemleri çekmiştir. sneijder'i inter'den galatasaray'a getiren ve yine 4.5 sene sonra galatasaray'dan ayıran konu sakatlık konusunun üzerine bu durumun ta kendisidir. özil'i anlatmaya gerek yok zaten, adam 2019'dan bu yana düzenli olarak oynayamıyor. sneijder için küçük bir avantaj olan nokta şu, sahaya çıktığı zaman tamamen oyuna odaklanıp, saha içinde herhangi bir sıkıntı yaşatmayabiliyordu. fakat mesut özil için -çok afedersiniz- dünya sikime minare götüme tavırları epey mevcuttu. bu arsenal'da da, real madrid'de de böyleydi. canı oynamak istemeyince dünyanın en çekilmez futbolcularından birisi olabiliyordu.
birisi galatasaray'dan 33 yaşında ayrılmışken, ötekinin aynı yaşta fenerbahçe'ye transferi söz konusudur.
açıkçası bu platformda sneijder'in biraz subjektif görüşlerle daha iyi olarak değerlendirileceğini düşünüyorum. ancak özil'in de kendine has bir stili ve yeteneği var ve bunu yabana atmamak gerek.
hagi vs. alex tartışmasındansa bu iki oyuncunun mukayesesi daha mantıklı sanki. özil ve sneijder farklı tarzlarda olsalar da ikisi de top seviyeleri görmüş ve çok özel yetenekleri olan iki oyuncu.