6+0+4 kuralına göre oyuncular yerleştirilirken benim de içlerinde olduğum çoğu yazar geleceği daha kesin bile olmayan felipe melo yerine beklerden birini feda ediyordu. şu şekilde;
muslera, chedjou, melo, sneijder, drogba ve son olarak da yazarın şahsi görüşüne göre riera/eboue ikilisinden birisi. bir gün eboue yollanıyor da yerine sabri geçiyor, bir başka gün riera'nın yerini hakan balta alıyor.
demek ki fatih terim aynı görüşte değil, orta saha bir şekilde takviye edilir ama eboue-riera
* düzeyinde bek oyuncularının oluşturduğu bir kombinasyon zor telafi edilir görüşünde ki duruma göre sorunsuzca tribünde oturabilecek, yani 6+0+4'ün son kısmında yer alabilecek bir oyuncuda karar kılındı çünkü felipe melo alınsaydı hiçbir şekilde kendisini tribünde oturtamazdık lakin bu genç brezilyalıda durum öyle değil.
orta sahada selçuk inan'ın yanında ve wesley sneijder'in arkasında oynayabilecek dünya kadar yerli alternatif mevcut takımımızda. hamit, yekta, engin ve emre çolak ilk akla gelen isimler. hatta okay yokuşlu işi olmazsa ceyhun'u bile kadroda tutar belki imparator kim bilir? wellington da kariyer, yaş ve de yetenek itibariyle teknik ekibin ve taraftarın üzerinde her maç ilk on bir başlama baskısı oluşturacak bir isim değil, bu yüzden de yabancı sınırı hazretlerine feda edilen isim melo oldu...