• 12
    kitabımın adı. evet yanlış duymadınız, benim kitabım:)

    15 ay önce baranakcok ve haginin topugu ile çıktığım yolda sonunda kitabı sizlerle paylaşıyorum.

    2014 ekimde üniversitesiden mezun olup atildigim iş hayatındaki tüm gözlemlerimi futbol gözlüğü ile yaparken bir gün baran'a "ben bunu yazıcam" dedim, biraz yazmaya başlayınca haginin topugu "bir omuz da ben veriyim" dedi. iki yazarın yorumlarıyla kitabı çok başka yerlere getirdik.

    ve sonuç,
    https://www.dr.com.tr/...urunno=0001835077001

    linkten kitaba ulaşabilirsiniz.

    kitabın geniş kapağı:
    https://gss.gs/mh5.jpg

    bu kitap ile en büyük isteğim fatih terim'e ulaşıp kitap ve futbol üzerine konuşmak.
    daha sonra,
    yazma ve analiz gücümü geliştirip ikincisini çıkarmak,
    bir gün olursa da kulüp bünyesinde çalışmak ya da televizyon ekranlarında uğur karakullukçu'dan sonra sözlükten spor programlarına uzanan bir yolculuk yapmak.

    bu yolda uzayan kol bizden olsun mantığıyla vereceğiniz destekler için teşekkür ederim.
  • 16
    12 gün önce çıktığını ilan ettiğim kitabım, d&r internet mağazasında çok satanlar bölümünde "deneme/yazın" kategorisinde şu an 9. sırada.

    http://gss.gs/QU4

    verdiğiniz destekler için çok teşekkür ederim.

    kitabın hakkını verdik mi? verdik..
    emeğimizi, alın terimizi verdik mi? verdik.
    ruhumuzu sahaya koyduk mu? koyduk.
    dualarımız kabul oldu mu? oldu.
    hak ettik mi? sonuna kadar hak ettik.
  • 22
    fenerbahçe'nin bu sezon bizden iyi yaptığı tek şey olabilir. tabii ki rakipler baskı kurmazken daha kolay ama ben bu takımda 10 maçta 1 tane verkaç organizasyonu görmekten sıkıldım. bekler bindirmiyor, kanat oyuncuları istasyon olmuyor, forvet top almaya gelmiyor.

    verkaçsız futbol olmaz. set de oynasanız, geçiş de oynasanız; verkaç yapmanız lazım. hareketlilik ve uyum.

    fener'in bir tane seti var. tadic ferdi'yi koşturuyor, ferdi szymanski'ye çıkartıyor. bizde bek-kanat-10 numara arasında böyle bir uyum hiç göremiyoruz. aslında mertens buna müsait. ama oyuncularımızın aklında verkaç fikri yok.
  • 18
    pivot santrfor'un bugün bana yazdığı nickaltı ile geri dönüp baktığım, bakınca çıkalı 1 sene olduğunu gördüğüm kitabım.

    sosyal medyadaki "kitap çıkardım" duyuru paylaşımlarıma şöyle bir göz attım. kardeşim hayırlı olsunlar, mutlaka alıp okuyacağızlar filan. toplam satış adeti 3 basamakları anca buldu :) lan zaten 2 tane arkadaşım 10'ar tane alıp şirketindekilere dağıttı.

    okuyanlar "kardeşimizin gönlü hoş olsun" diye yapmadılarsa, çok güzel geri bildirimler aldım ama nilgün bodur'un "enerji içinde, osur etrafa yay" tarzı kitaplarının 50. baskılar yaptığı piyasada aslında satış adetlerini pek umursamıyorum ama yine de göz ucuyla bi bakıyorum.

    kitap sayesinde güzel bir iş görüşmesinin ardından aradığım tarzda bir işe kabul aldım, ocak sonu başladım, marttan beri evdeyim. işin tadını çıkaramadım.

    twitter'da kitap çekilişi yaptım, 2 kişiye gönderdim, 2'si de okumadı. geri bildirim filan hak getire.
    fatih terim'e ve levent şahin'e gönderdim (bir aracı vasıtasıyla), geri dönüş olmadı.
    akademisyen ve eğitmen tanıdıklarıma gönderdim. onlar da aynı şekilde, kitabımla raflarını süslediler sanırım.(bkz: swh)

    daha güzel günler için üretmeye devam etmemiz gerekiyor, o yüzden ben de üreteceğim. mesela mazeret. abi ülkede kriz var, millet yiyecek ekmek bulamıyor, kitap da neymiş? gibi mesela.

    20'li yaşlara veda ederken çıkardığım, ilk göz ağrım. satamazsak dönüp dönüp kendimiz okuruz napalım :)
  • 17
    çok uzun zaman önce almama rağmen, okumaya bir türlü fırsat bulamamıştım.
    hayat koşturması, iş güç, başka meşgaleler vesilesi ile.

    27 ekim 2019 beşiktaş galatasaray maçı sonrasında berbat haliyeti ruhiyem ve moral bozukluğundan sonra sehpanın üzerinde duran ve beni bekleyen bu kitabı okumaya başladım.
    ya ne yapacaktım?

    takımı, hocayı, doktorundan yönetimi itin götüne sokan sosyal medya ve eskiden daha güzel olan sözlük-i sultani'yi mi okuyacaktım?

    neyse konudan şaşmayalım.

    hemen 1 günde kitap bitti.

    gerçekten akıcı ve futbolu / iş hayatını çok güzel ortak noktalarda birleştiren bir kitap olmuş.
    çalıştığınız birim ve şirket / yaptığınız iş / sorumluluklarınız farketmeksizin muhakkak çok güzel ve kendinizden bir şeyler bulacaksınız.

    iş hayatı ile ilgili kendime bir şeyler kattığım yetmezmiş gibi futbol hikayelerini çok seven beni bir de oradan yakaladı.
    kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.

    umarım içimizden çıkan, bizden biri olan, medarı iftiharımız çağatay* çok güzel yerlere gelir.

    yolun açık, baskın ve satışın bol olsun kardeşim.
    sözlük artık eskisi gibi güzel olmadığı, dolayısıyla mağlubiyetlerden sonra uzun süre girmediğim için şimdi yazabiliyorum entariyi.
    kusuruma bakma.

    yazadur

    edit: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın