habertürk' e verdiği röportajda kibirden uzak ve yine örnek açıklamalar yapmıştır.
---
alıntı ---
“kişisel düşünceme göre futbol federasyonu zamanında fenerbahçe’nin şampiyonluk kupasını emanete alıp ‘mahkeme bitince kupanızı alırsınız’ deseydi bunlar yaşanmazdı. biz fener’in başına gelenlerden nasıl mutlu olabiliriz ki... bu bizim de başımıza gelebilirdi. göreceksiniz seneye fenerbahçe ile birlikte avrupa’da çok büyük işler yapacağız.”
galatasaray başkanı ünal aysal ile olağan bir telefon görüşmesinde ‘fırsat fırsattır’ deyip son haftalarda gündemde olan konuları şöyle bir konuşmadan olmazdı.
tabii ki benim aklıma takılan en önemli sorulardan birisi fenerbahçe ile 3 temmuz’dan itibaren aralarında yaşanan gerilimli ortamdı. ancak belli ki iki kulüp arasında buzlar iyice çözülmüş. nihat özdemir’in adnan öztürk’den özür dilemesi de, bunun işaretiydi. başkan konuşmasında bir süre önce ali koç ve nihat özdemir ile bir toplantı yaptıklarını ve bu toplantıda ne mesaj vermeye çalıştıklarını en ince detayına kadar anlattıklarını söyledi.
belli ki aysal’ın vermek istediği mesaj fenerbahçe tarafından artık anlaşılmış. aysal bu telefon konuşmasında ise yine bu konuya değindi. ünal aysal, galatasaray’ın özellikle futbolda önümüzdeki sezon avrupa’da mutlaka yer alacağını belirtti.
başkan, “galatasaray ve fenerbahçe çok büyük kulüpler. f.bahçe bu sene şampiyonlar ligi’ne gidemedi. ama göreceksiniz seneye onlarla birlikte avrupa’da çok büyük işler yapacağız” dedi.
aysal’a şöyle bir soru yönelttim. “sayın başkanım, belli ki gerginlik azalmış. hatta bitmiş. peki fenerbahçe’nin düşmesi sizi nasıl etkiler?”
“ben fenerbahçe’nin düşmesini hiç ister miyim? tabii ki istemem. fenerbahçe’nin ikinci lig’de oynaması bizim hiçbir şekilde menfaatimize olmaz. bizim oradaki sıkıntımız fenerbahçe değildi. konu türk futboluydu. ilerleyen zamanda hepimizin yara almaması için çaba harcamıştık. ama önce anlatamadık. daha sonra anlaşıldık. bu durumu fenerbahçe’ye de anlattık.”
"tff zamaninda davransaydi..."
aysal ilginç bir konuya da değindi: “eğer federasyon zamanında davransaydı fenerbahçe, şampiyonlar ligi’nde oynayabilirdi. yapacağı tek şey vardı. bu olay patladıktan sonra fenerbahçe’nin şampiyonluk kupasını emanete alacaktı. diyecekti ki, ‘mahkeme sonucuna göre gelin kupanızı alın.’ bunu yapmadı. ama yapabilirdi. eğer yapsaydı, fenerbahçe şampiyonlar ligi’nde oynayabilirdi. biz fenerbahçe’nin başına gelenlerden nasıl mutlu olabiliriz ki. böyle bir şey mümkün mü? bu herkesin başına gelebilirdi. bizim de başımıza gelebilirdi. bir kaza oldu. o yüzden bu durumdan çıkar elde etmek ya da yararlanmak söz konusu asla olamaz. o yüzden ali koç ile oturup konuştuk. neyin ne olduğunu anlattık”
‘fenerbahçe örnek oldu’
g.saraylı bir kısım taraftarın kendisiyle aynı görüşte olmadığını hatırlattığımda ünal aysal yine açık bir yanıt verdi. “ben galatasaray kulübü başkanıyım. bir fanatik olarak davranamam. benim kimseye düşmanlığım asla olamaz. böyle bir hakkım yok. üstelik benim yaşımda bir adam böyle bir şey yapmaz. asıl amacım iki kulüp arasında o büyük dostluğu geri getirmek. aysal, fenerbahçe’nin manisa ile oynadığı maçta stada gelen 45 bin kadın ve çocuk taraftar içinde oldukça ilginç şeyler söyledi: “fenerbahçe’yi bu konuda gerçekten kutluyorum. çok güzel görüntüler vardı. taraftarlarının kulüplerine nasıl sahip çıktığı ortada. fenerbahçe taraftarlarının bu görüntüsü her kulübe örnek olmalıdır.”
‘arda plaket konusunda hakli’
fenerbahçe gelişmelerinin ardından gündemdeki en önemli olay tabii ki arda turan’ın açıklamalarıydı. ben doğrusu bu konuda aysal’dan sert açıklamalar bekliyordum.
ancak aysal’ın düşüncesi hiç de öyle olmadı. ve hatta arda’nın bazı konularda haklı olduğunu bile söyledi: “o bizim çocuğumuz. ve arda’yı her zaman bağrımıza basarız. plaket konusunda haklı. ama biz bu kadar acele olsun istemedik. aksine biz arda için bir veda maçı bile düşünüyorduk. bu hala daha geçerli. ama yine
de bazı konularda kendisini haklı buluyorum. üstelik çok genç bir futbolcu. bunu unutmamak lazım. hata da yapabilir. ama şu var. islıklanma konusunda keşke taraftara sitem etmeseydi. keşke hep bizi eleştirseydi.”
‘terim istesin yeter limit yok’
aysal, gelecekle ilgili de oldukça ilginç bir iddiada bulundu: “siz bizi asıl yılbaşından sonra görün. bakın nasıl bir takım ortaya çıkacak. çok yeni bir takımız. biz kulüp olarak göreve geldikten sonra çok yoğun çalışıyoruz. kulübümüzü ağır bakıma aldık. yönetim olarak ve şahsen ben her zaman fatih terim’in arkasındaydık. siz zaman zaman çıkan olaylara aldırmayın. bu destek hep sürecek. eğer eksiği varsa mutlaka bu eksik giderilecek. sayı önemli değil. limit yok. kaç oyuncu isterse alacağız. ve yılbaşından itibaren galatasaray’ı göreceksiniz.”
‘3000. gol kazim'in’
sarı-kırmızılı kulübün başkanı ünal aysal, ankaragücü maçında atılan 3000. gol konusunda da görüş bildirdi. aysal, “maçta jan rajnoch, 3000. golü attı. ancak biz yönetim olarak aramızda bu konuyu oturup tartıştık. bizim için geçerli olan, ali dürüst’ün de söylediği gibi kazım kazım’ın attığı goldür. yani biz 3000. golü kazım’ın attığını düşünüyoruz. bu nedenle de müzeye bu formayı koyma kararı aldık” ifadelerini kullandı.
---
alıntı ---
http://www.htspor.com/...fbahce-men-edilmezdi