resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 9927
    bir daha başkan olmam şeklinde bir açıklaması olmamıştır.

    --- alıntı ---

    adaylık konusu kendi bileceği bir iştir. camiayla etraflı konuşup dinlemeden bir karar vermez ama bu haber özelinde net bilgi olarak ünal aysal kesinlikle böyle bir açıklamasının olmadığını söyledi.

    ünal aysal'ın adaylık konusunda net ifadesi; "biraz bakıp etrafı dinlemek doğru karar için gerekli. etrafta çok fazla bilgi kirliliği var. bu sisin biraz aralanması lazım. şuanda birşey demek dogru olmaz"

    https://twitter.com/...Dximpx8NbTlQTHimBrDQ

    --- alıntı ---
  • 9931
    galatasaray'ı çalıştırırken demirören'in elini sıkıp milli takımı da çalıştırmaya başlayan fatih terim'le yolları ayırarak en doğrusunu yapmış olan eski başkanımız. mancini döneminde yaptığı transferler ve verdiği maaşlar kulübün batışının önünü açtı, ona bir şey diyemem. ama her fırsatta en büyük galatasaraylı benim deyip galatasaray'ı yarı yolda bırakıp milli takımı seçen terim'e hak ettiği gibi davrandığı için suçlu değildir.

    bir dönem daha başkan olmasını isterdim. en büyük sebebi de dursun özbek tehlikesinin varlığı. yoksa mükemmel bir başkan olduğundan değil.
  • 9932
    başarı başarı başarı mottosuyla, sadece futbol değil diğer tüm branşlarda kazandırdığı başarılarla, kulübümüzün hakkını kimselere yedirmemesiyle, dik duruşuyla, karizmasıyla, saygınlığıyla, her şeyiyle kulübümüze yakışan ve tekrar başkan olmasını çok ama çok istediğim eski başkanımızdır. galatasaray tarihinin en başarılı en etkili başkanlarındandır.

    https://www.youtube.com/watch?v=jiRzQoFcIIA
  • 9933
    başkanlığı döneminde yapmış olduğu sermaye artırımı, borçların tl'ye çevrilmesi için yapılan anlaşmaları ile galatasaray'a nefes aldırmış başkandır.

    yönetiminin yaptığı transferlerle avrupa başarısı artı gelir elde edilmiştir. ontivero, hajrovic transferleri savunulacak transferler değil. genç oyuncu yatırımı sonuçta, tutmadı. burak ve selçuk'un sözleşmeleri de öyle. ama yabancı sınırı ve saçmalıklarla dolu türk futbolu aurasında kulübü iyi yönettiğini ve iyi bir duruş sergilediğini düşünüyorum. rakiplere tavizsizdi, federasyona ta tavizsizdi, fatih terim'i kovması da tavizsiz ve oyunu kuralına göre oynaması sebebiyle idi. terim dahil kimsenin galatasaray'dan büyük olmadığı bakış açısından ilkeliydi. galatasaray'ı her mecrada dürtenlerle kol kola giren babası da olsa tanımazdı.

    ismi geçen şahıslar aysal aday olursa önünü ilikler, o kadar ayrı biri diğerlerine nazaran.
  • 9934
    galatasaray'ın son 20 senedeki duruşu en iyi başkanıdır. buna itiraz olamaz zaten. lakin kendisini mahvettiği ekonomi tarafından övmek biraz komik. kendisi son yıllarda yaşanan neredeyse bütün maddi sıkıntıların müsebbibidir. terim'i gönderdikten sonra yapılan onlarca transfer, yerlisinden yabancısına uzun süreli facia sözleşmeler, amatör şubelerdeki balon büyüme ve patlaması derken kaçıp gitmiştir. basketbol şubesine sponsorluk sözünü de tutmamıştır. 2013-2014 sezonu devre arası 40-45 oyuncuyla antrenman yapıyorduk.
    çok güzel başarılar yaşadık ama verdiği zarar da bir o kadar büyük oldu. dediğim gibi duruşu iyi olan bir başkandı ama 10 yıl öncesi türkiye iklimiyle bugünkünü de pek bir tutmamak lazım.
  • 9935
    dursun özbek'e ffp cezası yedirtti diye kızıyorlar ama kendisinin bu süreçte adı hiç geçmiyor. neden takibe alındık biz hatırlayan var mı?
    burak elmas'a sözünü tutmadı diye kızıyorlar, ama kendisinin prandelli'ye verdiği bilmem kaç tane avrupa takımı satın alacağım sözünü hatırlayan var mı?
    mustafa cengiz'e falcao için kızıyorlar, ama kendisi döneminde verilen kontratların değerlerine bakan var mı? olcan adın bile dünya para kaldırdı o göbeğiyle.

    kendisinin 4.5 yılık döneminde 2 şampiyonluk, şampiyonlar liginde 1 çeyrek final, 1 tane de son 16 gördük. gayet güzel başarılar, hadi bir kıyaslama yapalım. faruk süren çok daha azını harcayarak, 5 yılda 4 şampiyonluk, 1 uefa ligi kupası, 1 süper kupa, 1 de şampiyonlar ligi çeyrek finali gördü. mehmet cansun toplama takımla, 1 sezonda 1 şampiyonluk gördü. avrupa'da da roma barcelona ve liverpool'un olduğu grupta mücadele ettik. son maçta barcelona'ya karşı, luis enrique'nin ofsayttan attığı golle ali sami yen'de teslim olduk. maçı kazansaydık, gruptan lider olarak çıkmıştık.

    olay ekonomi ile başarıyı harmanlayıp, bunu sürdürülebilir kılma işi. yoksa al 3. ligden 25 tane futbolcu, kısa vadede ekonomik anlamda takımı ihya et, uzun vadede taraftarları küstür ve erimeye terket. veya yüksek faizlerden çek kredileri, getir dünya yıldızlarını, günlük başarılar ve mutluluklarla taraftarını tatmin et. bu yöntemlerin ikisi de sürdürülebilir değil.

    sonuç olarak, futbola zerre kadar ilgisinin olmadığına emin olduğum eski başkanımızdır. q7'ye seksi topçu, ona çilek, buna ananas derken, kendisinden sonra gelenlere çikita muz bıraktı.
  • 9936
    başarılıydı, başarısızdı kafasına göre bir yönetim oluşturduktan sonra yönetemedi gibi konuları bir tarafa koyuyorum. bazı arkadaşların bilmedikleri ya da farkında olmadıkları bir gerçek var; ünal aysal'ın parası kendi karizması ve gücüdür. ama o para ödünç olarak da olsa galatasaray'ın kasasına girmez. kendisi kasa kolaylığına karşıdır ve bunu da başkanlığı döneminde dile getirmiştir. ünal aysal sorunları kredi çekerek çözer. sportif başarıları tavan yaptırabilirseniz iyi gelir elde edersiniz ve bu size çok fazla sorun çıkartmaz. ancak sportif başarısızlık ile birlikte o krediler kulübün sırtında bir kambura dönüşür ki dönüştü de... bugün euro kurunun hali ortada, öyle tribünden formadan gelecek paranın da futbol takımının maaş ya da bonservis bütçesine yapacağı katkının dişe dokunur bir yanı olmayacak. ve en önemlisini söyleyeyim; bankalar birliği borç yapılandırması diye bir mevzu var. vakıfbankın genel müdürünü aramadan kulübe semaver bile alamıyorsunuz neredeyse, böyle bir ortamda kredileri nasıl çekecek?
  • 9938
    kendisinin kulübü ekonomik olarak zora soktuğu argümanı ezber üzerinden sunulan bir fikirdir. galatasaray şu anda rakiplerinden açık ara daha iyi bir borç miktarına sahip ve son 10 yılda da en başarılı kulüp. ayrıca kur krizinden de sadece harcama kabiliyetini azalması sonucuyla geçiyor. mevcut borcun katlanması gibi bir problem yaşanmadı çünkü kontrol edilebilir futbol giderlerimiz hariç tl borç stoğumuz vardı ve bunu yapan da kendisi.

    drogba’nın topu indirip, sneijder’in attığı gol ile juventus’u elemek elbette maliyetli bir kadro gerektirir ancak bahsedilen dönemde rakiplerimizin kadroları da bundan çok aşağıda değildi. kazanılan o başarı kulübe 10 yıl civarı sürecek bir prestij ve futbol dünyasına galatasaray markasının tam güç ayakta olduğu mesajını verdi.

    şu anki denklem 30-40 milyon euro kadro maliyetlerini gerektiriyor ve eminim ki şu an başkan olsa buna göre oynayacaktır.

    ayrıca kullanılmamış yeni bedelli sermaye artırımı, florya, riva gelirleri gibi büyük kalemleri en iyi kullanabilecek kişi de kendisidir.

    florya projesinin muhtemel gelirini sermaye artırımı ile birleştirmeyi diğer adaylar yapmaz. sırf bu hamle borcumuzu sıfırlar ve bunların ustası ünal aysal. tek problem spk ve hükümet ile ilişkileri olur ancak seçim dönemi lehimize kullanılabilir.
  • 9939
    başkanlığı döneminde yapılan maliyetli transferler sayesinde biz taraftara unutulmaz sevinçler, kulüp tarihine geçen başarılar, rakiplere karşı psikolojik üstünlük yaşatmıştır. öncesi ve sonrasındaki diğer başkanlardan yüzde kaç oranında daha fazla harcama yapmıştır bilmiyorum. fakat kulüp kasasından çıkan para amatör branşlar dahil olmak üzere somut başarılar olarak geri dönmüştür. üçüncü yılında fatih terim ile ilişkilerini profesyonel olarak devam ettirebilselerdi şu an bambaşka bir durumda olacaktık.

    ben kulübün defterdarı değil 30 yıllık taraftarıyım. ünal aysal diyince aklıma gelenler; sneijdergeldimi.com sitesi, drogba'nın ilk maçında attığı gol, basketbol takımımızın ünal aysal döneminde çıktığı seviye, ünalbaşgan twitter hesabı, stadın üstünü kapamayla ilgili yaptığı röportajda '8-10 milyon euro galatasaray taraftarı için büyük bir para değil' sözleri, terim sonrası göreve getirdiği ismin mancini gibi marka bir hoca oluşu, juventus'u 2 gün boyunca tokatlamamız.
  • 9941
    başkanlığı döneminde yapılan maliyetli transferleri, verilen kontratları ve maaşları dönemin şartlarına göre değerlendirmek gerekiyor.

    bu şekilde baktığınız zaman ben ortada yapılmış kötü bir sonuç göremiyorum. yıldırım demirören işimize çomak sokmasaydı ya da fatih terim de kendisi de egosundan bir adım geri atsaydı belki şu an kulüp refah seviyesinin üzerinde olup 6.yıldızı kovalıyor olabilirdik.

    galatasaray tarihinin en başarılı başkanıdır.
  • 9943
    florya ve riva projelerinin genel kurulca emanet edilmediği eski galatasaray başkanı.

    ünal aysal’a güvenip emanet etmedikleri arsaları dursun aydın özbek‘in muhteşem öngörüsüne bırakmışlardı sonuç hepimizin malumu. florya’yı kredi çekerek geri aldık, riva ise umduğumuzun çok altında gelir getirecek bir projeyle değerlendirildi.

    çoğunun terimci olarak bildiği bir yazar olarak terim ayrılığı konusunda yerden göğe kadar haklı olduğunu düşünüyorum. ünal aysal hocasına 3-4 maçlık milli takım yönetimi için izin verdiğini söylediğinde, ne yazık ki fatih terim tüpçü’nün federasyonuyla ön protokolünü çoktan imzalamıştı, biz bunu olaydan aylar sonra öğrenmiştik. yabancı sınırını garabeti olmasaydı. ne burak-selçuk sözleşmelerini yapar, ne salih dursun, tarık çamdalları oynatırdı bu takımda.

    netice itibariyle yeniden gelsin başkan olsun ister miyim ? inanın bilmiyorum. burada hiç bir girdimde yazmamış olsam da son seçimlerde 5 adaya bakınca burak elmas’ın seçilmesini gönülden istemiştim, sonuç ortada. sırf ben demiştim demek için şu gelsin iyi olur, bu gelsin rezil oluruz demek pek doğru gelmiyor. kim ben demiştim diyorsa da yalan söylüyordur, boş atıp dolu tutmuştur. önceden yöneticilik performansı olmayan kişiler arasında kimin başarılı olup kimin olamayacağını ön görebilmek kesinlikle mümkün değil.

    edit:

    turkizzomert adlı yazarımız, ünal aysal’a verilmeyen riva ve florya yatırım izniyle alakalı özel mesaj yoluyla bir düzeltme yaptı. detayını kendisinden öğrendiğim için buraya eklemek istedim. mesajın ilgili bölümü şöyle;

    --- alıntı ---

    olay şu ki ünal aysal olayı genel kurula getirmedi divanda sundu. 20 yıl üzeri üyelerin yer aldığı kısıtlı grup. zaten her toplantısına biliyorsun 100-150 kadar aynı kişi katılıyor. ona denildi ki buradan yani divan kurulundan onaylayamayız usulü genel kuruldur. üzerine de eleştirel konuşuldu. tabii ünal aysal'da bunu güvensizlik addetti ve istifa etti.

    dursun özbek riva & florya projesini genel kurula getirtti tüm üyelere kapsamlı sunum yapıldı. sonrasında da genel kurulun mali idari ibra oylaması gibi genel bir oylamaya sunularak kabul edildi.

    bu sebeple de ünal aysal'a dur diyen dursun özbek'e geç dedi.

    --- alıntı ---
  • 9944
    zaman geçiyor kendisinin başkan olduğu dönemleri etraflıca hatırlamaya yaşı yetmeyenler ve yazılan kalıp cümleleri okuyarak dönemin bazı gerçeklerini unutanlar artık aramızda önemli bir kitleyi oluşturuyorlar. bu yüzden hatırlatma yapmak gerekebiliyor. çok fazla detaya girmeyeceğim. sadece devamlı eleştirildiği iki transfer hakkında yazacağım.

    kendisinin zamanında yine galatasaray dolu dizgin gidiyor diye yabancı oyuncu sayısında akıl almaz bir değişiklik yapılmıştı. ilk iki sezonunda 6+2 olan kural 13-14 sezonunda önce 6+0+4 ve istifa etiği sezonda 5+0+3 olarak belirlendi. kulübeye oyuncu ikna etmek ile tribüne oyuncu ikna etmek aynı şey değil. takımda zaten 6 yabancının yeri garantiyken oynatma düşüncesi ile futbolcu alamazsınız. yatırım amaçlı genç futbolcular alınır. tabii ki oyuncuların da kabul etmesi şartı ile. maalesef camia olarak şahsi menfaati olan insanlardan kurtulamadığımız için bu hamleyi atarken yanlış bilgilendirilmiş olması bir gerçek. ilk kurduğu yönetimi bozmaması gerekiyordu. hatayı orada yaptı.

    hajrovic ve ontivero transferleri skandal değil başarısızdır. bu da her kulübün başına gelebilecek bir olay. konuşa konuşa olayı büyütmeyin bir anlamı yok.

    alabildiği her yerliyi takıma doldurması da yine eğer kendisi başkanlığı bırakmasa asla değişmeyecek olan 5+0+3 kuralının bir stratejisi idi. daö ve hh 2015 yazında yaptıkları ile bu kulübün lige ambargo koymasını ve avrupada tekrar saygın hale gelmesini en az 10 yıl geciktirdi. konuşulacak yegane dönem 2015 yazıdır.
  • 9945
    80 yaşındadır.

    yaşından dolayı başkanlığına çekindiğimiz adam, dursun aydın özbek'ten yalnızca 8 yaş büyüktür.

    ünal başgan kendisi yaşındayken taze babaydı. yani demem o ki aysal mykonos matkabıdır :(

    https://gss.gs/Tng.jpg

    dursun bey'e gelince, otelinde konaklatacak, kardeşine ve yeğenlerine cm oynatacak başka yer bulsun.

    bulancakspor olur mesela memleketinin takımı nasıl olsa.

    sn aysal dilerim yeniden başkan olmayı düşünür ve kulüp mental olarak kendini yeniler. marka değerimiz yeniden hak ettiği yere gelir.
  • 9948
    80 yaşındaki eski başkanımız. allah uzun ömürler versin, son dönemdeki röportajlarını izlediğimde gayet sağlıklı gördüm, çok kaliteli bir insan.
    ünal aysal popülist bir kişiliktir fakat başarı odaklıdır, direkt hedefe yönelik yüksek bütçeli maliyetlerle bir yatırım yapar ama kulübün gücü yok. şu ekonomide türk kulüplerinin küçülmesi gerekiyor zira mevcut koşullar kendi döneminden çok uzak bu sebepten aday olmamasına hiç şaşırmadım.
  • 9949
    her ne kadar döneminde çok büyük paralar harcayıp eksi yazsa da döviz üzerinden olan borçları liraya çevirerek hayati bir müdahale yapmıştır.
    hatırladığım kadarıyla galatasaray borçlarının yüzde 70'i döviz yüzde 30'u lira üzerindendi.
    yapılandırma ile bunu terse çevirerek borçların büyük bir kısmını liraya çevirdi.
    bunu yaptığında da euro 3 liranın altındaydı.
    galatasaray en borçlu kulüp iken şu anda fenerbahçe ve beşiktaş'tan daha az borcu bulunuyor ve borçları sıfırlaması daha mümkün olan bir takım. bunda aysal'ın emeği büyüktür.
App Store'dan indirin Google Play'den alın