gerçekler acıdır.
hadi baştan bir kez daha hatırlayalım neler yapmış.
ilk iki senesinde çok başarılı olduğunu ben de kabul ediyorum. kulüp 8.likten şampiyonlar ligi çeyrek finaline uzandı.
ünal aysal ilk geldiğinde yapılan transferler: muslera, eboue, riera, sercan yıldırım, ujfalusi, melo, engin baytar, ceyhun gülselam, selçuk inan, johan elmander.
yıldızlar karması, helal olsun.
toplam maliyet: 18.77 milyon euro.
sonrasında başarısız transferler var. hala fatih terim dönemindeyiz bu arada, buna da kabul.
sonrasında 2012-2013 devre arası, sneijder ve drogba geliyor. sonraki yaz döneminde bruma alınıyor.
------
mancini dönemi devre arası transferleri: telles, hajrovic, salih dursun, koray günter, oğuzhan kayar, ontivero, veysel sarı, umut gündoğan, burdisso.
toplam maliyet: 19 milyon euro.
------
şimdi bu duruma bakınca, bana ünal aysal başarılı başkan diyebiliyor musunuz? zira kendisinin transferleri de durumun içine aldığımızda mali olarak başarılı olduğu tek dönem fatih terim dönemi. drogba için, sneijder için dileniyorsunuz ünal aysal'a da, o drogba, sneijder, bruma'yı nasıl alıyor biliyor musunuz? fatih terim'in getirdiği başarıyla alıyor.
daha açık söyleyeyim, bak şöyle alıyor:
http://www.uefa.com/...1975297_DOWNLOAD.pdf http://www.uefa.com/...2119544_DOWNLOAD.pdf bunlar sadece şampiyonlar ligi market pool. fatih hoca takımı şampiyon yaptığı için galatasaray şampiyonlar liginden iki yılda 45 milyon euro para aldı. 45 milyon euro.
daha galatasaray tarihinde ilk kez o kadar yüksek meblağları görmüş stat gelirlerine, localara, kombinelere girmedik. daha şampiyonluk gelirlerine girmedik. yayıncı kuruluş gelirlerine girmedik.
neden sadece şampiyonlar ligini söylüyorum. çünkü bu parayı türkiye'de alabilen başka bir kulüp yoktu ünal aysal döneminde.
galatasaray şampiyonlar ligi'ne tek başına katılmıştı ve bu parayı, 45 milyon euro'yu tek başına aldı.
peki ne oldu sonrasında?
ünal aysal egosuna yenik düştü. her şey harika giderken, bu gelirleri birkaç yıl daha aldığımızda, o mancini döneminde saydığım oyuncuların maliyetinin altına girmediğimizde kulüp belki şu an tüm borçlarını bitirmiş, yıldız futbolcularla donanmış, amatör branşlarına çağ atlatmış bir kulüp olabilecekken, ünal başganın egosu sebebiyle fatih terim'den olduk.
sonrasında ünal aysal'ın serbest düşüşünü izlediniz. mancini fatih terim'in kurduğu kadroyla şampiyonlar ligi gruplarından çıktı. devre arasında kendi yaptırdığı transferlerden sonra gelenden geçenden 4 yemeye başladık. getirdiği adamlar arasında tek işe yarar adam alex telles çıktı, onu da hala beğenen var beğenmeyen var. bu sırada ünal aysal a2 takımındaki eboue'ye milyonlarca euro borç biriktirmekle meşguldü. sezon sonu mancini gitti, sezon başı prandelli geldi. olmadı o gitti hamza hamzaoğlu geldi. basketbolcularımız alacakları ödenmediği için topluca takımı terkettiler. ünal aysal çıkış yolu olmadığını gördüğünde, "galatasaray taraftarının istediği olacak" sözüne rağmen kaçtı.
o günden sonra duygun yarsuvat gibi aziz sevici bir başkanla sınandık önce, sonra dursun özbek geldi. sonra fatih hoca'nın eli değince her şey biraz daha sütliman olmaya başladı.
daha çok anlatırım, çok şey var ama gerek yok. gerçekten gerek yok.
bana göre ünal aysal, galatasaray'ın en efsane başkanı olabilecekken, egosu uğruna gelmiş geçmiş en sıkıntılı başkan olmuştur. yeri gözümde dursun özbek'ten dahi daha aşağıdadır, o derece.