7976
yahu hala borç deniyor. ffp cezasını savunmak için hala borç deniyor. ben şu ffp'yi bir türlü anlatamıyorum arkadaş. dostlar ünal aysal'ın döneminde ffp vardı.
öncelikle şunu bir oturtalım. galatasaray'ın men cezası ilk cezası değil. öncelikle alıyorlar bakıyorlar diyorlar ki, bu galatasaray'ın hali cezalık. aynı fener'e beşiktaş'a, trabzon'a dendiği gibi. ama adamların derdi bağcıyı dövmek olmadığı için bu kötü durumun düzeltilmesi için sana bir miktar süre veriyor. bu süreyi verirken bazı önlemler alıyor. bu anlaşmayı yapan ünal aysal dönemidir. ünal aysal kendi döneminde olmayan bir şey için nasıl anlaşma yapsın? bunu bir kavrayalım önce.
bir de "madem ekonomik durumum kötü, uefa'ya gideyim de para kazanayım. uefa neden para kazanmamı engelliyor?" minvalinde düşünenlere de cevabım bu. adamlarda aynı perspektiften düşünüp anlaşma yaptığında değil daha sonra ceza veriyor. her ne kadar ceza hak edilse de, gecikmeli ceza veriyor ki cezadan kurtulacak zamanın olsun.
bir de şu ffp'nin neye baktığını iyice oturtalım. galatasaray'ın 1 milyar tl civarı borcu var değil mi? yarın birisi cebinden 2 milyar tl kasaya koysun uefa'nın umurunda değil. adam şuna bakıyor sen futboldan ne kadar kazanıyorsun, ne kadar harcıyorsun. yani sponsorluk, yayın, oyuncu satışı gibi kalemlerden ne kadar kasana girmiş ve sen bunların ne kadarını ve ya ne kadar fazlasını kullanmışsın. önemli olan bu.
afaki rakamlar kullanarak bir örnek vereyim. sen 2134-2135 futbol sezonunda 50 milyon euro gelir yapmışsın. ama o seneki harcaman 70 milyon euro. yani eksi 20 milyon euro içeridesin. ertesi senede 15 milyon euro harcamışsın. ffp'ye göre en az 15 milyon euro kazanç yapman gerek değil mi? hayır. geçen seneden gelen 20 milyon euro'yu da adisyona ekliyoruz. yani sizin ertesi sene 15 milyon euro harcaman için 35 milyon euro kazanman lazım.
bizim aldığımız cezaya dönersek eğer, konu şu. uefa mali denetim kurulu diyor ki 2012-2013, 2013-2014, 2014-2015 sezonlarında biz kazandığımızdan fazlasını harcamışız ve bu eksi bakiyeyi sürekli büyütmüşüz. bu 3 senenin ilk 2,5 kısmı aysal'ın. geri kalan yarım senelik dönemde zaten oyuncu alınmadı. yani bu ceza aysal dönemine ait bir ceza.
benim açımdan, neden aysal'ın yanlış ve kötü bir başkan olduğuna dair sayfalarca entry girebilirim. girdimde zaten. ama bu entry'i aysal'ı eleştirmek için yazmıyorum. şuan derdim o değil. öyle olsa borçtan tutun, takımın geneline uyguladığı (bana göre) saçma maaş politikasına kadar baya uzun bir entry yazardım. ama bu entry'nin amacı bunları yazıp sonunda kimsenin "evet" demeyeceği bir tartışmaya girmek değil. olan durumu insanlar hala görmüyorlar. aysal hatalı ve ya değil kendisinin dönemi için verilen ceza budur, şu şu konulara bakılarak verilmiştir. benim derdim bu.
dip not: daha önce çok gelen bir tepki var. "ne yani a'yı, b'yi getirdi. bize şöyle seneler yaşattı, kötülük mü etti?" diye. dediğim gibi aysal'a taş atmak değil amacım. zaten (şuan için) yeteri kadar yaptığımı hissediyorum. ancak, evet kötülük etti. ben ceza aldım. bana ceza aldırmadan bunları yapabiliyor mu, benim için önemli olan o. (ki dediğim gibi yaptıklarının benim için manasını da yazmam lazım. ama yanlış anlaşılmasın diye bir daha yazıyorum, bu entrymde aysal'a taş atmak gibi derdim yok. o yüzden bu kısa bir entry oldu.)
edit: düzeltme.
öncelikle şunu bir oturtalım. galatasaray'ın men cezası ilk cezası değil. öncelikle alıyorlar bakıyorlar diyorlar ki, bu galatasaray'ın hali cezalık. aynı fener'e beşiktaş'a, trabzon'a dendiği gibi. ama adamların derdi bağcıyı dövmek olmadığı için bu kötü durumun düzeltilmesi için sana bir miktar süre veriyor. bu süreyi verirken bazı önlemler alıyor. bu anlaşmayı yapan ünal aysal dönemidir. ünal aysal kendi döneminde olmayan bir şey için nasıl anlaşma yapsın? bunu bir kavrayalım önce.
bir de "madem ekonomik durumum kötü, uefa'ya gideyim de para kazanayım. uefa neden para kazanmamı engelliyor?" minvalinde düşünenlere de cevabım bu. adamlarda aynı perspektiften düşünüp anlaşma yaptığında değil daha sonra ceza veriyor. her ne kadar ceza hak edilse de, gecikmeli ceza veriyor ki cezadan kurtulacak zamanın olsun.
bir de şu ffp'nin neye baktığını iyice oturtalım. galatasaray'ın 1 milyar tl civarı borcu var değil mi? yarın birisi cebinden 2 milyar tl kasaya koysun uefa'nın umurunda değil. adam şuna bakıyor sen futboldan ne kadar kazanıyorsun, ne kadar harcıyorsun. yani sponsorluk, yayın, oyuncu satışı gibi kalemlerden ne kadar kasana girmiş ve sen bunların ne kadarını ve ya ne kadar fazlasını kullanmışsın. önemli olan bu.
afaki rakamlar kullanarak bir örnek vereyim. sen 2134-2135 futbol sezonunda 50 milyon euro gelir yapmışsın. ama o seneki harcaman 70 milyon euro. yani eksi 20 milyon euro içeridesin. ertesi senede 15 milyon euro harcamışsın. ffp'ye göre en az 15 milyon euro kazanç yapman gerek değil mi? hayır. geçen seneden gelen 20 milyon euro'yu da adisyona ekliyoruz. yani sizin ertesi sene 15 milyon euro harcaman için 35 milyon euro kazanman lazım.
bizim aldığımız cezaya dönersek eğer, konu şu. uefa mali denetim kurulu diyor ki 2012-2013, 2013-2014, 2014-2015 sezonlarında biz kazandığımızdan fazlasını harcamışız ve bu eksi bakiyeyi sürekli büyütmüşüz. bu 3 senenin ilk 2,5 kısmı aysal'ın. geri kalan yarım senelik dönemde zaten oyuncu alınmadı. yani bu ceza aysal dönemine ait bir ceza.
benim açımdan, neden aysal'ın yanlış ve kötü bir başkan olduğuna dair sayfalarca entry girebilirim. girdimde zaten. ama bu entry'i aysal'ı eleştirmek için yazmıyorum. şuan derdim o değil. öyle olsa borçtan tutun, takımın geneline uyguladığı (bana göre) saçma maaş politikasına kadar baya uzun bir entry yazardım. ama bu entry'nin amacı bunları yazıp sonunda kimsenin "evet" demeyeceği bir tartışmaya girmek değil. olan durumu insanlar hala görmüyorlar. aysal hatalı ve ya değil kendisinin dönemi için verilen ceza budur, şu şu konulara bakılarak verilmiştir. benim derdim bu.
dip not: daha önce çok gelen bir tepki var. "ne yani a'yı, b'yi getirdi. bize şöyle seneler yaşattı, kötülük mü etti?" diye. dediğim gibi aysal'a taş atmak değil amacım. zaten (şuan için) yeteri kadar yaptığımı hissediyorum. ancak, evet kötülük etti. ben ceza aldım. bana ceza aldırmadan bunları yapabiliyor mu, benim için önemli olan o. (ki dediğim gibi yaptıklarının benim için manasını da yazmam lazım. ama yanlış anlaşılmasın diye bir daha yazıyorum, bu entrymde aysal'a taş atmak gibi derdim yok. o yüzden bu kısa bir entry oldu.)
edit: düzeltme.
