birazcık küfürlü bir yazı olabilir, bu yüzden şimdiden herkesten özür diliyorum;
anasını siktiğimin sistemi... onuruyla dik duranı, haksızlık karşısında eğilmeyeni en sonunda sindirmeyi başardı.
bugün
* itibariyle galatasaray telafisi kolay olmayacak bir gol görmüştür kalesinde. diktatör rejimden, ırkçılıktan, şikeden yemiştir bu golü. golü yememek için çokta uğraşmıştır aslında. elden gelenin fazlasını, çok daha fazlasını sahaya koymuştur...
aslında bu golü de yemeyecektir galatasaray. diktatörlüğe, ırkçılığa, satılmışlara karşı dik bir şekilde savunmaktadır kalesini. çünkü direnmek, galatasaray demektir. çünkü direnmek, boyun eğmemek geninde vardır galatasaray'ın...
zira ne kendini padişah belleyen bir adiden, ne satılmış şerefsizlerden, ne de ciğeri beş para etmez şikecilerden gol yemez galatasaray.
ancak gel gör ki, adı galatasaray sayesinde yaşayan bazı midesizler ne yazık ki arkasından vurmuştur galatasaray'ı, ve nihayetinde golü kalesinde görmüştür. tüm bunlara rağmen yinede kimseden nefret etmez galatasaray. kırgındır, kızgındır ama nefret etmez...
ünal aysal galatasaray'dır. çünkü halkın direnişi olan
gezi'de, özgürlüklerin kısıtlanmasında, haksızlık karşısında hep dik durmuştur. başkanlık süresince de kulübünü her zaman başı dik bir şekilde temsil etmiştir. çünkü
galatasaraylılık mertebesi bunu gerektirir.
elbet galatasaray'da ünal aysal'lar bitmez ancak henüz erkendi be aysal... 1 ay var. bu 1 ay boyunca seninde henüz erken olduğunu anlayacağını umuyorum.