resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:84
Uyruk:Türkiye
  • 5826
    aday olmaması, fatih terimin peşinden koşacak, onu tekrar hetirmeye çalışacak, kısacası işleri başa saracak tiplerin yönetime gelmesi demek olacaksa tekrar aday olsun. yok gelecek adamlar ünal aysala tepki olarak bir takım tasarruflarda bulunmayacaklarsa keyfi bilir. ama ben zannetmiyorum ki rivadan sağlanacak rant kaymak gibi dururken bırakıp gitmek istesin.
  • 5832
    aysal aday olmayacaksa bunun sebebi ekonomik sıkıntı değil futbol takımında baş gösteren umutsuzluktur. özellikle de alp yalman gibi camia içerisinde çok hatırlı birisi aday olursa aysal asla adaylık koymayacaktır gibi geliyor.

    galatasaray'a bugüne dek en ufak yararı dokunmamış hayri kozak'ın sırf hükümete yaranmak için aysal'a her divan kurulunda saldırdığı da bir gerçek. bu sıkıntılarla uğraşmak istemez ve kaçarsa gözümüzde karton imparatordan farkı kalmaz. her şeye rağmen kalacağına ve savaşacağına inanıyorum. tek gereken daha güçlü bir yönetim kurulu.
  • 5833
    neye göre tekrar aday olup başkan olması isteniyor vallahi akıl alır gibi değil.

    tamam ilk 2 sene kulübü ayağa kaldırdı, şike sürecinde çok güzel demeçler verdi, falan filan. bunları herkes takdir ediyor. lakin bir de madalyonun öteki yüzü var.

    ab pasaportlu oyuncular yabancı sayılmayacak olayı vardı. ne oldu?
    5+3 kalksın dedik dedik durduk. ne oldu?
    basketbolda alenen şike yapıldı final serisinde bağırdık çağırdık. ne oldu?
    tff yönetimini istifaya davet ettik, istifa ettirmeye çalıştık. ne oldu?
    medyada aziz yıldırım hegomanyasını yenemedik.

    bakın tüm bunların sonuçları bizim için olumsuz oldu.

    bunun dışında bol bol ünal aysal demeçleri duyduk, motivasyon konuşmaları duyduk. yönetim beceriksizliği veya takımın yenilmesi sonrası ünal aysal tarafından hemen bir demeç fenerbahçe şöyle, aziz böyle temalı açıklamalar. tamamen olayı unutturup taraftarı fener'e karşı kışkırtma çabası.
    bunun yanında bol bol siyasilerle görüşmeler, bürokrasiyle görüşmeler falan filan. yukarıda yazdığım konuları konuşmuş olamaz. öyle olsaydı sonuçlar bizim lehimize olurdu. ülke içinde yapacağı yatırımları, alacağı teşvikleri konuştuğu neredeyse gün gibi açık. bunu da galatasaray başkanı sıfatıyla yapmıştır.

    anlamayanlar için tekrar yazalım da bırakacağı galatasaray enkazını iyi anlayın.

    geldiğinde enkaz devraldı ama sportif açıdan. mali açıdan kötü durumdaydı ama tünelin sonundaki ışık gözüküyordu. en önemli konu olan birleşme sağlanmıştı. riva değerlenmiş ve projesi yapılmıştı. stat yapılmış ve para basar hale gelmişti. adnan polat'ın son dönemindeki seçimde başkan adayı bile çıkmıyordu çünkü kulüp ekonomik olarak çok çok kötüydü. stat yapılmamış, birleşme sağlanmamıştı fakat adnan polat bıraktıktan sonraki dönemde çok sayıda başkan adayı ortaya çıkmıştı. onlarda biliyorlardı geleceğin aydınlık olacağını.

    ünal aysal seçildi ve fatih terim'le birlikte büyük bir ivme yakalandı. başarılar geldi. çok büyük paralar kazanıldı. kombineler full satıldı. şampiyonlar liginde tek takım olmanın ekstra gelirleriyle kulüp ekonomik olarak bolluk yaşadı. üstüne üstlük hisse satışı yapıldı ve 90 milyon dolar gelir sağlandı. geldiğinde borç miktarı 310 milyon dolar civarındaydı ama tüm yatırım hamleleri yapılmıştı. karşılığı alınacaktı. karşılıklar alındı ama şimdi ise borç 320 milyon euro seviyesinde.

    ünal aysal ilk geldiğinde 3 sene sonra borç 100 milyon dolar altına inecek diyordu. ne oldu peki?

    kimse farkında değil ama kulüp hiç olmadığı kadar batık durumda. birleşme için zar zor topladığımız hisseleri de sattık. 1 milyat tl borç var. şimdi çıkmış tek çare riva'yı satmak diyor.

    bırakacağı galatasaray'a başkan adayı olacak adam ya çok galatasaray aşığıdır ya da cidden galatasaray üzerinden reklam yapacak birisidir. hiç bir akıllı iş adamı bu galatasaray'a bugün başkan adayı olmaz istemez. öyle kötü bir mali durum var.

    terim'i göndermiş mancini'yi getirmiş falan filan. bunları tartışmak çok yanlış. bu konular çok arka planda kalması lazım. tartışılacak ilk konu mali yapı olmalı. biz 2015 yılında 100 milyon dolar'ın altına inecek borç beklerken 320 milyon euro borç çıkıyor.

    bu adam 2 senede galataray'ı batırdı. kişisel hırsları ve egoları yüzüden. kendi reklamını yapmak istemesi yüzünden.
  • 5837
    marx'ın en sevdiğim sözü: "olması gereken olur" aysal'ın kalması gerekseydi kalırdı. gidecekse demek ki gitmesi gerekiyormuş. ticari stratejilerin başarılı, futbol odaklı stratejilerin başarısız olduğu yıllar yaşadık. bence aysal'ın hevesi de kalmadı. özellikle 2014-15 sezonu çok plansız başladı. takım, yabancı sınırı düşünülmeksizin kuruldu, mancini'yle yollar ayrıldı ve yönetim tff'yle ilgili her konuda pasif kalıyor.

    ben aysal'ı çok seviyorum. tarzı örnek bir tarz ama bu yıl yaptığı hatalar da ortada. kendini toparlayıp devam edecekse başım üstüne, ama etmeyecekse de dünyanın sonu değil.
  • 5838
    başkanlığı bırakacağı konuşulan başkanımız. hala bırakacak, alacak fiillerinin kullanılması ilginç. hepimiz biliyoruz ki galatasaray'da başkanlar ve yönetim kurulları tayin ediliyor; kendi başlarına örgütlenip seçime girip başa gelmiyorlar. aysal'a da artık kenara çekiliyorsun yerine x'i koyuyoruz demişler belli ki. hayırlısı diyelim...

    kimseyi eleştirmeye, akıl yoluna davet etmeye gerek yok; bizim bu ülkede futbol takip etmemiz bile birey olarak ne kadar akıl yoksunu olduğumuzu gösteriyor zaten.

    şahsi düşüncem. aysal hakkındaki tartışmaların artık galatasaray'a zarar verdiği yönünde. çok kolay adam harcıyoruz. millet olarak böyleyiz. ne kadar değişiklik o kadar istikrarsızlık ve zarar demektir kanaatimce. derinler değişim zamanı dediler; değişim olacak.

    ben tüm bu olanlara bu sene ilk defa kombine yenilemeyerek tepkimi gösterdim. forma vs. de almadım. bu saçmalığa daha fazla alet edilmeye niyetim yok. önce kendi camiama bu mesajı vermek istedim. zaten dışardakiler iyice azıttı. ülkenin durumu belli. siz pasolig alanların her biri bu adamların değirmenine su taşıyorsunuz. içeride ve dışarıda haksızlık, düzensizlik görünce hiç hayıflanmayın.

    ---------

    bu şartlar altında onlarca soru çıkıyor yazar yorumlarından. benim de bazen sorduğum sorular oluyor kimseden cevap gelmiyor. içimde ukte kalıyor bu sorular. gördüğüm en son sorulardan bir grubuna kendimce cevaplar vermek isterim. belki aynı soruları soran tüm galatasaraylıların akıllarında birkaç ampül yakarlar.

    ab pasaportlu oyuncular yabancı sayılmayacak olayı vardı. ne oldu?
    dosya hazırlandı. zamanın bakanı egemen bağış'a teslim edildi. kendisi de dosyayı ab'nin ilgili makamlarına iletmekle yükümlüydü. sonradan anlaşıldı ki yükümlülüğünü yerine getirmedi. dosya öylece bakanlıkta kaldı.

    5+3 kalksın dedik dedik durduk. ne oldu?
    tff tarafından kendilerine bildirilen plan çerçevesinde sıkı sıkıya uygulanması istendi. üzerine pasolig gibi ekstralar geldi. eski tff başkanı göksel gümüşdağ -emine erdoğan'ın yeğeninin eşi - için başakşehir diye bi takım kuruldu. devletin cebinden stat yapıldı. böyle bir ortamda, evet, 5+3 dedik durduk, bişi olmadı...

    basketbolda alenen şike yapıldı final serisinde bağırdık çağırdık. ne oldu?
    aysal ve yönetim çok büyük cesaret örneği göstererek takımı son maça çıkarmadı. ateşi yaktı; taraftar uyudu. bu sene satılan basket kombine sayısı 2000.

    tff yönetimini istifaya davet ettik, istifa ettirmeye çalıştık. ne oldu?
    statta yeter demirören diye bağırarak olmadığını anlaması gerekir taraftarın. galatasaray yönetimi kanuni çerçeve içinde bildirilerde bulunabilir. gerekli yerlere şikayetleini iletebilir. bunun ülkemizde boşa kürek çekmekten ibaret olduğu açık. ama yönetimin de eli kolu bağlı. resmi olarak sorumlu olduğu merciler var. taraftar ise bağımsız.
    biraz daha sert protestolara/taşkınlığa yönelebilir. biz bunu yapmadık.

    medyada aziz yıldırım hegomanyasını yenemedik.
    şike davasının sonunda kötüler ittifaklarını daha da güçlendirdi. aziz hegomonyasını yıkmak klavyeden çıktığı kadar kolay değil.

    ne oldu ne oldu, kısaca olan oldu...
    --------
  • 5839
    kendisine teşekkür etmek gerekli. çok emek verdi, çok başarı kattı galatasaray'a. hataları elbette oldu. yanlışları başka yanlışlar ile düzeltmeye çalışmaya gayret etti. sevabıyla günahıyla bize iyi günler yaşatan ekibin başındaydı.

    şimdi galatasaray'ı zor günler beklemekte. bunun sebebi ünal aysal'ın vazgeçilemez bir başkan olması değil, altını oyan muhalefetin karşısına günümüz şartlarında başarılı bir aday çıkartamamasıdır. alp yalman gerçekten eskiden iyi işler yapmış, çok klas ve düzgün bir insan. ancak gereken dinamizm ve çözümleri kulübe an itibariyle katabilecek bir isim değil.

    taraftar olarak çok söylenildi aysal'a, sürekli gitsin dendi. artık gidiyor. yeni dönemde umarım ben haksız çıkarım başarılı oluruz. yoksa bir bir 3 sene içerisinde yaptığımız doğrular elimizden kayıp gittiğinde iş işten geçmiş olacak ve kendimizi tekrar yeniden yapılanma çabaları içerisinde bulmuş olacağız.
  • 5840
    devam etmezse sıçtığımızın resmidir. rakamların efendisi ünal aysal bile yarı yolda kaçıyorsa ekonomik vaziyet o derece kotarılamayacak durumda demektir. sportif başarının olmadığı bir galatasaray, ki ufukta olabilecekmiş gibi de durmuyor, ekonomisini asla toparlayamaz. uefa'dan men de alır, feda da der. agresif büyüme stratejisi bir yerde patlayacaktı, çabuk oldu. üzülürüm eğer doğruysa. inşallah hatasından dönerek futbolu bilen adamlarla tekrar güçlü bir yönetim kurar.
  • 5842
    fenerbahceyi dorduncu yildiza sikeyi kollayan (benim icin hala 18ler) federasyon + devlet ve fatih tarim'i kayirtip her turlu oyunu ustumuze oynayan federasyon + devlet ortak etmedi mi? bu oyunlarin hepsiyle basa cikmaya calisti, elinden gelen her seyi yapti ve bence tarihimizin en basarili baskanlarindandir, belki en iyisi. en vizyonlusu oldugu zaten kesin. fatih terim disinda isini iyi yapanlardan kasit ali durust ve abdurrahim albayrak ise, bir tek ona lafim yok. taraftarin onu hic bir yere gondermeye niyeti falan yok. her zaman arkasindayiz.

    birakin galatasaray'i, ulkenin tepesinde veya kurumlarin basinda bu seviyede kendini yetistirmis, vizyon sahibi, caliskan, is bitirici, hedefleri en uzaga koyabilen adam gibi adam gormeyeli o kadar cok zaman olmus ki. eger unal aysal giderse bittigimizin net resmidir. butun dallarda sampiyonluga kosan, sampiyonluklar geldikten sonra hedefi dahada ileri koyabilen unal aysal giderse bende artik sporun hic bir dalini izlemem arkadas. bu ibne devlet ve ona her anlamda bagli bulunan pislik, cikarci, yandas federasyonlar kazanmis olur cunku soguk savasi. bir galatasaray ve spor vardi onuda bellediniz.

    bir zamanlar dunya yalan derlerdi; ulkeme bakar hani nerde yalan. su etrafa bir bak tasindan topragina cennet, insani ise temiz kalpli, durust, caliskan ve ahlakli derdim. cocuktum ozamanlar. cocuk anlamaz derler ya hani. asil cocuk duygunun ne oldugunu anlar. simdi bakiyorum. dunya degilde olay. benim guzel ulkem yalan olmus. ne yazik! meyveli agaci tasladilar sozluk. bitirdiler bizi. ulan madem oyle; bu isleri boyle yapmak niyetiniz, gun gelicek hepinizin anasini bellicez oclari. umarim ona gore bir baskan secilir. kibarlik, fair play ile ortusecek biri degil bunlarin anasini her ortamdan sikecek biri gelir.
  • 5843
    galatasaray, ünal aysal'dan önce de vardı, sonra da olacak.
    susayım diyorum da bu kadar da abartılmaz.
    galatasaray, öyle ya da böyle, er ya da geç, önünde sonunda kendisine yakışan başkanı bulacaktır.
    kalırsa da umarım egolarını bir kenara bırakır, tek başına bu kulübü idare edemediğinin ayırdına varır, özellikle futbol şubesi için etkin bir ismi (benim düşüncem tugay kerimoğlu) kendisine danışman olarak atar, yanına güçlü ve kulübe hizmet etmek isteyen isimleri de yönetime dahil eder ve `"malesef para ve teminat verdim"` ifadesi için özür diler.

    kimse gidiyor diye galatasaray batmaz arkadaşlar kendinize gelin.
    çok büyük işler başardı, çok önemli hizmetleri oldu, kimse inkâr etmiyor ama bu şekilde yürümediği de ortada.
    bunları söylemek için `"sadece biz biliyoruz"` gibi bir zihniyete sahip olmaya gerek yok, eksikler söyleniyor sadece. bundan gocunmaya da gerek yok.

    bazen değişim de iyi gelir hatta.
    ama tekrar ediyorum; kalacaksa da floryadaki bu dev başıboşluğu bir şekilde mutlaka ama mutlaka gidermelidir. "taraftar laf eder diye korktum pas attım:(" falan diyen burak'a, rakipler ve hocalar takım arkadaşının üzerine gelirken kılını kıpırdatmayan karton kaptan selçuk'a `"yapamıyorsanız bırakın, yapacak olanlar gelsin"` diyebilecek birisini getirsin. ve formanın hakkını vermeyen, formaya açıkça ihanet eden, takımı baltalayan oyuncuları ödüllendirmekten vazgeçsin ayrıca.

    ha, olur da giderse tek korkum, yerine gelecek ismin tutup fatih terim'i geri getirmesidir.
    korkulacak bir şey varsa o da budur.
    yoksa galatasaray çok büyük bir camiadır kimse merak etmesin.
  • 5844
    fatih terim üzerinden vurulmaya devam edilen adam. türk milletinin kronik sıkıntısıdır olayları yorumlayamaması, olaylardan çıkarım yapamaması. başkanlığı süresince futbol hariç diğer branşlarda şampiyonluğa oynayan takımlar yarattı kendisi. erkek basketbolda seneler sonra şampiyonluk geldi, bayanlarda şampiyonluk üstüne avrupa şampiyonluğu geldi. eminim fatih terim ile kendisi galatasaray başkanı olduğu sürece takımın başında kalmasını sağlayacaktı fakat tahmin edemedi fatih terim'in egoistliğini, bencilliğini. umarım tekrar aday olur ve başkan seçilir aysal.
  • 5847
    buraya kendisi ile ilgili düşüncelerimi yazmam lazım fakat;
    aday olmayacaksa kendisinden sonraki başkan ünal aysal'ın projelerini devam ettirmelidir...
    riva'nın kullanımı olsun...basketbol şubesinin ayrı bir sportif a.ş olması...
    gerekirse futbol haricindeki diğer branşlar tek bir a.ş altında toplanmalı...
    kendisi görev aldığı bu 3 yıllık dönemde sportif olarak gayet başarılıdır...
    son yönetim kadrosunun işlevselsizliği sonucu yeniden seçime gitme kararı mantıklı...
    aday olması durumunda haluk ulusoy vb. adamlarında yönetimde bulunması lazım...
    adaylığı düşünmüyorsa yukarıda belirttiğim projelerini devam ettirecek bir adayı desteklemesi gerekiyor...
    sonuç olarak;
    çabamızın adı galatasaray
App Store'dan indirin Google Play'den alın