bundan 5 sene evvel, türkiye ile çek cumhuriyeti arasında bir hazırlık maçı oynanmıştı. önce
karel poborsky'nin (pen.) daha sonra da
jiri stajner'in gollerine engel olamayıp, 2-0 geriye düşmüştük. tatsız tuzsuz bir maç oluyordu. dakikalar 80'i gösterdiğinde oyuna ümit girmişti. önce 89. dakikada farkı bire indirmiş, daha sonra da uzatmalarda bir gol daha atarak beraberliği getirmişti. beraberlik golünden sonra o meşhur sevincini yapmış; sağ işaret parmağını havaya kaldırmıştı ve öylece yürüyordu.
ertesi gün gazetenin birinde
* atılan bir başlık vardı ki, üzerinden 40 yıl geçse de hala unutmam. ''özel bir adam'' yazıyordu. yazının hemen altında da ümit'in meşhur gol sevincinin fotoğraflanmış hali duruyordu. evet, o özel bir adamdı. özel bir adam, ümit karan. galatasaray'ın efsanevi şampiyonluğunda
* büyük rol oynamış, yaptıklarıyla herkesin gönlünde ayrı bir yer edinmişti. takımdan ayrılırken bile o meşhur ''efsanelerimize'' uymamıştı ve ağzını açıp tek bir kelime dahi etmemişti.
şimdi bakıyorum da, bir galatasaraylıya yakışmayacak davranışlarda bulunmuş;
2010 - 2011 sezonu futbolda şike soruşturması'na adı karışmış, birkaç kuruş için adamlığını bir kenara koymuş.
olmadı ümit. hiç olmadı. yakışmadı. inan bu şike muhabbetleri hiç umurumda değildi; ama seni orada görmek yürekleri dağladı.