resim
Ümit Karan
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:47
Uyruk:Türkiye
  • 504
    yeni görevinde başarılar dilerim. özel yaşamında sıkıntılar yaşasa da sahada hep yüzümüzü güldürdü. son seneye kadar görevini başarıyla yaptı. onun gollerinden sonra unutamayacağım bir şey var ise o da 2008-2009 sezonunda sivas deplasmanında sinirden yerdeki kara vurup kendisine küfrederken karı da küfrü de üzerine alan ipne hakem yüzünden kırmızı kart görmesidir. o an onun yerinde olmak istemezdim. büyük bir şerefsizliğe kurban gitti.
  • 515
    $u an a kadar galatasarayliligi ve disiplinsizligi tescillenmi$ futbolcudur. kesik yedi, ankaraspor a gönderildi, vs. gecen yil frikikten bize gol atti, sevinmedi bile. saglam galatasaraylidir ama i$te gel gelelim biraz haylaz.

    lakin $ikeci damgasi vurmadan önce önce hüküm giymesi gerekir. bir spor haberi ile yola cikacak olursak, bugün e kadar 10 kere drogba, 25 kere reyes ve 40 kere de rosicky gelmi$ti bu takima. pires'leri ve overmarslari hiç saymiyorum bile..
  • 518
    kafası karışık bir adam bu ümit karan. ben devrimciyim diye açıklamalar yaptığı röportajlar dün gibi aklımda. sonra gitti bu görüşüne en ters gelebilecek bülent uygun'un altında çalışmaya başladı felan. yani senin ne işin var o ne idüğü belirsiz adamla be adam!! hakettiyse ki etmiş gibi görünüyor, en büyük galatasaraylı da olsa cezanın en büyüğünü alsın.
  • 519
    şike iddialarından dolayı emniyete götürülmesi ile ilgil haberlerde pek bir rahat gördüm kendisini. hani son zamanlarında çoğu futbolcumuz artık eskisi gibi verimli olamıyor diye gözden düşer ya, hakkında hep kötü yorumlar yapılır ya...ümit karan giderken de aynı şeyler yapıldı; ben kimseye yapmamaya çalışıyorum diyeyim yapmıyorum demek yalan olur şimdi. ümit karan yine sevdiğim bir futbolcu olarak takımdan ayrıldı. eskişehirde * bize attığı golü görmek istemedim, o da sevinmedi zaten. her ne kadar üstüne harry kewell gelse, benim kullanıcı adımı şenlendirse de, kullanıcı adımın sebebi ümit karan'dı. insan aldatılmış hissediyor o kadar zamandan sonra bile. çok sevdiğin birinden darbe yemek gibi geldi bana.

    bu adamların arasında senin ne işin var ümit karan? üzüldüm senin için. ama üzülmekten çok sinirlendim. paran mı yoktu? aklım almıyor bu işlere bulaşmanı. bütün yazdığım entry lerimi silesim geliyor yeminlen.

    velhasıl kelam, kendisini hala seven bir avuç adam kalmıştı, biri bendim; ama yok artık ali sami alkış der ve giderim :)
  • 520
    beni hayal kırıklığına uğratan futbolcu.
    ben nedense en çok sana üzüldüm en çok da senden beklemezdim be ümit olmadı yakışmadı hele ki içinde para,aziz yıldırım vb. nesnelerin geçtiği bir olayda üzüldüm demiştim ya senin adına..
    galatasaraydaki günlerin... zirveden diplere inmek tam da bu şekil bir şey olsa gerek,es-es de askıya aldı sözleşmeni sonun hayırlı değil gibi dedim ya tekrar üzüldüm ama eden bulur demişler artık içimde ufacık bir ümit yok...
  • 522
    bu şike olaylarını benim için buruk kılan adam. hani birini seversin ama bir şekilde çıkar hayatından, gider ellere yar olur, mutluluğunu dilersin. ama bir gün duyarsın ki yar olduğu eller, adam değil. işte senin anlam yüklediğin, sevmeye layık bulduğun insanın seçimi nasıl tiksindirirse; şike olaylarında adının geçmesi öyle tiksindirdi beni. eskişehirspor'a transferinde, es es es ki ki ki diye blog yazısı yazdığımı bilirim, kimselere laf söyletmediğim günleri. yok aklım almıyor, zamanında fenerbahçe'nin uğraşıp alamadığı, galatasaraylılığı üstüne giymiş bir adamın, bu iddialar arasında ne işi var? ispatlanana kadar herkes masumdur demişler ama içimden bir ses... bu iddialar doğrulanırsa, adın "galatasaray'da yıllarca oynayıp fenerbahçe lehine şike sebebi ile futboldan uzaklaştırılan adam" olacak. onu geçtim, sadece bu olaylarda isminin geçmesi bile zamanında formasına 99 yazanları üzdü, sanki bembeyaz sayfaya siyah bir çizik atmak gibi. sayfanın çoğu yeri beyaz da olsa, dikkati ilk çekecek yer o siyah çiziktir be ümit. dilerim aklanırsın diyeceğim de, şu saatten sonra ne fark eder?
  • 523
    ---- önsöz -----

    bu entry 2 temmuz 2011 cumartesi gününü 3 temmuz 2011 pazar gününe bağlayan gece ümit karan'a teşekkür etmek maksatlı yazılmak istendi.. ama gel gör ki kayseri'de bağ evinde final sınavıma çalıştığımdan dolayı günlerdir telefondan takip ediyorum sözlüğü.. uzun olacağı için ankara'da yazarım ne de olsa diye düşündüm.. peşin hüküm olarak da yazayım ki evet biliyorum suçu ispat edilmeyen herkes masumdur ama sarı kırmızı sevdanın şüpheye bile yeri yoktur bizim aşkımızın ilk ilkesi dürüstlüktür..

    --------------------------------------------------

    toplumumuzda takım tutma olgusu "ağaç yaş iken eğilir" felsefesine paralel olarak geliştiğinden her yeni neslin elinden tutmak boynumuzun borcu olmuştur. benim de şu anda on yaşında olan bir kuzenim var.. bunda yaklaşık 6-7 yıl öncesinde iyice üstüne düşmeye başladım. o cimbom dedikçe başka bir keyif duydum.. neyse efendim lafı uzatmadan 16 aralık 2005 tarihine gitmek istiyorum.. uzunca zamandır beklediğimiz an gelmişti.. aslanlar kayseri'ye geliyordu.. bizim oraların kışı çetin geçer, öyle aralık ayında 5-6 yaşında çocuğu maça götürmene kimse izin de vermez.. haliyle başta annem ve yengem olmak üzere herkes karşı çıktı bu duruma.. ama önceden bizim yiğitle plan yapmıştık, ilk formasını alacaktık o gün ve en sevdiği futbolcunun adı yazılacaktı arkasına... tabi yüksek eforlar sarfedilerek izinler alındı ve maça gidildi.. çiçeği burnunda gs storedan formayı alıp yolunu tuttuk eski atatürk stadyumunun.. tabi çocuğa uygun forma yoktu biraz büyükçe entari tipi birşey aldık ama o günlerde store'un yeni açılmasına vermiştim bu aksaklığı.. o güne dair hafızamda kalan sadece mondragon ve ümit karan.. 3-1 bitmişti maç; yeni bir aslan galibiyet duygularıyla, büyük bir gururla ilk adımını atmıştı sarı-kırmızı sevdaya.. biraz torpil falan koridora yaklaşıp futbolcuları yakından görme şansını da vermiştim bizim cengavere, ki o da 2. golümüzü atan ümit karan'ı beğendi en çok.. şu sakallı abi iyiymiş dedi, ertesi gün hemen yazıldı adı.. o gün bu gündür her sene güncel forma almama rağmen hep o formayı giydi.. sabahları yaptığım koşuya bisikletiyle katılırken hep "ümit karan" forması vardı üzerinde.. ve sen bu takımdan ayrıldığında en çok üzülenlerden biri de o olmuştu iyi hatırlıyorum.. buraya kadar olan kısmı yazıp bir aslanı bizden yaptığı için teşekkür edecektim geçen gece.. ta ki sabah kahvaltısında beraberce haberleri izleyene kadar.. o an donakaldım, donakaldı.. abi dedi neden böyle olmuş? verecek cevabım yoktu, bizden ayrıldığı için böyle olmuş abim dedim.. bir saat sonra formayı çıkarmış neyse ki ertesi gün aslan armalı "10" numara kendi adı yazılı olan formayı giyip geldi yanıma.. abi korkma bak kendi formamı giydim, ben hiç başka takım forması giymeyeceğim ve hiç hapse düşmeyeceğim..

    sonuç olarak sana olan kinim küçük bir çocuğun ilk formasına olan sevgisini, anılarını ve bu sevdadaki ilk adımını, en güzel hikayesini kirlettiğin içindir.. mahkemeler aklasa bile hiçbir hikayen temiz gelmeyecek bana kara oğlan...
  • 524
    2010 - 2011 sezonu futbolda şike soruşturması ile yaşadığım tek hayal kırıklığı.. ümit 200 bin lira için değer miydi? yıllarca galatasaray'ın ekmeğini yedin, bugün geldin yüreğimizi yedin. yedin de bitiremedin.. sokaktaki vatandaş için, benim için 200 bin lira büyük para olabilir ki ne kadar büyük para olursa olsun şerefli insanların asla yapmayacağı birşey yaptın, emek hırsızlığı yaptın. ama iyi ki bu emek hırsızlığını galatasaray için yapmadın. 200 bin liraya mı muhtaçtın be ümit? hoşçakal ümit, seni artık sevmiyorum.
  • 525
    bundan 5 sene evvel, türkiye ile çek cumhuriyeti arasında bir hazırlık maçı oynanmıştı. önce karel poborsky'nin (pen.) daha sonra da jiri stajner'in gollerine engel olamayıp, 2-0 geriye düşmüştük. tatsız tuzsuz bir maç oluyordu. dakikalar 80'i gösterdiğinde oyuna ümit girmişti. önce 89. dakikada farkı bire indirmiş, daha sonra da uzatmalarda bir gol daha atarak beraberliği getirmişti. beraberlik golünden sonra o meşhur sevincini yapmış; sağ işaret parmağını havaya kaldırmıştı ve öylece yürüyordu.

    ertesi gün gazetenin birinde * atılan bir başlık vardı ki, üzerinden 40 yıl geçse de hala unutmam. ''özel bir adam'' yazıyordu. yazının hemen altında da ümit'in meşhur gol sevincinin fotoğraflanmış hali duruyordu. evet, o özel bir adamdı. özel bir adam, ümit karan. galatasaray'ın efsanevi şampiyonluğunda* büyük rol oynamış, yaptıklarıyla herkesin gönlünde ayrı bir yer edinmişti. takımdan ayrılırken bile o meşhur ''efsanelerimize'' uymamıştı ve ağzını açıp tek bir kelime dahi etmemişti.

    şimdi bakıyorum da, bir galatasaraylıya yakışmayacak davranışlarda bulunmuş; 2010 - 2011 sezonu futbolda şike soruşturması'na adı karışmış, birkaç kuruş için adamlığını bir kenara koymuş.

    olmadı ümit. hiç olmadı. yakışmadı. inan bu şike muhabbetleri hiç umurumda değildi; ama seni orada görmek yürekleri dağladı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın