aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 1676
    bu grubun artık küçülerek büyümesi taraftarıyım. arenada tüm stadı kontrol edemediklerini zaten hepimiz biliyoruz, bunun üzerine kendi içlerinde de gün geçtikce her anlamda geriledikleri aşikar. gerek takımı ateşleme olsun, gerek yeni tezahürat veya beste üretme olsun, bunların üstüne bi de kendileri gibi düşünmeyenleri tribünden soğutma huyları var ki bu hiç hoş değil.

    e madem öyle, ana yerleri olarak belirledikleri pegasus tribününe çekilip sadece oradan tezahürat yapıp orayı yönlendirsinler.* böylece diğer tribünlerde de yeni fikirler, yeni gruplar oluşmaya başlar, en azından ultraslan'ı sevmeyen adam oralara geçer. kendi içlerinde de gereksiz elemanları temizlemeleri ve kısmen kemik ve sağlam bi tayfayla kalmaları daha kolay olur. sayı azaldıkça kalite artar belki.

    ultraslan'ı eski güzel günlerine taşımanın ve yine adının geçtiği her yerde övgüyle anılmasının tek çaresi* budur bence. alpaslan abi'nin * emanetinin bu hâllere geldiğini görmek beni üzüyor zira.
  • 1681
    --- alıntı ---

    isimsiz kahramanlar: kimse şu öne çıktı, bu cemaat, bu dernek parladı diyemez. herkes müthiş bir işbirliği yaptı. kimse de birbirini engellemedi. hiç ismi zikredilmeyen, ekran ekran gezmeyen zonguldaklı madenciler, tribünden atkı atmayıp köy köy kıyafet ve yemek dağıtan ama yanında basın ordusu taşımayan ultraslan, her birini istanbul cemiyet hayatından tanıdığınız ama sessiz sedasız gelip köylerde tüp taşıyan, yiyecek dağıtan, bina boyayan istanbul gönüllüleri, gece çadır ateşinde ney üfleyen isimsiz stk’lar... siz bu ülkenin yüz akısınız.

    --- alıntı ---

    yazının tamamı için: http://gss.gs/CF
  • 1684
    sosyal sorumluluk kapsamında yapılan yardım bir yana, tribün performansı bir yana. elmayla armutu birbirinden ayırmasını bilmek lazım. van depremi için yaptıkları ile tebriği haketmişlerdir ama bu tribündeki berbat bestelerini mazur görmemizi sağlamaz. yine de yiğidi öldürüp hakkını vermek lazım. çarşı'nın maçta atkı atması başından beri gösteriş gelmişti bana. yardım etmenin de bir adabı vardır. ultraslan'a bu adabı gösterdikleri için teşekkür ediyorum. helal olsun.
  • 1686
    bu kadar ofsayttan sonra bir entry daha girmemi sağlayan tribün grubu. ben ultraslan tayfadan falan değilim, elimden geldiğince branş ayırt etmeden deplasmanlara ve iç saha maçlarına gitmeye çalışırım. doğu üstten de kombinem vardır mesela. eğer ultraslan "bayık" tezahüratlara başlarsa, doğudan ya da başka bir tribünden "gaza getiren" tezahürat başlar, biz de gırtlağımız yettiğince destek veririz. ultraslan'ın bulunduğu tribün güzel bir tezahürat başlatır, ona da destek veririz.

    kötü tezahürat ediyorlarsa, bunu çok bilen bizler düzelteceğiz. eminim ki, basketbol maçlarındaki değişimi az çok fark ediyorsunuzdur. biraz sorumluluk almadan, bağırmadan, evden sözlük başında hiçbir şeyi düzeltemeyiz. ali sami yen'de kapalıda olanların bildiği gibi, kapalının solu "re re re ra ra ra" diye başlar mesela.

    yani özet olarak, ne yerin dibine sokulmayı hak ediyorlar, ne de göklere çıkartılmayı. yeter ki iyi bir organizasyonda övmesini bilelim, kötü yaptıklarını hırsla lanetlediğimiz gibi.
  • 1688
    hani ultraslan aleyhinde konuşurken, ''onlar da olmasa hepten kötü olur tribünlerin hali deniyor ya''..bence bu, doğru. ama şu da doğru;

    onlar olmasa, bugün tribün olarak burada olmazdık. onlara kalan güzelim mirası, kullanabilecekleri en kötü şekilde kullandılar. bugün 3 büyükler arasındaki en etkisiz futbol tribünü bizdeyse -ki bence açık ara bizde- bunun yegane müsebbibi ultraslan denilen yeniliklere kapalı, son derece sığ kafalarca yönetilen ilkel oluşumdur.
  • 1689
    11 kasım 2011 türkiye hırvatistan maçı'nda 90 dakika hiç durmadan tezahürat yapıldığını düşündüğümüzde bu sürenin 80 dakikalık kısmında içinde "saldır" kelimesi geçen tezahüratların yapıldığı dikkatlerden kaçmadı.

    saldır milli takım ooooooleeeeeey
    saldırsana milli takım şak şak şak
    bizim için saldırsanıza laaaaaaan
    saldırmayan taraftar s.ktirsin gitsin *
  • 1690
    açiklama | "yasaği kiniyoruz !"

    bu sene şike soruşturmasından doğan olağanüstü durum sebebiyle kulüpler birliği vakfı'nın almış olduğu karara istinaden türkiye futbol federasyonu'ndan yapılan açıklama; galatasaray, beşiktaş, fenerbahçe ve trabzonspor kulüplerinin, 2011-2012 sezonunda birbirleriyle yapacakları tüm müsabakalarda, deplasman takım taraftarları alınmayacak şeklindedir.

    dün kamuoyuna açıklanan bu haber taraftarların en doğal hakkı olan deplasmana gitme hakkının elinden alınması yönündedir. temel hak ve özgürlükler açısından ve hukuki açıdan bu karar göz göre göre bizlerin deplasmana gidebilme hakkının çiğnenmesinden başka bir şey değildir.

    türk futbolunun sancılı bir zaman diliminden geçtiği bu günlerde yasakların ve cezaların taraftarlara verilmesi özellikle "4 büyük kulüp olarak adlandırılan" galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor yönetimlerinin ortaklaşa aldıkları bu karar kulüpleri ayakta tutan büyük taraftar kitlelerine haksız yere verilmiş bir cezadan öte bir şey değildir.

    bizler kendi kulübümüzün yönetimsel anlamda aldığı kararlara her zaman saygı duyarken, kulübümüzün de kendi taraftarlarının en doğal ve en temel hakkı olan deplasmana gitme hakkını bizlere danışmadan elimizden almasını yanlış buluyor ve kararı kınıyoruz.

    unutulmaması gereken en önemli husus; bir kulübün en önemli dinamizmi ona gönül vermiş taraftarlarıdır. nasıl ki bir taraftar lisanslı ürünleri, sezonluk kombinesini alarak kulübüne destek olup takımını destekliyorsa bunu deplasmana giderek göstermesi de en az bunun kadar doğaldır.

    bu sebeplerden dolayı mantık dışı bir şekilde konulan bu yasağın kaldırılmasını ve en kısa zamanda bu yanlıştan dönülmesini galatasaray spor kulübünden talep ediyoruz.

    deplasman hakkimiz engellenemez !

    ultraslan
  • 1695
    kamuoyuna ! | herkes haddini bilecek

    21.11.2011 tarihinde bjk tv’de yayınlanan manşet adlı programda galatasaray spor kulübü profesyonel futbolcusu emmanuel eboue hakkında alenen ‘’ırkçı’’ bir söylem kayıtlara geçmiştir.

    programa katılan burhan akdağ: ‘’bu eboue’yi; haftaiçi national geographic’e bakın çok sık görürsünüz’’ diyerek açık ve net bir biçimde aşağılamış; nefret dolu, ırkçı bir benzetme ile düşüncelerini ortaya koymuştur

    tartışma ve eleştiri seviyesinin çok üstünde, hadsizce, cürretinin nerden geldiği belli olmayan bir üslupla galatasaray spor kulubü’nün profesyonel bir futbolcusuna bu sözleri sarf eden burhan akdağ’a, yaptığının yanına kâr kalmayacağını, yasal yollardan hakkımızı arayacağımızı ve bu ırkçı söylemlerin futbol kamuoyunda ve fifa nezdinde çok sert şekilde yaptırımlarla değerlendirildiğini hatırlatırız.

    her şeyden önce ultraslan olarak galatasaray spor kulubü’nü ilgilendiren her olumsuz olayın karşısında yasal olarak hakkımızı sonuna kadar arayacağımızı bildiririz. hiç kimse, galatasaray spor kulubü’ne veya sporcusuna, haddini ve sınırını aşan bir söylemde bulunamaz. bulunmaya kalktığı takdirde de karşısında göreceği tepki yasal olarak çok sert bir şekilde olur.

    bilinçsiz söylemler ile ırkçılık gibi hassas bir konuyu gündeme getiren bu tip kişilerin türk futbolu’na verdiği zararın karşısında durarak bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna ve tüm galatasaray’lılara bildiririz.

    saygılarımızla,

    ultraslan

    http://www.ultraslan.com/Oku.asp?okuID=2329

    21 kasım 2011 pazartesi 23:41
  • 1696
    26 kasım galatasaray sivasspor maçında kapalı üst (doğu üst) tribünde yeni bir oluşum başlatmışlar. sözlükte doğu da bulunan arkadaşlar varsa daha detaylı anlatırlar biz pegasusdan gördüğümüz kadarıyla çok etkili olduklarını gördük. sesleri de gayet iyi çıkıyordu. ordaki oluşum kenar kısımlara doğru biraz daha genişlerse yavaş yavaş tribün desteği daha da büyüyecektir.
  • 1697
    evet şimdi bik bik edicem iyi dinleyin;

    iki üç tribün kültüründen anlamayan liseli ergenler dalga geçmeye çalıştı diye makara olmayacak grup. olm ta samiyenden beri herkes yalvarıyordu neredeyse, kapalı göbeğe megafonlu biri gelsin en azından bir megafon olsun diye. zamanında yürüyedur getirmişti yürüyedur gidince megafonlar da gitmişti. o günden beri büyük çoğunluğun isteği idi kapalı göbeğe megafonlu bir eleman. çünkü arkaya ses gitmemekte ve ani reaksiyonlarda kopukluk olmakta idi.

    dünyanın tribün kültürü olan hemen hemen bütün tribünlerinde en önde birinin elinde megafon vardır bu kopukluğu engellemek ve herkesin aynı anda tezahürata girmesini sağlamak içindir, ani reaksiyonlar daha hızlı verilir. e yeni ali sami yen'e geçince tribünün büyüklüğünden de bu megafon ihtiyacı zorunlu olunca tribüne sistem döşediler. çok da güzel oldu. tek eleştirilecek tarafı bokunu çıkartıp mikrofunlu sistem yapmaları olabilir ki o bile gereksiz bir eleştiri olur
  • 1698
    sebo-sucu-ikizler derken bütün tayfa ile beraber doğu üste geldiler sonunda. onlardan uzak durmak için 3 asgari ücret para bayılmıştım kombineye. zorbalıkla yerlerimizden kovulduk. bir sürü polat alemdar çakması adam gaspetti yeriimizi. mecburen ortaya geçtik , orada da kombine sahipleri ile takıştık mecburen.

    maç 2-1 iken 89. dakika da "sen varyaaaa sen" tezahuratını dibimizde yaptılar. umarım geçicidir bu. sebo-sucu ve bir sürü gültepeli polat alemdarları hiç özlememişim. defolun gidin doğu tribününden.
  • 1700
    eleştirelim de nasıl olursa olsun mantığıyla yaklaşılan tribün grubu. yapmayın etmeyin sayın sözlük yazarları, eleştirilecek şeyleri hep beraber eleştirelim ama megafon konusunda incisözlük ya da benzeri bir yerden alınan fotoğraf ile eleştirmeyin.

    azıcık bakın tribünler nerde, kim ne yapıyor.

    hadi bakmadın bari pes oyna, ac milan'ı seç tribünlere kulak ver.

    aynısını ultraslan değil de çarşı yapsa, "ya adamlar takip ediyor abi, ne güzel yapmışlar, bizimkilerde karaborsa yapsın yeeaa" diyerek yine bu başlığa yazacaktınız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın