aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 1628
    tff istifa kampanyasının desteklenmesi gereken taraftar oluşumu.
    tff istifa daveti ile yönetimden hızlı davranmıştır. ünal başkan'ın acilen gereğini yapması gerekir.

    --- alıntı ---

    maalesef sessiz kalanın hakkının yendiği bir dönemdeyiz. federasyon'un seçildiği dönemin ne dönemi olduğunu hepimiz biliyoruz. acilen federasyon istifaya davet edilmelidir. istifa yanında yeni bir federasyon modeli önerilmelidir. federasyonun mevcut seçim modeli; temelde sporu geliştirici değil çıkara bağlı model üzerine kuruludur. federasyonun delege ve üyelerinin ve seçim modelinin sporu geliştiren sporcu ve sporcu yöneticilerden oluşturulması, iş adamı başkan ve yönetim kurulu yerine, sporcu başkan ve yönetim kurulu modelinin federasyonun idari yapısına yansıtılması için gerekli işlerin öncüsü ve takipçisi olmanız gereklidir. bu belki de ülkemiz hayrına yapacağınız en büyük hizmetlerden biri olacaktır. federasyon'un delege ve seçim modeli değişmediği sürece, bu sorunlar ya geçici çözülecek veya kar topu gibi büyüyecektir.

    --- alıntı ---

    (bkz: #803958)
  • 1629
    takimlarini destekliyorlar, gaza getiriyor, ate$liyorlar ise ua, çar$i, vs. gibi taraftar gruplari olabilirler. ama topluca küfür orjileri, kavga, ta$, sopa olaylarina giriyorlar ise, bence gereksizdirler.

    ua, car$i ve gay fener.., pardon genç fenerbahçeliler, vs. gibi gruplar arasinda en akillilari gibi geliyor bana. belki de galatasarayli olduklari içindir. bilemiyorum. lakin merhum alparslan dikmen gibi kalemi kuvvetli bir lideri kaybettikten sonra, pek göz ile görülür bir icratlarini göremedik.

    bilmiyorum, taraftar gruplarini ezelden beri potansiyel holiganlar olarak gördügüm için bugün e kadar hiç içim isinamadi. spor dostluk ve karde$liktir. rekabet tabii ki $art ama yenen taraf kar$i tarafi a$agilamadan galibiyetini kutlayabilmeli, yenilen tarafta iyi mücadele gösterdigi için, bükemedigim eli öperim misali, galip geleni alki$layabilmelidir.

    bu benim anlayi$im. spor demek, içip, içip, maça gidip, önüne gelene agiz dolusu, salyalarla küfür etmek, kavga çikarmak degildir!
  • 1632
    yukarıdaki entrylere cevaben yazmadığımı söyleyerek başlayayım da yanlış anlaşılma olmasın.

    bir gün gerçekten daha başarılı yönetilecek canımın içi tribün grubumuz. yeniden eski günlerdeki gibi olacak her şey, stadyumdaki devasa ultraslan yazılı pankartlar hiç kimseye batmayacak. etrafta bedava biletlerle stada girip ahkam kesen apaçiler de olmayacak, basiretsiz yöneticiler de. özlediğimiz o görüntüler oluşacak yine stadımızda. beyler! örgütlü bir tribün gruplarımız olmadan biz o statlarda bir hiçiz. hiçbir çözüm önerisi olmadan ultraslana sallayan yazıları okumaktan sıkıldım ben.

    http://foto.fanatik.com.tr/...ryNews/ultraslan.jpg

    edit: düşündüm de bu saatten sonra zor gibi o iş.
  • 1633
    apaçilerin elinden kurtulması zor olan grubumuz. benim gözümde tribündeki en önemli şey olan, "saygıdan" yoksun apaçilerden oluşan, babası yaşındaki adamları geçtim hadi ortaya bağırıyo desen, ordakilerin en küçüğü ondan 2-3 yaş büyüktür, lanlı lunlu hitap eden bi kesim vardır içinde. bunlara söyleyecek tek sözüm ben sana ultraslan olamazsın demedim adam olamazsın dedim.*.
    ha bunları bi kenara çekip kulaklarını çekmeyenlerde suç yok mu? esas suç onlarda.

    madalyonun öteki tarafında da öyle adamlar var ki içlerinde, arma aşkını taa iliklerinde hissediyor. üstelik bedava bilet falan da aldığı yok harçlıklarından kesip kombine alıyor, yemek parasını metrobüse,metroya verip maça geliyor, 1 dakka susmadan bağırıyor, maç çıkışında küçükken ıslık çalmayı öğrenemediğine yanıyor, cebindeki son parayı deplasmana harcıyor, cebinde stat önünde su alacak parası bile olmasa ne içeceğini düşünmeden koşuyor armanın peşinden. işin ilginç tarafı madalyonun bu tarafındakilerin çoğunu istanbullu olmayanların oluşturması. galatasaray hasretiyle yanıp ölenler onlar işte. çünkü gittiği her maçın kıymetini biliyor. ta antalyadan istanbula senede ortalama 10 maça gelenler var.

    acil şifalar diliyorum. benim gördüklerimi acaba bunları düzeltebilecek olanlar görmüyor mu? yoksa ben mi yanlış görüyorum?
  • 1636
    uzun uzun artık yazmak istemiyorum. ama hayat hakkında verecek deyişi olmayanların hayat nasihatı vermesi sıkıntı yaratır her zaman. ultraslan'ın bağımsızlığına takmış bir çok insan var. bağımsızlıktan ne anlıyorsunuz? bana dünyada bağımsız olan bir ülke, kurum söyleyebilir misiniz? hatta birey gösterin bana var mıdır bağımsız birey? burada özgürce yazan yazar arkadaşlar bağımsız mı? misal şu an okula bağımsız mı gidiyorsunuz? annenizi babanızı müdürünüzü dekanınızı takmadan istediğiniz gibi yaşayabiliyor musunuz?

    hayat içinde bazı kanunlar vardır. bunun dışında asıl büyük kanunlar, yazılmamış kanunlardır. ve o yazılmamış kanunlar her zaman bireyleri kurumları bir yerlere bağlar. bir taraftar grubunun da bağımsız olması için kitlselleşmemsi gerekir. maç öncesi buluşulur bir yerde biralar açılır o gün yapılacak olanlar oylamaya sunulur eşitlikçi demokratik şeklilde kimseye bağımlı olmadan parmak demokrasisi ile sorunlar çözülür. ama ultraslan kitlselleştiğine göre böyle bir durumda olmasını bekleyemezsiniz.

    misal benim de eleştirdiğim o aslantepe açılışında ıslıklamaya katılmadığı konusunda bolca eleştirdik ultraslanı. peki o gün ıslıklaması doğru olurmuydu? (ıslıklayanları engelledilerse bu kabul edilir değil tabii ki) ben pegasus tribününde kendi hür irademle ıslıkladım. ama ultraslan başkanının orada kendi hür iradesi ile ıslıklaması mümkün değil orada en azından 10 milyonluk ultraslan kitlesini temsil ediyor. son seçim sonuçlarına bakarsak da kabaca 5 milyonu o ıslığa katılmayacaktı. hayatı kendimize göre yontmamalıyız. kaldı ki ultraslan dediğimiz kitle 20 milyonu aşmış dünyanın her yerinde aktif sürece dahil olan insanalrın olduğu bir grup. şöyle anlatayım. bir bayan arkadaşım avusturya'ya okumaya gidiyordu yıllar önce. orada kimseyi tanımıyordu. ben ultraslan avusturyadaki insanlarla bağlantı kurdum. kız avusturyaya gittiğinde kalacak yeri hazırdı ve daha bir çok önemli işini hallettiler. şimdi hayatı boyunca beni tanımayan görmeyen bir adam sırf ultraslan adı geçtiği için bir insana başka bir insan için yardım ediyor. böyle bir sosyal paylaşımı da var ultraslanın. şimdi şerefsiz satılık derken ultraslana (hadi bana sallayın ben alıştım) avusturyadaki o adama bunu demek mümkün mü? o adamlar ki kadın basketçilerimizin usk prag maçında tribünde olmak için işlerinden 2 gün izin aldılar aslanlar gibi de tribün yaptılar.

    yani bir laf derken nereye gideceğini iyi belirlemek gerekiyor. bari sallarken sitem ederken ultraslana değil de ayfaya sallayın biz rahatlıyalım. siz hasbelkader bir maça gidiyorsunuz (ki o maçlarda genelde fb maçı veya avrupa maçı olur) sıcak evinizde maçı bekliyorsunuz. ama o ultraslan içinde onlarca yüzlerce insan var gece soğukta pankart hazırlayan ders çalışmayıp kulübü için kendince gücünce katkıda bulunan. o insanlara saygı gösterin.

    ben şu an çok üzgünüm. çünkü gene o insanların soğuk gecelerde sokakta günlerce çalışarak hazırladığı 200 den fazla pankartı gs basketbol şubesi u.kazan maçında salona aldırmadı. pankartlar salon dışında yerde öyle kaldılar. o çocuklar gene de "cimbombomum canın sağolsun" diyip salona girip güçlerince destek verdiler takımlarına. siz ise türlü bahanelerle tüm camiaya burda oturup hakaret etme hakkını görüyorsunuz kendinizde.

    gs sözlükde bir kitle var maçlara giden kendince ultraslana karşı duruş sergileyen ve kendince takımının yanında yer alan. onları tenzih ediyorum. onlarda aynı şekilde galatasaray'ı için koşulsuz desteklerini esirgemiyorlar. hepsine teşekkür ediyorum. ama diğer kitlenin dediklerini ciddiye almıyorum.

    ha bu arada burada ultraslanın maça beleş girmesi yüzünden trip atan "onlar maça beleş giriyor biz maça bilet bulamıyoruz" diyen arkadaşlardan ikisini ben finanse edeceğim bana özel mesaj atsınlar her basketbol ve futbol maçına biletlerini ben vereceğim. bunun için iki şartım var. 1-gittikleri tüm maçlarda maç boyunca bağıracaklar, 2-kadın basket-erkek basket-futbol maçlarından birine bile gelmemezlik ederlerse o ana kadar geldikleri tüm maçların parasını onlardan tahsil edeceğim. bu şartlarımı kabul eden maçlara beleş girmek isteyen arkadaş varsa buradan bana ismini söylesin. ki en azından bir sezon bu maçların hepsine gittikten sonra anlarlar tribüncülüğün nasıl bir durum olduğunu bütün işin maça beleş girmek olmadığını.

    not: ultraslanın yönetimle arasının iyi olduğunu düşünenler bu arada o pankartların nasıl içeri sokulamadığını da düşünseler iyi olur.
  • 1637
    26 ekim 2011 galatasaray gaziantepspor macinda 107 numaralı pegasus tribünündeydim, yani bildiğimiz ultraslan tribünü. stadda dolan tek tribündü belki de ancak bu tribünde bile sorunlar vardı, organize olunamadı, bilmeden 107den bilet alan bayanlar falan vardı bir şaşkınlık içindelerdi. benim gördüğüm stadın yeterli etkiyi bırakmamasında yönetimin yanında taraftar gruplarının da organize olamamasının payı var. 3-5 sene düzenli maça gelen herkes kendini ultraslan lideri sanmış ve bir havalara girmiş. ezcümle; başta ultraslan olmak üzere taraftar grupları daha iyi organize olmalı ki stadın gücünü kullanabilelim
  • 1642
    bu taraftar grubunun, galatasaray için çektiği cefaları çok iyi biliyorum. şimdi hepsini saysam okumaktan sıkılırsınız. ultraslanı kısaca özetleyim başlığı açan arkadaşa ve onun gibi düşünenlere, ''ultraslan olmadan galatasaray olmaz.'' bırakta adamlar yağmur-çamur demeden, bir çoğunun askari ücretle çalışıp, yemesinden içmesinden kesip gittikleri her maça, yaptıkları fedakarlıklara saygı gösterin. reklam yapmalarıda galatasaray'ın menfaatleri içindir, kendileri için değil.
  • 1645
    iş eğer ''ua olmadan galatasaray olmaz''a kadar geldiyse, söylenecek fazla da bir şey yok. 2001'de 3-5 cicim ayından sonra bu grubun kendisini galatasaray'dan büyük gördüğü söylenmeye başlandı ve bu grupla ilgili ne sorun varsa kendilerini galatasaray taraftarı değil, ultraslanspor taraftarı olarak görmelerinden kaynaklanıyor. ua'nın kurulduğu günden beri neredeyse bir nesil döndü, eğer gelinen nokta buysa, ua'nın rezaleti zaten ortada, daha yazsan ne olur. artık pegasus tribününe bakıp, evet canım heyya heyya, büyüksünüz, 60 dereceli şapkalarınızla çok şekilsiniz, ua olmasa galatasaray kimdi bilemezdik diyip maça dönmek en iyisi.
  • 1646
    bu grup olmadan galatasaray’in olmayacagini dusunenleri de gorduk.

    vay anasini. tam tersini soyleseler anlayacagiz da, galatasaray’in yaninda ultraslan kimdir yahu?

    bu takim 2001 ve oncesinde ultraslan olmadan nasil ki ayakta durduysa, bugun de ultraslan olmadan yine ayni denge duzeninde basi dik bir sekilde durur.

    insanlarin artik sunu anlamasi lazim. galatasaray ultraslan’in mali degildir. bunun yani sira 30 milyon kusur galatasaray taraftarinin hepsi de ‘ultraslan’ degildir. ha siz ultraslan olmadan galatasaray’in hicbir ragbet goremeyecegini, bos tribunlere oynayacagini, urun satisi yapamayacagini, destek goremeyecegini vs. dusunuyorsaniz o yorungede aynen devam edin.

    bu arada, bedava elde ettikleri sponsor biletlerini ve kombineleri para karsiliginda galatasaray taraftarina kakalama islerini de biraksinlar bir zahmet. iclerinde bunlardan bazilarini iyi tanirim. hos alakami kestim ama eminim devam ediyorlardir bu islere.

    tanim: kirli bir grup.
  • 1648
    ultraslan olmadan galatasaray olmaz diyip bokunu çıkarmaya gerek yok. sanırım böyle düşünenler bir an için öyle düşünmüşlerdir. bizim için her zaman önceliğimiz galatasaraydır. ultraslan gider megaslan gelir farketmez.

    maçlarda kendi reklamlarını yapıyorlar diyenlerin ise art niyetli olduğunu düşünüyorum. real tribününde adam ultrasuv diye bağırdığında bak bak gördünmü barca tribünü böyle bağırmaz beaa diye kendinden geçenler galatasaray maçında aynı sesi duyduklarına irrite oluyorlarsa bence olayın kendi bakış açıalrından kaynaklandığını anlamaları gerekir.

    özetle bugün fatih hoca tribüne teşekkür etti. hatta maç bittikten 20 dakika sonra koridorda röportaj verirken görüyorsunuz taraftarımız hala bağırıyor diyordu (ki o sırada taraftarın sesi geliyordu staddan tezahurat anlamında).

    bir yapıyı değiştirmek dönüştürmek istiyorsak önce analizi iyi yapmalıyız. o analizi yapmak için de objektif olmalıyız. asgari ücretli olup maça üç kuruş biriktiriyor diye ona daha fazla hak vermemeliyiz ama onu da görmemezlik edemeyiz. bu analizi iyi yaptığımızda, ultraslan ile ilgili eleştirilerimizi doğru zemine oturtabiliriz. aksi halde, buradaki ergenlerin duygu düşünce dünyasına göre hareket edersek, derbilerde ev sahibi olduğumuz maçlarda bile rakip seyirci daha fazla olur, kulüp çekirdek servisini hızlandırır, stadlar futbolcusuna küfür etmek için salona/stadyuma koşturan cefakar(!) taraftarlara kalır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın