• 471
    17 mart 2022 tablo ve maçlar;

    15-yunanistan 27.700 (1/4) ----> gent-paok / ilk maç 0-1
    16-çekya 27.600 (1/5) ----> lask-slavia / ilk maç 1-4
    17-danimarka 27.175 (1/5) ----> kopenhag-psv / ilk maç 4-4
    18-hırvatistan 27.150 (0/4)
    19-türkiye 27.100 (1/5) -----> galatasaray-barcelona / ilk maç 0-0
    20-norveç 26.500 (1/4) -----> az-bodo / ilk maç 1-2

    avrupa liginde üst tura çıkanlar 1 bonus puanı da alacak. konferansta yarı final ve finale bonus veriliyor.
    üst tabloda sadece galatasaray avrupa liginde, diğerlerinin hepsi konferansta.
  • 645
    ülkemizin 4 takımının da 2023-24 sezonunda avrupa kupaları elemelerini geçerek gruplara kalması ve yükseltmesi gereken puan.

    hem ligimizin değeri artmalı hem de bu 4 takım da şampiyonluk mücadelesi vereceği için avrupa'da olmayan takım, bizim geçen sezon yaptığımız gibi müthiş bir avantaja sahip olacak. açık söyleyeyim 3 büyükler avrupada ilerlerse ben ads'nin bile şampiyonluğa aday olabileceğini düşünüyorum.
  • 70
    ya arkadaş, tamam eyvallah, önemli ülke puanı, her sene şampiyon olamayacağımız için bizim de ihtiyacımız var da... buna sığınıp fenerbahçe'yi desteklemek de neyin nesi?
    istediğim kadar milliyetçi olayım, istediğim kadar sporsever olayım, istediğim kadar hulusi kentmen olayım... yok, olmaz. serde her zaman fenerbahçe'nin başarısızlığından mutlu olmak, eğlenmek var. net. nokta net. tabii ki bu mutluluk galatasaray'ın başarısının getirdiği mutlulukla kıyaslanamaz, devede tüy kalır ama, o fb başarısızlığıyla gelen "az kuru, az pilav" kıvamındaki mutluluk her zaman olacak. bu ayarsızlar zaten kibirden ölecekler. şu halleriyle bile çirkinlikte nirvanalar. bi de avrupada başarılı olsalar... fiyuu... yemin ediyorum fenerbahçeli arkadaşım kalmaz. tahammül edemem zira ağızlarından salya akıta akıta "cumhuriyeeet, adı konulamaaaz, aziz başkaaaan, cik cik cik..." diye bağırmalarına.

    dürüst olalım gençler. ülke puanı önemliyse de, bunu beşiktaş, trabzon, bursa falan getirsin bize ilaveten. karşı kıyıdan gelecek puan ülkeye -en iyi ihtimalle bile- şer'den fazlasını getirmez.:)
  • 407
    her ne kadar uefa'nın gruplara katılacak takımları belirleme yöntemleri eskiye oranla çok adil olmasa da, gerek gruplara katılınca dağıtılan ekstra puanlar, gerek tur atlanınca verilen puanlar ve galibiyet/beraberliklere verilen puanlar son derece adildir. dolayısıyla, her takım ve her ülke, çapı kadar puan kazanmaktadır, ülke puanı sıralamasındaki yeri de bu çapa göre belirlenmektedir. bu sebeple taraftarların, rakibinin rakibini desteklemesi bu sıralamayı değiştirmeyecektir.

    eskiden, gelsin italyan, gelsin ingiliz, alman hiç fark etmez derken, şimdi bir isviçre, bir belçika takımı çıktığı zaman "eyvah" diyorsak, hata rakibinin rakibini destekleyen taraftarlarda değil, yıllardır altyapı devrimini gerçekleştirmeyen yönetimlerdedir. vereceğin futbol eğitimiyle, ülkenin temel eğitimi aynı kalite düzeyinde olmadığı sürece de bu sıra sıra düşüşler devam edecektir.

    dünyanın en iyi futbol eğitimini de versen, çocuğun temel eğitimi zayıfsa, 15 senelik futbol kariyeri boyunca, bu futbolcu iyi mi? kötü mü? diye tartışıp durursun, o futbolcu futbolu bırakıp müteahhit olur da, sen hala cevap bulamazsın bu soruya.

    denklem:
    türkiye nüfusu: 82 milyon
    türkiye genç nüfusu: 13 milyon

    hollanda nüfusu: 17 milyon
    hollanda genç nüfusu: 2 milyon

    bu nüfus farklarına rağmen, hangi ülkenin milli takım havuzu daha kaliteli diye tartışmaya da gerek yoktur diye düşünüyorum.
  • 666
    ben maalesef karamsar taraftayım, 23-24 sezonunda konferans liginde beşiktaş ve adana demirsporun bir sonraki tur olan play-off turunda rakiplerini geçemeyip eleneceğini düşünüyorum. fenerbahçe konferansta ve biz ucl’de gruplara katılırız. bonus puanlar ve biraz ilerlemeyle bu seneyi ortalama bir şekilde tahminimce 11. ya da 10. bitiririz. önemli olan şey ülke puanında rezalet geçen 19-20 ve 20-21 senelerinin önümüzdeki yıllarda sırayla gidecek olması. bu şekilde ilk 10da kalıcı bir noktaya erişeceğiz.
  • 246
    football manager oyunundaki tecrübelerimde yabancı sayısının arttırılmasına paralel artış gördüğüm puandır. anadolu takımları çok dişli hale gelmiş, bir çok takımımız avrupada aynı anda turlar atlamaya başlamıştır. bu bile bir somut kanıttır yabancı sınırı saçmalığına. umarım gerçek hayatta da sınır bir daha gelmez de etkilerini ülke puanına da görürüz.
  • 525
    üçüncü ve dördüncü haftalarda türk takımlarının oynayacağı fikstür gerçekten çok avantajlı oynanacak olan 8 maçın 6’sını kazanırsak ciddi sıralama yükseliriz. bu süreçte konferans liginde başakşehir içeride dışarıda riga, sivasspor ise içeride dışarıda ballkani ile oynayacak. fenerbahçe ise içeride dışarıda aek larnaca ile oynacak. en zor fikstür ise trabzonspor’un monaco ile oynayacak. 8 maçta 6 galibiyet 1 beraberlik gibi bir sonuç çıkarırsak cidden çok başarılı bir grup aşaması çıkarırız. öte yandan fenerbahçe, başakşehir ve sivasspor’un gruptan çıkacağını düşünüyorum. trabzonspor ise üçüncü olarak yoluna konferans liginde devam edecektir. dört takımla şubat ayını görmemiz cidden olası.
  • 299
    bu sezonun* sonunda 11. lige dusmemiz neredeyse kacinilmaz. 2020-2021 sezonuna baslarken bizim 6.600, avusturya'nin ise 3.800 puani silinecek. eger avusturya bu sezon* 6.000 puan toplarsa onlarin ustunde kalabilmemiz icin en az 8.800 puan yapmamiz lazim ki yerimizi koruyabilelim. takimlarimizin mevcut performansiyla eger bir mucize gerceklesmezse 2020-2021 sezonu sampiyonu takim sampiyonlar ligi'nde on eleme riskiyle karsi karisiya kalacak.
  • 9
    basında kimsenin bunu konuştuğu yok bari biz gündeme getirelim. uğur meleke çok önemli bir tespit yapmış.

    --- alıntı ---

    devler ligi’nde yok olabiliriz

    michel platini, benim için bir futbol ikonu, çocukluğumun en büyük yıldızlarından biri. eski bir futbolcunun, hem de çok sevdiğim bir futbolcunun uefa başkanı olması şahsen mutluluk verici. hatta ülkemin futbol yönetiminde eski sporcular görme adına da umut verici.
    ama bir de bu madalyonun bize bakan yüzü var: uefa’da platini döneminin türk futboluna iyi geldiğini söylemek çok güç.
    platini’nin uefa başkanlığına giden yolda faydalandığı en kritik slogan, “futbolu daha uzaklara (yani avrupa’nın doğusuna) götürmek” oldu. bu bağlamda “şampiyonlar ligi’nde daha fazla şampiyon” hedefinde olduğunu söyledi, başardı da… zaten son yıllarda devler ligi’nde bate borisov, apoel, plzen gibi ekipleri görmemizin nedeni, platini’nin şampiyonlar ligi ön elemelerinde yaptığı statü değişikliği.
    yalnız platini, şampiyonlar ligi’nde daha fazla şampiyona yer vermek için 3’er-4’er katılım hakkı olan ispanyollar-ingilizler-italyanlar’ın kontenjanlarını daraltmak yerine, iki bileti zorlayan türkler-hollandalılar-ukraynalılar gibi baş altı ülkelere darbe vurdu. şampiyonlar ligi play-off turunda şampiyonlar/şampiyon olmayanlar ayrımı türkiye’nin (ve bazı baş altı ülkelerin) devler ligi’ne iki takımla katılma şansını çok azalttı. çünkü bu liglerin ikincilerinin karşılarına dev liglerin üçüncüleri-dördüncüleri çıkıyor; doğal olarak da dinamo kiev, fenerbahçe veya braga gibi ekiplerin udinese, malaga, lille gibi rakiplerine karşı işleri zor oluyor.
    yani platini’nin yeni şampiyonlar ligi uygulaması bir robin hood (zenginden alıp fakire verme) öyküsü değil… zengine neredeyse hiç dokunmama; az fakirden alıp, çok fakire verme hikâyesi…

    yok olma eşiği
    zaten türkiye, platini döneminde devler ligi’nde iki takımla var olmaya hiç yaklaşamadı; o umudu unutmaya yüz tuttuk… tek tesellimizse, lig şampiyonumuzun gruplara doğrudan girmesi… yalnız bu yıl maalesef o direkt bileti de kaybetme riskiyle karşı karşıyayız!
    şampiyonlar ligi’ne uefa ülkeler sıralamasında ilk 12’de yer alan 12 memleket direkt takım gönderebiliyor. bizim bugünkü aktüel sıralamamız da 12’ncilik. geçtiğimiz sene belçika’ya geçildik, bu sene de nefesleri ensemizde olan avusturya, güney kıbrıs veya danimarka’dan yalnızca birine geçilirsek artık lig şampiyonumuz da devler ligi’ne girmek için iki ön eleme turu oynamak zorunda kalacak.
    tabii ki bu basamağa neden düştüğümüzü kendi içimizde çok ciddi sorgulamamız gerek. bu bambaşka bir yazı konusu… ama bu sene 12’nciliğe düşüşümüzde ufak bir haksızlığa uğradık gibi bir his var içimizde.
    nedeni de şu: 2011 temmuz’unda fenerbahçe’yi avrupa kupalarından men eden ve bizi avrupa’da 4 takımla yarıştıran uefa, sezon sonunda topladığımız puanları maalesef 5’e bölerek hanemize yazdı. bir-iki ay önce beni ahmet ağbi (çakır) bu konuda uyarmıştı, maalesef endişesi gerçek çıktı: geçen yıl kazandığımız 25,500 puanımız (4’e bölünüp hanemize 6,375 olarak yazılması gerekirken) 5’e bölünüp hanemize 5,100 olarak kaydedildi. bu noktada yitirdiğimiz 1,275 puan eğer bizi bu sene sonunda ilk 12’nin dışına çıkarırsa doğrusu bu puanların hesabını uefa’dan sormamız gerekebilir!

    erzik faktörü
    euro 2012’de yoktuk, ama çakır’ı sahada erzik’i monitörlerde gördükçe gururlandık. uefa kongresi’nin istanbul’da yapılması için olağanüstü çaba harcayan erzik’in (türkiye’nin favori olduğu) euro 2020 organizasyonunun 12 kente bölünmesi fikrine muhalefet ederek ülkesinin haklarını koruduğunu da bizzat biliyorum.
    şenes bey sanırım 2011-12 uefa katsayımızın dörde değil beşe bölünerek 1,275 puan kaybına uğratılmamız konusunda da devreye girecektir. aksi bir durumda ilk 12’nin dışında kalmamız gerçekten acı olacak türk futbolu için…

    --- alıntı ---
  • 463
    konu tescilli şikeci fenerbahçe ve beşiktaş kulüplerinin avrupa'da rezil olup kaybetmesiyse gram önemi olmayan puandır.

    şampiyonlar ligi gruplarına giden iki eleme yolu var bir yoldan ülke puanı direk katılıma yetmeyen ülkelerin şampiyonları, diğer yoldan da direk katılıma puanı yetmeyen liglerin ikincileri, üçüncüleri falan katılıyor(bu sayı ülkeye göre değişir).

    şampiyonluk yolundan gidildiği zaman nispeten zayıf rakiplerle eşleşiliyor çünkü güçlü liglerin şampiyonları zaten direk katılıyor gruplara. hele bir de seri başı olursan karşılaşacağın takımlar romanya, hırvatistan, slovenya, sırbistan, macaristan ligi şampiyonları gibi takımlar oluyor. bu takımları da eleyemiyorsan zaten gruplarda bir işin yok. gider madara olur geri dönersin sana tek getirisi para olur. o yüzden kulüp puanın yüksek olduğu sürece ligde şampiyon olduğunda kadronu zamanında kurup adam akıllı bir hazırlık dönemi geçirirsen ön elemeleri geçme ihtimalin çok yüksek.

    o yüzden biz kendi işimize bakalım, bu sene takımımızdan hiç beklentimiz yoktu fakat mükemmel bir avrupa serüveni yaşadık. psv maçından beri avrupa'da yenilgimiz yok. 10 maçta 5 galibiyet 5 beraberliğimiz var, 15 gol attık 8 gol yedik. doğal olarak mevcut beklentimiz çeyrek final, kura şansına göre yarı final olarak güncellenebilir. torrent'in berbat başlangıcı nedeniyle seneye katılamayacağız belki o yüzden bu sene toplayabildiğimiz kadar puan toplamamız şart.
  • 250
    galatasaray'ın son dönemlerde hiçbir faydasının olmadığı spor tanımı:

    ülke puanı denilen kavram son 5 sene baz alınarak hesaplandığı için mazimizdeki başarılarımızın bir faydası yok bu duruma. ülke puanına bir faydamız olmadığı gibi takım puanımız da bir o kadar kötü. nasıl mı hemen şöyle bir göz atalım son 5 seneye;

    2018-2019------> galatasaray cl grup aşamasına direkt katılım gösterip grubu 3. sırada tamamlıyor. ardından katılım sağladığı uefa son 32 turunda benfica'ya eleniyor. sonuç: 1 g ; 2 b ; 5 m

    2017-2018-------> takımımız bir önceki seneyi 5. bitirdiği için uefa 2. ön eleme turundan avrupa serüvenine başlıyor ancak
    2-0 ve 1-1 lik sonuçlar ile östersunds'a eleniyor. sonuç: 1 b ; 1 m

    2016-2017--------> bir önceki sene türkiye kupasını kazanan takımımız uefa'nın verdiği mali fair play cezasından dolayı .
    avrupa'da bu sezonda yer almıyor.

    2015-2016--------> şampiyon olup 4. yıldızı taktığımız sezon sonrası cl gruplarında boy gösteren takımımız son maçta kıl payı 3. lüğü kurtarıyor ve uefa son 32 turuna katılmaya hak kazanıyorancak bu sezonda da 1-1 ve 3-1'lik skorlar ile lazio'ya eleniyor. sonuç: 1 g ; 3 b ; 4 m

    2014-2015--------> bir sezon önce fenerbahçe'nin uefa'dan aldığı ceza nedeniyle cl grup aşamalarına direkt katılım gösteren takımımız tarihinin en kötü cl grup performansını sergiliyor, gurubu sonuncu ve -15 averajla bitiriyor. sonuç:1 b ; 5 m *

    önümüzdeki sene cl veya avrupa ligine katılım gösterdiğimiz takdirde torbamızı veya seri başı olup olamayacağımızı belirleyecek sezonlar bunlar. bundan sonraki sezonlarda ise lig sıralamasına göre avrupa'ya nereden katılım göstereceğimizi ise ülke puanı belirliyor. hani "ülke puanından banane yeaaaa" diyen taraftarlarımız için aslında "banane"lik bir durum söz konusu değil. son 2-3 senedeki genel başarısızlığımızı da ele alırsak türkiye'nin değil rusya, portekiz, ukrayna düzeyine çıkmak 13-14 gibi sıralamalara düşmesi söz konusu. bu da haliyle cl'e direkt katılım, avrupa ligi'nde geç veya erken turdan katılım gibi durumları etkiliyor.

    yine de bu karamsar tabloya bakıp yüz düşürmek yerine önümüzdeki 2-3 senede, en azından 3,4 takımımız mart ayını görecek şekilde, avrupa'ya gereken önem verilmeli.
  • 364
    (bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)

    hak ettiği seviyede değildir henüz, daha da aşağılarda olması gerekiyor ve zamanla olacaktır. kusura bakmayın da beyler, rio ave, rangers, club brugge kadar top oynayamıyorsanız, onlar karşısında ıkınıyor ve çoğunlukla kaybediyorsanız; şu durum bile fazla.

    euro'nun 9 lira olduğu orta doğu ülkesinin futbolu anca bu kadar olur.
  • 55
    son haliyle 50 küsur yıllık lig tarihimizde 18 kere şampiyon olduğumuz düşünülürse kalan 32 yıl için bize gerekli olan puan türüdür. biz her yıl galatasaray'ı destekleriz, ama her yıl şampiyon olacağımız kanunlarda yazmıyor. kendi kendine 3 yıl ardarda şampiyonluk fermanları yazanların da ne halde olduğunu görüyoruz. neyse konu dağılmasın, kuruluş amacımız "türk olmayan takımları yenmek"se bu geçen 50 yılda 50 kere şampiyon olsaydık dahi bize lazım olan puandır. aksi düşünülemez bile.
  • 742
    nihayet seneye 20 takımlı süper lig garabetinden kurtulup 18 hatta takıma inersek kulüplerimiz de "avrupa'yı önemsemiyoruz" , "lige odaklanacağız" goygoyuna son verecek.

    takımların takvimini kalitesiz 2 takımla yapacakları 4 maç haftasından arındırırsak gerekirse avrupa maçlarının bir kısmı rahatça ertelenebilir. kimse de avrupa'daki maç fikstürü yoğun diye mızırdanmaz.

    yine birileri küme düşme kaldırılsın diye ağlayacak ama bir noktadan sonra hadi oradan denmesi gerekiyor.
  • 415
    yanlış anlamıyorsam uefa grubundan 1. çıkarsak 4 puan birinciliğe, 5 puan da direkt top16’ya kaldığımız için verilecek. yoksa sadece 5 mi verilir emin olamıyorum. üstelik arada toplanacak puanlar da cabası.

    yani gruptan 1. çıkarsak muhtemelen önümüzdeki bir kaç rakibi ekarte ederiz. bjk ve fener’in de mutlaka 1-2 galibiyet alıp en kötü ihtimalle 3. olmaları lazım.
  • 86
    yazmayayım, yazmayayım diyordum ama sonunda dayanamadım. özellikle de bugün, uefa tarafından çekilen kura sonucu, ülke kontenjanımızın, uefa ülke sıralamalarında direkt rakibimiz olan kıbrıs rum kesimi'nin apoel takımına verilmesiyle sabrım taştı. ancak yazdıklarımdan uefa'ya sitem ettiğim çıkarılmasın. yani biz adamlara ''hakkımızı yiyorsunuz, şikeden men edilen takımların yerine türkiye'den başka takımları avrupa ligine almanız gerekir'' desek, adamların da bize ''ulan yediniz bir bok, kabahatinizle oturun, ülke olarak men edilmediğinize dua edin'' demesi muhtemeldi. hoş zaten bu konuda bir girişim olduğunu da düşünmüyorum. federasyon'un başındaki baş ''şikeci'' çapsız herif, kafasını gömdüğü kumdan ne zaman çıkaracak o bile belli değil daha. şimdi esas konuya gelirsek, bu uefa ülke puanı olayında bu sezon ve önümüzdeki sezonlar başımızın çok ağrıyacağı aşikar.

    malum bu sene, sırf taraftarlarının gazını 3, 5 günlüğüne alabilmek için, uluslararası nam salmış olan ''şikeci'' malum kulüp ile yol arkadaşı, şerefli(!) ikinciliklerin takımı olan bir diğer malum kulüp, ülke menfaatlerini hiçe sayarak, benim gözümde vatana ihanetle eş değer olan bir halt yiyerek, göz göre göre avrupa kupalarına devam ettiler ve ülke kontenjanımızın başka ülkelere pay edilmesini sağladılar. verdikleri zarar bununla kalsa iyi tabi. bu malum ''şikeci'' kardeşler, uefa tarafından men edilmelerine rağmen, kabahatlerini görmezden gelerek, cas'dan gelecek olan kararın olumsuz olacağını bile bile sırf günü kurtarmak ve biraz daha zaman kazanabilmek için avrupa maçlarına devam ederek, hem diğer takımlarımızın önünü tıkadılar hem de avrupa'da maçlara çıktıkları için, bu sezon 3 takımla ''gerçekten'' temsil edilmemize rağmen (üçüncü takım bursaspor. onlar normal yollarla elendikleri için katılmış ve temsil etmiş sayılıyorlar.) 5 takımla temsil edilmişiz gibi sayılmamıza yol açtılar.

    bunun anlamı şu, bu sezon avrupa'da ülkemizi temsil eden takımlarımızın topladıkları puanlar, 3'e bölüneceği yere, bu rezillerin halt etmeleri yüzünden 5'e bölünecek. yani hem 2 tane kontenjanımız bunlar yüzünden farklı ülke takımları tarafından kullanılacak hem de o kontenjanlar bize ait olduğu için ülke puanımız daha fazla değer kaybedecek. bu durum, zaten kritik bir durumda bulunduğumuz uefa ülke sıralamasında, arkamızda bekleyen ülkelerin, belki de türkiye'yi geçmelerine sebep olacak. bu da ilerleyen yıllarda, şampiyonumuzun şampiyonlar ligine katılabilmek için ön eleme oynaması veya avrupa kontenjanımızın düşmesi gibi kötü sonuçlara yol açabilecek. bu sıralamada bizi geçmeye aday ilk ülke kıbrıs rum kesimi ki bu da işin en trajikomik kısmı olsa gerek. koskoca 75 milyon nüfuslu bir ülke, olimpiyatlara aday bir ülke, 1 milyon küsur nüfuslu bir ada ülkesine geçilecek...

    bunlara sebep olanların yatacak yerleri yok ve milyonlarca insanın beddualarını her gün binlerce kez alıyorlar. ha umurlarında mıdır? sanmam. böylesi bir durum ancak, utanmasını bilen ve şerefiyle yaşayan insanların umurunda olur. yoksa ülke futbolu yan yatmış, dibe batmış. hiçbirisinin bu nedenle endişelendiğini düşünmüyorum bu rezillerin. sözün özü, ''şikeci'' kardeşlerin yedikleri bok nedeniyle ve buna çanak tutan basiretsiz idareciler yüzünden, ülke futbolumuz uluslararası düzeyde büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. bu sezon avrupa'da ülkemizi temsil edecek olan galatasarayımıza ve trabzonspor'a her maç dua etmeliyiz. zira toplayacakları her avrupa puanı altın değerinde olacak.
  • 36
    (bkz: hamua goduk bülent başgan)

    2012-2013 sezonunda galatasaray ve fenerbahçe'nin toplama sorumluluğunu üstlendiği puan. tabi herkes kendi seviyesinde toplayacak. fener uefa avrupa ligi grubundan çıkamazsa kafasına sıksın. beşiktaş bile 2 sezondur biraz zor da olsa çıkıyor. 2. veya 3. tur ile birlikte 11-15 puan alabilir. fazlasını beklemek hayalcilik olur. galatasaray da grubunda en kötü ihtimalle 6 puan alıp uefa avrupa ligine katılmalı. ilk turda da en az bir galibiyet alır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın