resim
Uğur Uçar
Görev:Teknik Direktör
Takım:Pendikspor
Yaş:38
Uyruk:Türkiye
  • 798
    altyapıdan çıktğı ve a takımla şans bulmaya başladığı ilk sezonda* daha ışığı vermiş oyuncularımızdan birisiydi. hatta aynı jenerasyonun daha isim yapmış oyuncuları olan arda turan ve aydın yılmaz'dan daha önce a takımla şans bulmaya başlamış ve ismini duyurmuştur. aydın'ın galatasaray formasıyla tanışıklığı malum konya maçı, arda'nınki ise tanışıklık olmasa da ciddi süreler alması mlada boleslav maçıyla başlamıştır. bu iki tarihe gelene dek uğur galatasaray ile hatırı sayılır maçlara çıkmış, çok alakadar olmayan futbolseverlere bile ismini öğretmeyi başarmıştır.

    fakat kıymeti kendinden menkul konyaspor ve eski konya atatürk stadı zemininde yaşadığı parçalı diz sakatlığı sonrası futbol hayatı hiç de beklendiği gibi gitmemiş, uzun seneler galatasaray formasını hem de kaptan olarak taşıyıp şampiyonluklar yaşayacağı yerde çok farklı bir senaryoyla götürmek zorunda kalmıştır. bu çocuğun hayal kırıklığı ve hayatının ciddi bir bölümünde maruz kaldığı sağlık probleminin vebali tff'nin boynunadır.

    galatasaray'dan sonra hiç adam akıllı izlemeyip, ne yaptığı ile ilgilenmememe rağmen oyun tarzı epey aklımda yer edindi. bir türk beklerine nazaran epey düzgün bir sağ ayağı ve maçın ilerleyen dakikalarında bile olsa bindirmekten geri kalmayan, sürekli hücum düşünen bir yapısı vardı. alameti farikasıysa bazen çizgiye inip, bazen daha geriden isabetli ortalar açmak ve çok nadir de olsa kendisini savunan rakip sol beke sağ ayağıyla bacak arası çalımı atmaktı. bu sadi celil cengiz kılıklı arkadaşımız hakkında aklıma gelen ilk şeyler bunlar. bir de bülent korkmaz hayranlığından mütevellit "küçük kaptan" lakabıyla 3 numara sevdası olduğu. giydiği 33 numaranın esprisi de buradan geliyor zaten. necati'nin fırtına zamanlarında attığı absürt gollerde ortaları açan isim olup, 2006-2007 sezonunda epey başarılı geçen kiralık bir kayserispor dönemi de mevcuttur. kiralık sezonunu yabana atmamak gerekir, zira altyapıdan çıkan bir oyuncunun bir sezonluk kiradan dönüp kendini geliştirdikten sonra as takımla sürelerinin arttığına pek rastlayamadığımızdan ötürü pek kıymetli bir hadisedir.

    aynı şeyler elbette arda turan ve yaşı epey ilerlemiş olmasına rağmen ümit karan için de geçerli. zaten başka da kiralık gittiği takımda başarılı olup, ertesi sezon takımda daha iyi performans gösteren bir allah kulu hatırlamıyorum ben galatasaray'da.
  • 811
    galatasaray'ın kiraya verdikten sonra kendisini geliştirerek dönen ender oyuncularından bir tanesidir. zaten benim hatırladığım topu topu 3 tane var; arda, uğur ve ümit karan. bir de bruma var, ancak onun durumu çok daha farklı, o yüzden liste dışı kalıyor portekizli.

    2006-2007 sezonu başında kiralık gittiği kayserispor'da ertuğrul sağlam'ın kendisine bol bol fırsat vermesiyle iyice tecrübelenmiş ve feldkamp'ın galatasaray'ında allahın cezası konyaspor maçına kadar harika bir performans vermiştir. (bkz: 18 şubat 2008 konyaspor galatasaray maçı)

    yıllarca sabri sarıoğlu eziyeti çeken galatasaray taraftarının içinde bir ukedir kendisi.

    ayrıca kiralık gidip de kendisini geliştirdiği gibi, cüzi de olsa bir bonservis bedeli kazandırmıştır galatasaray'a.
  • 783
    kalli, sabriyi yanlış hatırlamıyorsam 11 haftalığına filan kadro dışı bırakmıştı (adamlık dersi) o sırada kendisi çıktı. hatta öylesine bir çıkış ki arkdaşlarla mahallede ki maç muhabbetlerinde ''uğur ne orta açıyor lan'' gibisinden konuşmaya başlamıştık.

    birde kalli'nin 3 merkez orta sahalı 4-4-2'sinde önünde yeterince boş alanda buluyordu. e o sezonda forvet rotasyonunda nonda, hakan şükür ve ümit karan olunca ortalar güme gitmiyordu tabi

    ama masal malum konya maçına kadar sürdü. o maçın oynamasını sağlayan herkesin allah belasını versin. dozerlerle temizmişlerdi maçtan önce sahayı, futbol oynamayı bırak yürümek bile zordu. ümit karan'ın golüyle 1-0 kazandık ama bedeli ağır olmuştu.

    herkes ardından gelen leverkusen mağlubiyetini hatırlıyor ama o kadarla da kalmadı. arka arkaya önce kasımpaşa (erhan küçük frikikten güzel bir gol atmıştı) sonra beşiktaş'a 1-0 kaybettik. zaten o sezon aldığımız 3 mağlubiyetten ikisi bunlar. dönemin spor yazarlarından biri (ismini hatırlamıyorum) futbolcuların adelelerinin o soğugu kaldıramıycağını ve bu maçları kaybedeceğini söylemişti. nitekim öyle oldu.

    bunlar koymadı. sezonu şampiyon bitirdik.

    o sezon sadece bu herifi kaybettiğimize üzülürüm hala...

    edit; hagi uyardı. sabri devre arası kadro dışı kalmış ve ardından affedilmiş. 11 hafta değil yani. ama onun gidişinden sonraki fırsatı çok iyi değerlendirmiştir.
  • 831
    https://x.com/...558758938546454?s=46

    kendisini çok severim, teknik direktörlükte başarılı olmasına çok mutlu olurum. sağ bek mevkimizin lanetlendiği yıllarda sakatlanana kadar hepimize umut olmuştu.
    ayrıca daha çok gençmiş, nedense 50'ye yaklaşmıştır gibi hissettim adını görünce.
    iki heceli isim ve soyisim kombinasyonuyla potansiyel başarılı galatasaray teknik direktörüdür. kendisini geliştiredursun :)
  • 822
    galatasaray a takımında çok iyi başladığı kariyerinin yaşadığı şanssız bir sakatlık sonrası durması, bir daha asla aynı seviyeye ulaşamamasıyla akıllarda kalan futbolcu. üzücü bir kariyeri oldu. sadece galatasaray için üzücü değil, kendisi için de. bu kadar parlak bir gencin sakatlık yaşamasa nasıl bir kariyeri olacağını görmek isterdim.
  • 669
    sürgündeki küçük kaptan;

    internetteki başka bir galatasaray platformunda yaklaşık iki yıl önce uğur uçar için düşündüklerimi ve hissettiklerimi bu başlıkla kaleme almıştım. takımda kaliteli yerli oyuncu konusunda ve özellikle defansta alternatif oyuncu konusunda bu kadar sıkıntı yaşanırken, benim için de hala çok değerli bir sporcu olmasından yola çıkarak aynı yazıyı benzer satırlarla burada da kaleme almak istedim.

    benim için buruk bir galatasaray hikayesidir uğur uçar.

    18 şubat 2008 tarihinde deplasmanda oynanan konyaspor maçında sakatlanmıştı. o gün de bugünkünden pek farklı değildi. yine belli güçlerin güdümünde hareket eden, yayıncı kuruluşun sözünden çıkmayan, sporun ve sporcunun ruhundan anlamayan ve vizyonu olmayan bir federasyon görev başındaydı. iki gün sonra avrupa kupası maçına çıkacak olan galatasaray’ı; üzerinde bırakın koşmayı, yürümenin bile imkansız olduğu bir sahada maç yapmaya mahkum ettiler. o maçta bir sakatlığın yaşanmaması futbol adına mucize olurdu. nitekim de o gün futbolun ihtiraslı derebeylerinin kurbanı uğur uçar oldu. bile bile, göz göre göre bir futbolcunun, oldukça da parlak devam eden futbol kariyeri bitirilme noktasına geldi. parlak devam eden diyorum; o yıl uğur uçar henüz başlamış olan futbol kariyerinin en başarılı sezonunu geçiriyordu. sağ bek pozisyonunda oynamasına rağmen bir ara takımın asist lideri bile oldu. o sezon oynadığı 20 maçta 5 asisti vardı. ( bugün çok yetenekli dediğimiz ve milli takımda da sağ bek pozisyonunda oynayan gökhan gönül’ün dahi en iyi sezonunda 30 maçta 8 asist ile oynamış olduğunu hatırlatmakta fayda var. )

    peki, uğur uçar galatasaraylılar için sağ bekte oynayan ve yukarıdaki rakamlarla ifade edebileceğimiz, kaliteli bir futbolcumuydu sadece. uğur, galatasaray ailesine çok küçük yaşlarda katılmış, florya’da galatasaraylılığın ne demek olduğunu çok iyi öğrenmiş ve tüm altyapı takımlarının kaptanlığını yapmış bir isimdi. george hagi tarafından 23 mart 2005 tarihinde oynanan göteborg maçında henüz 18 yaşındayken sahaya kaptan olarak çıkarılmış ve galatasaray tarihinin en genç kaptanı olarak kayıtlara geçmişti. büyük kaptan bülent korkmaz’ın 3 numaralı formasını ve kaptanlık pazubandını layıkıyla taşıyacak tek isimdi galatasaraylıların gözünde. bizim için, küçük kaptan uğur uçar’dı.

    uğur uçar’ın galatasaray’dan kopuşu ise ayrı bir dram. uzun süren sakatlık sürecinden sonra yeniden yeşil sahalara dönmüş ve yavaş yavaş form tutmaya başlamıştı. o dönem, galatasaray’ın başında sayın başkan adnan polat vardı. florya’dan sorumlu isim ise adnan sezgin’di. bu ekip belki de dönemlerinin en büyük yanlışını yaparak kaptanlık pazubandını takımın en yetenekli ve en etkili ismi arda turan’a verdiler. oysa galatasaray’da kaptanlık saha içinde en etkili veya en yetenekli oyunculara değil lider özellikli ve galatasaraylılık duruşu dediğimiz duruşu en iyi şekilde sergileyebilecek isimlere verilirdi. üstelik uğur uçar tüm altyapı takımlarında kendisiyle aynı jenerasyonda yer alan arda turan’ın da yıllarca kaptanlığını yapmıştı. nitekim verilen kararın yanlışlığı kısa zamanda ortaya çıktı. arda turan bırakın kaptanlık yapmayı, aldığı bu ağır yükle saha içindeki performansını bile sergileyemez hale geldi. galatasaray hem kaptanından olmuştu, hem de saha içindeki en etkili isminden.

    velhasıl, bir tenzil-i rütbe olayı yaşandı uğur uçar için, üstelik hiç hak etmediği halde. yıllarca altyapıda hatta bir dönem a takımda da kaptanlığını yaptığı bir isim birdenbire kaptanı olmuştu. belki de ve büyük ihtimalle, böyle bir durumu hak etmediğini düşündü. galatasaray’dan ayrılık kararı alan uğur uçar, 23 haziran 2010 günü ankaragücü spor kulübüne transfer oldu. ( yıllarca bu takıma bir şey vermediği halde florya’ya kazık çakmış futbolcularında bulunduğunu göz ardı etmemek lazım bu noktada )

    ankaragücü macerasından sonra 2012 yılında karabükspor’a transfer olan uğur uçar, bu yıl takımında ishak doğan forma girene kadar 6 maç sol bekte; ishak sol bekte oynamaya başladığından beride 8 maçtır sağ bekte oynuyor.

    galatasaray’da sol bekte sabri’yi, sağ bekte dany’yi oynattığımız bir dönemden geçiyoruz. takımda kaliteli yerli oyuncu konusunda ve özellikle defansta alternatif oyuncu konusunda bu kadar sıkıntı yaşanırken hala uğur uçar isminin gündeme dahi gelmemesi inanılır gibi değil.sanırım karabükspor maçlarında uğur uçar’ı izleyen her futbol sever, sabri’nin sol bekte yaptıklarından yada dany’nin sağ bekte yaptıklarından çok daha iyisini yaptığını ve galatasaray’a gelmesi durumunda da daha iyisini yapabileceğini söyleyecektir.

    bütün bunların da ötesinde uğur uçar’ın galatasaray için başka türlü bir değeri vardır. eğer ve umarım uğur uçar galatasaray’a transfer edilecekse sadece sol bek ve sağ bek pozisyonlarına alternatif için değil öncelikle yazıda da anlatmaya çalıştığım uğur uçar olduğu için transfer edilir. umarım büyük kaptan bülent korkmaz’ın 3 numaralı forması ve kaptanlık pazubandı geçte olsa bir gün kendisine nasip olur.
  • 57
    türkiye a milli futbol takımı'nın 10 yıl boyunca değişmeyecek sağ kanat oyuncusudur. günümüz futbolunda "bek" kavramı, oyuna hücum anlamında da dahil olması gereken bir mevki kabul edildiğinden "kanat" adamı diyorum.

    oynadığı maçlarda sağ korner direğinin dibine inip, ceza sahasına "orta" değil "pas" atan, kral'dan kalma "şişirme" alışkanlığımızı * çabucak terketmemize ve skibbe'nin taktiğine en çabuk adapte olan futbolcumuzdur.

    birgün o da emre güngör gibi kaptanlık pazubandıyla numaralının önüne gelecek ve şeref tribününde kaldıracaktır kupalarımızı. dön be çocuk, yeter artık! milli takımda lamborghini sevdalılarına (bkz: anladın sen onu) emanet bıraktığın ve aslen senin olan kanat, seni çok özledi. tabi biz de özledik!

    eminim euro 2008'de o kanatta sabri sarıoğlu ya da hamit altıntop ile oynayabilseydi, ne philipp lahm o golü atabilecekti, ne de bazı "çakma kahramanlar" yaratılmış olacaktı *

    cimbomumun sarısından aslan yelesi saçları, galatasaray ruhu ile damarlarında dolaşan kırmızı kanıyla döneceğin günü iple çekiyoruz.
  • 702
    hani size cok guvenen bir insani yari yolda birakirsiniz da , o kisi size donup sesini cikarmaz , sen ne karaktersiz bir adammissin demez ya , ve siz onun yuzunu her gordunuzde iciniz burkulur.iste bir galatasarayli ve ugur ucar arasindaki iliski de boyle aslinda , en azindan benim icin boyle.belki 10-12 sene boyunca galatasaray defansinda simdilerde semihle beraber degisilmez olacak yetenekte bir cocuktu ugur.efendiligiyle dikkatleri ustune de cekiyordu ki 20 yasinda 12 yasinda bir galatasaraylinin formasina adini yazdiracagi kadar da duzgun bir adamdi sahada.sonra kar yagdi konyada , mac ertelendi , bir gun sonra yine yagdi ertelenmedi , ugur o karin altinda kaldi , galatasaray formasi icinde dizi parcalandi , ameliyatlara girdi , unutuldu , ugur olda o karin altinda kaldi , galatasaray taraftari da unuttu , ne tribune cagirdi ne bagrina basti , ugur hala galatasarayli ama , hak yiyeni , sikeciyi alkislamayacak kadar galatasarayli...
App Store'dan indirin Google Play'den alın