çok yakında tüpçü gönderir bu adamı. şike olayları başladığından beri sözünü hiç esirgemeden olması gerekenleri yazıyor. gerçekten helal olsun sana uğur meleke.
---
alıntı ---
sayın kocaman... bence türk futbolunun içinde bulunduğu durum, hız sınırının aşılmasından biraz daha vahim analojilerle anlatılmalı... bence, türk futbol ailesinde ensest şüphesi yaşanıyor. baba, anne, hâlâ, dayı, çocuğun çok iğrenç ilişkiler içine girdiğinden kuşkulandıran ses kayıtları var. ve türk futbol ailesinin başındaki babalar, “ailemizin marka değerini koruyalım, dışarıya kötü bir görüntü aksettirmeyelim, (ve en utanç vericisi de) 1 milyar dolarlık ekonomimizi yitirmeyelim” diye ensesti sümen altı etmeye kalkmışlar. bu noktada radar (veya hakim) aileden birini yakalamış/diğerini bırakmış detayına mı takılmalıyız sizce? yoksa ailemizdeki acayipliklerden ölesiye utanıp, yerin dibine girip, kazanacağımız paraları filan düşünmeden doğru teşhis ve tedavi mi aramalıyız yana yakıla?
---
alıntı ---
---
alıntı ---
son sözüm de (yine utanmadan yaptığımız) puan hesabıyla ilgili zaten! aydınlar, ısrarla puan cezalarının play-off öncesi uygulanacağının ve asgari indirimin 12 olacağının üstünde durdu.
sayın aydınlar... matematiğinizin iyi olduğunu söylemiştiniz bana... benim de matematiğim fena değildir. bu 12 puan cezasının rastgele bir hesaplama olmadığını hissediyorum nedense...
normal sezona 12 puan ceza uygulamak demek, play-offta (puanlar ikiye bölüneceği için) bu cezanın 6’ya düşmesi demek. play-off’a 6 puan geride girmek demek, şampiyonluğun yüzde 100 sizin elinizde olması demek! çünkü normal sezonu rakibinizle aynı puanda tamamlar (ceza nedeniyle play-offa 6 puan geride girerseniz), play-offta 6’da 6 yaptığınızda (diğer müsabakalar sizi hiç ilgilendirmeden) şampiyon olursunuz. çünkü iki kez yendiğiniz rakibiniz play-offta maksimum 12 puan toplayabilir, (12 toplasa bile) onu da çok büyük bir ihtimalle ikili averajda geçersiniz zaten...
---
alıntı ---
http://spor.milliyet.com.tr/.../1503803/default.htm