• 1553
    artık iyice saçmalamaya başlayan yorumcu. daha önce söylediklerinden dolayı önyargı ile yaklaşmayım diyorum daha program başlar başlamaz ''son 10 yılın en net şampiyonu beşiktaş'' dedi. ya tamam twitter kullanımları nedeniyle galatasaray'ı geçtiler vs saçmaladın onu anladık da son 10 yılın en net şampiyonu demek nedir orada 11-12 sezonu varken ? cidden pes diyorum artık...
  • 1555
    bazen yanlış tespitler yapan yorumcu. son 10 yılın en net şampiyonu 2013-2014 sezonundaki fenerbahçe şampiyonluğudur. tek tek bakalım. 2011-2012 sezonunda normal sezonda büyük fark atsak da play-off saçmalığı ile silinen 5 puanımız sebebiyle şampiyonluk nefes nefese belirlendi. bu sayılmaz. 2012-2013 sezonunda biz hep öndeydik. bu sezondaki temel sıkıntı puan farkını hiç 3 maça bedel olacak şekilde çıkaramadık. belki çok net değil ama nete yakın bir sezondu. 2013-2014 sezonunun ilk devresi sonunda fenerbahçe’nin şampiyon olacağı belliydi ne yazık ki. çok uzak kaldık bizde beşiktaş’ta. 2014-2015 sezonu burun buruna bir sezondu. son düzlükte forması ağır olan kazandı. 2015-2016 fb-bjk arasında geçti. fenerbahçe’nin tuhaf kayıpları sonrası son 3 haftaya girilirken beşiktaşın şampiyonluğu net bir şekilde belli oldu. 2016-2017 sezonunda beşiktaş hep öndeydi. başakşehir kovalamaya çalıştı ancak yetişemeyeceği ayan beyan ortadaydı. nete yakın bir sezondu. 2017-2018 sezonu burun buruna geçti. 2018-2019 sezonu comeback’e sahne oldu. velhasıl son 10 yıldaki en net şampiyonluk bana göre 2013-2014’tür. sonrasında 2012-2013 ve 2016-2017 sıralanır.
  • 1556
    fatih terim luyindama’nın sözleşmesini dondurmamalıydı pandemi gibi olağanüstü durumları öngörmeliydi yorumundan sonra takip etmeyi bıraktığım yorumcu.

    özellikle emre özcan ile yaptıkları programlarda yarım saat konuşup hiçbir şey anlatmamayı başarıyor her seferinde. kendisinin konuşmasını atlayıp emre özcan’ınkileri dinleyip kapatıyorum videoyu. kesin net çözüm.
  • 1558
    ağzından çıkanı kulağı duymayan yorumcu. mevzubahis "son 10 yılın en net şampiyonu beşiktaş'tır" cümlesinin geçtiği programı izledim. öncelikle programı izlerken bana geçen, uğur'un bahsettiği net şampiyonluk olayı puan farkıyla, erken haftalarda garantilemeyle alakalı değil, oynanan futbol kalitesiyle alakalı. bu yüzden 11-12 galatasaray'ının şampiyonluğu süper finalde son maçta almış olması bu sıfata engel değil. bence ugur'a sorsan "11-12 galatasaray'ı mı yoksa 15-16 ya da 16-17 beşiktaş'ı mı?" diye o da 11-12 galatasaray'ını seçer ama son "10 yılın en net şampiyonu beşiktaş" derken gelişigüzel salladı resmen. son yıllardaki en net şampiyonluk olduğunu belirtmek isterken ağzından 10 yıl çıktı, son 10 yılda ne oldu ne bitti diye düşünmeden. "son 5 yıl" doğru ifade olurdu uğur.
  • 1559
    son 10 yılın en net şampiyonu beşiktaş derken victor pereira döneminde fenerin kadrosunun ligin en iyi kadrosu olmasına rağmen beşiktaşın çok daha iyi ve net bi şekilde şampiyonluk oyunu oynadığını rize maçına kadar ki süreçte galatasaray o beşiktaştan bile daha iyi bi oyun sergilediğini anlatıyor.
    sözlükteki yorumların hepsi net şampiyonluğunun puantaj olarak olması gerektiği söylenmiş ama uğur karakullukçu youtube yayınında oynanan oyundan bahsediyor. bırakalımda bi futbol yorumcusu hangi oyunun daha iyi ya da kötü olduğuna kendisi karar versin. bu adam fanatik galatasaray taraftarı ama bi şekilde futbol camiasında tutunmak için beşiktaş ve fenerbahçe içinde övgü dolu şeyler söylemek zorunda hissediyor kendini. belli ki evren turhan emre bol kadir çetinçalı gibi anılmak istemiyor. objektif bi yorumcu olmak istiyor. futbol camiasında objektif kalması çok zor halbuki. umarım başarabilir.
  • 1561
    https://youtu.be/Qx_OYgGUF7I

    rüzgar nereye doğru eserse oraya doğru yönelen yorumcu.

    ne güzel işin içinden sıyrılıyor. mert hakan bitti de sonra yok ya bitmemiş diyerek sıyrıl işin içinde.

    artık senin verdiğin bilgiye kim güvenecek?

    6 saniye kuralını da "kural kuraldır abi" diyerek savunuyor. üstelik kendi ağzıyla kimseye uygulanmıyor aynı maçta 16-17 saniye tutan günay var diyerek söylüyor bunları.

    piyasayı çok güzel çözmüş kendisi. rüzgar nereye uğur oraya.
  • 1562
    bu sosyal medyadan çıkan arkadaşı ben sevmem. çünkü galatasaraylı kimliği ile sempati toplayıp, ünlü olup takımı tarafsızım ayağına satmıştır. ancak mert hakan yandaş konusunda tüm gazeteciler gibi onun da suçu yok. mert hakan denen canlı bir takımla anlaştı, el sıkıştı, sonra satışı koydu. sen, ben aynı şeyi yapsak karaktersiz ilan ediliriz. öyle bir durum.
  • 1565
    aylar once mert hakan yandaş'la anlastigimizi aciklayarak hem oyuncuya hem de bize, bilerek ya da bilmeyerek, buyuk zarar vermis yorumcu.

    kendisinin isi gazetecilik ve bildigi/duydugu haberleri paylasmasinda bir sikinti yok tabi ki. ancak tff'nin sozlesmesi dolan oyuncuyla anlasma yapilmasina musade etmemesi nedeniyle resmi denecek bir durum olmadan bu sozlu anlasmayi aciklamasi, fenerbahce'nin devreye girmesi ve su an yasadigimiz surece evrilmesine yol acmistir.

    baska gazeteciler de daha sonra bu haberi yaptilar ama ilk ugur acikladi diye hatirliyorum.
  • 1566
    blog zamanlarından beri ilgiyle takip ettiğim, beğendiğim bir yorumcu-ydu. neden bilmiyorum son zamanlarda itici gelmeye başladı.
    sebebi şu olabilir aslında, amigo yorumcu olmamak önemli . bu mecralarda fark yaratmak için bu kıstas olmazsa olmaz. ancak bu sende doğal bir özellik olmalı. uğur son zamanlarda objektif görüneyim diye bana göre abartılı bir takım söylemlerde bulunuyor. daha başka ifadeyle beşiktaş ya da ali koç konusunda her hangi bir övgü fırsatını hiç es geçmiyor. tam tersi konu galatasaray veya terim olduğundaysa yergisini sakınmıyor.

    az önce izlediğim videosunda, alper ulusoy antep maçının sonucunun ilk üç sorumlusundan biri değil dedi misal. bunu mesela emre bol söylerse pek şaşırmam. ama aklı başında, bu ligi takip eden her hangi bir futbolseverin, alper ulusoyun ve var hakeminin niyetini anlamamasına imkan yok. yani bunu söylemek bu kadar zor olmamalı.

    pek tabii eleştireceksin ve zaten bu yüzden kendisini severek takip ettim yıllarca. ancak tarafsız görüneyim kaygısı güderek orantısız söylemlerde bulunursan samimiyetini de kaybediyorsun. en doğrusu bu oldu galiba; samimiyetini kaybediyorsun.
  • 1567
    tipik bir galatasaray'ı gömeyim, rakibini öveyim galatasaraylısı. desteklediği takımı yermenin, eleştirmenin, haksızlığa uğradığı bir durumda haksızlığa uğradığı taraflardan çok, haksız olduğu durumlarını ön plana çıkarmaya çalışmayı marifet bilen, bu şekilde son derece objektif olduğunu sanan bir yorumcu. aynı şekilde taraftarı olmadığı takımın da eleştirilecek taraflarını görmezden gelerek her fırsatta övmeyi objektif yorumculuğun en önemli unsuru sanmaktadır. 2000'li ve 2010'lu yılların başlarında yorumculuk yapan eski galatasaraylı futbolcular ve yorumcular arasında galatasaray'ı gömme, rakibini övme furyası vardı. uğur karakullukçu da bu kişilerin etkisinde fazla kalmış sanırsam. galatasaraylı bir yorumcu daima galatasaray'ın haksızlığa uğradığı bir olaydan bile galatasaray'ı eleştirilecek bir durum çıkarmalıdır. aynı zamanda galatasaray'ın rakiplerini de her daim övmelidir. böyle bir anlayışları var bu tip yorumcuların.

    bu durumu hiçbir fenerbahçeli ya da beşiktaşlı yorumcuda göremezsiniz. hani alenen yalan konuşsun, galatasaray haksızsa da savunsun demiyorum ama ortada skandal bir gündem varsa bir galatasaraylı yorumcunun en önemli vazifesi galatasaray'ın uğradığı bir haksızlığı en üst perdeden dile getirmektir. çünkü "galatasaraylı" sıfatıyla, oralarda olmanın hayalini bile kuramayacak insanları temsil ediyorsunuz, onlar adına da konuşuyorsunuz bir anlamda. onların söylemek istediklerini, söyleyemediklerini söyleme şansınız var çünkü bir "galatasaraylı" olarak. hiçbir galatasaraylı da kendi takımıyla ilgili olduğu için takip ettiği bir zatın başka takımların amigoluğunu yapmasını izlemek istemez haliyle. hadi kastettiğim eski futbolcular belki kulüple ilgili yaşamış oldukları sorunlarından, belki çalıştıkları kanalların sahiplerinden ya da üstlerindeki yöneticilerinden dolayı böyle bir tarz oluşturmuşlardı medyada ama uğur karakullukçu'nun neyin kafasını yaşadığını hiçbir zaman anlayamayacağım. beraber program yaptığı insanlar galatasaray'ı yarım ağızla zar zor överken, zar zor hakkını teslim ederken, karşısındakilerin desteklediği takımları sanki 40 yıllık taraftarıymışçasına adeta kendisinden geçerek övdüğü bir anda durup ben ne saçmalıyorum acaba diye düşünüyor mu bazen merak ediyorum gerçekten.
  • 1569
    kendi renktaşlarınca da eleştirilince adım gibi eminim "ulan ben harbi oldum, baya baya bak her kesim bana sövüyorsa ben doğru yoldayım" diyorsundur. aslında normal şartlarda çok aykırı bir çıkarım değil, haksızsın diyemem. ama gel gelelim 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı sonrası alper ulusoy'u aklamaya çalışmak, bak zerre kadar olsun hak vermek objektifliğe de sığmaz, hakkaniyete de. en fanatik rakip takım taraftarı bile dalgasını geçiyor, kahkahalara boğuluyor, yerlere yatıp gülüyor, ama sonra ayağa kalkıp "oğlum bu hakem neyin kafasını yaşıyor, olaya bak, çıldırdı adamlar intikam peşindeler" dediği şartlarda, bildiğimiz kadarıyla dürüst, adil kimliğe sahip biri olan sen hakeme hak veremezsin. bu çünkü bambaşka bir şey.

    bundan 1 sene önce aspor'da, sabah grubunda yerin varken, ibb seçiminin tekrar edilmesi üzerine nasıl çıkıp "her şey çok güzel olacak" diyebildiysen bugün de o gün gibi çok açık, net, herkesçe kabul görmüş bir doğrunun yanında olman lazımdı. çünkü 2 maçtır yaşananlar futbol düzleminden tamamen çıktı. bunlar olağanüstü durumlar, bu günler bir daha kolay kolay yaşanmayacak. bugünler duruş sergileme günü.

    bunların hepsini şunu söylemek için yazıyorum; bugün yaptığın objektiflik falan değil, olamaz da. bugün yaptığın geçen sene çıkıp "ya arkadaşlar sonuçta ysk bir karar almış demek ki bir hile var, kural hatası var, kural kuraldır." demek gibi bir şey. bunun adı objektiflik değil. ben galatasaray'ı destekleyen yorumlar yap demiyorum, çıkıp serdar ali çelikler soytarısı gibi şaklabanlık da yap demiyorum ama kendini çok zorlamamanı istiyorum. rıdvan dilmen'in bile "ne oluyor" dediği bir gün yapamazsın dostum bunları. sen böyle yapınca sana atfettiğimiz adil, dürüst, hakkaniyetli kalıpları bir anda sallanmaya başlıyor. inan önem verdiğin objektif duruşun da sallanıyor.

    (bkz: #2664735)
    (bkz: #2693608)

    neyse ben hala verdiğim sözleri tutuyorum. dediğim gibi o gün çıkıp bir duruş sergileyen herkes benim gözümde temel bir ahlak seviyesine sahip. bu eleştiriyi de seni itibarsızlaştırmak, kötülemek için yazmıyorum. yoksa uzun uzun yazmaz malum sayar söver geçerdim. eğer okursan kendini bir düşünüp tartman ve senin için yapıcı olması dileğiyle...
  • 1570
    kendisini hem eleştiren hem de yeri geldiğinde destekleyen bir insan olarak ağzından çıkan kelimeleri dikkatli seçmesi tavsiye ettiğim futbol yorumcusu.

    nedenine gelirsek, "son dönemin en net şampiyonu beşiktaştır." diye yaptığı çıkış ile galatasaray' ın şampiyonluklarını gölgelediğini hatırlatmak isterim. yani beşiktaş taraftarı müptezel arkadaşlarım arasında bu iddianın çok sık tekrarlandığını hatırlatmak isterim. oyun olarak falan dediğinin farkındayım yalnız ortaya muğlak ifadeler bırakırsanız diğer insanlar istedikleri tarafa çeker.

    alper ulusoy ile yaptığı çıkışı da ibretle izledim. kimse kusura bakmasın ama 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçının kaybedilmesinde bir numaralı sorumlu hakemdir. eğer ofsayttan atılan gol verilmeseydi. üzerine saçma sapan şekilde 6 saniye kuralı işletilmeseydi. maç hiç de öyle bitmeyecekti. aynı zamanda 75 - 80' e kadar galatasaray kötü oynamamıştır.

    (bkz: galatasaray kötü oynadı hakemi eleştirmeyelimciler)
  • 1571
    hakem yorumu dışında da çok acayip yorumları olan oyuncu. mert hakan yandaş'ın transfer meselesi için, fenerbahçe çok para vererek doğrusunu yaptı diyor. fenerbahçe'nin o bölgede neredeyse 18 takımı ihya edecek futbolcusu bulunmasına rağmen. tamam mert hakan ile diğer hepsinin oyun yapısı, özellikleri vs aynı değil ama 2011 selçuk inan'ı gibi top class bir futbolcuda değil. bu konuda sırf galatasaraylı yorumcu işte demesinler diye böyle bir yorum yaptığını düşünüyorum.
  • 1574
    mert hakan yandaş transferi için bir ara her yere "galatasaray'la anlaştı, başka takıma gitmesi imkansız" tarzı açıklamalar yapıyordu. yakın arkadaş gibi duruyorlardı hatta. o zaman hep içimden "bu iş olmazsa kabak uğur'un kafasına patlayacak" yazmak gelmişti.
    daha imzaların atılmadığı, formanın giyilmediği yerde aylar öncesinden bu topa girmesi kendisi adına büyük bir ders olmuştur umarım. artık sözleşmeyi görmeden transfer haberi vermez herhalde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın