öncelikle şunu söyleyim aykut'dan da ufuk'dan da hiç haz etmem ve gelecekte galatasaray kalesine geçecek bir potansiyel kendilerinde görmem hoş artık aykut'da genç semih gibi oldu ya neyse. o sebepten muslera'nın her şeye rağmen desteklenmesi ve uyum sürecinde biraz daha kafasının rahatlamasına inanıyorum ancak işi hemen ufuk ceylan'ın
21 eylül 2011 kardemir karabükspor galatasaray maçında yediği gole getirirsek. halı sahada beş dakika bile kalecilik yapmayan arkadaşlar üzülerek söyleyim ki işkembe-i kübradan sallamış. kalecilerin penaltıda ters köşeye yatmasının nedeni topun ayaktan çıkış anını saniyler içersinde insandan öte bir varlık olmadıkları için sezememeleri ve bir köşeyi seçmeleridir. yani işin anahtarı, sözün özü bir kaleci için her şey topun ayaktan çıkış anını görebilmektir..işi hemen bu gün ufuk'un yediği gole uzatmadan getirirsek dikkat edilecek bir husus var karabüklü futbolcu tam şutu çektiği anda ufuk ceylan topu
tomas ujfalusi'nin perdelemesi sebebiyle göremeyip refleks gösteremeyerek golü yemiştir. hülasa tekrar söylüyorum bir kaleci topun ayaktan çıkış anını doğru düzgün göremezse kurtardığı her top şansının yardımıyla gerçekleşen kurtartıştır. nitekim ufuk'da şanssızlığı sebebiyle golü yemiştir hepsi bu. kesinlikle kabahatli değildir vurulmaması gereken abalıdır sadece şanssızdır.. bunun dışında bu gün kendinden beklenmeyecek derecede de iyi oynamıştır hatta ilhan parlak'ın volesini nasıl kurtardığını herkes gördü herhalde.. ha bu durum 2 hafta sonra kalenin ufuk'a devredilmesi için masum nedenler mi elbette hayır..
fernando muslera bir uyum sorunu yaşıyor bu çok net kameralar yüzünü gösterdiğinde bile ne "mondi"deki ne tafodaki kendine güvenin eseri yok.. acaip bir tedirginlik var kafası karışık olunca da oyuna konsantasyonunda yaşadığı anlık kayıplar takıma zarar verebiliyor.. bu nasıl aşılır elbette şans verip güveni yerine gelene kadar adama sabrederek.. nitekim muslera'nın italya'daki ilk maçlarında milan karşısında dibe vurması da dikkat edilirse italyadaki ilk günlerine denk geliyordu.. hiç kimseden tamamen yabancısı olunan bir ortamda o ortama dakikalar içersinde uyum göstermesini bekleyemezsiniz bu karakter meselesidir.. o yüzden biraz daha sabır gösterdikten sonra kime vuracaksak vuralım bir zahmet..