güncel futbol dünyasında artık takımlar önce orta sahayı kazanma derdinde. orta sahayı kazanmanın yolu da orta sahada kalabalık olmaktan ve nitelik olarak çift yönlü futbolcuları kullanmaktan geçiyor.
üçlü savunmaya geçtiğinizde, otomatik olarak dörtlüden bir kişiyi ileri kaydırıyorsunuz. yani orta sahada +1'iniz oluyor. +1 orta saha, hücumda rakip ceza sahasına girecek fazladan bir oyuncu daha demek. +1 orta saha, orta sahayı almada nicelik avantajı demek.
nitelik olarak rakibe kafa tutamasanız da, bu +1 bir size sayısal üstünlük veriyor. bu sayısal üstünlük ise alan ve adam paylaşımında avantajı getiriyor.
yine savunma tarafında, takım hücum yaparken sahayı enine 2 stoperin kontrol etmesindense geçiş hücumlarını engelemek için 3 savunmacının kontrol etmesi özellikle devamlı hücum eden takımların yediği geçişlerin önüne geçiyor. başta m.city olmak üzere bir çok büyük takımın hücum ve oyun kurulumunu esnasında 3+2 ya da 3+1'i kullandığını görebilirsiniz.
bunun yanında, bekleşen savunmacılar sayesinde atak yönüne göre sağ ya da sol stoper orta saha çizgisine çıkarak, bekini ileri itip hücumda genişlik kazandırabiliyor. leverkusen'da
edmond tapsoba jeremie frimpong ikilisinde bunun uygulamasını sık sık görebilirsiniz.
3'lü savunmanın kritik noktaları, yüksek kondisyonlu dayanıklı bekler ve bekleşebilen stoperler. bir çok takım bu nitelikte bek bulabilse de, bekleşebilen stoper kolay kolay bulamadığı için bu işi layığı ile yapamıyor.
abdülkerim, kaan, davinson ve hatta metehan ve jakobs ile bence bizim stoperlerin en büyük avantajı bekleşebilmesi. yine üçlünün ortasında oynayabilecek ve yeteneklerine bakıldığında ikiliye göre çok daha iyi oynayabilecek nelsson'un varlığı üçlü savunma hattının bizim için çok uygun olabileceğini gösteriyor.