• 52
    zannedersin ki dünya'da bi bunlar sporcu geri kalan 200 ülkede sporcu yok, türkiye'de sporcu olmak özellikle de futbolcu olmak en kıyak işlerden biri, istisnalar hariç (tugay, nihat) kralınızın yurt dışına çıkınca ne hale geldiğini görüyoruz, burada eliniz .......'de hoppala paşam malkara keşan, adam gibi antrenman yapmayın, kamplarda kumar oynayın, sahada yürüyecek haliniz olmasın, sonra yabancı oyuncuya sınır gelsin, ne güzel dünya..
  • 53
    https://pbs.twimg.com/media/DMcIAbiXkAI-wXz.jpg

    her şeyi anladım da şeyi niye eklememişler anlamadım: ''çoğunuzun hayatı boyunca çalışarak kazanacağı parayı 1 ayda kazanmak demek.''

    dalga falan geçiyorlar herhalde. 30 yaşından sonra ne yapacağını düşünmekmiş. lan sen 2 aylık maaşınla doğru düzgün yatırım yapsan, futbolu bıraktıktan sonra hiçbir şey yapmadan ülkemizde çoğu kişinin ''çok iyi'' olarak nitelendirdiği parayı kazanırsın. tabii bunun için her gece barlara, karıya kıza para akıtmak yerine düzgün yaşamak lazım. hadi bunları da mı yaptın? zaten çoğunuz oradan sonra yazar, yorumcu vs. olarak yine gayet iyi paralar kazanıyorsunuz. kimi yiyorsunuz lan siz?

    işin komik tarafı da yazılanların çoğunu avrupa'da oynayan futbolcular daha zor şartlarda yaşıyor. adamlar haftada 3 maç yapıyor, hayatları oradan oraya seyahatle geçiyor, her maç üst düzey oynuyor ve profesyonel yaşıyorlar. yani onlar için antrenmanların başladığı temmuz ayından liglerin bittiği haziran ayına kadar 'sosyal yaşam' diye bir şey yok doğru düzgün. onlar şikayet etmiyor da siz mi ediyorsunuz? ki zaten yazılanların çoğunu da yapmıyorsunuz. çoğu sorununuzu sahaya da yansıtıyorsunuz.

    ''hayatının en güzel yıllarını seve seve futbola feda etmek demek.'' insanlar hayatlarının neredeyse tamamını işine feda ediyor, bunun sonuncunda da milyon dolarlar değil, rahat geçinebilmek için yapıyorlar. ünlü olmuyorlar, onları çok seven insanlar olmuyor.

    futbolculuk bence kolay bir meslek değil, her yönüyle zor ancak iyi bir ödülü olan bir iş. ancak siz gidip böyle saçma sapan şeyler yazarsanız, sadece komik duruma düşersiniz.
  • 54
    yabancı oyuncu kuralının sahada 11 yabancının aynı anda bulunmasına imkan verecek şekilde uygulandığı, hiçbir maçın 0-0 bitmediği, passolige rağmen tribünlerin yavaş yavaş dolduğu, seyir zevki ve heyecanın tavan yaptığı 2017-2018 sezonundaki "yabancı sınırı" tartışmalarına futbolculuk mesleğinin neredeyse tüm gereksinimlerinden şikayet ettikleri, ucuz ajitasyon dolu bir bildiri ile kendilerince müdahil olmaya çalışmış olan dernek. paramparça ettikleri dilbilgisi kuralları bir kenara yazıyı okuyan bunlar mutlu mesut yaşayan insanlarmış da bir soykırım yaparcasına kamplara toplanıp futbolcu yapılmışlar falan zanneder. oysa ki bu arkadaşlara bu "çıkış"ı yaptıran "herkes takıma yabancıları dolduruyor, biz top oynayamayacağız" şeklindeki ağlayışlarıydı.

    https://pbs.twimg.com/media/DMcIAbiXkAI-wXz.jpg

    kendi iş hayatımdan örneklerle çok özendikleri sıradan insan hayatına uyarlamaya çalışayım bu müthiş yazıyı(!)...

    -aylardır sabahın 7'sinde işbaşında oluyorum. bu entry girerken akşam saat 8 oldu ve işyerinde iş yapamaz haldeyken bu bildiriyi görüp bunları yazıyorum.

    -her sabah işe gelirken "acaba bugün son günüm mü" korkusunu yaşıyoruz. işinizi en mükemmel şekilde yapsanız da birkaç gün sonra işten atılmayacağınızın, atılırsanız tekrar iş bulabileceğinizin, bulamazsanız açlıktan ölmeyeceğinizin garantisi yok...

    -aynı odada bütün gününü geçirdiğin hatta "ekip arkadaşı" olduğun adamların arkanı döner dönmez kuyunu kazmaya çalışır. bir sebepten sahada geçirdiğin birkaç saatin ardından bile geri dönerken acabalar yaşarsın.

    -iki haftada bir pazar kahvaltısını yapabilirsin ailenle, o da mesai yazılmazsa...

    -sırf çok sık ve uzun mesailer yüzünden yıllar süren ilişkisi bitme noktasına gelen, elindeki telefonda kavga edip gözlerinden yaş akarken sahada beton dökümüne nezaret eden çalışma arkadaşınız olmuş mudur mesela?

    -3.5 yaşındaki oğlunu sadece 25 gün canlı görebilmiş bir işçi babayla karşılaştınız mı ya da? binlerce kilometre uzaktan 7/24 çalışıp para göndermenin nasıl bir şey olduğunu hayal edebilir misiniz ya da ? izin gününde özel jete atlayıp ailenin yanına gidebilirsin. sırf ülkesine dönebilmek için 6 aylık maaşını yatırması gereken göçmen işçiler sizden çok daha rahat durumda...

    -sırf çalışanı olduğunuz için üzerinizde türlü ego tatmini yapan bir adamın karşısında yumruğunu sıkıp işine devam etmek zorunda kaldınız mı? sırf babasının kartviziti yüzünden orada oturan birinden emir almak, birilerinin "yürü ya kulum" demesiyle zengin olmuş adamların(!) emrinde etikten ahlaktan yoksun şekilde yırtınmak futbolculuktan daha mı iyi?

    -mükemmel bir çalışan olsan da ertesi gün işte olup olmayacağından emin olmadan çalışmak?

    -30'lu yaşlarına geldiğinde en iyi ihtimalle birkaç ay yetecek kadar birikim yapabilirsin. hele çoluk çocuk falan varsa geçmiş olsun. her sabah emekliliğine kaç gün kaldığını, borçlarını harçlarını hesaplarsın..

    -azami 25 yaşında iş hayatına atılıp 65 yaşında emekli olabilmeyi, tüm bir ömrü sadece barınma ve beslenme ihtiyacını karşılayabilecek para karşılığı çalışarak geçirmeyi 15 senede dünyalığını yapmaktan daha iyi sanıyorsunuz.

    şımarıklığınız, pişkinliğiniz, fucking turkish mentality'niz batsın...
    o değil de o kadar devrik yazmışsınız ki, sizin yazdığınıza uydurayım derken yazı yazmayı unutacaktım neredeyse...
  • 56
    https://pbs.twimg.com/media/DMcIAbiXkAI-wXz.jpg

    şu açıklamayla türk insanıyla alenen dalga geçen dernek.

    bu yaşadıkları zorluklar(!) sebebiyle gözlerimizi yaşartan, "feleğin çemberinden geçmiş" topçu beyler bir yıl boyunca asgari ücretle, günde 12 saat çalışarak, mobbingle ve işten kovulma korkusuyla yaşasınlar da görelim. senin bir ayda kazandığın parayı bir tane ev alabilmek için bankadan kredi olarak çekip geri ödemek için onlarca yıl köle gibi çalışan, bütün maaşını senin harçlığın edecek paraya veren insanlar var bu memlekette. hatta onlarca yıl çalışıp o evin hayalini bile kuramayanlar var. evine et sokamayan babalar var. bu ülkede "işsizler ordusu" denen bir tabir var bilir misiniz? nasıl bir çağda, nasıl bir ülkede yaşadığınızın bir farkına varın artık. bazı şeyler "adamız" demekle olmuyor.

    türkiye'de futbolcu demek hayatının en güzel yıllarını futbola seve seve feda etmek demekmiş! gel de yerli futbolcuya düşman olma.
  • 58
    kuruluşu itibariyle profesyonel futbolcular için faydalı hizmetler gerçekleştiren dernek.

    mevcut koşullarda sözleşmesi bulunmayan 44 türkiye vatandaşı profesyonel futbolcunun sezon öncesi antreman eksikliklerini gidermelerine yönelik kamp çalışması gerçekleştiriliyor.

    dernek başkanı hakan ünsal namı diğer (bkz: küçük hakan)

    https://twitter.com/.../1148210121324912646
  • 59
    federasyonun seyircisiz oynama kararına karşı diğer ülkelerdeki olumsuz sonuçları gerekçe göstererek açıklama yapma durumunda olan dernek. futbol piyasasını elinde bulunduran sınıf bu oyunun sanatkarlarına ve emektarlarına muhtaçtır. seyircisiz oyuna devam kararı kendilerini ve ailelerini riske atmaktadır. insan emek değerinin bilincine varmadıkça sömürüden kurtulamaz, onu diğer canlılardan ayıran emek bilincidir.
  • 61
    kulüpler birliği‘nin, bein sports ile yaşanan sorunların ardından futbolcuların maçlardaki ilk bir dakikayı oynamayacağı kararını almasının ardından herhangi bir açıklama yapmadığ görülen dernek.

    https://twitter.com/tpfdorgtr?s=21

    kararın doğru ya da yanlış olması bir kenara, bu karar alınırken herhangi bir futbolcuya fikri soruldu mu acaba?

    zaten türkiye liglerinde oynayan futbolcuların* birçoğunun haberi yoktur kendilerinden. ha olsa mesela kulüplere karşı futbolcuyu korurlar mı? sanmıyorum. profesyonel liglerde onlarca futbolcunun parasını falan alamamalarının nedenlerinden biri böyle bir derneğin olması. mesela insan akıllı bir dernek olsalar 15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçı oynanmazdı. gerçi dernek, vakıf falan... hocanın değindiği gibi futbolcu sendikası olmadıkça şu derneğin de bir önemi yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın