• 51
    kurgulanmış destansı! antep maçı, içeride ucuz sarılarla okan'ın atıldığı ankaragücü maçı, yimpaşyozgat, bursa deplasmanları, kadiköyde hakem katliamıyla çalınan 3 puan bir çırpıda akla gelen maçlar.

    billong sezonu bile bu sezonun yanında pak kalır. ara açılmasın diye göz yumulan sahtekarlıklar olmasa şimdi en yakın rakiple minimum 2 yıldız fark olurdu.
  • 55
    bu sezon nezdinde bir şeyler karalamak istiyorum. galatasaray tarihinin muhtemelen en güçlü ve en oturmuş takımının olduğu sezondu. 4 sene üst üste şampiyon olup, önce uefa sonra da süper kupayı almamız vesilesi ile bütün takımlar için avrupa'nın en çok çekinilen takımlarından biriydik. sansasyonel bir transfer yapmış ve avrupa gol kralını getirmiştik. keza bir önceki sezonun lig gol kralını da kadromuza katmıştık. süper kupa sonrası hazırlık maçları, lig maçları ve şampiyonlar ligi derken harika başladığımız bir sezon olmuştu. tabi ki bu kadar güçlü olmamız, rakip takımlar ve onların yorumcuları için büyük antipati oluşturmuştu. hatta şimdi rahmetli olmuş bir spor yazarı, tv ekranlarında federasyona seslenerek "galatasaray 5.sene de şampiyon olursa, türk futbolunda dengeler bozulur. şampiyon olmamalıdır" tarzı söylemlerde bulunabiliyordu. bugün bu tip bir söylem olsa, yer yerinden oynar. nitekim ligde aşama aşama doğranmalara başladık. derbi maçları başta olmak üzere bütün kritik maçlarda doğrandık neredeyse. bunun üzerine teknik heyetin hataları, sakatlıklar, camianın içindeki çalkantılar ve bir sezon önceki başarıların getirdiği ego nedeniyle yönetimin pasif kalması derken 6 mayıs 2001 fenerbahçe galatasaray maçı'nda verilmeyen penaltımız, maç 0-0 iken ofsayt diye kesilen net pozisyonlar falan derken çekilen operasyon ile önce puanlar eşitlendi sonra herkesin bildiği ankaragücü maçıyla araya 3 puanlık fark sokuldu ve fenerbahçe bitime 4 hafta kala rahatlatıldı. böylece şampiyonluk elimizden (ç)alındı, gitti.

    ben gidişat itibariyle 2023-24 sezonunu 2000-01 sezonuna benzetmeye başladım. şimdi diyeceksiniz ki ne alaka. şöyle izah edeyim. rakibimiz geçen sene türkiye lig tarihinin görülebilecek en büyük kayırmalarından birini yaşamasına ve hatta penaltı alma rekoru kırmasına rağmen başarılı olamadı. bunun sebebi kadro kalitesinin kötü olması ve galatasaray kadrosunun fersah fersah üstün olmasıydı. hatta son oynadığımız 4 haziran 2023 galatasaray fenerbahçe maçı'ndan sonra kendileri bile iki takım arasında en az 12 puanlık fark var diye kabullendiler çaresizce.

    bu sezon ise geçen seneye göre çok daha eli yüzü düzgün bir kadro kurdular. yine galatasaray'ın kalite olarak gerisindeler evet ama o geçen sene ki hakem kayırmalarının yarısı bile yapılsa şampiyon yapmaya yetecektir. zira mevzubahis 2000-01 sezonunda da fenerbahçe'nin bizim seviyemizde olmasa bile nispeten kaliteli bir kadrosu vardı. biraz hakem ittirmesi, biraz galatasaray'ın doğranması, biraz gaziantep kıyağı vs derken o sezon şampiyon olmaları için yetmişti. keza bu sene geçen senekinden daha erken doğranmaya başladık bile. bunlara karşı yönetimin çok dikkatli olması ve karşı aksiyon geliştirmesi gerekli. 2000-01 sezonunda ki faruk süren yönetimi gibi egoya kapılmamaları şart.

    yine teknik heyetin de, sezonun inişli çıkışlı gidişatında paniğe ve umutsuzluğa kapılmayarak 2000-01 sezonundaki gibi yapılan teknik hatalar yapmamalı. her ne kadar o sezon ciddi manada doğransak da, lucescu'nun o takımı idare edemeyişi, fatih terim gibi bir otorite hoca olmaması, en kritik maçlarda takımı psikolojik olarak hazırlayamaması da sezonu vermemizde etkili olmuştu. okan hoca zaten o sezonu bizzat yaşadığı için olan bitenin farkındadır diye düşünüyorum. ve son olarak o dönemde gazete, tv ve radyo ile yapılan algıların bu dönem ki karşılığı da sosyal medya sayesinde çok daha etkili ve güçlü olacaktır. zaten 2 gün önce dinlediğim bir radyo kanalında 92.2 idi frekansı sanırım, fenerbahçeli yorumcular erden timur ve dursun özbek üzerinden trabzonspor maçında doğranmamızı normalleştirmek için algı kasıyorlardı. sosyal medyada zaten ciddi anlamda aktifler. bunlara karşı camia olarak dikkatli olmakta fayda var. yoksa 2000-01 sezonunun tekrarını yaşarız.
  • 56
    şampiyonluğu kendi içimizde verdik.
    (bkz: emre belözoğlu)
    (bkz: okan buruk)

    benim jenerasyonun en büyük travmalarından biridir. elimizdeki şampiyonluğu sattık resmen.

    https://beinsports.com.tr/.../surenden-sert-cikis

    --- alıntı ---

    galatasaray kulübü’nün eski başkanlarından faruk süren, kendi döneminde sarı-kırmızılı takımdan ayrılarak italya’nın inter takımına transfer olan ve dönüşü gündemde olan okan buruk hakkında sert açıklamalar yaptı.

    radyospor’da yayınlanan ‘’imza'’ isimli programda açıklamalar yapan süren, ‘’okan ve emre’yi affetmem mümkün değil, ikisinden biri galatasaray’a dönerse, kulüple ilişkimi gözden geçiririm'’ dedi.

    süren, ‘’çocuk affedilir, okan galatasaray’dan ayrılırken çocuklukyaşını çoktan geçmişti'’ derken, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’zaten o zaman konuşulan paralar da çocuk yaştakilerin konuşacağıparalar değildi. o dönemde kulüpten istedikleri peşin para ‘ben galatasaray’dan ayrılıyorum’ anlamına geliyordu. zaten galatasaray’ın öyle bir parası yoktu. hayatımda her zaman profesyonelce davrandım. ‘onlara evladımızdır, fedakarlık yapmalılar’ anlayışıyla hiç bir zamanyaklaşmadım. emre’ye yeni sezon için teklif ettiğim para, aldığı paranın tam 10 katıydı. hafızamda yok kayıtlara gerekirse bakılır. 200bin dolar alıyordu, yıllık 1.850-2 milyon dolar arası ücretle yeni kontrat önermiştim. bu iki oyuncu madden ve manen ahlaki olmayan davranışlarda bulunmuştur. ben onlara anlaşma önerisinde bulunmama rağmen, buna yanaşmamaları, ınter’in galatasaray’a vereceği parayı kendi ceplerine koyma imkanı sağladı. kendilerini benim affetmem mümkün olmadığı gibi, galatasaray’a transferleri gerçekleşirse külüple ilişkilerimi ciddi bir şekilde gözden geçiririm.'’

    iki oyuncunun ayrılmadan önceki performanslarını kimsenin unutmadığını savunan süren, ‘’son sezonda tamamen yönlendirildiler. yönlendiren kişi ve kişileri de zamanı gelince açıklayacağım'’ ifadelerini kullandı.

    ‘’okan şimdi ortada dolaşıyor'’ diyen süren, ‘’türkçe’de bir deyim vardır. katili kan tutar. katil, cinayeti işlediği yere gelir. heyecanlanır, dengeli olmayan davranışlarda bulunur'’ diyerek sözlerini tamamladı.

    --- alıntı ---

    aynı filmi mi izliyoruz?
App Store'dan indirin Google Play'den alın