• 76
    piyasa finansmanlarına göre düşük faizli olduğu savıyla çıkılmaması gerektiği, velinimet olduğu iddia edilen anlaşma. hadi diyelim ki doğru, çok düşük oranla borçluyuz. neticede borçluyuz kardeşim. o “çok düşük” faiz oranıyla bile her yıl milyonlarca lira faiz ödüyoruz. ödediğimiz her faiz cebimizden, kasamızdan, geleceğimizden gidiyor. üstüne üstlük gelirlerimizi özgürce kullanamıyoruz. siyasi prangalara girmiyorum bile.

    fenerbahçe’nin borcu yüksekmiş, beşiktaş daha yüksek faiz ödüyormuş falan filan. kim ne olmuşsa olmuş dayı biz borcumuzu ödeyip önümüze bakalım da, bundan sonra azdan az çoktan çok gider.*

    edit: şu ayrımı da yapmak gerek, anlaşmaya girmek doğru hareketti. borçları dövizden türk lirasına geçirerek iflastan kurtuldu kulüpler. anlaşmaya girmenin doğru olduğu, anlaşmada kalmanın da doğru olduğu anlamına gelmez. ödeme gücümüz varsa ve ödedikten sonra yine gidip daha yüksek faizden kredi çekmeyeceksek, ki çekmeyeceğiz, kalıp da faiz ödemeye devam etmenin bir anlamı yok.
  • 78
    kulüpleri döviz borçlarından kurtarıp tl üzerinden faizle kredilendirmiş anlaşmadır. eğer zamanında yapılmasaydı son yıllarda gelen kur şokları ile birlikte tl bazında inanılmaz yüksek sayılara ulaşan bir borçla karşı karşıya kalacaktık. anlaşma ile aleyhimize işleyen borcun kurunu sabitlemiş gibi olduk. şu an kulübümüz bugünün döviz kurunun da yardımıyla ekstradan yaratabileceği döviz gelirleriyle borçlarını çok daha rahat ödeme imkanına sahip oldu. borcun yarısı ödendiğinde de bizi mali anlamda sürekli olarak kemiren anaparanın faiz yükününde yarısından kurtulmuş olacağız. elimizdeki varlıkları değerlendirmediğimiz her gün varlıkların zaman maliyetini de düşününce bizi eksiye düşürüyordu aynı zamanda.
  • 79
    pranga falan değildir asıl bu anlaşma olmasa pranga olurdu. 7+2 sene %14 civarından (2 katından biraz fazla geri ödeme) borç yapılandırdık şu an daha da düştü, total bileşik faiz şimdiden geçildi kur şoklarıyla (3 katına çıktı). bu anlaşma kulüplere ödül ama halka haksızlık oldu, kulüpler kurtulsun diye bankalar zararlı çıkacakları anlaşmalara imza attılar.

    yine de en riskli bizim anlaşmamız, diğerleri 18-19dan imzaladı bizde +1 ref'ten imzaladık, hükümet faizi olur da yüksek seviyelere çıkarırsa, mevcutta düşük olan faiz yükü artabilir.

    elde sıcak para var ise ve daha kesin bir gelir kaynağı üretemeyeceksek, faiz yükünden kurtulma denemeleri yine de mantıklı.

    olayı otel yönünden değerlendirirsek 4.5 milyon dolar yatırım yapmıştık sonra rezidansa dönüş maliyetini kim üstlendi bilmiyorum ama geri dönüş en az 50 milyon euro oldu, bu da yine enflasyon ve kur şokları sonrası şişen konut piyasasının getirisi, win win oldu.
  • 81
    yakında çıkmamızın olası olduğu yapılanma anlaşmasıdır. tehlikenin farkında olan serdar ali çelikler de bunu köşesinde dile getirmiş: "galatasaray'la nasıl rekabet edeceğiz?"

    https://twitter.com/...RfvqmufLc7w&s=19

    bu anlaşmadan çıkarsak beşiktaş, trabzonspor ve fenerbahçe camiaları topyekün arayışa geçecektir. beştepe yollarını aşındırmaları çok olası. enayi konumuna düşmememiz için umarım etraflıca düşünülüp görüşmeler yapılmıştır.

    bu anlaşma en baştan zaten devletin kulüpler üstünde tahakküm sağlama anlaşmasıydı. tek başına galatasaray'ın çıkması hakikaten rekabette dengeleri şaşırtabilir. devlet (erdoğan diyelim biz ona) böyle bir ortama müsaade edecek mi göreceğiz.
  • 82
    (bkz: galatasaray'ın borcu/#3498496)

    ilgili entry'de belirttiğim gibi finansal yarışı sahadaki yarıştan daha önemli görüyorum. çünkü kim düzlüğe diğerlerinden önde çıkarsa ligi domine edecek. leo residences konusunda da beceremedik, edemedik derken döndü dolaştı şartlar bizim lehimize hale geldi. yani diktiğiniz bir tohum, işe yaramaz dediğiniz bir fidan bile her şeyi değiştirebilir. bu yüzden galatasaray bunu sürdürülebilir hale getirmek zorunda. borçsuz, tesisleşmiş, altyapısı işleyen, yeni yatırımlar yapan bir galatasaray karşısında kimin şansı olabilir? bu kulüp maaş ödeyemediği günlerde uefa kupası aldı. ancak geçmişe bakmayı bırakıp önümüzü açmalıyız ve gerekli dersleri çıkarıp bir daha asla borç batağına girmemeliyiz. artık ben kulübümü oyuncu yetiştiren avrupa'da sürekli mücadele eden borçsuz ve mutlu bir şekilde görmek istiyorum. o günler uzak değil hep birlikte ulaşacağız inşallah.

    bankalar birliği rehin alma anlaşmasından alınımızın akıyla minimum zararda çıkacağımıza eminim. floryamıza göz diken yamyamlar da soğuk sodalarını içmeye başlayabilirler.
  • 84
    kabaca olay şu; yapılan anlaşmaya göre kulüplerin tüm gelirleri bir havuzda toplanıyor ve yarısı doğrudan borca kalan yarısı kulüplere gidiyor. yani 10 milyon dolara oyuncu sattınız bunun kafadan 5'i borcunuzdan düşülüyor.

    işin can alıcı kısmı en ağır ödemeleri bu transfer dönemi başlıyor örneğin eşsiz büyük fb bu sene 550 küsür milyon tl ödeyecek
    (mali kurullarında bunu nasıl ödeyeceğiz bize yardım edin ağlayışı yapmışlardı)

    o nedenle x kulüp şu oyuncuyu sattı şu kadar transfer bütçesi var şeklinde düşünülmesin. yarısı cebinize yarısı önceden yediğiniz hurmaların ödemesi olarak kesiliyor.

    sağolsun mexbrush uyardı : en düşük borca rağmen bizim 400 milyon tl faiz ödememiz var. senelik 400 - 600 milyon tl arası faiz ekleniyor.

    ekleme : konunun fenerbahçe'nin arda güler'i satması ile alakası yok. ne arda güler'miş arkadaş burada bile karşımıza çıktı. genel transfer bütçelerini hesaplayabilmeniz için bir bilgilendirme girdisidir. bu şekilde değerlendirirseniz zorlama anlamlar çıkartmazsınız.
  • 85
    arda güler özelinde 20 milyon euro satın alan takım ödeme yaptı fenebahçe'ye. bunun nereye gittiğinin veya nasıl dağıldığının bir önemi yok. "10 milyon euro'yu bankalar birliği aldı, haydi sevinelim" gibi bir durum en azından benim açımdan söz konusu değil. 10 milyon euro çöpe gitmedi, buhar olup kaybolmadı neticede. bankalar birliğine olan borcun 283 milyon liralık kısmı erimiş oldu. borç azalttılar yarısıyla. geri kalan 10 milyon euro da fenerbahçe'nin transfer bütçesine ekleme oldu. veya takım içi ödemeleri için kullanabilecekleri bir fon oldu. ne olduğunun bir önemi yok. para ellerinde mi, ellerinde. keşke biz de örneğin sacha boey'i 20 milyon euro bonservis bedeli karşılığında satsak ve bunun 283 milyon liralık kısmı ile bankalar birliğine olan borcu bir eritsek. kalanını da planlarımız doğrultusunda kullansak. hiçbir itirazım olmaz, aksine çok sevinirim.
  • 86
    galatasaray taraftarının dert etmemesi gereken yapılanmadır.
    yakın zamanda sermaye artışı için başvuruda bulunduk ve elde edilecek gelirin tamamının finansal borçların ödemesi için kullanılacağını taahhüt ettik.
    tam rakamı bilmiyorum ama 1 milyar tl’den az olmayacak bir gelir elde edeceğiz.
    yani banka borcumuz yarı yarıya azalacak.
    bir kaç futbolcu satışıyla da kalan kısmı kapatacak gelire ulaşabiliyoruz.
    işin içine sponsorluk, şampiyonlar ligi ve tribün gelirlerini katmadım bile.
    rahmetli mustafa cengiz başkanın imzaladığı yapılandırma çok mantıklıydı.
    borçlar tl’ye çevrildi ve faizi çok iyiydi.
    o yüzden şimdi rahat rahat kulübü çevirebiliyoruz.
  • 87
    finans ve uçak ilgilisi yüzbaşı volkan/ vahşi batının zagor'u volkan yılmaz harika anlatmış.

    1 saat içerisinde finansallar ve yapılandırma ile ilgili güzel bigiler edinebilirsiniz.
    https://www.youtube.com/watch?v=UepTV0wkZqI

    edit: hesap kapatılmış malesef. volkan tane tane, çok güzel durumumuzu anlatıyordu. eğer bulabilirsem o videoyu tekrar ekleyeceğim.
  • 88
    kulüplerin içinde bulunduğu maddi sıkıntıları çözümlemek amacıyla kurulan ancak an itibariyle pek işe yaramayan borç yapılandırma anlaşması. kulübümüz için konuşacak olursak 2023-2024 yaz transfer dönemi özelinde satış yapmamamızın tek nedenini bu anlaşmaya bağlıyorum. kamuoyunda konuşulan gelirlerin yarısına el koyma hadisesinin doğru olduğunu baz alarak konuşuyorum, yaptığınız yüklü satışlar borç ödemesi adı altında size ulaşmıyor. benim anladığım kadarıyla, önümüzde ki dönem içinde bu anlaşmadan çıkılıp, oyuncu satışlarını anlaşmadan çıktıktan sonrasına bırakıyoruz. bu durumda anlaşmadan çıkış yapıldıktan sonra gelecek olan 30 milyonun tamamı kulübe kalacak ve istenildiği gibi kullanabilecek. uzun lafın kısası, oyuncu ben gideceğim illa demediği sürece en az bir transfer dönemi daha satış yapılmayacağını anladığımız anlaşma türüdür.
  • 89
    bu sene sonuna kadar galatasaray'ın çıkmayı planladığı anlaşma.

    gelirlerin en az yüzde 50'si bu yapılandırmaya gidiyor haziran 2023 yılından beri. ali koç da bunu anlatmaya çalıştı fakat taraftar ve divan su an bunları dinlemek istemiyor.

    bizim yönetim durumu net şekilde anlatıyor genel kurul ve taraftara. yeni fon ile bu anlaşmadan çıkıp acilen önümüze bakıp rakiplerle arayı acmaliyiz.

    ali koç cebinden yine milyarlık olup çıkarsın cikarabilirse fenerbahçe'sini de. zaten kocspor olarak yakında devam ederler hayatlarına.
  • 90
    kamuoyunda gözden kaçan bir detay var, bütün o fener ve beşiktaşlıların kriz geçirmesi de o detayı anlayamamış olmaları.

    şimdi ne demişti erden timur: bankalar birliğinden sene sonu çıkmış olmayı planlıyoruz, bu seneki başarıyı riske atmamak için satış yapmak istemiyoruz. bunun anlamı şu; paranın yarısı bb'ye giderse yerine birini koyarken ve ödemeler dengesinde zorlanacağız. o nedenle sponsorları devreye soktuk. şimdi rakiplerim anlamadığı esas noktaya geldik, sponsor meselesi.

    burada erden timur'un sponsorlari devreye sokacağız dediği şey onlardan para alıp ödeme yapacağız değil. çünkü sponsordan direkt alınan ödemeler de bb'ye gidiyor. yaptığı şey şu; yüksek profil oyuncu alıp imaj haklarını sponsorlar üzerinden galatasaray'a bağlıyor. yani sponsor ödemeyi galatasaray'a vermek yerine, imaj karşılığı futbolcuya ödemiş oluyor. bu sayede bb'den kurtulmuş oluyoruz. muhteşem bir avukatlık loophole'u.

    fenerli bir çok yazarın kafası abaküste hesap yapmaya bile yetmeyeceği için bu durumu anlayamıyor ve galatasaray'ı spk, uefa vs şikayet etmeye çalışıyorlar. halbuki galatasaray sadece kendi ödemelerini açıklamakla yükümlü ve bunu yapıyor. diğer ödemeler futbolcu haklarıyla değil imaj/reklam haklarıyla ilgili olduğu için tff, uefa, spk'yı ilgilendiren bir konu değil.

    ali koç ve fenerli yöneticiler hayatları boyunca bir işe kafa yorup analitik düşünerek çözüme ulaşmamış, şımarık veletlerden kurulu olduğu için transferleri %50 güçle yaparken, galatasaray optimum bütçeyle iş yapıyor.

    iyi ki erden var, bizde de kimse bu kadar uğraşmazdı.
  • 91
    saçmalığını, doğru yanlış oluşunu falan bir kenara bırakarak, sanki buraya giden paralar kara deliğe gidip yok oluyormuş gibi bir algı olduğunu gözlemliyorum. aslında zaten kulüplerin bankalara olan tüm borçları tek bir kalem altına alınarak yapılandırıldı ve gelirlerin belirli kısımları buraya otomatik olarak akarak bu ilgili borçlar eritiliyor. yani kulübün her türlü ödemesi gereken borçları ödenmiş oluyor.

    x paraya oyuncu satarsak x/2'si buraya gidecek o yüzden hiç oyuncu satmayalım sadece alalım gibi mantıkla türk kulüplerini daha da kötü günler bekler. mali disiplini sağlamak ve başarıyı sürdürülebilir kılmanın yolu en azından tükettiğine yakın bir miktarda üretmektir. daha birkaç sene evvel ffp kıskacında muğdat çelik'lerle şampiyonlar ligi maçlarına çıktığımızı unutmamak lazım.
  • 93
    galatasaray özelinde konuşuyorum, 3 sene öncenin 2.2 milyar tl anaparası ve daha yeni %18 olan yıllık faizi ile dert edilecek borç değildir.
    bankalar birliği sadece bonservis gelirlerine değil, sponsorluk, tribün ve başka diğer bütün gelirlerinin de yarısını alıyor.
    çok değil 2 yıl evvel galatasaray’ın toplam geliri 1 milyar tl bile değilken 2023-2024 sezonunda sadece tribün geliri 1 milyar tl’yi aşacak.
    evet faiz ödüyoruz da, kime sorsanız o faiz oranıya o borcu birden kapatmaz. zaten dursun başkan da ilk başta kapatacağız diyordu ama artık çok dillendirmiyor:)
    ali koç bonservis gelirlerinin yarısının bankalar birliğine gideceğini söylüyor.
    doğrudur ama onların durumu bizimkiyle aynı değil. birincisi banka borçları bizden daha fazla.
    ayrıca kadroları karşılaştırın ve onların temizlemesi gereken futbolcu sayısına bir bakın.
    bizde satılamayacak tek futbolcu şu an itibariyle luyindama.
    diğer futbolcularımızın büyük bir kısmını bonservisle, bazılarını da maaşları karşılanmak üzere kiraya verebiliriz.
    yine yazmıştım ama tekrar yazayım. galatasaray’ın onay bekleyen bir sermaye artışı var ve elde edilecek bütün gelir banka borcunun ödemesinde kullanılacak.
    bonservis ve sermaye artışı geliri olmadan galatasaray bu yıl 3 milyar’dan fazla net gelir açıklar.
  • 94
    galatasaray için bütün mesele, nakit akışının sürdürülebilir olmasıdır. galatasaray ana gelir kalemlerini veya döviz cinsinden gelir getirebilecek asetlerini borç ödemelerinde kullanmak istemiyor.
    önümüzde çok ciddi gayrimenkul projeleri var. gelirlerin fon biçiminde kullanımı ile yeniden gelire dönüştürmek, finansal gelirleri arttırmak ve ana paralara dokunmadan hem borçları hem de şube giderlerini yönetme projesi bu.
    spk bünyesinde devam eden bir sermaye artışı konusu da var.

    sponsorluk gelirleri, kombine, bilet ve maç günü gelirleri, bir kaza yaşamazsak şampiyonlar ligi gelirleri, bu sene 1 milyar tl yi bulması beklenen mağazacılık gelirleri var.

    türkiye'de piyasa fiyatının çok altında bir oranla ve tl cinsinden yapılandırılmış borç tablosu düşünüldüğünde, galatasaray projelerini gerçekleştirebilirse, sürdürülebilir, mali yapısı güçlü, nakit akışı sağlam ve en önemlisi yönetimler değişse de kişisel tasarruflarla değiştirilemeyecek bir tabloyla karşı karşıya kalacağız.
  • 95
    ilk ana para taksit ödemesi 31 ağustos 2023'te olan yapılandırmadır. anlaşma gereği eğer bu taksit (veya ilerleyen yıllarda herhangi bir taksit) ödenmediği takdirde 9 yıllık ödeme takviminin en ardına eklenmektedir. anlaşma maddesi böyle olunca da gözler önümüzdeki maçlara bakacağız der gibi bir sonraki takside dönmektedir ve bir rahatlama gelmektedir. en sonra eklenen taksidin faizi de tabii ki ödeneceği güne kadar işlemektedir.

    bu anlaşma ilk yapıldığında takımlar oyuncu alırken veya satarken izin (onay) alacak ki gelir gider dengesi bozulmayacak böylece borçlar gününde ödenecek ve kulüpler borç yükünden kurtulunacak diye anlatılmıştı. yöneticiler attıkların her imzadan sonraki 10 yıl boyunca sorumlu tutulacak denmişti.

    mevcut durumda (15 yabancı futbolcu ve artan maaş yükü) anlaşılan kulübün futbol şubesinin gelir giderleri sponsor desteğiyle de saat gibi işliyor ki bankalar birliği kimi almak istediysek hepsine onay verdi. satmak için de bir acele görmüyorum.

    belki de bankalar birliği mecidiyeköydeki daireleri, rivadaki villaları ve floryada yapılması planlanan inşaatı bir kaldıraç olarak kullanıp bu transfer onaylarını veriyordur.

    ezcümle umarım bu iş yılan hikayesine dönmez. günü gelen taksitler ödenemeyip yukarıda yazdığım gibi trenin en arkasına eklenip "burası türkiye, 9 senenin sonunda yeni bir yapılandırma yaparlar nasılsa" kafasına bağlamaz. aksi takdirde bu yapılandırmanın bir önceki durumdan çok da bir farkı olmaz. borçlarımız aynen devam eder.

    galatasaray spor kulübü ilgili yöneticilerine başarılar dilerim.
  • 100
    bunu izah ettim ama tekrar etmekte fayda var.
    yapılandırılan tutarın ana parası 2.2 milyar tl.
    faizi bizim için şu an %18 civarı.
    bundan 3 yıl önce anlaşma yapıldığında kulüplerin yıllık toplam net gelirleri ana paranın 3’te biri kadar veya daha azdı.
    bankalar birliği de “sizin bu parayı ödeyebilmeniz için bütün gelirleriniz yarısına el koyacağım” dedi.
    önce kendisinin alacağı olan yıllık taksit tutarını alacaktı.
    rakam tam ne bilmiyorum ama 400 milyon civarı olması gerekiyor.
    neyse ülkede acayip bir ekonomik kriz oldu, döviz ve enflasyo uçtu gitti.
    borcumuz tl olduğu ve faizi şurada 2 ay evvele kadar %9 olduğu için resmen eridi gitti.
    şimdi bankalar birliğiyle anlaşma yapıldığında gelirlerinin yarısını alacağım diyordu ödeme için.
    o zaman 200 milyon tl olan tribün geliri bugün 1 milyar tl’yi geçmiş durumda.
    diğer örnekleri de saymama gerek yok.
    her neyse konuyu bağlamak istediğim yer şurası.
    ali koç geçenlerde bir açıklama yaptı ve aldığımız bonservislerin yarısı bankalar birliğine gidecek dedi.
    bizim taraftar da o açıklamayı baz alarak olası satışlardan gelecek paranın yarısının bankalar birliğine gideceğini düşünüyor.
    yahu benim bankaya ödeyeceğim taksit tutarı belli zaten, banka onu bloke ettikten sonra geri kalan geliri neden ve niçin bloke etsin.
    kendi yıllık alacağını alır, sonra işine bakar.
    ayrıca biz zaten tamamı finansal ödemelerde kullanılmak üzere bir sermaye artışı için başvurmuşuz.
    adamlara demişiz ki, ne kadar gelir olursa hepsi sizin.
    atıyorum sermaye artışından 1,5 milyar tl gelirse banka zaniolo’nun parasına neden dokunsun.
    zaten alacağının neredeyse 4’te 3’ünü almış olacak.
    bakın burada en çok muhasebe yapan insanlardan biriyim biliyorsunuz.
    dursun özbek seçilmeden önce de defalarca florya satışının gerekli olmadığını, şimdilerde leo residences olan otelin ve riva gelirinin borcu kapatmaya yettiğini söylemiştim.
    tabii başkan siyasi bağlantılarını da kullanarak florya’daki araziyi 20 dönümden 60 dönüme çıkardı.
    yani orada da proje büyüdü.
    toparlayacak olursak buraya olan borç galatasaray için devede kulak kalmıştır.

    edit: yanlış anlaşılma olmasın ben borç az uçalım kaçalım demiyorum.
    demek istediğim ticari gelirler ve futbolcu satışlarıyla gayet ödenebilecek bir borçtur.
    çünkü tl olması ve faizinin düşük olması ekonomik krizde işimize yaramıştır.
    galatasaray’ın bütün ticari gelirleri zaten sportif a.ş’yi döndürebilecek seviyededir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın