eleme grubunda avrupa'nın devlerinden birisi olmadığı için gruptan çıkma şansı devam eden takımdır. bugün
2 eylül 2017 ukrayna türkiye maçında yenilsek bile diğer takımların alacakları beraberlikler halinde grup 2.liği şansı devam edecek.
2018 dünya kupası'na gitmek kadrodaki 1990 ve sonrasında doğan futbolcularımız için çok önemli. mesela 1997 doğumlu
enes ünal,
emre mor,
cengiz ünder,
yusuf yazıcı 4 futbolcumuz var. bu dört futbolcu da göz önündeki takımların futbolcuları. parlak bir dünya kupası performansı harika olur.
açıklanan kadro çok eleştiri aldı. çoğuna katılıyorum, aynı zamanda anlam veremedim iki olay var.
1)
"mehmet abi tamam ya suçlu benim, zarar veriyorum ve bırakıyorum" dedikten 3 ay sonra -bu kısmı önemli- babası yaşındaki bir adama yumruk atmaya yeltenip olaydan sonra özür dilemeyen, gene olsa gene yaparım diyen bir futbolcunun tekrar milli takıma çağrılması inanılır gibi değil. yıldırım demirören isimli zıpzıpın federasyonunda olur ancak böylesi. onurumla oynadılar diyor arda. o prim haberlerini yaptıranları biliyorsun madem 60 yaşındaki bir ara eleman yazara değil büyüklere saldıracaksın o kadar götün yiyorsa.
çok mu zor anlamıyorum. tamam iyi futbolcu çağrın ama yani aradan 3 ay geçmiş. bir özür yazısı yazdırın bari. kendimi tutamadım hata yaptım özür dilerim cart curt. kafanız basmıyor biliyorum da arda'dan beklerdim en azından ama yok. özür dilemenin de bir erdem olduğunu bilmiyor mu bu insanlar. özür dilemek de adamlıktır haberiniz olsun.
2)
aday kadroda
mehmet topal'ın hala defans kısmına stoper kısmına yazılması. oğlum! lan! ülkede stoper yoksa yoktur. ki kadroda 4 tane var zaten. ömer toprak, serdar aziz, çağlar söyüncü, kaan ayhan. bu adamı hala neden ısrarla stoper yazıyorsunuz. mücadele gücü, top kapma özelliği falan istiyorsan koyacaksın defansif orta sahaya oynayacak. bu tip bir 6 numara istemiyorsan kulübede oturacak. şaşılacak bir şey şu stoper ısrarı. okuduğum zaman erman toroğlu gibi kağıdı yiyesim geliyor. yunus mallı'yı da forvet yazıyorlardı bir ara.
bunlar dışında bir de onur kıvrak'ın alınmayıp cenk gönen'in alınması var. tahminime göre menajer işi, pr işi. elbette hak eden seçilmeli ama 3. kaleciye zaten sıra gelmez, çok da takılmamak lazım aslında. fatih terim de adanaspor'dan
hayrullah mert akyüz'ü çağırmıştı.
işin teknik kısmına gelirsek;
kadroda çok fazla orta saha oyuncusu var.
defansif orta sahalar: mehmet topal nuri şahin.
merkez orta sahalar: emre belözoğlu, oğuzhan, selçuk, ozan, tolga.
ofansif orta sahalar: hakan çalhanoğlu, yusuf yazıcı, yunus mallı.
hal böyle olunca doğal olarak kanat oyuncusu rotasyonu çok daralmış. arda, cengiz ve emre mor olmak üzere takımda sadece 3 tane açık oyuncusu var. lucescu'nun üstü kapalı olarak isyan ettiği konunun bu olduğunu düşünüyorum. napsın adam yasin'i mi alsın? volkan şen'i mi alsın? tunay'ı mı? ömer ali'yi mi?
işte bu noktada insan aklına sinan gümüş'ü getirip gördün mü sinancığım demek istiyor. bu günün geleceği belliydi. "volkan ve yasin'in oynadığı yer lan burası seneye cayır cayır çağrılırım hem dünya kupası da var" diye düşünemedin değil mi? düşünecektin. umarım aklın başına gelir artık.
kanat oyuncusu için en güçlü aday deniz türüç aslında. bu konuda lucescu'nun ciddi bir hata yaptığını düşünüyorum. türk oyuncu yok deyip durdu. zaten 18 takımın baktığımızda yerli kanat oyuncusu 3-5 tane var. orta sahadaki isimlerden selçuk veya okay'ı dışarda bırakıp deniz türüç'ü alabilir veya emre çolak-emre akbaba ikilisinden birisini düşünüp hem orta saha hem kanat rotasyonu sağlayabilirdi. bunlar hep henüz oyuncu havuzuna hakim olmadığını gösteriyor. hakim olmadığı yerin yabancı sınırını hakkında fikir belirtmek de doğru değil. lucescu'nun kimsenin uşaklığını yaptığını falan düşünmüyorum. adam buraya para için geldi. belli ki türkiye milli takımını küçümsüyor. ayrıca insanların artık milli takımı sevmediğini de gördü. hem üzerine kafa yormadı hem de henüz ülkeye hakim olmadığı için federasyondan veya sağdan soldan duyduklarına göre bir kadro açıkladı. adam arda'nın olayı neydi acaba diye düşünmez, işine bakar. arda'yı çağıralım demişlerdir, çağırın bana ne gazeteciden demiştir. yabancı sınırı açıklamaları ve oğuzhan olayı falan da hep bu sebepten ötürü oldu.
birçok yorumcunun neredeyse her programda söylediği "milli takıma hazır ve formda olan futbolcular alınmalı" sözüne pek katılmıyorum. elbette bir yere kadar doğru. 1 yıl futbol oynamamış adamı çağırmak abes kaçar ama 1-2 ay oynamayan veya formsuz futbolcular ihtiyaca göre çağrılabilir.
diyelim ki duran topları iyi kullanan formda bir futbolcu yok. bu durumda iyi duran top kullanan formsuz bir futbolcuyu silah olarak kadroya alabilirsin. iki maçtan birisinde son dakikalarda lazım olabilir. ya da işte hızlı bir forvet oyuncusu yoksa formsuz mormsuz bir tane alır kulübeye oturtursun kontra atak oynaman gerekebilir gibi gibi.
işte ozan tufan tercihinin böyle olduğunu düşünüyorum. ozan'ın form durumunda ötürü çok eleştirildi bu tercih ama bence o kadar da yanlış değil. mevcut orta sahalara baktığımızda tolga ve ozan dışında çok koşan her yere yetişmeye çalışan orta saha oyuncusu yok. diğerleri top dağıtan ve geriden oyun kuran tipte oyuncular. bu sebeple ozan'ı almıştır.
2 eylül 2017 ukrayna türkiye maçı için 4-2-3-1 kuruyorum çünkü kadroda üç tane 10 numara var. 10 numaralı bir sistem ile oynayacaktır. bu sezon galatasaray'ın oynadığı gibi (bizimki biraz asimetrik tabi) 4-3-2-1 de deneyebilir ama şener'e komple sağ kanadı teslim edecek kadar güvenmemesi lazım.
volkan
şener ömer serdar caner
nuri emre
cengiz hakan arda
cenk
ukrayna'nın tempolu oynayacağını sanmıyorum. topla oynama oranımızın yüksek olacağını düşünürsek tekniği ve pas özelliği iyi futbolcuları tercih edersek daha doğru olacaktır. kalede ve savunmada fazla alternatif yok zaten. forvette ise burak saçma sapan bir sarı karttan ötürü cezalı olduğu için cenk oynar. enes kesinlikle bu takımın 1 numaralı santraforu olacak ama henüz değil. 2016-17 sezonunda neredeyse her maçını izlemiş birisi olarak kendisini her türlü cenk'e tercih ederim ama henüz değil. arda'nın 90 dakikayı kaldırması çok zor. skor ne olursa olsun arda-emre mor değişikliği yapılmalı. enes de mutlaka süre almalı.