• 1255
    mustafa cengiz’ in arda turan gündemimizde yok açıklamasından sonra ‘r’* yapan medya.

    öncesinde hergün arda turan’ la ilgili haber yaptılar. galatasaray’ a hergün yeniden servis ettiler. hocayı taraftara, taraftarı taraftara küstürdüler. bıkmadan, usanmadan. *

    madem almayacaktık, neden öncesinde buna müsade ettik?
    bu açıklamayı daha önce yapsaydık kulübe, hocaya, taraftara zarar vermeseydik olmaz mıydı?
    arda turan’ la oyalamaya mı çalıştık medyayı acaba ?
    oyaladıysak sonuç nerde?
    onyekuru ve saracchi’ yi zaten biliyorduk.
    akılda deli sorular.
  • 1256
    (bkz: #2832618)

    ülkemizin futbol camiasında ilkesi ve midesi kalmış son topluluğuz. kantarın topuzunu kaybetmiş bunlar. haksızlığa uğramanın tek iyi tarafı iyi insan olarak kalabilmektir. arda turan en az bir yıl düzenli ve başarılı futbol oynasın. açıktan geçmişinden dolayı pişmanlığını ifade etsin. yeni vukuat çıkarmasın o zaman gündeme gelebilir. rica ediyorum başlığına daha fazla yazmayalım.
  • 1257
    fatih terim ile mustafa cengiz'in arda turan yüzünden karşılıklı atışmaları sonucunda ellerine yine fırsat geçmiştir ve bunu anında kullanmışlardır. eski yöneticilerin ardı ardına bu krizi kaşıma adına yaptıkları açıklamalar bunun göstergesi. açıkcası bu kişilerin bu açıklamaları yaptıklarına da inanmıyorum ama sonuç olarak basına bu kozu yine biz verdik. takıma gram katkısı olmayacak hatta içerden takımı karıştırma potansiyeline sahip bir oyuncu yüzünden bu kaos ortamının oluşturulmasına sebep olmak ne derece doğru?
  • 1259
    galatasaray transfer gündemine dair.

    ----------------------------------------------------------------------------------------

    ali naci küçük : gianetti galatasaray'da.

    savaş çorlu: mert çetin galatasaray'a hayırlı olsun

    ali naci küçük: mert gündemde değil gianetti olacak

    savaş çorlu: mert yarın istanbul'da

    nevzat dindar:gianetti ve mert gündemde yok .

    ----------------------------------------------------------------------------------------

    fatih hoca köstebeği bulmak için milleti birbirine kırdırıyor*
  • 1260
    23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçı sonrasında neredeyse tüm kanallar ve maç programları fenerbahçe neden yenildi, fenerbahçe'deki derin sorunlar, teknik direktör istifası, ali koç ve hataları gibi konulara ayırdı bütün dakikalarını.

    yahu reyting alma yönteminden de bihaberler demek ki.

    fenerliler daha bir ay spor kanalı izleyebilir mi sanıyorsunuz? o akşamki müşterilerinizin neredeyse tamamı galatasaraylı. siz hala fener buradan nasıl kurtulur muhabbeti peşindesiniz. galatasaray işini yaptı, fatih terim onyekuru'yu kullandı diyerek galatasaray yorumlamış oldular paşalar.

    iş bilmezlikler, aymazlıklar...
  • 1261
    uefa kupası serüvenimizde o günleri yaşamış eski oyuncularımız sergen yalçın'la ilgili bir anekdot paylaşırlar. 'her tur öncesi sergen yanımıza gelir 'oğlum bunlar alman panzeri, sizi harcayacaklar...', 'bunlar ispanyol matadoru, sizi paramparça ederler...' bunlar ingiliz, sizi rahat elerler...' vs. dediği her turu geçtik ve kupayı aldık sağolsun.

    bizim spor basını da sağolsun özellikle 2019-2020 sezonu 2. yarısında her deplasman öncesi sergen'e benzer şeyler söylüyorlar. birazda temenni ediyorlar.

    konyaspor deplasmanı öncesi: 'galatasaray 2. yarı kolay rakiplerle başladı, aykut kocaman'ın takımları rahat gol attırmaz, boş alanlar bulamazsın.' sonuç: 3-0 kazandık

    kasımpaşa deplasmanı öncesi: 'kasımpaşa takımı yeniledi, ne çıkacağı belli olmaz. zor maç..' sonuç: 3-0 kazandık.

    fenerbahçe deplasmanı öncesi: 'galatasaray 20 yıldır o statta kazanamıyor, gelenek devam eder. zaten fenerbahçe kendi sahasında başka oynuyor. başakşehir ve beşiktaş'ı ezdi geçti, galatasaray o stattan çıkamaz.' sonuç: 3-1 kazandık.

    şimdi de sivasspor deplasmanı öncesi benzer temennilerde bulunuyorlar, bakalım. diye diye bizi şampiyon yapacaklar yine. hee bir de zırt pırt fikstürümüzün zorluğundan bahsediyorlar. bilmiyor mı ki galatasaray iyiyse fikstürün bir önemi yoktur(!) öğreteceğiz.
  • 1264
    ligin tatil edilmesi ile birlikte, birkac istisna haric, tamamen paralize oldular. ne dogru bir durust haber veya arastirma, ne de saglam analizler iceren kose yazilari var. halbuki sektor belki de tarihte olmadigi kadar kayniyor, etraf haber ve analiz konusu dolu. ama maalesef bizim spor medyamizin ne bilgisi ne de vizyonu var, mac geyikleri uzerinden gecinmeye alismislar, ki onu bile hakkini vererek yapan cok az. bu durumda ne yapsinlar, kuluplerin mali durumu corona nedeniyle iyice cokmus, transfer sezonu falan da degil ama bunlar yine palavra transfer haberlerine devam ediyor cunku yaratabilecekleri baska birsey yok.
  • 1266
    asılsız haberi geçtim artık kansızlık boyutuna varan yalanlarla haber yapan basın. mustafa başkanın önceden planlı olarak ameliyata girmesini sanki bir anda fenalaşıp apar topar yapılmış gibi yansıttılar. o kadar vicdansız insanlar barındırıyor ki bu ekip, bu insanın yakını,sevenleri ne hisseder diye zerre düşünmüyorlar. tek dertleri daha fazla tık almak. bu haberi asılsızca veren her muhabirin yüzüne tüküreyim.
  • 1267
    herhangi bir gazetenin rastgele bir haberini okursanız karşınıza şu kalıplar çıkar:

    ... iddia edildi.
    ... olduğu öne sürüldü vb.

    haber yapın lan haber. işiniz ne ya sizin? internetten okuduğunuzu yazıyorsunuz amk. hep birileri iddia ediyor hep yabancı basın... hangi vasıfla para veriyorsunuz bu muhabirlere?

    geçen gün trt spor'da erbatur ergenekon ve ceyla büyükuzun'un programını izleyeyim dedim. bir galatasaray muhabiri bağlandı yayına. yemin ederim twitter'da yazılanları okuyup gelmiş bir halt araştırdığı yok. işine duyduğu saygıyı geçtim izleyene de saygısı yok.

    çok doluyum bunlara karşı sözlük.
  • 1268
    ben bunların ciğerini bilirim.

    ilerleyen süreçte musleranın sakatlığı ile ilgili algılar oluşturacaklardır.yok futbol hayatı bitecek,yok 2023'de yeşil sahalara anca dönecek,yok musleranın sakatlığında şok gelişme....
    galatasarayın en iyi oyuncusu için her türlü algı operasyonunu yapacaklardır.taraftarı musleradan soğutmak için her yolu deneyeceklerdir.

    ayık olalım,dikkatli olalım.
  • 1269
    alper ulusoy bu sezon 21 maçta görev almış. bu 21 maçta uygulanmış herhangi bir 6 saniye kuralı yok. ama ben bu maçları tek tek incelemeye kalksam kalecilerin topu eline aldıktan sonra 6 saniyeyi aştığı 50'ye yakın pozisyon bulurum. laf olsun diye yazmıyorum, yeminle bulurum ama ona ayıracak bir vaktim yok.

    ama türk spor basını içinde yer alan, içinde geçmişte fanatik galatasaraylı olanlarında olduğu bir takım pervasız, haysiyetsizler galatasaray kural doğru uygulandığı için tepki gösteriyor şeklinde lanse edip, objektiflik kisvesi altında alper ulusoy denilen şahsı utanmadan aklama gayreti içine giriyorlar. galatasaray ayrıcalık değil, eşitlik talep ediyor.

    çok merak ediyorum, bu şekilde her kesimi yalayayım kafasıyla hareket edip, youtube'da videonun altına 15 yaşında veletlerin helal abi çok objektifsin yazması ile mi tatmin olunuyor.

    bir diğer konu mert hakan yandaş. şuan fenerbahçe'ye gittiği için kendisini kötülemiyorum benim kendisi ile görüşüm burada : (bkz: #2901385) yaklaşık 1 ay önce girmişim bu entry. tercih kendisinin.

    ama özellikle 2 gündür yoğun şekilde yaratılan intiba şu ;

    galatasaray sözünü tutmamış, sorumsuz davranmış, daha az para vermiş de mert hakan o yüzden fenerbahçeye gitmiş. mert hakanı aklayıp galatasarayı boklama çabası. ben hiçbir yerde denk gelmedim mert hakan yandaş sözünden döndü, galatasaray ile ön protokol yapmışken fenerbahçeye gitti diye yazan.

    sözün özü galatasaray şuan aleni bir şekilde topun ağzına konulmuş durumda, taraftarı nüfuzunu ve gücünü yanlış hedeflere yönelttiği sürece hakemlerde tepesine biner, malum basında tepesine biner, tff'de tepesine biner.
  • 1270
    gazeterin bu şekilde doldurulduğunu düşünmekteyim.

    +evet gençler ne var elinizde ?
    -valla çıt çıkmıyor kimseden efendim, yazacak bir şey yok, ya bu sefer cidden para bitti ya da başka bir iş var.
    +para bitmez bitmez. neyse madem durum böyle çıkarın not kağıtlarını bu sefer haberler benden.
    -buyrun efendim.
    +yaz. david silva cimboma göz kırptı. menajerinin arkadaşının oğlunun sevgilisinin iddia ettiğine göre david silva yemek sofransında tuzu isterken tuzluğun 4 delikli olduğunu görünce “bu 4 delik bana galatasaray’ın 4 yıldızlı armasını hatırlattı. uygun şartlar olursa gitmeyi düşünebilirim” dediği bildirildi. hatta yemek sonrasında, sodasını dört parmağıyla tutarak içtiği iddialar arasında. city’den ayrılan oyuncu için galatasaray yönetiminin seferber olduğu söylendi. fatih hocanın da istediği kariyerli oyuncu için bütün şartlar zorlanacak.
    -gene süpersiniz efendim şahane haber.
    +eheheh ne sandın. şimdi siz bunu örnek olarak alıyorsunuz. yarına kadar benzer en az 2 haber istiyorum. artık götze mi dersiniz cavani mi dersiniz size kalmış. kolay gelsin. arada bi tane yerli adam da yazın ha sonra ayrımcılık yapılıyor diyorlar.
    -tabi efendim.
  • 1272
    türk spor medyasının masa başı haber uydurması beni rahatsız etmiyor. çünkü zaten çoğunu anlıyorum ve hahahaha deyip geçiyorum.

    yöneticileri birbirlerine karşı tahrik etmelerine biraz bozuluyorum ama onu da es geçiyorum.

    ufacık olayları, “şok şok şok” diye abartarak vermelerine de alıştım pek etkilenmiyorum.

    bütün bunlara karşın, muhabir ve yorumcuların sadece galatasaray’a karşı nefret kusmalarından hala etkileniyorum. bir numarada fenerbahçeli yorumcular, iki numarada bjkli yorumcular ve nihayet trabzon sporlu yorumcular gazete köşelerinde ve tvlerde yorum yaparken galatasaray’a karşı nefret kusuyorlar. bunu tarzından anlıyorsun, tonundan anlıyorsun, kullandıkları kelimelerden anlıyorsun vesaire vesaire.

    yıllardır takip ederim sporu. hiçbir galatasaraylı yorumcu ya da yazarın, rakip takımlara nefret kustuklarına tanık olmadım. rakiplere saldırdıklarına, alay edip değersizleştirmeye çalıştıklarına şahit olmadım. bunlar aynen başkan ve yöneticiler için de geçerli. bizim başkanlarımızın rakip bir teknik direktöre saldırdıklarına, onları değersizleştirmek için yalan söylediklerine tanık olan yoktur zannediyorum. fakat rakip başkan ve yöneticilerin, gazete, tv yazar ve yorumcularının her fırsatta galatasaray’a saldırdıklarına, teknik direktör, hatta futbolculara saldırıp değersizleştirme operasyonları yapıp alay ettiklerine nerdeyse her gün tanık oluyoruz.

    bunun nedenlerini çok düşündüm. aklıma gelen birkaç neden var.

    -galatasaray’ın başarıları rakip yorumcu ve yöneticilerde kıskançlık yaratıyor ve bunun etkisi altında saçmalıyorlar.
    -galatasaray’ın türkiye’nin en mükemmel lisesinde kurulmuş olup, medeni genlere sahip olması nedeniyle, yazar ya da yorumcuları diğer rakipler gibi mafyavari yöntemlerle tehdit etmediğinden oluyor bunlar.
    -galatasaraylıların fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olması dolayısıyla, kapalı kapılar ardında toplanıp, saldırı planları yapmadan kendi vicdanlarıyla yazması nedeniyle rakiplerin aksine kimseye organize saldırı yapmıyorlar.

    özellikle fenerbahçe ve bjkli yazar ve yorumcuları dinlediğinizde, okuduğunuzda sanki bir yerlerden emir almış da öyle konuşup yazıyormuş, saldırıyormuş hissine kapılıyorsunuz.

    en son harcama limitleriyle ilgili konuya bakalım. yıllardan beri fenerbahçe yöneticileri, galatasaray’ın anlaştığı, hatta formasını giydirdiği futbolcuları ayartarak, hatta kaçırarak, galatasaray’ın verdiğinin iki-üç katını vererek renklerine bağlamıştır. yine en son yaşanmış dört örneğe bakalım. alper potuk, emre akbaba, vedat muriç ve mert hakan yandaş. bu dört futbolcuyla da galatasaray anlaşmıştı. ama fenerbahçeli yöneticiler ne yaptı; dördünü de ayartarak ve en az iki kat para vererek renklerine bağlamaya çalıştı ve emre akbaba dışındakilerini kandırmayı ve ruhlarını parayla satın almayı başardı. (önceki yıllarda da cemil, rıdvan ve mehmet topuz gibi daha birçok örneği vardır bunların.)

    peki fenerbahçe anlaştığı halde galatasaray’ın araya girerek parayla ayarttığı tek bir futbolcu var mı? ben hatırlamıyorum. bugün aspor’da turgay demir denilen denyo, galatasaray’ın da raşit çetiner ve ilyas tüfekçi’de aynı şeyi yaptığını iddia etti. tabi yine güldüm. her iki futbolcu da fenerbahçe’de iken kulüpleriyle anlaşamamış ve kendi istekleriyle galatasaray’a gelmişti. hatta raşit çetiner adana demir spor ile anlaşmak üzereyken alp yalman’ın bize gelmek ister misin diye sorması üzerine anlaşıp galatasaray’a geldiğini bizzat hatıralarında anlatmıştır. yine ilyas tüfekçi de fenerbahçe’de yedek bırakılınca ve anlaşamayınca kendisi ayrılmış bize gelmiştir. örneğin tanju da aynı şekilde fenerbahçe’ye gitmiştir. biz tanju’yu ayarttılar diyor muyuz hayır. yani denyo’nun verdiği iki örnek de yalan ve saçma. peki neden fi tarihine gidiyorlar da yakın zamanlardan örnek veremiyorlar. çünkü örneği yok.

    ünlü alman yazar goethe’nin faust isimli eserini okumayan yoktur herhalde. işte orada faust’un ruhunu şeytana satması gibi, bu futbolcular da para karşılığı ruhlarını fenerbahçe’ye satmıştır benim nazarımda. dolayısıyla hayır gelmez bu tür insanlardan. bu nedenle şahsen en ufak bir üzüntü duymam bunların fenerbahçe’ye gitmelerinden ama passat medyasının ve bjkli kuklaların bu olaylar karşısındaki tutumları mide bulandırıcı. işte beni biraz rahatsız eden burası. insan olmanın birinci şartı, haklı olanın yanında, haksız olanın karşısında olmaktır. bunu başaramamış kişiler nazarımda insan bile olamamıştır.

    fenerbahçe ve bjk’nin türk spor medyasına hakim olmak için özel çalışmalar yaptığından adım gibi eminim. şu anda işbirliği içinde olsalar da aslında birbirlerine düşman olduklarını da biliyoruz. rahmi koç ve oğlu ali koç sayesinde şu anda her alanda işbirliği içindeler. bu işbirliği ve çalışmalar ile her gün ekranlardan ve gazete sayfalarından galatasaray’a nefret kusuyorlar.

    ne diyelim; allah hepsine izan ve insaf versin.
  • 1273
    dün başkanımız mustafa cengizin basınla ilgili açıklamaları üzerine yorumumu belirtmek istedim. aslında galatasaray gerek taraftarıyla, gerek basınıyla, gerek yönetimiyle ve divanıyla sorgulama kültürünü benimsemiş bir camiadır. gerçek demokrasilerde bu aslında her kurumu/ülkeyi ileri götüren bir olgudur. bugün ülkede hem sporda hemde diğer etkinliklerde* özellikle avrupanın gerisinde olmasının en büyük nedeni ne insanımız ne de basın yeterli düzeyde sorgulama kültürünü kaybettiğinden dolayıdır. kimse sorgulamayınca da icraati yapmakla sorumlu olan kişiler de sürekli doğru yolda olduğunu zannetmektedir ve büyük bir yanılgıya düşmektedir. yapıcı sorgulamalar yapılsa idi ülkemiz bir çok alanında çok daha iyi bir konumda olacağı şüphesizdir.
    diğer rakiplerimizde* bu kültür türkiye gerçekleri ile paralel gitmektedir. yani bir sorgulama kültürü direkt olarak düşmanlık olarak algılanmaktadır ve hatta bazen camialarından kapı dışarı bile edilmektedir. o yüzden genelde bu kulüpler galatasaraya göre daha başarısız olmaktadır. galatasarayın bana göre en büyük farkı bu sorgulama kültüründen gelmektedir. galatasarayda muhalefet en sert eleştirileri yapar, eleştiriye maruz kalan kişi ile hiç bir şey olmamış gibi gülerek/eğlenerek kahve içebilecek bilince de sahip bir camiadır. çünkü herkes bilir ki bu yapıcı eleştiriler yönetimi de camiayıda her zaman ileri götürmüştür.
    her neyse son zamanlarda dikkatimi çeken ise genelde eleştiriler yapıcılıktan çıkıp, daha çok yıkıcı amacı güden eleştirilere dönüşmüştür. * gerek bazı sosyal medya taraftarlarında, örneğin şu transfer edilmezse istifa edin, şunu alamadık beceriksiz yönetim gibi transferlerin maddi ve manevi boyutlarını hiç bilmedikleri halde bir çok yıkıcı eleştiri getiren taraftar mevcuttur. hadi bunları genelde gençlik ateşiyle/gazıyla yazan çoğunluk olduğunu ve bilinçsizlik ve rakipleri transferde de ezme psikolojisinin getirdiği gerginlikten kaynaklandığını varsayalım. ama bu işin eğitimini almış basın mensuplarının bazıları* son zamanlarda özellikle dikkatimi çeken yönetim başarısızmış imajı vermek için kasıtlı haberler yapıyorlar ve resmen birilerinin maşalığını yapıyorlar. bence başkanın bahsettiği basın mensupları direkt olarak bu kesimde kalan kişiler olduğunu düşünüyorum. yoksa başkan mustafa cengizde galatasaray kültüründe eleştiri ve sorgulama kültürünün her zaman kulübü ileri götüren bir olgu olduğunun bilincinde bir insan olduğunu düşünüyorum.
    tabi burada yönetime de bir eleştirim olacak. yönetimde bu tiplerden bunalmasından ve diğer camialarla çok iç içe olmaktan kaynaklı etkilenme ile, şu an ülkede çokça gördüğümüz ve rakip camiaların sıkça yaptığı, bazı haberleri sızdırma karşılığında sürekli yönetimi savunan basın mensupları da çokça göze çarpmakta. bu konuda yönetime eleştirim şu yönde olacak, galatasaray kültüründen uzak hareket ediyorlar ve nacizane tavsiyem bunu yapmamaları. aynı kişiler yarın bugün kalemlerini başka hesaplar için size de doğrultabişirler. çünkü aslında sizi savunanlarda sizin kalemşörlüğünüzü yapıyor, gazetecilik yapmıyor ve ilk bahsettiğim gruptan hiçbir farkları yok. gazeteci kalemini kullanırken eğer ki taraf ise objektifliğini kaybeder ve bu da gazetecilik değil başka bir şey olur.
    son olarak türk spor basını da gerçekten türk basını gibi rezil bir haldedir. gazeteci tarafsız olmalıdır. hem türkiye de hem de spor kulüplerinde basın mensupları şu anda çoğu taraf haldedir. tabi ki bir parti tutabilir veya takım tutabilir ama gazetecilik demek önüne haber geldiğinde savunduğun kuruma aykırı bile olsa doğruluğunu ispatladıktan sonra o haberi yapmaktan geçmektedir ama tüm bu koşullara ve gerçeklere rağmen işini gerektiği gibi yapan tüm basın emekçilerine selam olsun.
  • 1274
    galatasaray'ın transfer gündeminde olduğu söylenen oyuncular hep dünyaca ünlü yıldız isimler oluyor. cavani, james rodriguez, mario götze; geçmişte robben, ibrahimoviç, ronaldinho vs.

    biz bu isimleri duyduğumuz anda gaza gelip yönetim üzerinde baskı oluşturuyoruz ve bu da satılık kalemlerin sahiplerinden prim almalarını sağlıyor. bizler sinirle yatıp kalkarken, satılık kalemler hahahaha çekiyor.

    dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama basında fenerbahçe ile ismi geçenlerin hepsi fenerbahçeyle sözleşme imzaladı. 3 ay önce novak gidecek dediler gitti. caner ve gökhan fenerbahçe'ye dönecekler dendi ve döndüler. mert hakan için 2 ay önce fb daha fazla teklif ettiği için fb'ye gidecek dendi gitti. sinan gümüş ismi çıktı aldılar. mame thiam yazıldı, aldılar. sosa alınacak dendiler, adam 1-2 güne imza atacak. şimdi de bakasetas haberleri çıkıyor ve muhtemelen bakasetas'ı da alacaklar. bunları yazmamın tek sebebi, satılık kalemlerin fb yönetimiyle işbirliği içinde çalışmasıdır. hiç gördünüz mü, fb'ye cavani gelecek haberlerini? veya götze ile anlaşma sağladıklarını okudunuz mu? "gustavo, vatandaşı oscar'ı ikna etti. oscar fb'ye artık çok yakın!" haberlerine rast geldiniz mi? gelemezsiniz, çünkü satılık kalemler fb taraftarının ayaklanmasını istemiyorlar. yönetim üzerinde baskı kurmalarına izin vermiyorlar. bizde ise bu durum tam tersi. mensah galatasaray'a gelecek dediler ama beşiktaş'ın 6 ay boyunca mensah transferi için uğraştığı ortaya çıktı. bazı gereksiz sözde galatasaraylı yorumcularda galatasaray'ı etik davranmamakla suçlayıp, basın üzerinde itibarımızı lekemeye çalıştı. sonra her yerde transfer çalımı olarak yazdılar ve galatasaray taraftarının bir bölümünü ayağa kaldırdılar. mert hakan yandaş'ın sözünü tutmamasını değil, galatasaray'ın sözünü tutmadığını yazdılar. sonra bunu da yine transfer çalımı adı altında bir güzel yazıp yine taraftarımızı ayağa kaldırmayı başardılar.

    lerma, jozwiak, moder, götze, cavani, rodriguez, gabriel, elneny, alhassan, zinckernagel, lemina, seri, mehmet ekici, kaan ayhan, shon weissman, keita balde, trezeguet, mandzukic, ve daha sayamadığım bir sürü ismi transfer ettiğimizi söylediler. beşiktaş'a gelince suspuslar, fenerbahçe'ye gelince suspuslar, trabzonspor'a gelince suspuslar ama konu galatasaray olunca da en az 30 ismi kadromuza kattığımızı yazıyorlar. biz ne yapıyoruz? bir güzel gaza geliyoruz.

    gaza gelmekte haklıyız evet çünkü mustafa cengiz yönetimi transferleri zamanında yapamıyorlar. bizler överiz, severiz, eleştiririz... bu bizi ilgilendirir. sözde spor basını ise her daim objektif olmalı, peki onlar ne yapıyorlar? vurdukça vuruyorlar, vurdukça vuruyorlar.

    transferlerden bağımsız şöyle de bir durum var; ali koç'un başkan olduğundan beri geçen 2 yıllık sürede fenerbahçe'nin sırasıyla 6. ve 7. olmalarını konuşmuyorlar ama bizim en ufak bir mağlubiyetimizde herkesi asıp kesiyorlar. ali koç'un taraftarın üzerine atlamasını hiç konuşmadılar ama mustafa cengiz'in bir sözünü haftalarca konuştular. ahmet nur çebi'nin cümle kurmaktan aciz olduğunu yazamadılar ama mustafa cengiz'in şivesiyle bir güzel alay ettiler. fatih terim'e mafya dediler, abdurrahim albayrak'la alay ettiler. söke söke kazandığımız bir maç sonrası hakem hakem diye ortalığı haftalarca yakıp yıktılar; hakem faciasıyla yenildiğimiz maç sonrasında ise galatasaray şöyle kötü böyle kötü diye günlerce süren konuşmalar yaptılar. fenerbahçe yenildiğinde "hakeme düdük astırmalılar", kazandığında ise fenerbahçe şampiyon dediler. aynı durum beşiktaş ve trabzonspor içinde geçerli. başta ali koç olmak üzere diğer kulüp başkanları satılık kalemlerini maşa gibi kullanarak o kadar algı oyunu kasıyorlar ki, gittiğimiz herhangi bir anadolu deplasmanında yunan takımı muamelesi görüyoruz.

    bir sözümde galatasaraylı geçinen ama galatasarayla uzaktan yakından alakası olmayan pabucumun yorumcularına olacak. biri galatasaray'ı sahtecilikle suçlar, öbürü saçma sapan haberler yapıp kulübü zor duruma düşürür, bir başkası objektif olacağım ayağına galatasaray hariç her tarafa yanlamaya çalışır... kendiniz olun oğlum kendiniz. birazcık onurlu, haysiyetli yorumlar yapın. bir taraf sırf zengin diye yalamaya devam etmeyin. daha da ağır konuşmak istiyorum ama forum kurallarından çekiniyorum. kısacası birazcık bak birazcık delikanlı olun çok değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın