• 1176
    haber uydurma potansiyeline ve hayal gücüne hayran olduğum oluşum. az önce webaslan'da okuduğum haber; " almadan gelmeyin" demiş terim, haberin sahibi yanlarındaydı sanırım bu konuşma esnasında. gel de gülme bu senaryolara...

    --- alıntı ---
    son olarak oynanılan ankaragücü karşılaşmasında taraftarların "forvet istiyoruz" tezahuratları sonrası galatasaray yönetimi dubai'de golcü avına çıkarken, teknik direktör fatih terim ve yönetim arasında yaşanılan diyalog ortaya çıktı.

    bip spor'un haberine göre, son aşamaya gelen alan carvalho transferi için dubai'ye çıkartma yapan abdurrahim albayrak ve şükrü hanedan'a teknik direktör fatih terim'in "almadan gelmeyin!" dediği belirtildi.

    --- alıntı ---
  • 1178
    galatasaray şampiyon olmazsa halinin zor olduğunu düşünen ve dile getiren bilgisiz insanlardan oluşan basın. ben taraftar halimle bir sürü başka derdim varken bu konuyu meslek edinenlerden daha fazla bilgili olmam, bilgiyi onlardan almam yerine onları bilgilendirmeye çalışmam durumun vahametini gösteriyor. bizim kadar ilgilli olmayan insanlar bilgisiz, yetersiz insanlardan bilgi almak durumunda kalıyor. dolayısıyla sonucunda futbol hakkında cahil bırakılmış bir kitle oluşuyor.

    her neyse galatasaray şampiyon olsa da olmasa da bu transferler galatasaray üzerinde herhangi bir maddi yük yaratmayacak sevgili basın mensupları. sizlerin ezberinin tersine galatasaray bu sefer transferlerini transfer gelirlerinden yapıyor. hem de maaş tablosunu normalleştirerek serdar aziz'in maaşını serdar'dan daha iyi 2 tane stopere veriyor mesela. 32 yaşındaki gomis'in 1 senelik maliyeti 9.5 milyon euro yani ağustos 2018 kuruyla 66.6 milyon tl'ye denk geliyor. diagne'nin 1 senelik maliyeti ise 12.5 milyon euro yani 74.5 milyon tl. aradaki fark 8 milyon tl. yani kalsa 33 yaşında olacak gomis'in 1 senelik maaşının 3'te 1'i için mi bunca tantana? 6 ayda alt yapıdan çıkardığımız ozan'ın bonservisiyle ise 2 genç stoper aldık. tüm bunlara rağmen 2018-2019 ara transfer dönemini 3 milyon euro artıda kapattık.

    galatasaray 2 dönemdir sattığı kadar alıyor ve maaşları da kademeli olarak azaltıyor. yani galatasaray'ın yazın ödemesi gereken tek ücret oyuncularının maaşları. ligin sonuna değin stad gelirleri, mağazacılık gelirleri ve yayın gelirleriyle maaşları karşılayabildiği sürece galatasaray'ın finansal olarak hiçbir problemi yoktur.
  • 1181
    (bkz: 10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı)

    yine heryerde yayagara koparmaya başlamış oluşum. dayının biri de ntv'de çıkmış yok çanakkale ruhu, yok 17-18 yaşındaki liseli trabzon oyuncusu çocukların hakkı falan filan saçmalıyor. sanki savaş çıktı, milli mücadele başladı da bizim topçular seferberliğe gitmediler. alayı yabancı ya hani. hak hukuktan bahsediyor bir de. saçmalamaya devam edin. biz gazı aldık artık.

    (bkz: şampiyonluk yakın meşaleleri yakın)
  • 1183
    arkadaşlar naçizane tavsiyem; okumayın, dinlemeyin. her zaferimizden sonra ortalık düzenbazların ağlama uğultuları ile inliyor. boşu boşuna sinirlerinizi yormayın. sadece sözlüğe girin ve galibiyetimizin keyfini çıkarın. ben artık öyle yapıyorum, aksi durumda dişlerimi sıkmaktan çok yoruldum artık.

    yanıt vermeniz gereken bir durum olursa da şu görseli kullanabilirsiniz:

    https://scontent-sof1-1.xx.fbcdn.net/...2774&oe=5CF34F4A
  • 1184
    nedense dünkü maçı* hakem hatalarının en çok olduğu maç şeklinde yorumluyorlar. hakemin hataları trabzon'un penaltısını vermemesi ve diagne'yi atmaması bana göre(epureunu'nun daha sert müdahalede atılmadığını da hatırlatalım bu arada* ). peki aynı basın 2 kasım 2019 galatasaray fenerbahçe maçında hakemi bu kadar konuştu mu? linnes'e alper tarafından yapılan net kırmızı kart, taç pozisyonu, skretel'in oyuncumuza ceza sahasında attığı dirsek bunlar maçın kaderini değiştiren çok önemli hatalar, bu maçı kazansak 2 puan fazlamız olacaktı. peki konyaspor* maçındaki haksız penaltı ve sonrasında yapılan açıklamalardan sonra bu medyanın galatasaray konusunda konuşmaya hakkı var mı?, beşiktaş maçında * ozan'nın gayet temiz olan pozisyonuna faul çalınması ve devamında gol yememiz, 3 tane penaltı pozisyonu olması( seç beğen birini al) bu pozisyonlardan sonra cüneyt çakır ümit öztürk kadar konuşuldu mu? peki bu maçları birbirine ekleyelim ve kaç puan olduğuna bakalım:
    fenerbahçe maçı +2
    konyaspor maçı +2
    beşiktaş maçı +1 ve + 3
    yani şu anda aslında başakşehir'in ya 2 puan gerisinde yada 1 puan önünde olmamız gerekiyordu. buna 8 aralık galatasaray rizespor maçı da eklenebilir.(son dakikada linnes'in penaltı pozisyonu)* ve bunlar sadece sonucu doğrudan etkiledikleri maçlar.

    nedense bunlar konuşulmazken 2 bariz hata yapan ümit öztürk tartışılıyor ve herkes tarafından sezonun en kötü hakemi kabul ediliyor. ben buraya örnekleri bıraktım, ne düşünmek istediğinize siz karar verin.
  • 1185
    on bir yabancı ile sahaya çıkmamız ile birlikte istiklal marşını güzide türk futbolcularının ağızlarından duyamadıklarını haykırdılar. ancak 2-3 hafta önce 18 yaşında pırıl pırıl bir çocuğu avrupa piyasasına soktuğumuzu unuttular.

    hakem hatalarıyla maç* kazandığımızı, operasyon yaptığımızı çığırdılar. ancak ligin ilk yarısında göz göre göre üçer üçer puanlarımızın çalındığını, sesimizi çıkardığımızda bildiri ile ağzımızı kapatmaya çalıştıklarını unuttular.

    onyekuru'nun pozisyonunda* sol ayağına aldığı darbeyi görmeyenler topun zaten onyekuru'nun ayağından çıkmış olduğunu söyleyenler fenerbahçe maçında* isla'nın ayağından topun çoktan çıkıp çıkmamış olmasını tartışmayı unuttular.

    sistemli olarak bir şeyleri işlerine geldiği gibi yontuyorlar. bunu yaparken de suratları hiç kızarmıyor. https://twitter.com/.../1093962955899711490

    normalde asla galatasaray üzerine oyunlar oynanıyor gibi bir algım yoktur. her takım taraftarı kendince üzerine oyunlar oynanıyor zanneder. ancak bu sene ayan beyan galatasaray puanları tırpanlanırken yumuşak geçişler sergileyen spor medyamız, söz konusu kararlar galatasaray lehine işlediğinde ortalığı ayağa kaldırıyorlar. daha maçın son düdüğünün sesi kulaklarda yankılanırken başakşehir kulübü açıklama yapıyor falan. galatasaray kaliteli oyuncuları kadrosuna katınca sahada istiklal marşı okuyacak adam olmuyor. örneğin fenerbahçe'nin yabancı sayısı bizden bir fazla iken bu konuşulmuyor. üstelik türk sporunun en büyük gururu galatasarayken, sanki türk düşmanıymış gibi lanse ediliyor. başakşehir'in avrupa maçlarına vermediği önemin rezaletini kimse konuşmuyor. dışarıya tek bir futbolcu bile ihraç edememiş kulüpler konuşulmuyor.

    bütün bunlar ise galatasaray'ın adım adım zirveye yaklaştığı zamanlarda dile getiriliyor. bu sezon tek kar etmiş kulüp galatasarayken kimse kulüpler borç içinde demiyor. ali koç milyar liralara varan borçları açıklarken tüm kulüpler kötü durumda deniliyor. oysa adnan polat döneminden beri sistemli olarak galatasaray'ın batacağı konuşuluyor.

    bütün bunları alt alta koyduğumuzda da ortaya bir tablo çıkıyor. bu ülkede başarılı olanın yanına doğru gelmeye çalışılmıyor, ayağından tutulup aşağı çekilmeye çalışılıyor. ancak galatasaray sandığınızdan daha büyük. fark edeceksiniz...
  • 1187
    geçen haftaki maçta türk tarihinin utanç gecelerinden biri yaşanmış gibi davranmışlardı. ümit öztürk'ün 3 pozisyonu vardı. nagatomo'nun hadi ordan demesi, marcao'nun penaltı pozisyonu, diagne'nin kırmızı kartı (bkz: 9 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı)
    dünkü maçta ise hiç kimse abartmadı pozisyonlar normalmiş gibi herkes maçı konuştu. fırat aydınus'un pozisyonları ise skiertel'in kırmızısı, jahovic'in kırmızısı, jailson'un penaltısı ve moses'ın hadi ordan demesi.
    (bkz: 16 şubat 2019 fenerbahçe konyaspor maçı)
    basit matematik yapalım
    verilmeyen kırmızı+verilmemesi gereken kırmızı+verilmeyen penaltı+küfür>verilmeyen kırmızı+verilmeyen penaltı+ küfür
    geçen hafta da söyledim ümit öztürk'ün en büyük hatası galatasaray lehine hata yapması idi. medyamız ise klasik olarak galatasaray maçının hakemini eleştirirken fenerbahçenin maçının hakemini eleştirmez neden? orasını siz cevaplayın.
  • 1189
    son zamanlarda isin suyunu kacirmaya baslamislardir. ridvan’i aciyosun uc kirmizi verilmedi, beyaz futbola geciyosun dort kirmizi verilmedi, biraz rahatlamak icin sozlugu aciyorsun bes kirmizi verilmedi. lan belki de siz futbolu bilmiyorsunuz, bu elestirdiginiz hakemler belki de sizden cok daha iyi bir sekilde hakim kurallara ve futbolun 11’e 11 oynanmasi gerektigini, maclari bu yonde yonetmeleri gerektiginin farkindalar. bundan sonra oyuncularin eli, govdelerine iple baglanmis bir sekilde maca cikip, birbirlerine dokunmalarina da yasak getirilirse bir de maclar 6’ya 6 oynanirsa turk spor medyasi amacina ulasacak sanirim.
  • 1190
    4 büyüklerin maçlarında yaşanan hakem hataları nedeniyle ortalığı yangın yerine veren ama iş başakşehir'e gelince sesi çıkmayan sözde basın, gerçekte kukladır. küçük bir azınlık dışında başakşehir'in lehine yapılan hataları konuşmaya, yazmaya, ekrana getirmeye gerek duymamakta belki de korkmaktadır. sonra da utanmadan kendilerini gazetici ve basın mensubu olarak tanıtmaktadırlar. gerçi tff başkanının elinde olan bir basından da farklı bir hareket beklemek hatadır.

    türk spor basını, tff ve türk hakemleri ile birlikte ülkenin yüz karalarından biridir.
  • 1191
    başkanı istifa eden, haziran ayında yeniden seçime gidecek olmasına rağmen haziran ayından itibaren görev almak üzere şenol güneş ile anlaşan tff konusunda 3 maymunu oynayan basındır. hatta bu saçmalıklar silsilesini "türk futboluna heyecan getiren olumlu gelişmeler" olarak bakmaktadırlar.

    a) kalemleri kiralıktır
    b) tiynetsizdirler
    c) beyinsel oksijen yetmezliği çekiyorlar
    d) seçilecek federasyon başkanı zaten seçilmiştir ve kararların nereden geldiğini biliyorlar
    e) hepsi
  • 1192
    bursaspor maçımızdan sonra inim inim inleyen, kudum kudum kuduran oluşumdur.
    (bkz: 17 mart 2019 bursaspor galatasaray maçı)
    baştan kızıyordum ama izledikçe, kıvranmalarını gördükçe hoşuma gitmeye başladı.
    takım oyunundan, trtsporuna, beyaz sporundan %100 futboluna, maratonuna kadar ermanı, ersini, çakarı, serkanı, ilkeri, turgayı, rıdvanı, güntekini, tümeri, sıvacı ertemi, sinanı .... ve daha bilimumları hepiniz kuduradurun, geberedurun,
    yokoladurun...
    kardeşim trabzonda, antalyada, malatyada ve daha birçok maçta defalarca yol verilen başakşehir'i kaç dk konuştunuz?
    bu takımın maçına 1 yıldır çıkamayan hakem vardı, hiç lafı geçti mi programlarınızda?
    her hafta kural katliamı yapılan kadıköyde; penaltı ihlalinde atış tekrarı yerine diğer takım lehine endirekt serbest vuruş verilirken, başlangıcı kabak gibi ofsayat olan pozisyonlara penaltı çalınırken, havada uçan tekmeler atılırken var a bile gidilmemesini, tüm bunları kaç dk konuştunuz sizi gidi şeref ve haysiyet yoksunları?
    tamam izlemeyelim izlememesine de, ulan takımın öyle ya da böyle 2-0 geriden gelmiş 2-3 kazanmış, şöyle ağız tadıyla çayımı kahvemi yudumlarken bir iki yorum dinleyeyim diyorsun ama 5 dk içinde bir bakmışsın seni çileden çıkarmayı başarmışlar. doluyorum, doluyorum, ah diyorum takımım takım gibi olsa bunların ağzının payını verir, ağızlarının orta yerine her hafta şamarı oturtur ama o kadar sallanıyoruzki biz de...
    artık 8 hafta kala biraz daha kıpırdamamız lazım, maçlarda galibiyet kadar rakiplere mesaj da verebilmeliyiz. heleki kadıköy deplasmanı da yaklaşıyorken. zira biraz hissettirsek kendimizi, eli ayağı boşalacak bir başakşehir var karşımızda...
  • 1197
    bugünlerde bir yerlerden talimatlar aldığı çok açık olan oluşum. normalde taraftarsız ve kitlesiz başakşehir karşısında 30 milyon taraftarı ile tirajlarını, satışlarını, reytinglerini artıra bilecek bir istanbul büyüğü olan galatasarayı desteklemeleri gerekir. ancak siyasi erke, ali koç ve sponsor şirketlerine bağlı olduklarından çıkarlarını gözetemeyip, emr edilenleri söylüyorlar.
  • 1200
    değerli sözlük yazarlarına tavsiyem seçici olmalarıdır.

    bu işlerin en temel ölçüm cihazı reytingtir. ertem şener, turgay demir, ahmet çakar gibi insanlara prim verirseniz sonuçları böyle olur.

    memlekette eskiden var olan şimdi ise "yok edilen" basın özgürlüğünden nasiplerini almışlardır. takip ettiğiniz spor kanallarının tamamının patronları yalaka ve yandaş olduğu için kanallarından farklı ne bekliyorsunuz? siyasette de, sporda da, sağlıkta da aklınıza gelebilecek her konuda yandaşlar ve ona göre bir yayın akışı düzenliyorlar.

    youtube var arkadaşlar açın izleyin, daha kaliteli daha objektif ve daha özgün içerikler mevcut. şayet siz prim vermezseniz onlarda kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalırlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın