türk polisi

• 26

  galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor'un birbileri ile oynacakları maçlarda güvenliği sağlayamacak kadar acizdir.
  
  sen daha galatasaray futbolcusunu soyunma odasına götüremiyorsan, en üst kademeden en alt kademesine kadar kim varsa bırakın kardeşim bu işi, yapamıyoruz diyin.
  
  içişleri bakanlığı'nın acilen istanbul valisi ve istanbul emniyet müdürü'nü toplaması gerekir.
  
  ne biçim bir ülke ya, deplasmana gidemezsin, bazı günler taksim'e çıkamazsın, e hani nerde güvenlik? sen daha stada taraftar götürüp sağlıklı bir şekilde çıkaramıyorsan ülkeyi nasıl koruyacaksın ey türk polisi?
• 27

  (bkz: türk emniyeti).
• 28

  (bkz: teröriste insan hakları cimbomluya indir copları)
  ayrıca;
  http://www.youtube.com/watch?v=E-rNB3aK-n4
• 29

  çoğunun kurabildiği iki cümle vardır: "dağılın lan!" ve "kaçmayın o. çocukları".* cümle kurabilen ve yeri geldiğinde yıkıcı olmak yerine yapıcı olmayı tercih edenine de anca çocuk büroda rastlayabilirsiniz.
• 30

  derbilere deplasman yasağına kuşkusuz ki en çok üzülenlerdir. deplasman bileti alınması esnasında görevli olmak herhalde kendileri için bir terfi, bir promosyon bir prim gibi bir şey. öyle neşeli oluyorlardı ki o coplar ortaya çıktığında, şimdi yerini tutacak eğlence ne bulurlar hiç bilmiyorum.
• 31

  sonuna kadar arkasındayım. maça pala ile gideni, taşkınlık yapanı, huzur bozanı dövmeli. polisleri eleştireceğinize bir iki kelam da amirlere müdürlere laf ederseniz çok memnun oluruz.
  
  amirleri müdürleri emrediyor, memurlarla kendilerine verilen emri uyguluyor. taşkınlık, huzur bozan, asayıişi bozan galatasaray taraftarı da olsa cezalandırmalı.
  
  polisin başka işi gücü yok bu tarz adamlarla uğraşacak. oldu çok güzel.
• 32

  ottan boktan adam dövmeye yer ararlar. tribündeki üç beş çakalı alamayıp herkese saldırıp asayiş sağlarlar. kimse kimseyi hiç yoktan dövemez. kimsenin böyle bir hakkı yok. neredeyse herkes biliyor polisin keyfe keder adam dövdüğünü.
  
  ama aynı çevik kuvvet, terör eylemlerinde biber gazı sıkmaktan başka bir şey yapmaz. bekler yerinde anca iki üç tane genci alıp sabahına salıverir.
• 33

  bok atacak başka kimse kalmadı türk polisine bok atalım. federasyonun trabzonspor maçlarında fenerlileri korumak için aldığı deplasman yasağı kararını bile türk polisine yıkalım.
• 34

  1 tanesinin salladığı cop 2 sene önceki mersin idmanyurdu-konyaspor maçında sırtıma gelmiştir. o anki hengamede bir şey hissetmiyorsun ama sonradan acısı derine işliyor. taş atan adanalılara konyalılara bir şey yapamadılar olan biz arada kalanlara oldu önlerine kattıklarına indirdiler copları. o kadar da delikanlıdırlar (!)
• 35

  copu bırakıp ve kaskı çıkarmış olsalar her maç tribünden kovalanarak kaçarlar. o kadar nefret yaratmıştır tribünde polis. bunun irdelenmesi lazım. polisten nefret etmeyen çok az tribüne giden insan vardır herhalde. sadece eziyet yaratırlar. elde kamera bak fişliyoz haaa akıllı olun mesajı verirler.
  
  ha bir de;
  
  keşke jandarma gelse tribüne. onu da tartışırız.
• 36

  görevlerinden birisi galatasaray taraftarını joplamak olan güvenlik güçleri.
  
  (bkz: 29 mart 2012 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçı)
• 37

  adını unuttuğum yabancı bir yazarın sözü vardı "polisler insan olamaz, insan olsalardı polis olmazlardı" diye. nerde polis görsem bu söz aklıma geliyor. ve sonra bir basketbol maçı çıkışı abdi ipekçi'nin önünde dövdükleri çelimsiz (belki de engelli) galatasaraylı geliyor aklıma.
  
  akrabası vs olanlar kusura bakarsa baksın istisnalar umrumda değil; insan değiller hiç biri.
• 38

  en büyük avantajları sadece dayak attıklarında akıllara gelip eleştirilmeleridir.
  
  1 mayıslarda eleştirilir mesela türk polisi, üniversitelere girdiğinde, avrupa kupası almış bir takımı karşılamaya giden "heyecanlı" taraftarları dövdüğünde, stadda salonda biber gazı sıktığında eleştirilir. 8 martlarda, tıp bayramlarında, derbilerde, grev dağıtmada, küçücük çocukları itip kakmada, altlarına verilen mini cooper'lar ile istiklal'de(ona buna) hava atmada, festuslarda, adliye önünde taraftar dövmede, bilet kuyruğunda taraftar dövmede, kimlik kartını suistimal etmede, linç girişimlerinde ve daha nice vesairede de bahsedilirler lakin iğnelenmezler.
  
  neden? çünkü biz bazı şeyleri ancak gözümüzün içine sokulduğunda sorgulayan bir kitleyiz. çünkü biz sadece birileri bize bir şey yaptığında tepki veren bireylerle şişirilmiş bir toplumda yaşıyoruz.
  
  o nedenle dostlar belki kabul etmeyeceksiniz ama eğer bu başlığa ta 22 kasım 2011'den bugüne * kadar bu kadar olay olmasına rağmen tek bir satır bile yazılmadıysa bu yukarıda yazılanların sözlüğümüz içinde de geçerli olduğunu göstermektedir.
  
  (bkz: gelin beraber ağlayalım) *
• 39

  bunların dersini zamanında verdi tribün, zamanı gelince yine verir....
  
  http://www.youtube.com/...&feature=related
• 40

  çıplak çocuğa copla vuran, salondan efendi gibi çıkan insanları kapıda bekleyip güle güle dayağı atan, cahil adama yetki verirsen babasını bile keser sözünün uygulayıcısı vahşi insan sürüsü. nasıl bir gazsa hala gözüm yanıyor, allah sizi bildiği gibi yapsın.
• 41

  gücü taraftara yeter, öğretmene yeter, işçiye yeter.
  
  neden biliyor musunuz korkmazlar bu kesimden.
  
  ama güçlerinin yetmediklerinden tabiri caizse it gibi tırsarlar.
  
  içinde düzgün insanlar vardır ama olmayanlar çoğunlukta ne yazık ki.
• 42

  anca o copu kendimiz yediğimiz zaman aklımıza geliyor.bugün a.c.a.b yazanların kaçı, öğretmenlere yapılan şiddete tepki gösterdi? iki sonra unuturuz hepsini. ülkemizdeki polislerin bir çoğu, ego tatmini için bu görevi yapıyorlar. onlar copları vücudumuza indirdiğinde, biber gazını sıktığında tatmin oluyorlar. üniforma ile, silahla, copla, biber gazı ile birey olan tipler. al onları, bomboş bir et yığını olarak kalırlar. ne fikirleri vardır ne de amaçları. bir hafta geçmedi daha, havaalanında fenerbahçeli taraftarları copladılar. bir kızın ayağı kırıldı. içten olarak tepkimi verdim ama bugün olanlar karşısında karşı taraf "oh oh " çekti. aynısı yarın yine onlara olsa, bugün polise bağıranlar, tribünde "vur vur "diye bağırır. neden? çünkü fenerbahçe forması var. biz halk olarak bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığıyla hareket ettiğimizden oluyor böyle şeyler. hayat sokakta. polisler de sokakta. onlarla karşılaşacağımız yer forum veya sözlük değil sokak. öğretmenler, işçiler, öğrenciler, hakkını arayanlar sokakta, polis karşısında yalnız kalırsa eğer bu polisler bizi daha çok döver. sonra kimse a.c.a.b falan yazmasın.
• 43

  gelin size türk polisi ile ilgili bi anımı anlatayım.
  
  7 mayıs 2011 bursaspor beşiktaş maçı için bi bursasporlu arkadaşımın fazla bileti varmış. "çiçek pasajında oturuyorum gel maça gidelim." dedi. "tamam olur." dedim. hemen hazırlanıp çıktım, evimle stad arası 10 dakika. çiçek pasajı dediğim yerde stadla evin tam ortasında kalıyo. yemek yiyip, biraz içtikten sonra hafiften kaçalım güzel yerde oturalım dedik. çiçek pasajı yer altında kalıyo, yukarı doğru merdivenlerden çıkarken zaten bi toz bulutuyla karşılaştık. ama nasıl tarif ediyim size, nefes almak o kadar zor ki.. altıparmak caddesi zombi filmlerinden fırlamış gibi.. çiçek pasajı'nın orda ışıklar vardır. ordan karşıya geçen bi teyze vardı. teyze "oğlum, bakar mısın?" dedi. "güneş vuruyo gözüme karşıya geçemiyorum, geçirir misin?" dedi. havada kapalı değil ama güneşli de değil. artık siz hesap edin nasıl bi biber gazı sıkmışlarsa, göz gözü görmüyo. "tabi teyze evine kadar götüreyim." dedim.
  
  hemen kaymakamlığın arkasında, yani 5 dakikalık bi mesafe bile değil. teyzemin evinin önünde de bursasporlular sığınmış, mahallede göz gözü görmüyo.. bi anda koşturmaya başladılar, çevik kuvvet geliyomuş meğerse. çocuklar kaçınca mahallede arkadaşım, ben, bi de teyze kalmıştık. iri yarı polisin biri geldi dedi ki "ne biçim erkeksin ulan sen hem kaçıyosun hem de yaşlı kadından mı medet umuyosun." "yok memur bey o kadar biber gazı sıkılmış ki hanfendi yürüyemiyo yardım ediyorum." dedim. adamın anasına küfür ettik sanki. aldı beni arabaya sokmaya çalışıyo. sonra teyze olayları yeni ayıktı, "evladım bırakın ne terbiyesizmişsiniz." gibisinden bişeyler dedi de öyle bıraktılar yoksa götürüceklerdi karakola..
  
  türk polisi baskı altında o kadar saçma sapan işler yapar ki en günahsız insan bile hitler muamelesi görür. ama siz siz olun "polisin bu kadar aşırı güç kullanmaması gerekir." diyen yavşaklara inanmayın. ilk önce polisin niye orda olduğunu sorgulayın. polis her zaman gerilimi arttıran bi unsur.
• 44

  insanlara molotof atıp türk bayrağı var diye bakkal yağmalayanlara anne şefkatiyle yaklaşan ama diğer her kalabalığa tekme tokat girişen acizler ordusu.
• 45

  hem eğitim seviyesinin düşük olması, hem de tabancası olması sebebiyle en çok çekinilmesi gereken meslek grubu.
• 46

  (bkz: all cops are bastards) (bkz: a.c.a.b)
  
  edit: yazar burada "all cops" derken aslında emniyet kurumunu yani bir sistemi kastedmiştir. ama bazı mallar bireysel algılayıp tepki vermiştir. sloganın amacını anlamadan hava soluyan insanlar var. yazık.
• 47

  geçen gün resimlere bakıyorum bu faceden; dünya tribünleri, a.c.a.b olayı filan. all'da demesek iyi aslında diye düşünüyorum, hani sakinim böyle rahat rahat bakıyorum resimlere aklıma gelmiyor pek bir şey. ama dün * olanlardan sonra harbi all ulan, alldan da öte o alllarında bütün allları bilmem anlatabildim mi? hayvan mı jopluyosunuz ulan, sanki taraftar oyuncak ya da küçük çocuk bunlarda canları sıkıldı hadi bugün şunlara 2 çalalım diye gelmiş mahalle kabadayıları gibiler.* harbiden eğitimsiz, kaba kuvvet kullanmaktan zevk alan, psikopat ruhlu insanlardan oluşan kesim olduğuna inandım, iman ettim artık. bazen acırdım işleri zor, yok abi abartmayın derdim, daha ılımlı yaklaşırdım ama yok artık yok. *
  
  bu arada efendilik mi doğru, galatasaraylılık mı? yoksa diş bilemek mi? düşünüyorum düşünüyorum çıkamıyorum işin içinden.(u: efendilik galatasaraylılık dediğimiz olay doğru elbet ama sanki yanlış algılamakta ya da uygulamaktayız çok mu susuyoruz anlamadım ki) ne de olsa: deveye diken, insana..
• 48

  eğitim seviyesi ve dolayısıyla mantık sahibiyeti aranmaması gereken topluluk.
  
  türkiye'de polis olmak bir baltaya sap olamamış insanların can simidi durumudur. 2 yıllık üstünkörü eğitim'le, beyin yıkama programlarıyla, dayak makinası halinde piyasa'ya sürülen bu genç insanlar. dün akşam * olduğu gibi amirlerinin vur emirleriyle, beyni programlanmış insanlık dışı unsurlar gösterebiliyor, gösterecektir de.
• 49

  29 mart 2012 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçında salon kapısında galatasaray taraftarının ayakkabılarını çıkartıp, taşşaklarına kadar ararken, fenerbahçeli k.peklerin salona maytap, meşale, sis bombası, torpil vs. sokmasına göz yummuş/izin vermiş emniyet mensuplarıdırlar. söz konusu galatasaray taraftarı olduğunda bir eli jopunda bekleyen üniformalıların tutumu, bizlere bir kez daha aynı sloganı söylettiriyor. (bkz: a.c.a.b.)
  
  ekleme: fenerlilere ithaf ettiğim bir kelime nedeniyle bu entry silinmişti.*yeniledim.
• 50

  herkesin ağzına sakız olmuş cümlelerle, çoğu kez bilmeden, cahilce eleştirdiğimiz ülkemin yorgun ve fedakâr polisidir. aslında bizim, tribün olarak eleştirdiğimiz istanbul'daki çevik kuvvet polisi/polisleridir. bu ayrımı da yapmak lazım. bu adamların çalışma şartlarını, şusunu busunu bilmeden, ''yok efendim cahillermiş, bir baltaya sap olamamışlar'' gibi güdük eleştirilerle olaya yaklaştığımız zaman af buyurun her hıyarım var diyene tuzlukla koşandan bir farkımız da kalmaz. du bi sakin ol renkdaş. tamam anladık olmayan ingilizcenle ''all cops are bastards''' yazmayı kes-kopyala-yapıştır boyutunda dahi olsa biliyorsun. ama bi sakin ol. gören de sanır tribüncüler sütten çıkmış ak kaşık. gören de sanır anasını sattığımın tribününde herkes robert'te lise tahsili almış akabinde harvard'a uçmuş. tribünün içinde olmasak yiyecez. ben son tahlilde cenab-ı hak yardımcıları olsun diyorum istanbul çevik kuvvet'in. hata yapanlarını da ıslah etsin elbette. ne de olsa şu anasını sattığımın dünyasında kimseye yaranılmıyor.