• 21
    1- saha zeminleri.
    güzel kardeşlerim, bunun çözümü çok basit. tıpkı ekonomik krizin, aşk hayatlarımızın v.s. çözümü gibi basit. kriz olmasın mı istiyorsun? üret, eğit. aşk hayatın düzgün mü olsun istiyorsun? düzgün bir insan bul, anlayışlı ol, boğma, boğulma.
    futbol sahalarının zemini güzel olsun istiyorsan, yaptırım uygulayacaksın.
    her galibiyete prim veriliyor. her takıma iki galibiyet primi ile saha zeminine bakım yaptırma zorunluluğu getirirsin. süper ligde oynama şartları arasına hibrit çim veya en kullanışlı çim hangisiyse onu eklersin. her ay bir kurul zeminleri denetler, zemini uygun olmayan kulüpler iki kere üst üste denetlemede tespit edilirse lamı cimi yok küme düşürürsün.
    2018-2019 sezonu açılış maçı olan ankaragücü-galatasaray maçında eren derdiyok gol attı. ilk vuruşta ayağı zemine takıldı. ya o ayak kırılsaydı? esneseydi? yaptırım uygulayacaksınız. zeminin uygun değil mi? yallah 1. lige.
    1. lig ekiplerine de iki sene müddet verirsin. süreye göre de teşvik verirsin. hemen zeminini yaptırana %75, sene sonu yaptırana %50, ertesi sene başı yaptırana %25 oranlarında yardım edersin, bak ne oluyor sonra o zeminler. çiçek gibi oynanır.

    2-siyaset-spor ilişkisi.
    kasımpaşaspor, rizespor v.s. içimize sinmiyor. ama hadi dedik ki bir yere kadar tamam. rize düşüyor, çıkıyor. kasımpaşa hiç kafaya oynayamıyor. yahu bu başakşehir'in olayı nedir?
    ülkenin lideri başakşehir umarım şampiyon olur dedi yahu. bu ne kirli bir ilişki böyle. ben başakşehir şampiyon olduğu anda bir daha bu boktan ligi izlemem. fatih terim başkan, hagi teknik direktör, ianis hagi 10 numara, messi de veteran forvet olsun, yine izlemem. kimse kusura bakmasın; hem paramı, hem zamanımı, hem duygularımı kaptıramam böyle bir şeye. alır başakşehirinizi ne yapmak isterseniz yaparsınız.

    3- art niyetli başkanlar.
    dursun özbek, eto'o transferlerini falan işmiş gibi yapan antalyaspor başkanı, karabükspor'un ağzına eden karabükspor başkanı ve bir çoğu. bunlara yaptırım da uygulayamıyorsun. rezil divan kurulları ibra ediyor. neden? çıkarları var çünkü. ya da ahmaklar. öyle veya böyle, yaptıkları yanlarına kar kalıyor.
    kayseri erciyesspor ne oldu? malatyaspor ne oldu? denizlispor ne oldu? karşıyaka? altay?
    bakın bir ilçe takımı akhisarspor neler yapıyor. bu sene avrupa ligi'nde oynayacaklar, elvis manu gibi açık alanda etkili oyuncuları kattılar takıma. yani belirli bir plan program var en azından. art niyet yok.
    kulübünün müzesine değil, cebine katkı sağlamak isteyen başkanların önüne geçmek gerekiyor.

    4- katar, çin stili transferler.
    şimdi bir bakıyorum felipe melo, bruma, sneijder, barış alıcı, berke özer gibi transferlere. bunlar ya hedefe yönelik, ya geleceğe yönelik ya da karma transferler. demek istediğim anlaşılmıştır. yani sneijder de yıldızdı. ama bitik değildi. sakattı, problemi vardı ama bitik değildi.
    roberto carlos bu ülkeye geldi. geldi de ne oldu ya? ispanya'da katedrallerde fenerbahçe marşı mı çalıyorlar? ne katkısı oldu? van persie? guti? katar stili transfer yapıp verim alan tek takım da biz olabiliriz, drogba'nın karakteri sağ olsun. hafif problemler yaşamaya başladığımızda da yollarımız ayrılmıştı zaten. yani ne gerek var anlamıyorum. van persie transfer edince ingiltere'de bilinirliğin artmıyor, alay edilen takım oluyorsun.

    5- borçlar.
    borçlardan ziyade borç-alacak farkları ve ülkenin genel ekonomik yapısı. şimdi diyelim ki galatasaray güzel bir kadro kurdu. ben biliyorum ki ertesi sene bazılarını satmak zorunda kalacağız. güzel futbola rağmen şampiyon olamadın mı? şampiyonlar ligi geliri yok mu? mecbur satacaksın o güzel takımın oyuncularını. neden? borç var. ben anı yaşarken biraz da yarına dair güvence istiyorum. bruma bende mi? istersem seneye de bende diyebilmek istiyorum. garry takımımda yardırırken "oh ne güzel seneye satarız" demek istemiyorum. ama borçlar benim isteklerimden bağımsız tabi. euro her geçen gün artıyor, kur sabitlenmemiş borçlarımız da öyle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın