• 1251
    popülizmden kurtulup, bütün eksiklerini, günahlarını itiraf etmedikçe her geçen gün daha da batacak futboldur.

    kabul edelim ki, ülkedeki hiçbir takım avrupa'daki antrenman düzeyinin yanına bile yaklaşamıyor. türk takımları avrupalı takımlara karşı tempo olarak paramparça oluyor. avrupalılar 1.5x hızda oynarken, türk takımları 1.0x hızda oynuyor.
    türk takımları taktik olarak eziliyor. türk takımları yaşlı oyunculara dünya kadar maaş verip sihirbazlık beklerken, avrupalılar verdiği parayı kuruşuna kadar çıkartıyor oyuncularından.

    türk futbolu düzelir mi? düzelmez. en azından köklü devrimler olmadan düzelmez. bu tamamen ülke ve toplum yapısıyla alakalı. ülke futbolu toplumun aynası gibi.
    en iyisi uefa'dan ayrılıp asya federasyonuna katılmak. yazık bütün türk takımları kepaze oluyor çünkü.
  • 1252
    herhangi bir kulübümüzün herhangi bir uluslararası maçta başarılı olma şansı yoktur. hiç kimse hiç boş yere 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı için galatasaray’a yüklenmesin. hele hele bu maç x’e yazar gibi içi boş, sırf artistlik kokan, cihangir solcusu eleştirisinden hallice laflar da etmeyelim. euro 2020‘de milli takımımızı da gördük. biz buyuz, bu kadarız işte! çağı yakalayamadık, yakalayamayız, çünkü ülke olarak futbolcularımız da antrenörlerimiz de yöneticilerimiz de entellektüelite ve iş ahlakı olarak yetersiz.
  • 1254
    yazarlar da sık sık zikretmişler, akademisinden köy kahvesine her alan ve her görüşte zuhur eden, iyiden iyiye 21. yüzyılın kanseri haline gelen popülizm belasından muzdariptir. gracchus kardeşler literatüre popülist olarak geçmişler, ayrıcalıklı konumları üzerinden konsolide etmeye çalıştıkları güç dolayısıyla teknik açıdan doğru olabilir bu tanım ama biraz da haksızlık bence. milattan önceli yıllarda en azından hakkaniyetli iş, toprak ve ekmek dağılımı kapsamında bir şeyleri değiştirmeye çalışıp bedelini canlarıyla ödemişler. türk futbolu ise sadece şekilcilik peşinde koşuyor, yavaş yavaş tüm şaftı kayıyor.
  • 1258
    senin ülke para biriminin değeri bulgaristan'ın onda biri kadar. yani bulgar ligindeki vasat bir kulüp senin 10 birim para verip alacağın futbolcuyu 1 birim paraya alabilir.

    bakın psv filan demedim, bulgar liginin orta sıra takımı dedim. yani ülke olarak senin iyi futbolcu getirme şansın kalmamıştır. hani benfica'dan 7,5 milyona gedson'u istiyoruz. bu parayı vasat altı avrupa takımı verebiliyor artık, ama biz verip alamıyoruz.

    ikinci olay; türkiye'deki iktidarın yabancı hocayı yasaklaması. bu uzun zamandır uygulanan gizli bir karar. yabancı hocayı getirseniz bile federasyon yoluyla o kulübü bitiriyorlar. yabancı hocalarda gelmeyince yeni antreman taktikleri gelişmiyor ülkede.

    yukarıdaki madde ile bağlantılı olarak türk hocaların çağdışı kalması. ülkenin en iyi takımı galatasaray taç atmasını bilmiyor, duran top özürlüsü. o kadar geri kalmışız ki idman yiyen futbolcu, idman yemeyen futbolcudan daha kötü durumda oluyor. çünkü ya kondisyoner yok ya da iş bilinmiyor.

    tff, siyasi kurumlar da buna zemin hazırladıkları için baş sorumlular. herşeyi karman çorman ettiler.
  • 1260
    sahadaki oyun plânları, antrenörlerin eğitimi ve alt yapılar ile ilgilenmeyip yabancı sayisi ile uğraştıkları, milli takımlar seviyesine yeterli bilgisi olmayan adamları doldurdukça, ama bunları da paraya boğdukça türk futbolu daha da batacaktır. yönetilmeyen şey batar. düşün avrupa'da acılan pencere dediğin galatasaray bile yıllardır kötü yönetiliyor. en kurumsal firmaları bile yeri geldiğinde aile şirketi veya patron şirketi tavırları gösteren bir ülkeye bu futbol fazla bile...
  • 1262
    türk futbolunun en büyük problemi ülkedeki mafya örgütlenmesidir. organize suç örgütleri öyle örgütlenmişler ki birçok kulübün yönetimini ele geçirmişler. sivasspor, giresunspor iddiaları ve acaba bilmediğimiz kaç kulüp daha bu şekilde. sivasspor başkanı mecnun odyakmaz o işleri bıraktığını iddia etti ama bence inandırıcı değil. çünkü bu alemin değişmeyen tek kuralı vardır o da girince bir daha çıkamama kuralı. giresunspor’un başkanı sedat peker'in manevi oğlu olgun peker’in adamı. şike davasında da birlikte yargılanmışlar. bu da yetmez bu örgütlerin hakemleri vardır. bu da yetmez pfdk, tahkim ve tff yönetiminde bilinenin çok üzerinde etkindirler.

    siyasi parti liderlerinin bile bu organize suç örgütlerinden güç alarak parti başkanlığına seçildiği iddiası ortada iken bunların en sevdikleri alan olan futbolu kendi dinamiklerine bırakması akla da mantığa da aykırıdır.:(

    bakın sedat peker ne iddia ediyor? içişleri bakanını ben getirdim demokrat partinin başına diyor. o’na akp’de de sınırsız destek verdim diyor. cumhurbaşkanı yapacaktık diyor. mesut yılmaz’in yıldırım akbulut ile girdiği başkanlık yarışında alaaddin çakıcı’dan yardım aldığı, bazı delegelerin para bazılarının ise tehditle yola getirildiği iddia edildi. mhp genel başkanlığı seçiminde de alaaddin çakıcı’nın etkili olduğu iddiaları söylenip durdu. bugün alaaddin çakıcıyı açıkça kollayıp koruyan liderlerin varlığı ilginç değil mi?

    memleketin ne hale düştüğünü anlamak için müneccim olmaya gerek yok, açık kaynak olan basına ve sosyal medyaya bakmak yeterli.

    söylemek istediğim şu; ingiltere, fransa, almanya ve hatta ispanya ekonomide, futbolda bir numara oluyorlarsa bunun nedeni sadece çalışma değil. yönetim ve adalet de işin dinamiklerinden. bu ülkelerde yönetimler, hakemler, pfdk, tahkim, federasyonlar türkiye’deki kadar açıkça ve umursamazcasına adaletsiz karar veremezler. o nedenle de güven vardır, gayret vardır, çalışma vardır ve sonuç olarak başarı vardır. bizim ülkemize biraz benzeyen italya vardı, orada da defalarca temiz eller operasyonu yapıldı ve olabildiğince temizlendi.

    mafya örgütlenmesi çözülmedikçe ne futbolumuzda ne de ülke yönetiminde bir atılım bir değişim beklemeyin boşuna. hayal kırıklığına uğrarsınız.
  • 1264
    2011 şike sürecinde "cas davası namusumuzdur" dedikten birkaç ay sonra davasını geri çekenlerce yönetilmektedir.
    demekki şu an türk futbolunu yönetenler "namusless"... bu bizim değil, kendilerinin beyanları...
    aynı arkadaşlar galatasaray'ın "sapına kadar" hakkıyla söke söke aldığı 2011-2012 şampiyonluk kupasını olması gereken yerde, sahada almak istemesini anormal bulup ömürleri boyunca "galatasaray'ı asla affetmeyeceklerini ve unutmayacaklarını" deklare etmişlerdir, emin olun o akşam şampiyon kendileri olsa ebedi dostları!!! galatasaray'a ayıp olmasın diye 50 bin taraftarının önünde o kupayı almayacaktılar!
    ve bu kişiler şu an ülke futbolunu yönetmekte, adalet dağıtmaktadır, yersen...
    ama kendileri için artık deniz bitmiştir,
    umarım galatasaray yönetimi bu işin peşini bırakmaz (araya hatırlı kişiler girip de olaya müdahil olup sulandırmaz)
    eminim galatasaray taraftarının çoğunluğu bu sezon saha sonuçlarından ziyade bu işin varacağı noktayı daha bir hırsla, istekle takip edecektir...
  • 1265
    http://gss.gs/b168691

    şu tarihe geçecek şantaj, rezalet, adını koyamadığım büyük olay karşısında bir kez daha kendini gösteren şahsiyet. arkadaşlar ekşide, sosyal medyada yazılanlara bakıyorum yani sahiden inanılmaz yorumlar var. gerçekten biz bu yaşanılanları toplum olarak hak ediyoruz. oyuncuyu ayarttınız çekin diyenler, marcaonun cezasını beğenmedi utanmazlar diyenler, oh olsuncular, ağlaklar diyenler...

    inanılmaz yorumlar var yani gerçekten olayı yorumlamak ve bunu objektif değerlendirmek çok mu zor. hakikaten yazık çok yazık. bu kadar akıl dışı, yanlı, empati yoksunu, kutuplaşmış zihniyetlerle çevrelendik.
  • 1266
    http://gss.gs/b168691
    bu olaya verilen tepkilerden bu ülkeden bir halt olmayacağı ortada. o yüzden mesela bu konu hakkında ekşi sözlükte yazılan hiçbir şeyi okumadım. ne yazacaklarını biliyorum. basit bir olay. bir sözleşme yapıyorsun. sözleşmeye yeni bir madde konuyor. senin vu maddeyi okumadan imzalayacağını ya da okuduktan sonra imzalayacağını düşünüyor. kısaca sana aptal diyor. olayın özü bu. tartışılması gereken tek nokta bu. eğer 2023 te bu iktidarın gideceğini düşünüyorsanız yanılırsınız, çünkü ülkenin büyük bölümü bu zihniyette. ışte bu zihniyet dolayısı ile iç savaş çıkma olasılığı yüksek bir ülke. birgün sadece sen galatasarayı tutuyorsan diye öldürürseniz şaşırmayın. çünkü son 20 yıl insanların değerleri kutuplaşma üzerine kurulu.
  • 1268
    temel’in mantık fıkrasını akla getiren ülkemiz futbolu.

    -federasyon başkanı siyasi irade tarafından belirlenmektedir.

    -federasyon başkanı ve fenerbahçe kurullar içerisine adam yerleştirmektedir.

    -federasyon başkanı ve kurullar aleni bir şekilde galatasaray düşmanlığı yapmaktadır.

    -o halde siyasi irade galatasaray düşmanlığı yapmaktadır.
  • 1272
    başında yandaş bir müteahhitin olduğu * , milli takım teknik direktörünün euro ile maaş aldığı, saçma sapan bir yabancı kuralının işlediği bir düzendeki sonucunu an itibariyle oynanan 7 eylül 2021 hollanda türkiye maçı ile ne kadar vahim olduğu görmekteyiz. gerçi bu durumu bir maça indergemek yanlış olur ama en azından bu da bir örnektir.

    yakın zamanda kurtuluşu da gözükmeyen bir durumdadır türk futbolu.
  • 1274
    parçası olduğumuz toplumun belki de yegane ortak sosyalleşme aracı olması dışında hiçbir olumlu tarafı olmayan eziyet. futbol diye bir şey hiç icat edilmeseydi ya da bu ülkeye hiç girmeseydi muhtemelen biz ne kendimiz ne insanlık için yine faydalı bir iş yapamayacaktık artan zamanımızda. ama ortaya çıkan şeyin ne kadar boş ve iğrenç olduğunu fark ettikçe insan daha da üzülüyor. hem kendisi, hem yaşadığını zannettiği hayat için...
App Store'dan indirin Google Play'den alın