• 26
    çok normal ve doğru olandır. artık maalesef taraftar yeni transfer berbat performans da sergilese sabır gösterirken, yeni transfer 100 kilo da olsa gülüp geçerken, bu takıma 10 sene, 5 sene emek vermiş futbolcuları üst üste 3 maç alsalar bile 20 dakika sonra ıslıklıyorlar. yüzü eskiyen tü kaka oluyor bu kulüpte efsane bile olsa maalesef. o yüzden her sene değiştirmek mecburiyet.
  • 28
    obezite sözlük anlamıyla "aşırı şişmanlık"tır. farklı alanlarda da aşırılığı betimlemek adına kullanılabilinir. transfer obezliğini de transfer aşırılığı olarak tanımlayabiliriz. bildiğiniz üzere şişmanlık, aşırı ve ihtiyaçtan fazla yemekle oluşur, transfer obezliği de aşırı ve ihtiyacın fazlası transfer ile oluşur.

    şimdi taraftar stoperde; nelsson, sanchez, apo ve kaan varken transfer isterse bu aşırılıktır, obezliktir. sol kanatta zaha ve kerem varken buraya transfer isterse bu aşırılıktır, obezliktir.

    fakat bekte adam yokken, beke transfer istemek obezlik değildir.
    orta sahada torreira'nın yanında bir tane yeterli 8 numara yokken buraya transfer istemek obezlik değildir.
    10 numarada, bütün yük 37 yaşındaki mertens'e binmişken buraya transfer istemek obezlik değildir.

    özetle, taraftarın nereye transfer istediği çok açıkken ve bunu teknik direktörümüz de belirtmişken 2023-2024 sezonu itibari ile taraftarın yaptığı transfer obezliği değil, bilakis bariz eksiklerin giderilmesi talebidir.
  • 29
    bu kavramı taraftarı yıpratmak için ortaya atan renktaşlar, şampiyonlar ligi seviyesinde veya avrupa'da şampiyonluk yarışında orta saha rotasyonunda sadece tek bir net ismin olduğu tek bir takım gösterebilirse hesabımı uçuracağım.

    taraftar 4 ay zaha, ziyech, ndombele, tete diye ağlamadı. rashica'yı al, sol beke ve orta sahaya 2 tane net isim bağla bas geç dedi.

    transfer obezliği varsa bu yönetimde var, taraftarda değil. insanlar aç aç, orta sahada koca bir delik var. bu obezlik değildir. bu ihtiyaçtır. futbolun gerçeğidir.

    iyi niyetle 2 yıldır binbir zorlukla mücadele eden hocaya, hak ettiği imkanı sağlamaktır.

    aksi durumsa hocaya ve camiaya ihanettir.

    saha dışında takımın hakkını savunma. saha içinde takıma gerekli takviyeleri yapma. bu takım nasıl başarılı olacak? bu takıma kim sahip çıkacak?
  • 30
    iyi kötü 5 orta saha oyuncusu olan takıma, kimse gönderilmeden yeni orta saha transferi yapılmasını istemek buna örnektir.

    ama kusura bakmayın da sağ bek ve sol beki olmayan takıma "olm bek oyuncusu alsanıza" demek de sosyal medyada transfer obezliği olarak görülüyor.

    "sol bek yok, oraya oyuncu alacağız" fikrini ortaya biz mi attık? dursun özbek demedi mi bunu? dursun özbek de mi transfer obezi o zaman? okan hoca "acil sağ ve sol bek istiyorum" dedi. okan hoca da mı transfer obezi? erden timur çıkıp "eksik yerlere takviye yapacağız" dedi. erden timur da mı transfer obezi?

    bu takım eksik oğlu eksik işte arkadaş. şu dakika düşen isimleri gördükçe ben de "kimse alınmasın" diyorum ama sağa sola "bu taraftar transfer obezi abi yeeeaaa" diye gevşek gevşek konuşmuyorum en azından.

    kafayı yemek üzereyim cidden ya. inanılmaz bir akıl tutulması yaşıyor insanlar.
  • 31
    21 ağustos 2024 young boys galatasaray maçı sonrası bir kez daha ortaya çıkan olgu. bir insana benzetecek olursak 150 kiloluk bir beden var ortada ama hâlâ şu eksiğimiz var, bu eksiğimiz var diye bir serzeniş söz konusu camiada. teknik direktör okan buruk da buna dahil, taraftarların büyük bir bölümü de.

    böyle olmaz. transferde başarı oranın %50'nin altındayken bu oyun kısırlığı içinde beliren her hastalık semptomunu yama yaparak çözmeye çalışmak, obez bünyeyi başka şeyler yedirerek sağlıklı hale getirmeye çalışmaya benziyor.

    okan hoca yazın verdiği bir röportajda oyunu geriden daha sağlıklı kurmak için çalıştıklarını söylemişti. geçen seneki düşüşü doğru tespit ettiğini düşünmüştüm bunu duyunca. ancak sezon başı itibariyle herhangi bir çözüm belirtisi yok. bilakis geriye gitmiş durumdayız çünkü ne önde basabiliyoruz (rakip oyun kurulumlarının da etkisiyle) ne de 2. bölgede topu geri kazanmak için eskisi gibi istekliyiz.

    topu rakipten alamadığımız için rakiplerimiz sürekli atak sonlandırabiliyor. dolayısıyla sürekli bir muslera-stoperler paslaşması izliyoruz. sonra uzun vuruyoruz, sürekli, biteviye... hep aynı sekansları izliyoruz. pozisyon bulabilmek için barış alper'in ikili mücadelelerine mahkumuz. ya da ziyeş'in doldurmalarına...

    başta okan hoca ve tüm camia her sorunun transferle çözüleceğini düşünmekten vazgeçmeli. oyunumuz yok. hoca dizilişi bile değiştirmekten imtina eden bir muhafazakarlık sergiliyor. şayet yazın verdiği röportajın altını, kendine yapmak istediği şeylere uygun personel istihdam ederek doldurabilseydi farklı olabilirdi. ayıp değil, bu işin uzmanları var, gelsinler set çalıştırsınlar. artık geriden oyun kurma mı, uzun vurma mı her ne oynayacaksan. teknik direktörlüğün yarısından fazlası iletişim ve insan idaresi zaten.

    okan hoca kendini güncellemiyor. young boys'un net bir penaltısının verilmediği maçtan sonra hakem konuşabiliyor. inşallah dikkatleri başka yöne çekmek için bilinçli yapmıştır. ciddiyse mental durumu hiç sağlıklı değil demektir. mümkünse bu sezon artık kendisinin istediği hiçbir oyuncu alınmamalı. oyun bulmak zorunda, oyuncu değil.
  • 32
    elinde elmander, baroş, burak yılmaz ve umut bulut varken didier drogba almak mıdır yoksa tek santrfor oynadığın düzende icardi ve batshuayi varken osimhen almak mıdır? ya da gomis, seferovic varken icardi’yi kiralamak?

    orta sahanda mustafa sarp, barış özbek oynarken kewell’ı taraftar seviyor diye nonda’nın sözleşmesini feshedip yarım sezonluk gio, jo çekmek midir? kerem ve barış’ın olduğu yeri zaha, tete ve ziyech ile beşlemek?

    milyon kredi borcun varken gayipten gelen parayla aleme çıkmak da olabilir.

    9876 tane bek transfer edip sezona yedek bek olmadan başlamaktır da.

    vasata tamah etmemek mi? şımarıklık mı?
  • 34
    şahsen bir sene kiralık her türlü lükse okeyim. ama satın alıp kendi oyuncumuz yapmayı obezlik olarak görüyorum. şimdi osimhen bizde bir sene oynasın sonra vedalaşalım. lüks bir restaurantta bir kere yemek yersin ama düzenli gideceksen ona göre gelirin olması lazım. aynı şeyi icardi için de söylemiş ofsayt yemiştim. icardi’nin bonservisini almaya çalışmak hataydı.
  • 36
    galatasaray taraftarının içerisinde bulunan bir grup aklı evvelin artık sinir krizleri geçirmeme sebep olduğu olgu.

    anlatmak istediğim şeyi tam olarak tanımlayan kelime obezlik değil aslında, 'buldumcuk' kafa yapısındaki taraftardan bahsediyorum.

    bu gözler arda yerine riera alındığında 'abi liverpool topçusu' diyenleri gördü, bu kulaklar melo'dan bir sene sonra sırf sneijder istedi diye getirilen de jong'un daha iyi olduğunu da işitti, şimdi de kerem'in hiç parasına satıldığı yerde sallai ve vargas'a dileniliyor.

    ulan şu ikisini top diye oynar kerem, vargas'ı euro'daki italya maçı hariç kaç kere izlediniz de havalara girdiniz, neyin şımarıklığı bu? hepsini geçtim benfica'nın sol kanadıyla augsburg'un sol kanadını nasıl karşılaştırabiliyorsunuz, sorunlu musunuz arkadaş siz?

    bu kulüp beni sinir hastası etti, stres sahibi yaptı.
  • 37
    bunun büyük bir sebebi de taraftardır.

    yazdığım zaman ofsayt yiyorum baya ama sözlüğün de azımsanmayacak kadar büyük bir kısmı transfer şampiyonu olmayı lig şampiyonluğu kadar önemsiyor. hatta onlar için sezon bitince yeni bir sezon başlıyor, bu sefer takımlar değil transferler yarışıyor.

    hal böyle olunca takımımızın yaptığı transferlerin %80inin tutmaması, ciddi tazminatlar ödenmesi, üç kuruş alan adama 3 milyon euro bağlanması falan doğal şeyler. hem transfer bağımlısı olup hem de bunlara tepki gösterenler çok komik geliyor bana.

    tabii ki asıl suçlu yönetim ama sizin de aşağı kalır tarafınız yok kusura bakmayın. bu transfer sezonu çok basitçe eksik bölgelere birkaç takviyeyle kapanırdı normalde. zaten şampiyon bir takım var, ortalama 4-5 milyon euro bandında 2-3 adam işimizi çözerdi. öyle olmadı, siz de en az bu transferleri yapamayanlar kadar suçlusunuz. çünkü beğenmiyorsunuz kardeşim, hesabı goretzka'dan açıp osimhen'le kapatıyorsunuz. bunu gören lağım medyası da üfürükten haberlerle sizi gazlayıp etkileşim kasıyor. istediğiniz o çünkü. sonra bu kaos tornado gibi büyüyüp bütün kulübü yutuyor. hiç erden timur olsaydı falan demeyin o da geçen sene aynı gaza gelip zaha'ya, ndombele'ye, ziyech'e çuvalla para döktü. bravo emeği geçenlere.
App Store'dan indirin Google Play'den alın