mehmet şenol'un
6 kasım 2002 fenerbahçe galatasaray maçı sonrası
fotomaç'da yayınlanan efsanevi yazısı. üzerinden geçen 11 yıla rağmen güncelliğinden en ufak birşey kaybetmemiş olması ise türk futbolunun ayıbıdır.
---
alıntı ---
yanımdaki cocuklarin kimisinin kafası yarilmis, kimisinin parmagi kirilmis. onumdeki duran iki genc kiz semsiyelerini aciyor, korunmak icin..
farketmiyor, yildirim hiziyla gelen ucu sivri bir tas (daha dogrusu kirilmis bir porselen parcasi) semsiyeyi delip geciyor, genc kizin kafasini yariyor..tisortlerini cikarip kendi kendilerine pansuman yapmaya calisiyorlar. bu arada biz de hem korunmaya calisiyoruz, hem de yaralanan arkadaslarımızın akan kanlarini durdurmaya calisiyoruz.
bizim derginin muhabiri turker geliyor panik halinde, "abi nolur bir mendil bulun, biber gazi attilar,yaniyorum" diyor.. sasirmis durumdayiz. hangisine yardim edecegimizi bilemiyoruz. o sirada, bacagima bir agri saplaniyor. panikle ayagima bakiyorum, italyan porseleni parcasi fitilli kalin kadife pantolonumu delip gecmis...
100 kadar fenerbahceli biz iceri girdikten, 30 dakika sonra aniden numarali tribunde beliriyorlar. o zamana kadar karsilikli tezahurat atismasi var. bir de lise aciktan üzerimize yagan su ve ayran siseleri... üzerimizde patlayan su siselerine alisigiz, gecen mactan. fazla onemsemiyoruz. atik davranmak ve tedbirli olmak yeterli.
ama numaralida aniden beliren grup hazirlikli. ellerindeki bos su kolilerine anlam veremiyorum önce. ama sonra o kolilerin taslarla, kirik aynalarla dolu oldugunu birazdan anliyoruz. polis barikatinin yanina rahatlikla gecip,"taaruza" basliyorlar. 60-70 kisi birden ayni anda firlatiyorlar...etrafimiz kan icinde. yaralilar caresiz.
herkes seyrediyor. polisler, biz, basin mensuplari... asagida surekli fotograf cekiyorlar. bizim derginin fotografcisi eren, yanimda.. üstelik fenerbahceli! beline kadar bembeyaz, ayran patlamis üzerinde..
"cektin mi?" diyorum, "savas tazminati istiyorum!" diyor gulerek... makinamizi korumaya calisiyor hakli olarak.. bizim bolumdeki polise soruyorum, "bu taslari nerden buldular?".. gelen parcalari inceliyor ve karar veriyor: "tuvaletleri kirmislar, aynalari parcalamislar. yoksa bizimkiler sokturmaz, bunlari"
ama sahadaki basin guvenlikte.. sürekli bizi cekiyorlar. cildirma noktasina gelmis bizleri..
"iste," diyorum, "öyle goruntuler veriyoruzdur ki, yarin,rahatlikla bu fotoğraflari basarlar ve altina da "galatasaray taraftarlari olaylari tahrik etti" derler!"
evet, nitekim dediler! bugun gazeteleri okurken, ne satirlarla karsilastim!oysaki cikarken, bizi sikistirdikleri ve beklettikleri tunelde tanidigim gazeteciler yanima geliyor hemen... fanatik, sabah, vatan, milliyet...
bir tanesi,"abi," diyor "digiturk, sizleri hep saldirirken gosterdi"...
"nasil,yani" diyorum, safça, "o fenerli grubun yaptiklarini soylemedi mi?"
"abi goruntulere gore sizler polisle catisiyorsunuz!"
polisle mi catisiyoruz? allah, allah! bizler polisten o grubu engellemesini istedik. cevap vermeden bize bakiyorlar. o grup o kadar arsizlasmis ki, kendisine mudahele edilmedigi gibi neredeyse,"su arayi acin da daha isabetli atalim taslarimizi" diyebilecek kadar rahatlar...
bu kadar umursamazlik karsisinda, insanlar cildiriyor.. bir tanesi tuvaletin kapsini sokup geliyor.. "atmayin" diyoruz, "geri attiginiz herseyi yeniden bizeatiyorlar..bir türlü bitmiyor. atmayin da kolileri bosalsin"...
dinleyen kim? cocugun kafasi karpuz gibi yarilmis, enaz 20 dikis atilmasi gerekiyor ama cikardigi atletiyle sarmis kafasini, kendisini vuranlardan intikam alma pesinde...
tabii tabii, biliyoruz. fenerbahce yonetiminin bu olaylardan hiiic haberi yok! onlar tertemiz! mactan 5 saat once, stad müdürü ile digiturk soylesi yapiyor.. müdür diyor ki, "bir iki tane de espirili karikatur hazirladik.ama soylemeyeyim, supriz olsun!"
bir yandan tas yagmurundan kurtulmaya calisirken, "suprizi" ogreniyoruz :..migros acik'ın ustundeki genis borulara baglanmis, mekanizmayla acilan igrenc bir " karikatur".... uzerinde kocaman bir "ultravesti" yaziyor... bir aslani, kadin yapmislar, dudaklari zevkten.. arkasinda, yarisi boyanmis bir adam üzerinde genc fb yazan bir tisort, kadini parmakliyor....
müzik esliginde aciyorlar.. fenerliler zevkten cildiriyor. tezahuratlara yeni taslar eslik ediyor, bu sefer daha hirsli atiyorlar... bir "karikatur" daha asiliyor, atina binmis bir karaoglan... fener formali tabii...
ruhen fasistlesmis bir kitlenin karsisindayiz... gobbels'in saasali mitinglerinin bir benzeri burada...igrenc müzikler, marslar, sürekli yapilacaklari anlatan anonslar: "simdi elinizdeki makarnalarla prova yapiyoruz!", "hadi, hep beraber fenerbahçe'nin ne oldğunu gösterelim"... dev pankartlar...bunlari taraftar grubu mu hazirliyor ? külahima anlatsinlar. kurulan dev teror arenasinin tasarlanmis parcalari bunlar... hepsi buyuk para gerektiriyor. kimde var bu para? biletlerini hala yonetimden bedava alan gruplarda mi ? pöh!
cikiyoruz, tribunleri terkediyoruz.. o ufacik yeri kan golune cevirenler "görevlerini" yaptiktan sonra ellerini kollarini sallayarak orayi terkedince, sanirim "suclu"yu, yani daracik alana sigismis 700-800 galatasarayliyi tespit ediyorlar. zaten kapilari cok onceden kapatmislar..telefonlari geliyor disarda kalanlarin.. almiyorlarmis iceri..."doldu" diyorlarmis...
aklima, 3 gun onceki yetkili demecleri geliyor: "ne kadar gerekiyorsa, o kadar yer ayirdik" demek bu kadarmis.. pana taraftarina ayrilan yerin yarisi... suru gibi otobuslere dolduruyorlar insanlari... nereye gidecegi bile sorulmuyor. bir gazeteci, bana "kartal'a goturuyorlar" diyor.. bir digeri, "mecidiyekoy'e" diyor...
o daginiklikta bizim ekibi kaybediyorum. maci seyretmeye karar veriyorum ve seref tribunune geciyorum. gecerken, bir kapkaçciyi, cep telefonumu yuruturken son anda yakaliyorum. seref tribunundeyim. cumhuriyet'ten mahmut sert geliyor. toplumbilim'in yeni sayisini veriyor taze taze... icinde bizim obur dergide (tribun) cikan bir dolu makaleyi yayinlamislar...aralarinda kill for you ile yaptigimiz soylesi de var! bir kac tanesiyle daha konusuyoruz: anliyorum ki, kimsenin olanlardan haberi yok.. gazeteciler, haber atlamislar! bir hagi roportajini bir baska gazeteden once yayinlayamadi diye, bizim galatasaray dergisi'ne inanilmaz iftiralar atan ve yalan soyleyenler de bunu atlarlar mi? yok, yok, atlamazlar : "galatasaray taraftari tahrik etti" diye yazmistir kesin, bakmaya bile gerek gormedim...
evet, panathinaikos taraftarlari da fenerbahcelileri tahrik etmisti! daha onceden hakemler de fenerbahcelileri tahrik etmisti!
fenerbahceliler hep tahrik oluyorlar! ornegin, galatasaraylilar isinmak icin sahaya cikiyorlar! al iste bir tahrik nedeni daha! yeni maratonun her yerinden neler yagiyor, nasil anlatabilirim? futbolcularimizin üzerinde patliyor siseler... mondragon'a ve eser hoca'ya yapilanlari goruyorum, inanamiyorum... bu arada hakem üclüsü sahada "takimdan ayri duz kosu" yapiyorlar! o tarafa bakamiyorlar bile!
kaptan gelip birseyler soyluyor, kosularini bile bozmuyorlar.. korler, sagirlar...(tabii kardesim, üzerinde sari-kirmizi formayla niye cikiyorsun, tahrik oluyorlar, degistirin renklerinizi!)
kufurler, yumurtalar, siseler, bicaklar.... isinmaya calisan futbolculara reva gorulenler.... maytaplar, mesaleler, su siseleri...
hepsi bir tiyatro.... "bizim en buyuk gucumuz takim degil, stad ve taraftar" diyenlerin neyi kastettikleri acik: yarattigimiz teror etkisiyle maci ceviriyoruz... korkutuyoruz, yildiriyoruz, sindiriyoruz... futbolculari da, konuk taraftarlari da, hakemleri de... "burasi boyle, buranin standardi bu" dedirtiyoruz...cunku biz basinda da variz... biz yazmiyoruz, cunku kendi aleyhimize yazmayiz. biz yazdirmiyoruz.. çünkü yazanlarin kalemini susturacak gucumuz var... biz bir cumhuriyetiz..
evet, bir cumhuriyet..
ama hitler'in almanyasi da bir cumhuriyetti...
---
alıntı ---