• 1
    https://gss.gs/j13.jpg

    hadi her şeyi geçtim, on dört senedir çıkış yok dediğin yerden kupayla çıktık. görüşüne saygı duyuyorum ama geri zekalılığına değil.

    düzenleme: iki gün sonra ileti yazınca aklı evveller bir espri çabasına girmiş. özür dilemişler, yanlış anlaşılmışlar. bak sen... yazdıkları gayet doğru anlaşıldı. bari sözlerinin arkalarından duracak kadar delikanlı olsalardı, dansöz gibi kıvıracaklarına.

    düzenleme 2: bu adamların düşünceleri ve 34.dakika protestolarına katılmasam da saygı duyuyorum. ama bu yazdıkları sizi rahatsız etmiyorsa, sizin galatasaraylılığınızı seveyim. başka sözüm yok.
  • 3
    bal dok yala bir aciklama yapmislar...

    basına ve kamuoyuna,

    pazar akşamı olimpiyat stadı bir kez daha zulümpiyat stadı’na dönüştü. maçın son dakikalarında çok sayıda beşiktaşlı taraftarın sahaya girmesiyle maç tamamlanamadı.

    konu medyada derhal masaya yatırıldı. tribünlere yine canlı canlı ‘otopsi’ yapıldı. gecenin kazanı ise sadece “telegol” zihniyeti oldu. en büyük zararı ise taraftarlar gördü.

    hemen belirtelim ki, maçın uzatmalar dâhil kalan 4-5 dakikasında skor değişirdi değişmezdi tartışmasına girmeden, takımımızın aldığı haklı galibiyeti kutluyoruz. olayların sahada oynanan futbol ile, ortaya çıkan skor ile bir alakasının olmadığı izlenimindeyiz.

    tribünler toplumun aynasıdır. kan davası, sağlık çalışanlarına yönelen şiddet, sevgilime niye baktın ya da trafikte yol vermeme kavgası hepsi bu tribünlerde temsil halindedir. genç galatasaraylı ozan için ilik arayan beşiktaşlıların dayanışması da oradadır, atılan gole omuz omuza sevinilerek tüm ayrımcılığın yok edildiği bir ortam da yaratılır. toplumun güzellikleri de, çirkinlikleri de oradadır.

    maçın uzatma dakikalarında aynadan yansıyanları maalesef çirkinlikler oldu. sebebi ne olursa olsun sahaya girmeye hazır yüzlerce kişinin varlığı ülkemizin kabul edilmesi zor da olsa bir gerçekliğidir. aşağıdaki fotoğraf bunun trajik bir göstergesidir.

    fakat bu gerçeklikten hareketle en kolay yol olan yasaklama ve polisiye tedbirlerin artırılması gündeme getirilmiştir. yaşananlar ne olursa olsun bu dakikadan sonra zarar görecek olan tüm taraftarlardır. deplasman yasaklarının kalkması artık uzun süre gündeme getirilemeyecektir. polis statlara maalesef daha çok yerleşecektir. unutulmamalıdır ki, “sık bakalım/biber gazı sık bakalım” gezi sürecinde ortaya çıkan bir marş değildi. istanbul’da ve diğer şehirlerde taraftarlar defalarca kez polis şiddetine maruz kalmışlar ve bu marş ortaya çıkmıştır. özel güvenlik elemanlarının devreye girmesiyle polis şiddeti yok olmamıştır. zira polis statlardan hiçbir zaman çekilmemiştir.

    beşiktaş-galatasaray maçının daha 94. dakikasında gezi sürecinde iktidarın hedefine yerleşen taraftarlar kriminalize edilmek istenmiştir. iktidar medyası için baş suçlu gezi’deki taraftarlardır. şimdi teröristlerden taraftar olmaz hashtag’leri ile hedef konumundadırlar. ankara’dan i. melih gökçek müthiş google istihbarat ağıyla olayların suçlusunu tespit etmiştir. “her yer taksim her yer direniş” sloganları atanlar derhal derdest edilmelidir.

    bu linç müsamerenize sessiz kalmayacağız. tribünlerdeki uzantınız taraftar grupları ile, polisiniz ve medyanız ile boyun eğmeyen taraftarları susturmaya çalışmanızı kabul edemeyiz. provokasyon tartışmasına girmeden değerlendirilse bile (ne hikmetse bu maç için aynı anda 4 savcı birden görevlendirilmiştir), beşiktaş ile oynadığımız maçta sahaya girilmesi basit bir türkiye gerçeğidir. cezası bellidir. kulübümüz de, fenerbahçe de büyük saha kapatma cezaları almıştır. on binlerce kişi tribündedir, yüzlercesi sahaya girer. suçlusu binler olur. bu kez bundan farklı olarak ihale bir taraftar grubuna yıkılmak istenmektedir. buradan hareketle gezi direnişçilerini hedef tahtasına yerleştirmek bir kez daha aczinizin ifadesidir. “balkanlardan gelen soğuk havayı” dahi gezi’ye bağlayacak korkunuz ülkeye de, ülke sporuna da zarar vermektedir. toki’nize tesisler yaptırarak, polisinizi statlara yığarak, taraftarları e-biletlerle fişleyerek, deplasman hakkımızı gasp ederek sporu geliştiremezsiniz.

    lütfen spordan, o güzelim oyunumuzdan ellerinizi çekin!

    tekyumruk galatasaray taraftar grubu

    kaynak: www.tekyumruk.com
  • 6
    kendilerini severim, sayarım. kendileriyle 1 mayıs kortejinde yürümüşlüğüm de var. gezi olaylarında çarşı kadar sivrilemeseler de takdir edilesi işler yaptılar. ama "yanlız sevinen imparator" gibi tweetler ve fatih terim'in teknik direktörlükten atılmasını terim'in siyasi duruşu ve mehmet ağar dostluğu sebebiyle desteklemesi pek sempatik durmuyor. siyasete evet ama belaltına hayır.

    https://twitter.com/...s/382598962433097728
  • 7
    kadıköy'den çıkamadıklarında ilgimi kesmiştim.

    aslında ilgim de sadece tribünler için yeni bir renk, farklı bir tutum olabilme ihtimalinden ibaretti. ötesi değil... yoksa her ne kadar gezide yan yana olsak bile siyasi olarak çok farklı yerlerde olduğum bir oluşum tek yumruk.

    neyse.. gelelim asıl meseleye.

    şu attıkları twitte benim ve başkalarının göremediği bir ironi yoksa cidden ibneliğin kralını yapmışlar. galatasaray tribünlerinin trollü olmak gibi bir hevesleri varsa başarılar dilerim. umarım çıkamadıkları yere kadıköy'e geri dönerler.

    https://twitter.com/...s/382598962433097728
  • 8
    yaşanılanlara istinaden , twitter üzerinden kendilerine bazı eleştrilerde bulundum.cevap niteliğinde , biraz önce dm den attıkları mesajı sizlerle paylaşmak istedim.

    "terim'i itibarsızlaştırma politikamız olmadı.sadece bu krizde onun da hataları olduğunu dile getirdik.bahsettiğiniz paylaşımlar ilk güne ait paylaşımlar.ardı gelmedi.üstelik buna ilişkin çok sayıda insan bizi terimci bile ilan etti.özellikle biraz "aşırı solcular".terim'in parçalı fotosunu paylaştık,ama sevdamız armaya dedik.evet terim efsanemizdir ama taşıdığı arma ile birlikte efsanedir.

    sevgilerle."

    arkadaşlar yukarıda ki mesajın noktasına ve virgülüne dahi dokunmadan sizlerle paylaştım.

    en azından kendi ağızlarından bir açıklama.isteyen istediğini düşünmekte özgürdür.kendi cevap haklarını kullandılar.

    benim yaptığım eleştrilerde https://twitter.com/RengineSadik bu adresten yapılmıştır.twitler hala durmaktadır.

    bilgilerinize.
  • 9
    geçtiğimiz pazar günü bir denizlili olarak üzüntüyle 5 yediğimizi izlediğim denizlispor - fethiyespor maçına aralarında birçok denizlili tarafından düşman olarak görülen antalyasporluların bile aralarında olduğu yaklaşık 20 - 25 takımın taraftarlarıyla birlikte gelen grup. önceki hafta öldürülen yeşil cephe grubunun kurucusu fatih eroğlu'nu andılar. 90 dakika boyunca hiç susmadılar, deplasman takımı ve tüm stadla birlikte olup futbolun aslında dostluk olduğunu hatırlattılar. kendilerini de örnek göstererek büyük grupların kendilerine nazaran daha küçük grupları sindirmesine izin vermemek adına bir an olsun yılmadılar. çok takdir ettim, uzun süredir böylesine bir taraftar topluluğu görmemiştik denizlide.

    detaylar için:

    https://www.facebook.com/...532127262&type=1
  • 13
    fatih terim konusunda yanlış tavır takınan grup.

    sev veya sevme, bu terbiyesizliği yapmana lüzum yok.
    https://twitter.com/...s/418078801789468672

    izahı yok, nankörlük.

    fatih terimi sev veya sevme, 2 senelik emeğinin hatrına bile olsa susmasını bileceksin.

    emek emek diyen insanlarsınız. terim'in yoktan var ettiği takımdaki emeğiyle neden dalga geçiyorsunuz? tekyumruk bunun cevabını verebilir mi? yazık size.

    fatih terimi sev veya sevme, eleştiri yapabilirsin bu doğal. "abi şu iyiydi de, bu da pek sağlam iş sayılmaz" gibisinden bi üslup kimsenin körtaraf olmasına neden olmaz.

    bu tekyumruk çok ilginç.
  • 15
    https://twitter.com/...s/418078801789468672

    yanlış bir işe imza atmış topluluk.

    bu işe imza atan kişinin birçok galatasaraylı gibi yabancı futbolcuların 2-3 kelimeden ibaret ve telaffuzu berbat cümlelerini gülümseyerek izlediğine eminim. hal böyleyken fatih terim'in açık bir şekilde kötü olan ingilizcesiyle dalga geçmek en hafif deyimiyle büyük bir ayıp. fatih terim toefl derecesiyle gelmedi buralara!

    yine fatih terim'i maçları içinde yaşadığına en büyük kanıt olarak gördüğüm jest ve mimikleri üzerinden vurmaya kalkmak ergen tepkisini aşamıyor malesef. ben yaşanan ayrılık sürecinde hatanın büyük bir kısmının fatih terim'de olduğuna inanıyorum.yıldırım demirören gibi bir futbol fukarasıyla türk futbolunun geleceğini şekillendireceğine nasıl inandığını hala çözemediğim için kendisine çok kızgınım ancak bunların hiç biri bu işi sahiplenmem için bir sebep değil. hakikaten olmamış..

    ufak bir not: tekyumruk ve ona hakim olan sol siyaset üzerinden emek eleştirisi getiren arkadaşlar bir noktayı kaçırıyorlar. bu ülkede 40 yıl çalışıp fatih terim'in yarım yılda aldığı maaşı alamayan binlerce emekçi var. laf olsun torba dolsun diye konuşmasak nasıl olur acaba?
  • 16
    tekyumruk, bir zamanlar eğer ki fake değilse, kendilerine ait tweeter hesabından şu şekilde bir tweet paylaşmıştı;

    "yanlız sevinen imparator"
    https://twitter.com/...s/382598962433097728

    şimdi de şöyle bir tweet atmışlar;

    "arivedarçi"
    https://twitter.com/...s/418078801789468672

    lise yıllarında mahallemizde bir abi vardı. "sosyalist bir genç davranışlarıyla, hal ve hareketleriyle, adalet duygusuyla, saygısıyla ve sevgisiyle doğal bir lider olmalı, okuyorsa sınıfında, işçiyse fabrikasında çalışkan ve örnek bir insan olmalı." derdi. örnek olması gereken tekyumruk'a aynı kortejde slogan atmış biri olarak bu iki tweeti de yakıştıramadım. bence bu konularla ilgili bir özeleştiri yapmaları ve o tweetleri oradan kaldırmaları gerekir. şöyle ki; bu yazdıkları temsil iddiasında oldukları siyasi görüşleri ve demokrasi anlayışlarııyla bağdaşmaz. ayrıca galatasaray tarihinde yaşanmış en büyük başarıların altında imzası bulunan, efsane mertebesine yaşarken ulaşmış fatih terim gibi birini sırf siyasi görüşü nedeniyle yerin dibine sokmaları en basit tabirle pragmatizmdir. eğer ki galatasaray spor kulübü bünyesinde görev almış insanları kendi siyasi görüşlerimize göre sınıflandırıp öyle değerlendireceksek, hakan şükür'ü nereye koyacağız? türkiye ve avrupa maçlartında istatistiki olarak gelmiş geçmiş en iyi golcü değil mi? hakan'ı attık fettullahçı diye, terim'i attık milliyetçi-ağarcı diye, aysal'ı attık liberal diye... iyi de takımda solcu futbolcu mu var? takımda oynayan hangi futbolcu tekyumruk'un inandığı ideoloji için bir şeyler yapıyor? yani terim ve şükür tukaka, iyi de geri kalan hangisi sosyalist? veya livornolu topçuların kaçı sosyalist? hatta uzatayım soruyu galatasaray ve sosyalizm arasında ne gibi bir ilişki var? son soru da şu olsun; sosyalist insanların örgütlenme alanlarından biri midir tribün?

    aynı görüşten insanlar beraber maç ta izler, tezahurat ta yapar ama che atkısı gibi klişeleşmiş şeyler tribünden sallanınca eğreti duruyor.

    tekyumruk grubunun yapması gereken tribüne yön vermek değil örnek olmaktır. yön verecek olan insanlar daha geneli kapsayan, her insana, kültüre, inanca saygılı olan insanlar olmalı. tekyumruk bu tarz tweetler atınca gözüme sağcı ultraslan'ın sol versiyonu olarak görünüyor. doğal olarak yön verebilme iddiasını benim gözümde kaybediyor.

    tribünün ayrı bir nabzı vardır. tribün psikolojisi diye bir ukde verdim, henüz dolduran olmadı. olay şu ki; tribüne gelen insan mesleğini, inancını, eşini, çocuğunu, anasını, babasını, psikolojik problemlerini, reel hayattaki rolünü arena'nın merdivelerinde bırakıyor, o şekilde yerini alıyor. orada solcusu, sağcısı, dincisi, ateisti atılan golle sarmaş dolaş sarılıyor, hakemin yanlış kararında aynı anaya küfür ediliyor, o kibar prezentable beyler, call center sesli bayanlar tam bir bitirim oluyor, ses kalınlaşıyor, cesaret artıyor, üç kişi yanındaysa alayına posta koyuyor, sokakta olsa pardon diye geçiştirilecek bir olayda doktorundan mühendisine yumruk yumruğa kavga ediyor falan da filan.

    işte bu sebeplerden dolayıdır ki tribündeki insanların psikolojisinden bihaber olanlar o tribüne yön veremiyorlar. e böyle de olunca millet hala tribünlerde mum ışığıyla yürüyedur arıyor. ne ultraslan ne de tekyumruk insanların beklentilerini karşılayamıyor.
  • 20
    melo eleştirilerine karşı, haber-sol portalına karşı iyi bi tavır takınmışlar.

    haber-sol! şimdi mi aklınıza geldi ulan etik ahlak dersi? nerdeydin ulan meireless,nouma cinsel organını tutarken? zokora'ya ırkçılık yapıldığında nerdeydiniz? mondragon'un kulağının dibinde ses bombası patladı nerdeydiniz? samimiyetten yoksunsunuz çünkü nelson mandela tişörtüyle sahaya çıkan ve nedense tepki çeken oyuncularımız için tek bi açıklama tek bi çağrı yapmadınız. samimiyetten yoksunsunuz çünkü rıdvan dilmen alenen şike sürecinin örtülmesiyle birlikte oy pazarlığı yaparken ses çıkarmadınız.

    ve daha bir sürü şey.

    he ondan sonra yok efendim benim futbolla alakam yok ben bilmem bu işleri falan geçiniz bu işleri bilmiyorsan yorum yapmayacaksın. ben nasıl burda siyaset konuşamıyorsam sende o sitede bilmediğin konuda susmasını bileceksin. herkes bildiği işi yapsa bu ülkede sorun kalmayacak zaten.

    he cumhuriyetin yılmaz bekçisi yıkılmaz fenerbahçe evet gezi süreci evet antikapitalizm doğru.

    tekyumruğu tebrik ederim, önceliği galatasaray ve melo olabilmiş bu konuda. biraz daha açık yürekli olabilirler galatasaray konusunda.

    herkes kendi kumunda oynasın.

    ilgili linkler:
    http://haber.sol.org.tr/...i-miyiz-haberi-90698
    https://www.facebook.com/...8793282?stream_ref=1
  • 21
    türkiye sağ ideolojiyi sevdiği için tribünden dışlanmakta oldukları iddia edilen gurup. birde sağ ideolojinin tamamı mafyavari oluyormuş falan filan. mafyavari tabir sanırım ülkücü kesim için kullanılmış da belediye seçimlerinde, o mafyavari seçmenden oy dilenmek için "sol" kesimin atmadığı takla kalmamıştı.

    ha bu arada tek yumruk'a gelirsek, kendileri sol için değil galatasaray'ın adını kullanıp ideolojicilik oynadıkları için sevilmemekteler. tribünlerde sağcılık-solculuk farketmez, siyaset yapanlar asla sevilmez.

    ayrıca melo konusunda yaptıkları savunma tamamen gösteriş amaçlıdır. şu tweetlerini unutmadık kendilerinin;

    http://srv13.image.gen.tr/...5281719699235703.png
  • 25
    galatasarayın son zamanlarda en çok sivrilen grubu. önceleri kapalı tribünde pankartları bulunuyordu. son zamanlarda ise tribünlerde gözükmüyorlar. ultraslan veya tekyumruk veya aslan sevenler derneği, adı her neyse. önceliği galatasaray olmak zorundadır.

    ultraslan ve tekyumruk grubunun öncelikleri galatasaray gibi gözükebilir, hatta belki öyledir de. ancak bu gruplar her şeyden önce isim yapmak, tribünde yer edinmek, galatasarayda söz sahibi olmak amacındalar. kollektif biçimde galatasaraya hizmet eden bir grup var mı? hayır. tekyumruk grubunun ultraslan gibi isim yapmak, söz sahibi olmak hakkı mıdır? elbette hakkıdır. peki bu galatasaray'a ne kazandırır? bunun için doyurucu bi cevap bulamıyoruz ne yazık ki.

    ultraslan, objektif gerçeklikten kaçmayalım. evet belki yaptıkları köy okullarına yardım projeleriyle galatasaray ürünlerini, galatasaray adını tanınmış isimlerini ön planda tutsada, ultraslan ürünlerini de aynı şekilde yardım projelerinde atkı & mont gibi ürünleri kullanıyorlar. ultraslan adındaki montları almak için para ödemek zorunda kalan insanlar var. bu da haliyle ekonomik bir zincirin halkalarını oluşturuyor ve rant kapısı haline dönüşüyor haliyle. ikinci bi konuda ultraslanın ileri gelen tribüncüleri. herhangi bi durumda veya bir kaos ortamında, facebook & twitter veya tribün organizasyonu oluşturularak hangi fikirde hangi konumda olurlarsa otomatik olarak o konuya katılan, o görüşü savunan milyonlarca galatasaraylı var. ultraslanın ileri gelenleri, neye ve kime karşı hangi menfaati gözeterek karar alıp gündeme tavır alır? bunu bilemeyiz. sorsanız "siz kimsiniz size hesap vermeyiz senin gibilerini deplasmanda göremeyiz" derler. şimdiye kadar da galatasaray spor kulübünde istenmeyen her yönetim, bizzat tribünler kullanılarak yıpratılmaya çalışılmıştır. her gelen yönetim, ilk başta tribünleri kendi tarafına çekmeye çalışır. hatırlayın 2013 yılında kale arkası kombinelerinin nasıl peşkeş çekildiğini.

    tekyumruk ultraslandan farklı mıdır? hayır kesinlikle değildir. tribünlerde demokratik bir ortam oluşacak diyorlar mı? hayır. tribünde söz sahibi olduklarında onlarda bir takım kararları ultraslan gibi taraftara dayatacaktır ve eminim ki onlara katılmayan insanları dışlayacaklardır. menfaatleri, galatasaraydan yüksektir her iki tribün grubu içinde. "siyaset yapıyorlar, politik duruşları var" deniyor. evet vardır. bu söylendiğinde bile, tekyumruk grubunu savunup galatasarayın menfaatini unutuyorsunuz. siyaset, sportif anlamda galatasarayı ne kadar ileri taşır? bu soruyu kendinize sordunuz mu? sportif anlamda, siyasetin katkı sunacağı tek şey, fiziki yeterlilik sağlamak ve teknik mevzuattaki değişikliklerdir. bunun içinde "endüstriyel futbola karşıyız" diyen bi gruba gerek yok bana göre. galatasaray'ı şampiyonlar ligi şampiyonu olarak hayal ediyorsak eğer -ki ediyoruz diye düşünüyorum- mali yapımızın kuvvetli olması ve avrupa futbolunun parasal düzenine ayak uydurmamız gerekiyor. hukuki olarak yaptırımlar var. he olmadı yok biz davamızdan vazgeçtik "yabancı takımları yenmek, avrupada söz sahibi olmak" gibi asil kurucumuz saygıdeğer ali sami yen'in getirmiş olduğu vizyonu bi kenara itip, 2-3 popüler duruş sergilediler diye başka bir gruba ait hissediyorsanız veya galatasarayın durumuna bu kadar umutsuz yaklaşıyorsanız sizin bileceğiniz iş. kimseyi de tekyumruğa karşı diye yargılayamazsınız, ultraslana karşı olduğunuz için sizin de yargılanmak istememeniz gibi bi durum bu.

    ultraslan'ı da tekyumruk grubunu da mevcut duruşlarına göre değerlendirmek gerekir. her iki grubu kıyaslamak mantık dışıdır. söylemleri farklıdır ve bölünmeye yol açar. bu kadar fikir ayrılığı yaşanan galatasaray camiasında, birbirlerine küfür eden galatasaray taraftarları görmek komik olurdu.

    kollektif yapıların ortak değerleri olur. birincil söylem olarak galatasaray söyleminin yanında, ikinci bir söylem geliştirerek "x'e karşıyız, y'yi destekliyoruz" gibi bi duruş sergilerseniz ister istemez ortak değerlerinizden sapma noktasına gelirsiniz ve asıl değerleri savunan diğer taraftarlardan ayrılırsınız. tekyumruk'ta, ultraslan'da bunu yaşıyor. başka grupların yanında "ait hissetme" duygularınızı tatmin etmek yerine galatasaray taraftarı olmak en mantıklısı.

    galatasaray taraftarı, galatasaray'ın menfaatini savunan dostların yanındayım. yıllardır tribünlerde bulunan, galatasarayı ve galatasaray oluşumlarını mümkün olduğunca yakın takip etmeye çalışan bir taraftarım aynı zamanda. benim gördüğüm en meşru şey, her yıl formasını alan, sürekli takip eden, yense de yenilse de takımının yanında olan, en kötü şartlarda bile "doğruyu" savunabilen. hesapçı olmayan, transfere ve bilete tapınmayan taraftarlık en meşru, galatasaraya en çok kazandıran duruştur bence. tekyumruk, "galatasaray için gs store'a koşuyoruz, bütçemize göre alışveriş yapıp, takımımıza para kazandırıyoruz." diyor mu? veya ultraslan? adını anmak bile istemediğim kulübün taraftarları, kendi store mağazalarında rekor kırıyor. transfer döneminde transfer beklemek kolay. sabırla okuyan yazar arkadaşlarımız "acaba kendisi ne almış store'dan?" diyordur belki. haklı herkes sorgulanabilir, gidipte milyonlar harcamıyorum her sene. burada önemli olan kulübe manevi bağlılıktan ziyade maddi katkı sunmaktır. maddi katkı sunmadığımız sürece, lafta kalır. herkes seviyesince katkı yapmalı kulübüne.

    galatasaray için mücadele etmemiz gereken zamandayız, gerisi boş.

    son olarak,
    https://pbs.twimg.com/...poCEAAgy4d.jpg:large
App Store'dan indirin Google Play'den alın