1
hüzünlü, acıklı ve aynı zamanda inanılmaz bir yaşam hikayesine sahip olan 21 nisan 1989 doğumlu paralimpik atlettir.
rusya'da kalıcı omurilik hasarı ile doğan mcfadden daha henüz 20 günlükken biyolojik annesi ve babası tarafından yetimhaneye terkedilir. 6 yaşına kadar yaşantısını bu yetimhanede sürdüren mcfadden, o zamanlar beyaz saray'da çalışan ve rusya'da bir gezide görevli olarak bulunan deborah mcfadden tarafından evlat edinilir. anne mcfadden bu süreci şöyle anlatıyor:
"o zamanlar beyaz saray’da çalışıyordum. rusya’ya düzenlenen bir yardım gezisinde görevliydim. ziyaret ettiğimiz yerler arasında bir yetimhane de vardı. tatyana’yı ilk defa orada gördüm. küçücüktü ve kocaman gözleri vardı. ziyaret sonrası otele döndüm ama o gözleri aklımdan çıkaramıyordum. ertesi gün oraya geri döndüm ve onu evlat edinmek istediğimi söyledim. yetimhanenin başındaki müdür bana, tatyana’nın ben gittikten sonra ona, ‘annem geldi. bu kadın benim annem olacak’ dediğini söyledi. doğru bir şey yaptığımı o anda anladım.”
evlat edinildikten sonra abd'ye taşınan mcfadden'a doktorlar tarafından birkaç aylık ömür biçilir. fakat annesi yılmayarak onu öncelikle yüzmeye yönlendirir. daha sonra sırasıyla iple tırmanma, trambolin ve basketbol sporlarını dener. bu süreçte birkaç ameliyat da geçiren tatyana bir gün televizyonda tekerlekli koşu yarışlarını görür ve denemek istediğini söyler. yaşı o dönem için biraz geç de olsa bu konuda karar kılarak tekerli sandalye yarışlarına hazırlanır. hayatındaki muhtemelen en iyi kararı veren tatyana bu andan itibaren inanılmaz bir sporcuya dönüşür. 'hayvan' lakabı takılan tatyana mcfadden 2004 atina olimpiyatlarında 1 bronz ve 1 gümüş; 2008 pekin olimpiyatlarında 1 bronz ve 3 gümüş çıkartır. 2012 londra olimpiyatlarında ise 100, 200, 400, 800, 1500 ve maratonda yarışmak üzere piste çıkar. bir benzetme yapmak gerekirse usain bolt'un hem 100 sprintinde hem de maratonda yarışması gibi bir şeydir bu. londra'da da 3 altın ve 1 bronz madalya kazanır. 2016 rio olimpiyatlarında ise altın madalyalara doyarak 400, 800, 1500 ve 5000 metrede altın ve 100 metre ve maratonda gümüş madalya kazanır. dominasyonun böylesi.
bunlar yetmiyormuş gibi 2014 yılında kendisi doğduğu ülke olan rusya'nın soçi şehrindeki kış olimpiyatlarında da yer almıştı. adeta oturup spor beğenerek kayaklı koşuda karar kılıp, bunda da 1 km sprintte gümüş madalya kazanmıştı. bu onu hem kış hem de yaz olimpiyatlarında madalya kazanan nadir sporculardan birisi yapmıştı. bunu başaran diğer isimler: eddie eagan, jacob tullin thams, christa luding-rothenburger, clara hughes ve lauryn williams.
tatyana'nın aynı zamanda new york maraton'unda 2010, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarından da altın madalyası bulunmaktadır. bu maratonlarda sadece kadınları değil birçok erkek sporcuyu da geride bırakmayı başarmıştı.
kısacası hem tatyana hem de annesi olan deborah mcfadden inanılmaz bir hikayeye imza atarak unutulmaz bir başarıya imza atmışlardır. ayrıca tatyana'nın kendisi gibi evlat edinilmiş kardeşi olan hannah mcfadden'ın da olimpik atlet olduğunu ekleyeyim.
rusya'da kalıcı omurilik hasarı ile doğan mcfadden daha henüz 20 günlükken biyolojik annesi ve babası tarafından yetimhaneye terkedilir. 6 yaşına kadar yaşantısını bu yetimhanede sürdüren mcfadden, o zamanlar beyaz saray'da çalışan ve rusya'da bir gezide görevli olarak bulunan deborah mcfadden tarafından evlat edinilir. anne mcfadden bu süreci şöyle anlatıyor:
"o zamanlar beyaz saray’da çalışıyordum. rusya’ya düzenlenen bir yardım gezisinde görevliydim. ziyaret ettiğimiz yerler arasında bir yetimhane de vardı. tatyana’yı ilk defa orada gördüm. küçücüktü ve kocaman gözleri vardı. ziyaret sonrası otele döndüm ama o gözleri aklımdan çıkaramıyordum. ertesi gün oraya geri döndüm ve onu evlat edinmek istediğimi söyledim. yetimhanenin başındaki müdür bana, tatyana’nın ben gittikten sonra ona, ‘annem geldi. bu kadın benim annem olacak’ dediğini söyledi. doğru bir şey yaptığımı o anda anladım.”
evlat edinildikten sonra abd'ye taşınan mcfadden'a doktorlar tarafından birkaç aylık ömür biçilir. fakat annesi yılmayarak onu öncelikle yüzmeye yönlendirir. daha sonra sırasıyla iple tırmanma, trambolin ve basketbol sporlarını dener. bu süreçte birkaç ameliyat da geçiren tatyana bir gün televizyonda tekerlekli koşu yarışlarını görür ve denemek istediğini söyler. yaşı o dönem için biraz geç de olsa bu konuda karar kılarak tekerli sandalye yarışlarına hazırlanır. hayatındaki muhtemelen en iyi kararı veren tatyana bu andan itibaren inanılmaz bir sporcuya dönüşür. 'hayvan' lakabı takılan tatyana mcfadden 2004 atina olimpiyatlarında 1 bronz ve 1 gümüş; 2008 pekin olimpiyatlarında 1 bronz ve 3 gümüş çıkartır. 2012 londra olimpiyatlarında ise 100, 200, 400, 800, 1500 ve maratonda yarışmak üzere piste çıkar. bir benzetme yapmak gerekirse usain bolt'un hem 100 sprintinde hem de maratonda yarışması gibi bir şeydir bu. londra'da da 3 altın ve 1 bronz madalya kazanır. 2016 rio olimpiyatlarında ise altın madalyalara doyarak 400, 800, 1500 ve 5000 metrede altın ve 100 metre ve maratonda gümüş madalya kazanır. dominasyonun böylesi.
bunlar yetmiyormuş gibi 2014 yılında kendisi doğduğu ülke olan rusya'nın soçi şehrindeki kış olimpiyatlarında da yer almıştı. adeta oturup spor beğenerek kayaklı koşuda karar kılıp, bunda da 1 km sprintte gümüş madalya kazanmıştı. bu onu hem kış hem de yaz olimpiyatlarında madalya kazanan nadir sporculardan birisi yapmıştı. bunu başaran diğer isimler: eddie eagan, jacob tullin thams, christa luding-rothenburger, clara hughes ve lauryn williams.
tatyana'nın aynı zamanda new york maraton'unda 2010, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarından da altın madalyası bulunmaktadır. bu maratonlarda sadece kadınları değil birçok erkek sporcuyu da geride bırakmayı başarmıştı.
kısacası hem tatyana hem de annesi olan deborah mcfadden inanılmaz bir hikayeye imza atarak unutulmaz bir başarıya imza atmışlardır. ayrıca tatyana'nın kendisi gibi evlat edinilmiş kardeşi olan hannah mcfadden'ın da olimpik atlet olduğunu ekleyeyim.