kurban bayramı öncesi son iş günü olan 4 kasım 2011 cuma günü acele şehir merkezine gitmem gerekliydi, turnuva maçı çıkışında eve uğramıştım ve iş yerinden birkaç arkadaşla buluşacaktım. bulunduğum semt şehir merkezine uzak olsa da metrodansa taksiyi tercih ettim, 10-15 dakika bile kazansam kardır diye ama etmez olaydım. bayram öncesi geleni-gideni inanılmaz bir trafik vardı ve normalde yol boş olsa 20-30 dakikada giderim diye hesap ederken bir saatte varabildik kızılay'a, dolayısıyla metroyla gitseydim 10-15 dakika kazanacak duruma düştüm. buraya kadar anlattıklarım tabii ki işbu yazının "evdeki hesap çarşıya uymaz" sözünün günlük hayattan örneklerini sunma amaçlı olduğunu düşündürebilir sizlere, ama değil.
neyse, taksiye binince o günkü maçta normalde kalecimiz olan ama maça gelemeyen arkadaşı maçta fark yediğimize dair keklemek için telefonla aradım. görüşme bitince taksici "abi ne maçı" falan diye girdi ki zaten o kadar uzun bir yolculukta mutlaka laf futbola gelirdi bir şekilde, o öyle girince uzun ve güzel bir futbol muhabbeti yaptık. kendisi bafralı olduğunu söyledi, ben de
tanju çolak'ın memleketi değil mi dedim. anne tarafı oralı diye cevapladı, ben babası oradan diye hatırlıyordum demedim, adamın memleketi sonuçta
*. ardından ben de samsun yolsporda top koşturdum ama sonra polis oldum, emekli olunca da taksiciliğe başladım dedi, tahminen
tanju çolak'tan birkaç yaş büyüktü. ben de onunla karşılıklı oynamışsındır o zaman diye sorunca birkaç anısını anlattı. en sonunda da yıllar önce hiç alakası olmayan başka bir yerden duyduğum bir lafı etti, tabir-i caizse teyit etti. laf şu şekildeydi, "abi,
tanju çolak,
samsunspor'da oynarken hayatta istediğim üç şey var derdi, birincisi bir gün
galatasaray'a transfer olmak, ikincisi hülya avşar'la birlikte olmak
*, üçüncüsü ..." işte o üçüncüyü hatırlamıyorum, daha önce duyduğumda da aklımda kalmamıştı,
galatasaray ve hülya avşar'ı duyunca aklım nerelere gittiyse yine kaçırdım.
sonuç olarak,
fenerbahçe'ye transfer olduğu zaman bizleri üzen ama yukarıdaki hikayeden anlaşıldığı üzere çoğumuzla aynı kafadan olan adamdır. ne gariptir ki bir hayalini elde etmek uğruna belki daha da büyük olan hayalini yarım bırakmıştır. çoğumuzun hayatta yaptığı bir dolu hata gibi.
ekleme:
harry kewell the wizard of oz mesajla aşağıdaki bağlantıyı göndermiş, üçüncü hayalinin "üstü açık bmw almak olduğuna dair". kendisine teşekkür ederim. demek ki tüm parçaları birleştirince
tanju çolak'ın tüm hayallerinin birbirini yok ettiğini söylemek olası.
http://arielortega.blogspot.com/...lak-hulya-avsar.html