89
bugün kartal devlet hastanesi morgundan yenibosna'daki adlı tıp'a gönderildi ölü bedeni...
cümleye bak ulan.. hep senin dediğin gibi, yıllardır bize seslendiğin gibi gökşin : "ah be kardeşiiiim.."
ah be kardeşim... ah be gökşin.. hani galatasaray'ın şampiyonlar ligi finali için gidecektik yurt dışına, o stada? verdiğin söz bu muydu be abi.. sensiz tribünde kime kızıp, kime güleceğiz abi biz? kiminle nargile içerken hayatı, galatasaray'ı tartışacağız? nasıl gittin abi sen oraya.. nasıl girdin boğazın sularına o halde, o karanlıkta, o kapkaranlıkta..
gökşin abi öldü diyorum bazen durup dururken. gel de inandır işte, gel de inandır beni, bizi.
söğütlüçeşme tren istasyonunda beni dakikalarca kim bekletecek, bir kaç saat muhabbet edebilmek için.
kim dertlenecek bana "ulan galatasaray'a yaptığım yatırımla evimi alırdım be kardeşim, neden oynamıyor bu takım" diye?
kimin gözleri dolacak abi, metin oktay'ın adını her duyduğunda.. maçlarda metin oktay'ın görüntüleri verilirken, kim ellerini havada bekletecek dakikalarca, metin ekrandan kaybolana kadar?
abi ne yaptın sen.. ne yaptın?
al işte, gittin metin'in yanına.. senden mutlusu yok şimdi. bir içki de bizden ısmarla metin'imize, gerekirse ona su getir, içki istemezse..... en sevdiğimiz repliklerden biriydi ya "bana su getir hakkı" deyişi..
neyse gökşin kurt, arkandan ağlayıp sızlayacak değilim. her gün küfrettiğin hayatı bıraktın, yanında olmaktan en çok mutlu olacağın insanların olduğu yere gittin. biliyorum, kendince iyi ettin.. ama biraz bekleyemedin mi be abi..
sen hiç merak etme, bu takım o kupayı alacak. işte o zaman, bir içki de bizden ısmarla, çok sevdiğin metin'imize..
sana kral derdi seni yakından tanıyanlar. şimdi iki kral, şans dileyin oradan bize.. hoşçakal kral..
cümleye bak ulan.. hep senin dediğin gibi, yıllardır bize seslendiğin gibi gökşin : "ah be kardeşiiiim.."
ah be kardeşim... ah be gökşin.. hani galatasaray'ın şampiyonlar ligi finali için gidecektik yurt dışına, o stada? verdiğin söz bu muydu be abi.. sensiz tribünde kime kızıp, kime güleceğiz abi biz? kiminle nargile içerken hayatı, galatasaray'ı tartışacağız? nasıl gittin abi sen oraya.. nasıl girdin boğazın sularına o halde, o karanlıkta, o kapkaranlıkta..
gökşin abi öldü diyorum bazen durup dururken. gel de inandır işte, gel de inandır beni, bizi.
söğütlüçeşme tren istasyonunda beni dakikalarca kim bekletecek, bir kaç saat muhabbet edebilmek için.
kim dertlenecek bana "ulan galatasaray'a yaptığım yatırımla evimi alırdım be kardeşim, neden oynamıyor bu takım" diye?
kimin gözleri dolacak abi, metin oktay'ın adını her duyduğunda.. maçlarda metin oktay'ın görüntüleri verilirken, kim ellerini havada bekletecek dakikalarca, metin ekrandan kaybolana kadar?
abi ne yaptın sen.. ne yaptın?
al işte, gittin metin'in yanına.. senden mutlusu yok şimdi. bir içki de bizden ısmarla metin'imize, gerekirse ona su getir, içki istemezse..... en sevdiğimiz repliklerden biriydi ya "bana su getir hakkı" deyişi..
neyse gökşin kurt, arkandan ağlayıp sızlayacak değilim. her gün küfrettiğin hayatı bıraktın, yanında olmaktan en çok mutlu olacağın insanların olduğu yere gittin. biliyorum, kendince iyi ettin.. ama biraz bekleyemedin mi be abi..
sen hiç merak etme, bu takım o kupayı alacak. işte o zaman, bir içki de bizden ısmarla, çok sevdiğin metin'imize..
sana kral derdi seni yakından tanıyanlar. şimdi iki kral, şans dileyin oradan bize.. hoşçakal kral..