türkiye'de yetişmiş en iyi atletti, şüphesiz. o koşar, ben koşardım. o koşar ben heyecanlanırdım. sayısız birincilikler, türkiye'nin tarihinde hiç olmayan dereceler kazandırmıştır ülkemize. gel gelelim, kocası bitirmiştir bu kızı. o başarıdan başarıya koşarken, sadece türkiye'de değil avrupa ve dünya çapındaki yarışlarda, en güçlü rakipleri bile arkasından koştururken, gerçekten
antrenör olan biriyle çalışması gerektiğini herkes biliyordu. maalesef ki, süreyya ayhan bunu farkedemedi. belki farketti de kocasına boyun eğdi.
kocasının aklına uymayıp doping kullanma gibi bir hataya düşmeseydi, şu zamana kadar kim bilir hangi başarılarla göğsümüzü kabartmış olacaktı. hepimiz biliyoruz ki, doping kullanmaya ihtiyacı yoktu. zaten alanının en iyilerindendi.
rüzgarın kızı yakıştırması boşuna değildi. merak ediyorum,
keşke diyebiliyor mudur şimdi?
bu kızı doping kullanımından önce kocası yıktı. karım sadece benle çalışmalı mantığıyla hem süreyya'nın hem de türkiye'nin prestijini bitirdi. süreyya iyidir, kötüdür, şöyledir, böyledir... bir şey söyleyemem. tek bildiğim, türkiye'nin gördüğü en yetenekli atlet, kariyerinin zirvesinde yitip gitti.
süreyya, zamanında otoritelerin sözünü dinleseydi; yani hocasını kocası yapıp, onunla çalışmaya devam etmeseydi, şu an bu ülkenin efsanelerinden biriydi. şimdilerde ise adını bile hatırlamadığımız,
dopingli sporcu.