• 85
    futbolu gerçekten iyileştirmek ve geliştirmek isteyen, bu uğurda çalışacak insanlar olsaydı böylesine bir futbol ülkesinde inanılmaz rakamları konuşuyor olurduk. çok basit bir örnekle göstermek isterim.

    2011'de temeli atılan ve 2017'de bitirilen timsah arena'nın 2017 itibariyle maliyeti yaklaşık 500-600 milyon tl. 2017 tarihindeki dolar kuru 3.56 civarlarındaymış. yani 152 milyon dolar. bu bilgiyi cebimize koyalım.

    türkiye süper liginin yayın ihalesi ne kadar peki? 2.6 milyar tl. 89 milyon dolar.

    bursaspor'a 150 milyon dolarlık stat yaptırmak yerine verilen o parayı futbola yatırım yapabilirdiniz. bugün bakınca timsah arena'nın kimseye bir faydası yok, bursalılara bile.

    türkiye'de marka değerini arttıracak kişilerin bu işten tek anladığı şey stadyumlar yapayım, şekil olsun düşüncesidir. milyonlarca dolar akıtılan sahaların zeminleri ise mayın tarlasından hallice. çünkü önemli olan içi değil dışının fotoğraflarını slaytlarda göstermek, bakın biz bunu yaptık diyebilmekte.

    yani demem o ki burada süper ligin marka değeri acuna kalmış macuna kalmış hiç farketmez. yetkililerin gram umrunda olan bir şey değil bu. tff çok umursasaydı zaten bu altyapı meselesini ciddiye alır, gerektiğidne kulüplere yaptırım uygulardı.

    düşünün bugün türkiye'nin en iyi sol açığı kerem aktürkoğlu, ancak o bile babasının inadı sayesinde bir yerlere gelebilmiş. futbol altyapıları oyuncuları küstürmeye onları mobbinge uğratmaya çok müsait.
    çevrenizde amatörde-bölgeselde top oynamış birileri mutlaka vardır. bu insanlar potansiyeline erişemeden bu mobbingler sebebiyle futbolu bırakıyorlar.

    yetkililerin önce bu futbol altyapı ortamını temizlemesi ve güçlendirmesi gerekir. işte o zaman süper ligin marka değeri ve oyuncu değeri artar. o oyuncuları da avrupaya döviz karşılığında satarak ülkeye sıcak para sokmuş olursunuz.
  • 86
    kıçıkırık maç özetleri ve görüntülerine bulunmaz hint kumaşı muamelesi çekip rakip kanallarla paylaşmayan, videolara telif atan digitürk/bein sports yüzünden marka değerimiz yerle bir edilmiştir.

    3 dakikalık resmi maç özetlerine de %100 gol pozisyonu yerine boktan sarı kartlık faulün 5 farklı açısını koymayı layık gören bein sports'a ayrıyetten küfürlerimi iletiyorum. ayrıca resmi yayıncının trio isimli garabet programı başlı başına yapması bile yanlış hele programdaki çifte standart ve yanlı tutumlar ise en galiz küfürleri hak ediyor ona da ekstra ayrı parantez açmak gerekiyor.

    yayıncı kuruluşun bu kanser politikaları nedeniyle elinde konuşmak için futbol malzemesi olmayan medya mecburen hep saha dışına, hep sansasyonel polemiklere kaydı ve türkiye'de insanların futbol izleme hevesini öldürdü.

    şimdi üzerine play off zırvalığını getirip. merak etmeyin tüm sezonu izlemenize gerek yok. sadece son 4 haftayı izlemeniz yeterli şeklinde gerizekalıca fikirler sağda solda dolaşıyor. gerçekten anlamak mümkün değil.

    gönül ister ki sky sports. fox vs. tarzı yabancı bir yatırımcı gelsin, ekranlardaki kaşarlanmış eski yüzler yerine tek başına sıfırdan kendi kadrosunu kursun da futbolun marka değerini yüceltsin ama ne yazik ki bu çok zor.
  • 87
    macın surekli onune gecen, topun oyunda kalmasına musaade etmeyen, kalecilerin topa oyuna surekli gec sokmasına goz yuman hakemleri, skandal var kararları, en ufak faulde 20 takla atan futbolcuları, iki pas yapamayan ve gol yememek uzerine maca cıkan anadolu takımları, her mactan sonra kara gece acıklamaları yapan yonetim ve taraftar grupları, federasyonu basıp yonetici dovmekten bahseden baskanları, her mac bitiminde futbol yerine hakem kararlarını konusan sayisiz kanal ve yorumcusuyla, bu rezillikleri playoff getirerek marka degerini yukseltecegini sanan ve normal bir ulkede futbolun yanından gecmemesi gereken yoneticilerinin oldugu bir ulkenin marka degeri ne kadar olursa bizimde odur iste.
  • 88
    sahadak oyun yeterli olmayabilir ancak sadece sahaları ve çekim açılarını düzelterek bile belirli bir kalitenin ve değerin üzerine çıkılması mümkün. bir de hakemlerin topun oyunda kalma süresini biraz uzatmaları gerekiyor. gerçi bunu takımına göre yapıyorlar. örneğin beşiktaş ve fenerin faulleri verilmeyip oyun durdurulmayıp atak sürekliliği sağlanırken, bize dokunan oyuncu yere atlıyor ve faul alıyor. ayrıca, başkanların kendi divan kurullarından tehdit savurmalarının önüne geçilmesi lazım...
  • 89
    ligin kalite değerini oynanan oyunla, sahalarla ve stadyumla olcmekle sorunu yanlış yerde aradığınızı düşünüyorum renktaslar. son beş yılda türkiye cumhuriyeti kara para cennetine dönüştü. nasıl ki, yabancılar ülkemizin hukuk sistemine güvenmeyip gelip yatırım yapmıyorsa, aynı şekilde gelip futbolumuza da yatırım yapmiyorlar.

    bazı kulüplerin sahiplenmeleri(kasımpaşa, başakşehir, adanademirspor), kulüpler düzeyinde ihaleler, yönetici listeleri, teknik direktör atamaları ve hatta oyuncu transferlerinin bazıları hükümet eliyle gerçekleştiriliyor.

    futbolumuz bu şekilde yönetildiği sürece futbolumuzda marka değerini konuşmanın bir manası yoktur. ülke futbolu ne zaman ki prangalarindan kurtulur o zaman altyapilar, teknik, taktik, topun oyunda kalma süresi, zeminlerin kendiliginden duzeldigini göruruz.

    bunu itiraf edemeyenler de kulpu, sayın cumhurbaşkanımız futbolu çok seviyor çok ilgili şeklinde takıyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın