• 653
    ikinci yarısında emre akbaba’yı ikinci forvet gibi kullandığımız ve orta saha oyuncularından birini stoper arasına gömmediğimiz oyun düzeniyle oynadığımız 4 5 maç hariç; lig maçlarından tut, şampiyonlar ligine kadar bütün maçlarda skordan ve gelinen noktadan bağımsız çok kötü oynadığımız futbol sezonu.

    2020-2021 sezonunda yine bazı oyuncuları günah keçisi ilan etmek yerine aşısı tutan formasyonda, doğru transferlerin yapılması dileğiyle.
  • 654
    muslera, luyindama ve marcao’nun sakatlanması sonucu geçen sene bizi şampiyon yapan geri hattımız komple dağılmış oldu. ayrıca değerli bir hamle oyuncusu olan andone’den de bu sene neredeyse hiç verim alamadık ve oda sezonu kapadı. önümüzde ki hafta donk ve diğer bir hamle oyuncusu adem de yok. haftaya muhtemelen okan ahmet emin geri hattı olacak. nereden nereye. ben bu seneden umudu kestim. havlu attık diyebiliriz. puan farkı da açıldı. daha önce böyle kötü kayıpların ardından hoca şapkadan tavşan değil fil bile çıkarmıştı. ancak bu sefer şapkada hiçbir şey kalmadı.

    ama yine de bugüne kadar benim galatasaray’dan ve fatih hocamızdan öğrendiğim bir şey varsa ne zaman galatasaray’dan umudu kessek hep mahçup olduğumuzdur. hep bir şekilde ayağa kalmasını bildiğidir. son nefese kadar bırakmayıp sonunda kazanmayı bildiğidir.

    bu sefer imkansız gözükse de mesele özellikle fatih hocanın yönettiği galatasaray ise her an her şey mümkün olabilir.

    tahmin ediyorum ki şu anda aklı başında olan herkes benim gibi havlu attığımızı düşünüyor ama umarım yine utanırız.
  • 656
    gelecek için not düşüyorum. yaşlılarımıza gösterdiğimiz aşırı hürmet nedeniyle bu sezonunu harcadık.

    mariano ferreira filho (33): bir önceki sezonu çok kötü kapatmıştı, yaşı ilerlemişti, dursun özbek maaşı alıyordu (2,300,000 €), yollarımızı ayırmamız gerekiyordu. üstelik kendisine ihtiyacımız da yoktu çünkü sağ bek için kadroda sözleşmesine zam yaparak yeni uzattığımız linnes ile sağ beki yedeklemesi için yeni transfer ettiğimiz şener vardı. biz ise mariano takımda kalacak diye sözleşmesine daha yeni zam yaparak uzatmış olduğumuz linnes'i kadro dışı bıraktık, doğal olarak 6 ay futbol oynamayan linnes'i de kaybettik.

    yuto nagatomo (33): bir öncesi sezon ciğeri sönmüş, fiziksel olarak tükenmişti. yaz transfer döneminde yolların ayrılması düşünülüyordu. belki yedek olarak düşünülebilirdi ama yabancı sınırı ve yüksek ücreti nedeniyle as sol bek olarak takımda kaldı. ilk yarı o kadar kötü oynadı ki devre arasında kendisini kadro dışı bırakıp piyasadaki çok az seçenek arasından saracchi'yi kiralamak zorunda kaldık, o da bekleneni veremedi. bu sezon için ikisi için toplam 2,700,000 € ödemiş olduk, en başından yuto ile yolları ayırsaydık bu paraya çok iyi bir sol bek bulabilirdik.

    younes belhanda (29): henüz 30 yaşında değil belki ama fatih terim ona ailenin bir büyüğü gibi ihtimam gösterdiği ve o da sahada çoğu zaman bir ihtiyar gibi takıldığı için listeye girdi. kendisi de dursun özbek maaşı alıyordu (3,350,000 €), üstelik yaz döneminde kendisine transfer teklifleri vardı ancak bir önceki sezonun şampiyon takımında olmanın ayrıcalığıyla fatih terim'in planlarında yer aldı. transfer sezonu sona erdiğinde kadro planlamasında tıpkı mariano gibi olmasa da olabilirdi çünkü orta sahada seri-lemina-nzonzi ve yedekte ise e.akbaba-taylan-ömer vardı. sezon boyunca maçların yarısında ilk onbire girmedi, kalanında da fazla bir varlık gösteremedi. ayrıca orta sahadaki bu dört yabancıyı üç orta saha mevkisinde rotasyonla değerlendirmeye çalışırken nzonzi'yi kaybetmiş olduk.

    selçuk inan (35): yıllardır doğru düzgün futbol oynamamasına, son yıllarda kadroya bile girmemesine rağmen futbolu bırakmak yerine bir sezon daha oynamakta ısrar etti. takım kaptanı olarak az bir ücretle sözleşme uzatıldı ancak az önce söylediğim gibi orta sahada kendisine ihtiyaç yoktu. üstelik yürüyecek hali olmamasına rağmen 11 maçta forma giydi. ligde oynadığı 3 maçta 8 puan kaybettik, maçın sonlarında yedekten girdiği maçlarda ise 4 puan kaybettirdi.

    sofiane feghouli (30): fiziksel yapısı nedeniyle bir önceki sezonun çoğunda emekli bir futbolcudan farksızdı ama sezonun kalanında koşmasa bile yaratabildiği goller ile şampiyonluğu getirmişti. bu kredi sayesinde şampiyonluk gelince şampiyonlar ligi'nde oynamak istedi ve takımda kaldı. elbette onun da dursun özbek maaşı vardı (4,000,000 €). artık sağ kanat oynayamayacak durumda olmasına rağmen sağ kanatı ona teslim ettik. uzun bir süre yaz döneminde afrika kupası'nda oynama bahanesini kullandı, açılmasını beklediğimiz sırada salgın nedeniyle 3 ay futbola ara verilince kilo aldı, tamamen bitti.

    radamel falcao (34): kadromuzda geçen sezonun gol kralı diagne vardı, ayrıca daha sonra andone kiralanacaktı, üçüncü forvet opsiyonu olarak adem büyük gelecekti. biz şampiyonlar ligi için ismi olan bir forvet istedik, diagne'yi gönderdik, aylarca bekledikten sonra rekor sözleşmeyle falcao'yu aldık. falcao gelir gelmez sakatlandı, 12 maç sonra hem fiziksel hem de zihinsel olarak sakatlıktan çok şey kaybetmiş olarak geldi, şampiyonlar ligi'nde doğru düzgün oynayamadı, diagne ise gittiği takımda kadro dışı kaldı, değeri artsın diye beklerken onu da kaybettik. diagne koşmuyor diye istemedik, yanına iki tempolu kanat oyuncusu almak yerine forvet hattını babel-falcao-feghouli yaptık.

    ryan babel (33): belhanda ve feghouli'yi satmadığımız için sol kanata bonservissiz olması nedeniyle transfer ettik. falcao transferinde olduğu gibi onun da bonservissiz ve tecrübeli olması, ilerlemiş yaşının önüne geçti. sezonun ilk yarısında sistemimize hiç uymamasına rağmen her maçta tercih edildi ve sonucunda takım çöktü. neyse ki devre arasında kiralanıp yerine onyekuru alındı, takım canlandı ve babel'in takımı aslında zayıflattığı ortaya çıktı. kendisine yarım devrelik fiyasko için 2,950,000 € harcadık.

    bir sezonda pek bir katkı vermeyen, hatta sahada bazen faydadan çok zarar veren bu 6 yaşlı oyuncunun bize toplam maliyeti yaklaşık 22 milyon € oldu. belki de şampiyonlar ligi'nden avrupa ligi'ne kalamadığımız için çok daha büyük zarar ettik.

    tüm bunların yerine yalnızca 3 oyuncu transfer etmemiz yeterli olacaktı. hiç kimse financial fair play'i bahane etmesin çünkü bu transferler için belhanda, feghouli, mariano ve nagatomo'dan gelebilecek bonservisi kullanabilir, kiralık ya da zorunlu satın alma opsiyonlu oyuncular bulabilirdik, yapmadık.

    yaşlılarımız... koşamadınız, sıkıldınız, yoruldunuz, sakatlandınız. dayanın, az kaldı.
  • 658
    bitimine galatasarayımız adına 7 hafta kalan sezon. yine bir mağlubiyet aldık, ve yine güzide sözlüğümüz karamsarlığa büründü. önümüzde 7 maç var, bunların ikisi trabzonspor ve başakşehir'e karşı; öyle ki, bu iki maçı dün sabah da kazanmak zorundaydık, bu sabah da kazanmak zorundayız, mağlubiyetimiz bu anlamda bir şey değiştirmedi.

    8'de 8 yapıp şampiyon olamadığımız için üzülmeye gerek yok. çünkü ligimizde, şartlar ne olursa olsun, 7 maçlık, 8 maçlık galibiyet serileri yakalamak gerçekten zor, o yüzden, trabzonspor da puan kaybedecektir, başakşehir de. biz ise, bu iki rakibimiz hariç, geriye kalan 5 maçımızı da kazanmak zorundayız artık. yani 7'de 7 yaparsak, hala şampiyon olabiliriz. 6 puanlık fark kandırmasın, puan farkı aslında 3!

    işbu entry, sivasspor'un da 8'de 8 yapamayacağını varsaymıştır. lig daha bitmedi, desteğe devam!
  • 659
    coronavirüs salgını sonrasında kalan 8 haftasının ilk haftası geçmiş futbol sezonu.

    ben burada bir el ile bir dizayn görüyorum coronavirüs sonrası ilk hafta maçlarında:

    12 haziran 2020 göztepe trabzonspor maçına bakalım:

    maçın yayıncı kuruluş tarafından verilen özeti: https://tr.beinsports.com/...rabzonspor-mac-ozeti

    trabzonspor'a verilen penaltıda aslında faulü yapan isim sörloth. top poko'nun önüne doğru açılıyor ve sörloth net bir şekilde topu alabilmek için poko'yu bozuyor. net bir şekilde sol ayağını poko'nun iki ayağının ortasına koyup oyuncuyu devirirken kendisi de devriliyor. pozisyonu net süzemeden çalınan bir penaltı ile göztepe maçtan tamamen koparılıyorken trabzonspor lehine hakem eli ile avantaj sağlanıyor.

    14 haziran 2020 ç.rizespor galatasaray maçına bakalım mı bilmiyorum, baksak hangi birisini yazacağız?

    mesela bir pozisyon var, falcao net bir şekilde dirsek yiyip düşüyor ve dirseği atan rizeli oyuncu da düşüyor. karar rize lehine serbest vuruş. çünkü dirsek nizami ama yere düşmek yasak futbolda yaşar kemal uğurlu'ya göre.

    var'a gidip pozisyonu defalarca izleyip havadan gelen topta yere yatmaya çalışan kalecinin pozisyonunda penaltıyı veremiyor. bak var'a gidiyor, izliyor. dönüyor ve karar devam. ama var'da topu izlemiyor. top nasıl geliyor, kalecinin açısına göre topa mı adama mı gittiğini kestirecek fizik bilgisine sahip değil.

    zaten adem büyük itirazdan nasıl atıldı 2. sarıdan ben anlamıyorum. sarı kartı gördükten sonra hakemin yüzüne doğru anasına söven futbolcular gördü gözler bu ligde. (misal caner erkin, izleyin herhangi bir sarı kart pozisyonunu garanti hakeme sövüyordur peşine)

    e muslera'nın sakatlandığı pozisyonda var'a göre 1.5 metreden fazla bir mesafe ile ofsaytı kaldırmayan erdinç sezertam? 1.5 metre be bilader, daha ne olsun bizim oyuncu orta saha çizgisindeyken rakip altı pas çizgisinde olsa mı net ofsayt olacak kaldırmanız için? 1.5 metre be 1.5 metre.

    moroziuk denilen arkadaşın en az 3 tane sarı kartlık faulünü gördüm ben maçı izlerken ki ikisi ilk yarıda. bakın moroziuk diyorum, adama kart çıkmadı! 3 sarı kartlık faul yaptı, birisinde bırak kart çıkmasını adamı uyarmadı bile.

    donk'un penaltı pozisyonu var kornerdeki topta. pozisyon net penaltı. rize'ye çalınandan daha ağır penaltı. bak rize penaltısında var'a gitse sarrachi'nin müdahalesini görecek ancak rizeli oyuncunun aklı başına gelip kendini yere bırakana kadar geçen 2-3 saniyeyi de fark edecek ve penaltıyı veremeyecek. rizeli oyuncu düşüşüyle aldı penaltıyı o pozisyonda.

    -

    bakın sadece 2 maçı inceledim. şampiyonluk yarışındaki iki takımın maçı. birisi hakkıyla öne geçmiş ancak devamında maçı koparmasını sağlayan hamle hakem eli ile geliyor. diğerinin rakibine 1 tane şüpheli penaltı verilmiş, 2 penaltısı verilmemiş, rakibine çıkması gereken bir kırmızı çıkmazken oyuncusu kırmızı ile atılmış.

    el insaf be kardeşim!

    buradan nihat özdemir de dahil tüm türkiye futbol federasyonuna açıkça sormak istediğim bir soru var, kim olursa olsun birisi cevap versin ben razıyım:

    bu iki maça bakarak kalan 8 haftayı dizayn ettiğiniz açık şekilde görünmekte iken, sezonu neden başlattınız abi? tescil etseydiniz trabzon şampiyon diyip oynatmasaydınız son 8 haftayı madem böyle. ne oldu, beinsports para kazanamazsak ödemeyiz diye mi tehdit etti? bundan mıydı bu karar? korkunuz bundan mı?

    çünkü belli siz lig sıralamasını kafanızda belirlemişsiniz, dün akşam çok net göründü bu. hatta senaryoyu da yazayım, trabzonu şampiyon yapacaksınız. hayırlı uğurlu olsun, yapın. 2. sırayı da başakşehir'e vereceksiniz çünkü cl'ye katılım payını birisinin pastadan kaldırması lazım, hazır istanbul'dan kaynak kesilmişken.

    e çok güzel abi. tamam yapmışsınız planı kendinize göre süper işçilik mideniz kaldırıyorsa. tamam da neden oynatıyorsunuz ligi? oldu olacak çıksaydınız televizyona deseydiniz "trabzon şampiyon, başakşehir ikinci, sivas üçüncü ..." sayıp kapatsaydınız sezonu? ne olurdu gökten bu sefer meteor mu düşerdi riva'daki kiralık federasyon binasına?

    ya da napalım, biz de hasan kartal gibi her maçtan sonra çıkıp "hakemi vururdum, silahım nerede benim?" falan diye bağırıp her maçtan önce de "bizim intikam maçımız şöyle yapacağız böyle yapacağız" diye herkesi baskı altına mı alalım? çünkü belli ki hasan kartal çıkıp bağırınca, ahmet ağaoğlu çıkıp bağırınca onları dinliyorsunuz.

    bir lafım da yönetime (başkan mustafa cengiz'i tenzih ederim burada adam canıyla uğraşıyor) abi siz ne yapıyorsunuz tam olarak?

    yaşar kemal uğurlu 7 kere maçımızı yönetmiş, galibiyet 0 (sıfır). biz 3 kırmızı görmüşüz bu 7 maçta, rakipler 0 (sıfır). dün akşamki yaşananlar ortada allah aşkına biriniz açıklasın bana ne yapıyorsunuz abi? ne yapıyorsunuz lan kafayı yedirtmeyin bize?! plaket mi veriyordunuz yine hasan kartal'a da umrunuzda olmadı? maç sonunda çıkıp da iki kelime edemeyecek yönetici istemiyorum artık bilader ben! başlarım böyle işe!

    evet, takıma da gelecek olursak, dönmemişiz abi coronavirüs arasından. dönmemişiz. futbolcu - teknik heyet - yönetim - taraftar dönmemişiz abi kimse kusura bakmasın. ama takım ne kadar kötü olursa olsun, maç hakem hataları ile bir taraftan alınıp diğer tarafa verilmiş, burada takımı konuşmak ne kadar doğru? hakem %100 zaten olmaz bizde de %60 doğrulukta bir maç yönetse, kaybetsek bu takımı en ağır ben eleştirirdim. ama hakemin yönettiği maç doğru değil. %1 bile desen değil, hakemin doğru tek düdüğü yok. maçın başlama düdüğünün bile şaibeli olduğu bir maçtan sonra biz takımı mı konuşalım şaka mı yapıyorsunuz ciddi misiniz?

    bak, dönmemişiz coronavirüs arasından. taraftar olarak da dönmemişiz. önce taraftarın dönüp tepkisini dillendirmesi lazım. ama takıma mı federasyona mı hakeme mi ona bir bakalım öncelikle isterseniz.
  • 660
    yılan hikayesine dönen sezon. geçen sezon* beşiktaş imkansız denecek şekilde geri dönmüş zirveye yetişmişti. sonra sosyal medyada şöyle bir fotoğraf gezmeye başladı. komikti ama saçma da değildi. işte o fotoğraftaki bjk amblemini galatasaray gibi düşünün, galatasaray amblemini de trabzon. senaryo benzer. başakşehir ve trabzon ile maçlarımız duruyor. kimse 8'de 8 de yapamayacaktır. hiçbir şey bitmedi.

    https://gss.gs/zUe.jpg
  • 661
    evet gerideyiz. evet bizi defalarca ipten alan muslera yok. evet takımın iki as stoperi yok. evet başkanımız illet bir hastalığın pençesinde. evet belki de en önemlisi ali sami yen cehennemi yok. ama bunların hiçbiri önümüzdeki 7 maçı alıp şampiyon olmamıza engel değil. silkelenip kendimize geldikten sonra o kadar zor olmadığını hepimiz biliyoruz bu 7 maçı almanın. geçen sezon da son 7 haftaya 6 puan geride girdik ve son hafta sahaya şampiyon olarak çıktık. yapmadığımız şey değil. yaptık, yine yaparız. belki en zoru olacak bu ama olacak. olmasa da bu karamsarlığın sırası değil. bekleyip göreceğiz. daha son sözümüzü söylemedik.
  • 662
    bizim icin sampiyonluk sansinin asiri derecede dustugu sezon. muslera ve marcao bu takimin neredeyse %40'ydi, bu tartisilmaz. basaksehir avrupa takimi gibi cok disiplinli oynayan bir takim ve stadyumlari ayni rize gibi bize sanssiz geliyor. trabzon ise bizden cok daha formda ve sorloth gibi bir azmanlari var. ahmet calik mevlana'ya doner eger onun karsisinda oynarsa. bunlari hep galibiyetle atlatsak bile hala alanya gibi bir diger ugursuz deplasman daha bizi bekliyor olacak. bence sansimiz cok dusuk.
  • 665
    şampiyon tamamlayacağımıza dair inancımın bitmediği sezon. ama gerçekleri de görmemiz lazım.
    1. takım son haftalara ve en önemli maçına, trabzon maçına itici gücü olan taraftarı olmadan çıkacak.
    2. şampiyonluk modunu açınca takımı resmen omuzlayan bir adam olmadan son maçlara çıkacak. (bkz: fernando muslera)
    3. defans hattı ve hücum hattı çok zayıf bir hale bürünmüş olarak devam edecek. rize maçında ciddi kayıplar verdik.
    (bkz: 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçı)
    4. ligin ilk iki sırasında bulunan iki takımın arkasında çok büyük ve kötü bir güç var.

    bu maddeleri düşününce gerçekten şampiyonluk bir mucize gibi gözüküyor. ama bu maddelerin hepsini egale edebilecek tek bir gücümüz var içimizde...

    biz galatasarayız...
  • 667
    ligin bitmesine daha yedi hafta bakalım daha neler olabilir? :(

    --- alıntı ---

    bu sezon neler mi oldu ?

    - takımımızın en iyi savunma oyuncusu luyindama'nın çapraz bağları koptu ve sezonu kapattı.

    - fatih terim ortaya söylediği bir laftan tam 4 maç ceza aldı. takım haftalarca maçlara hocasız çıkmak zorunda kaldı.

    - büyük umutlarla gelen falcao, geldiği gibi sakatlandı ve sezonun ilk yarısının tamamını sakatlıklarla geçirdi.

    - takımın ikinci forveti olan andone, falcao'nun yerine tam form tutmuştuki o da bağlarında yırtılma yaşadı ve 5 ay sahalardan uzak kaldı.

    - ligin ikinci yarısında sakatlar iyileşti, tam form tuttuk dedik 9 maçta 7 galibiyet aldık, koronavirüs illeti başımıza musallat oldu ve liglere 2 ay ara verildi.

    - teknik direktörümüz fatih terim, başkan yardımcılarımız abdurrahim albayrak ve yusuf günay'a koronavirüs teşhisi konuldu.

    - başkanımız mustafa cengiz ağır 2 beyin ameliyatı geçirdi. durumu hala ciddiyetini koruyor.

    - en önemli maçlarımızdan biri olan beşiktaş derbisini virüs nedeniyle sahamızda seyircisiz oynamak zorunda kaldık.

    - bir diğer stoperimiz marcao sakatlanarak sezonu kapattı ve böylece lige başlamış olduğumuz stoper ikilimiz sakatlıklara kurban gitti.

    - yıllardır belkemiğimiz olan, bir kaleciden çok çok daha fazlası olarak görülen musleramızın kaval kemiği kırıldı ve sezonu kapattı.

    - sakatlığını atlatıp geri dönen andone, tekrar sakatlandı ve sezonu kapattı.

    --- alıntı ---
  • 668
    bitmesine 7 hafta kalan sezon.

    olmaz olmaz da haydi diyelim şampiyon olduk...

    neler olur hayal edebiliyor musunuz???

    biraz düşünün.

    ...

    işte sadece bunun için bile olasılığı devam ettiği sürece zorlayacağız!

    bir tweet vardı, tam hatırlayamadım şimdi,

    --- alıntı ---

    gs'yi tabuta koyarsın, bir bakmışsın gs cenaze namazını kıldırıyor
    --- alıntı ---

    tabuta koydular bu hafta*. bakalım çıkabilecek miyiz?
  • 669
    son 2 haftasında * seyircisiz oynanmasına rağmen, iç saha galibiyet yüzdesi inanılmaz yükselen sezon.

    normal şartlarla, seyircili bir şekilde oynanan ilk 25 haftasında toplam 225 maç oynanmış. bu 225 maçın 93'ünü ev sahibi takımlar, 68'ini deplasman takımları kazanmış. 64 maç da berabere bitmiş. yüzdeye vurursak %41'ini ev sahibi takımlar kazanmış, %28'i berabere bitmiş, %31'ini de deplasman takımları kazanmış.

    son 2 haftada seyircisiz bir şekilde oynanan 18 maçta ise ev sahibi takımlar tam 12 kez kazanmış. deplasman takımları sadece 3 kez kazanmış. 3 de beraberlik var. yüzdeye vurursak maçların %66'sını ev sahibi takımlar kazanmış, %17'si berabere bitmiş, %17'sini de deplasman takımları kazanmış. seyircisiz oynanan maçlara göre değişim çok şaşırtıcı ve inanılmaz derecelerde.
  • 670
    seyircisiz 18 maç oynanmış sezon. bir pandemi arası öncesi 26. hafta, bir de 3 ay sonrası 27. hafta seyircisiz oynandı. bu 2 haftada galip gelememişiz. ayrıca beşiktaş, gaziantep ve malatya da kazanamamış. tamam normal şartlar kalmadı artık ama herkes için durum aynı. şaka maka son 3 maçta 2 puan toplayabilmişiz. 8 haftalık muazzam galibiyet serisini 3 haftada erittik resmen.

    hala şampiyon olacağımızı düşünüyorum tabi ama ilk yarıda o kadar çok puan kaybetmeyecektik, ne olursa olsun etmeyecektik.
  • 671
    galatasaray'ımızın zor şartlarda şampiyon olmayı sevdiği bir sezon olarak tarihe geçecek olan sezon.

    sıralama ile maçlara bakalım.

    trabzonspor

    alanyaspor(d)
    ankaragücü
    galatasaray(d)
    antalyaspor
    denizlispor(d)
    konyaspor
    kayserispor(d)

    burada galatasaray'ın kesin kazanması gerektiği için 3 puan kaybı net. zaten kazanamazsak olay bitmiştir. alanya oturmuş ama yeteneksiz bir takım bence. üst sıralar için mücadelesine devam edecektir. trabzonspor fenerbahçe kupa maçının ardından deplasmana gidecek. seyirci yok ama yorgunluk olacak. ben buradan 2 puan kaybı bekliyorum açıkcası. ankaragücü düşmemek için savaşıyor, galatasaray şampiyonluk. ankaragücünü geçseler de bize takılmak zorundalar.

    antalya oturursa ileri hattı iyi. bol gollü geçer, diğer maçlarını kazansalar da son hafta kayseri düşme potası riski var. trabzonun maçları kolay değil.

    ekstra : en son 83-84 sezonunda şampiyon olmuş bir takım, şampiyonluk kültürünü unutmuştur. etliye sütlüye karışmadan alttan alttan götürebileceklerine inanıyorlar ancak en büyük inançtan daha büyüktür galatasaray. 36 yılda şampiyonluğun bırak kültürünü, adı bile hatırlanmaz.

    ben trabzonspor'un ligi 3. bitireceğine inanıyorum. o zaman seyreyle yaygarayı. -ki babam trabzonspor'u destekliyor. :(

    başakşehir trabzonspor ile aynı puandalar. bizimle aralarındaki puan farkı 6.

    ankaragücü (d)
    galatasaray
    antalyaspor (d)
    denizlispor
    konyaspor (d)
    kayserispor
    kasımpaşa (d)

    en büyük dezavantaj bu takım bizim için. geçen sene ellerinden aldık, fazla küçümsüyoruz. kültürlerini oturttular artık bir gün şampiyon olacaklar belli. ayrıca trabzonspor ile maçları yok. birbirlerini yiyemeyecekler.

    galatasaray dışında puan kaybetmezler ancak son haftalarda panik havasından bir maç kaybedeceklerine inanıyorum. seyircisiz oynanacak olması onlar için avantaj gibi gözükse de elleri ayakları birbirine karışacak. hele hele 3-4 maç arka arkaya kazanırsak. yine geliyorlar diyecekler.

    burada en kritik dönem ilk üç maç. biz zaten kazanmak zorundayız. antalya bi çelme takabilirse geri dönüşü olmaz artık bu işin başakşehir adına.

    konya, kasımpaşa, kayseri düşme hattında zorlarlar. burada kritik olan kayserisporun son haftalara kadar ne yapacağı.

    keza 11. ile 18. takımlar arasında 28.haftaya girilirken puan farkı sadece 9. yani 11. 3 maç kaybetse 18. 3 maç kazansa olay sonuncunun lehine dönebilir ki 7 haftada imkansız değil.

    kayseri, ankaragücü takımlarının son haftalara kadar ligde kalma ümitlerinin olması gerek.

    trabzonspor'un 3 alt 1 alt-orta , başakşehir'in 3 alt 2 alt-orta takımlarla maçları var.

    muslera yok, andone yok, marcao yok, luyindama yok...

    yeri geldi forvet olmadı, yeri geldi defans olmadı. ama olan şey galatasaray'ın şampiyonluğuydu.

    okan güven tazeledi, hem penaltı hem uzun bir topu şık kontrolle bence arkadaşlarını da bu maçlık rahatlattı. yetenekli bir kaleci kendisini ispatlayacaktır.

    defansı çözeceğiz bir şekilde zor olsa bile. bu 7 maçta 1-0 olsun bizim olsunu oynayacağız.
  • 675
    avrupa kupalarına katılacak takımlar, şampiyonluk iddiası, küme düşme hattı derken son haftaya kadar hesapları kitapları ile heyecanlı sürecek sezon. trabzon ceza yedi malumunuz yani 5. takım da gidecek avrupaya, trabzon kupa finalini kazanırsa 6. takıma da gün doğacak, alanya kazanırsa kupa finalini zaten direkt kendisi gidiyor.

    not: trabzon'un cezasının kalkmayacağını düşünerek yazdım, açıkçası kalkacağını da düşünmüyorum ve umuyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın